leia

ne bok edeceğimi şaşırdığım sözlük.

beşiktaş ile yazsam hep geç kalıyorum aynı düşüncelerle entry girmeyi sevmiyorum.
kadınlı erkekli, konulu başlıklar açsam, yazsam burası kartal sözlük diyenler çıkıyor.
siyasi şeyler yazsam düşüncelerime saygı gösterilmiyor.
matematik ile ilgili yazıyorum bilimsel kanıtlanmış bir konu hakkında bile eksi verebilen davarlar çıkıyor.
...e tabi benim de hevesim kaçıyor. işte böyle..

güney yarım kürede yer alan, güney pasifik adaları arasında, avustralya'ya 1500 km güneydoğusunda yer alan bir ada ülkesidir. başkenti wellington olup halk genelde ingilizce konuşmaktadır.
peter jackson yüzüklerin efendisi üçlemesinin birçok sahnesini burada çekmiştir.

ben bugün bu entryi neden girdim diye sorarsanız efendim yeni zelanda'lı bir manyak köpekbalığı saldırısına uğruyor, bacağından yaralanıp kurtulan abimiz kendisine dikiş atıp sanki hiçbir şey olmamış gibi gidiyor oturuyor bir pub'a! bu kadar işte ilginç geldi birdenbire..

(bkz: new zealand )

http://www.youtube.com/watch?v=7-Mpl967Kok

belediye seçimleri olduğuna göre, izmir haricinde diğer bütün büyükşehirlerde ankara ve istanbul en başta olmak üzere akp'nin kazanacağını düşünmekteyim.
ankara'nın %60'dan fazlası i.melih gökçek'e resmen tapıyor. doğalgaz sayaçlarını totolarına tıkadığı yıllarda helal olsun başkan yapmışsa doğru yapmıştır diyen ankaralı'ları direk gözümle gördüm o yüzden yolsuzluklarmış, sahtekarlıklarmış hiç etkileyeceğini sanmıyorum. hatta bu sene fark daha da açılır gibi. chp'li aday mansur yavaş'ın aslında koyu bir mhp kökenli olması chp'ye oy verecek insanları düşündürtmekte, mhp'ye oy vereceklerin de bu mansur yavaş bizden ama chp'ye oy veremem galiba diye düşünmektedirler. evet belediye seçimleri özünde kişiyi baz alması gerekirken ne yazık ki bu seçimde artık pek olay kişi değil tamamen parti seçimi kıvamındadır.

not: umarım tekrar melih gökçek'i görmem. fakat ben böyle hissetmekteyim. sadece bence olarak yazılmış entrydir. illa yüzde ile mi vereyim? umarım ben haklı çıkmam ve sizin o eksilerinizi de hakederim.

serdar ortaç, soner sarıkabadayı ikilisine her türlü evet biliyorum zevkler ve renkler blablasına rağmen itirazlıyım çok doldum inanın çok doldum öyle böyle değil..

bestesi onno tunç'a ait bir sezen aksu şarkısıdır.

http://www.youtube.com/watch?v=5tsG3bYd08c

yakında akp'nin bitmesine sebep olacak kişi. az konuş, az yaz hatta bence o twitter'ı kapat ilk önce..

galatasaray çirkinliği olan melo ve burak yılmaz'ın ve elbette büyük üzüntü duyduğum aydın yılmaz'ın sakatlandığı maçtır.
bu melo denen çirkkin şey sanki serdar özkan kendisine kafa atmış gibi kendini yerlere attı. alnını tutuyor gibiydi..
bu arada
serdar özkan boy: 1.77
felipe melo boy: 1.83
(atılabiliyorsa yani diye matematiksel veri koyayım dedim.)

..daha sonra orta hakem yan hakem ile konuştu burak yılmaz yan hakeme anlattı olayları falan ve hakem burak yılmaz'a ve serdar özkan'a kırmızı kartları verdi. burak yılmaz durur mu? köpürdü ben ne yaptım ayaklarına girdi heralde küfür etmiştir diye düşünüyorum yoksa neden direk kırmızı kart göstersin ki? takım arkadaşları zor tuttular bunu hatta çıkarken sahadaki kenarda görevli insanlara,tribündeki taraflara el kol hareketlerinde de bulundu.

ayrıca elazığspor'da oynayan ve drogba'yı etkisiz hale getiren sow denen futbolcuyu kutluyorum mükemmel oynamıştır.

ilk kez adını duyduğum, 2-3 tane youtube videosundan bir şey anlaşılacağını düşünmediğim futbolcudur. kusura bakmayın şimdilik sadece eli ayağı düzgünmüş diye yorum yapacağım sonra gelir, görür ve kararımızı veririz. elbette hollanda'da oynayamamış olması gibi şeyler dezavantaj gibi olsa da bekleyip görmek ve önder özen'e güvenmekten başka çaremiz de yok gibi.

michael jackson'ın bad adlı albümünden bir şarkısıdır. şarkıyı mj, elizabeth taylor için yazmıştır. klibinde oynamayan[ybkz]swh[/ybkz] ünlü yok gibidir. şarkının girişinde svahili dilinde ''ânaku penda piya naku taka piya mpenziweâ'' demektedir. yani, ''seni seviyorum, seni istiyorum, sevgilim''

beverly johnson
malcolm-jamal warner
sherman hemsley
brigitte nielsen
paula abdul
carl weathers
quincy jones
jackie collins
amy ırving
jasmine guy
rosanna arquette
billy dee williams
lou diamond phillips
olivia newton john
john travolta
corey feldman
steven spielberg
debbie gibson
rick schroder
blair underwood
weird al yankovic
bubbles
suzanne somers
lou ferrigno
don king ve "oğlu"
mayim bialik
virginia madsen
david copperfield
richard and emily dreyfuss
danny glover
olivia hussey
dan aykroyd
steve guttenberg
whoopi goldberg


http://www.youtube.com/watch?v=f3V-7DEAgdc

michael jackson'ın 1987 tarihli 7. albümünün adıdır.

alıntı--

Bad tüm dünyada otuz milyondan fazla sattı ve bu miktarın sekiz milyon kadarı yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde satıldı. Dünyada tüm zamanların en çok satan albümlerinden biri olan Bad, Amerikan müzik tarihinde beş single'ı Amerikan müzik listesinin bir numarasına yerleşen ilk ve tek albümdür. Jackson'ın önceki çalışmalarına benzer şekilde bu albüm de R&B, pop ve rock unsurları içermektedir.
Bad 1987 yılında kaydedildi. Sözler genellikle paranoya, aşk ve kendini geliştirmek hakkındadır. Bad, Jackson'ın en iyi müzik projelerinden biri olması ve solo kariyerinde yükseliş sağlamasının yanı sıra, Jackson'ın 1980'lerin en başarılı sanatçılarından biri olma unvanını sağlamlaştırıldı. Albümün ticari başarısına rağmen, Thriller ile karşılaştırıldığında daha az başarılı olarak görülebilir.

Bad'de yer alan on bir parçadan dokuzunu Jackson besteledi ve tüm albümün ikinci prodüktörü olarak görev yaptı. Albüm, 80'lerin sonlarında Jackson'ın ticari başarısını devam ettirdi ve aday olarak gösterildiği altı Grammy'den ikisini kazandı. Ticari başarısının yanı sıra dönemin eleştirmenlerinden de olumlu yorumlar aldı. Bad albümü 2009'da VH1'ın düzenlediği MTV Neslinde Tüm Zamanların En Büyük 100 Albümü listesinde kırk üçüncü sırada yer aldı. Ayrıca Rolling Stone dergisinin Tüm Zamanların En Büyük 500 Albümü Listesi'nde 202. sıradaydı. Albüm, Jackson ile yapımcı Quincy Jones arasındaki son iş birliğidir.

alıntı--



albümdeki şarkılar:

1. "bad"
2. "the way you make me feel"
3. "Speed Demon"
4. "liberian girl"
5. "just good friends"
6. "another part of me"
7. "man in the mirror"
8. "i just can't stop loving you"
9. "dirty diana"
10. "smooth criminal"
11. "leave me alone"

michael jackson'ın bad adlı en mükemmel albümündeki en iyi şarkılarından birisidir. diana ross için yazmıştır. içindeki gitar solosu için bile dinlenebilir.

http://www.youtube.com/watch?v=siiAKM0p55w

[ybkz]swh[/ybkz]sabiha gökçen havaalanında fenerbahçe taraftarlarınca karşılanan başkandır. otobüsten ilk açıklaması ''hakkımızda ferman buyrulmuş,kalem kırılmış, fermana uyduk geldik.'' olmuştur.

burada sorun aziz yıldırım'ı karşılamak değildir. şike yapmak bir suç olabilir ama bunun için hapis yatılmasına karşıyım ben.

hep yapılmaya çalışılan ama çoğunlukla yapılamayan yaşama biçimidir.

kartal sözlük kuralları ya da diğer tüm sözlüklerde de belirtilmiş olan kurallar çerçevesinde yazar kişisinin neyi yazıp yazamayacağının aslında belli olması durumudur. fakat neyi nasıl yazdığı değil de ne hakkında yazması gerektiğine kendi karar verebilir. kimsenin karışmaması gerekir.

yazar kişisinin aslında içinde kötülük olmadığını zaman, çevre, ilişkiler, işsizlik,sıcaklık ya da basınç gibi dış etkenlerle ne yazdığını bilemediği, düşünemeden yazdığı durumlarda söylenebilen cümledir.
...ya da hiç votkası olmamıştır.

midesi bulanan bir kişiye rahatlaması amacıyla söylenendir. kuskus bak rahatlayacaksın..

(bkz: hesap makinesiyle leblebi yazmak )

hiç içilmediyse zaten bırakmak gibi bir derdi olmayan, eğer içiyorsanız arada bırakılması gereken alışkanlıktır.
evet sigara bazen bırakılır..ama birini özlediğinde, canın sıkıldığında, sinirlendiğinde, ağlamak istediğinde, bunaldığında, alkol kullanırken, sevip karşılık bulamadığında, tuvalette sıçarken, beşiktaş gol yediğinde, beşiktaş yenildiğinde, birine kızdığında ve ona bağıramadığın durumlarda geri dönebilirsin.

küçüklükten beri izlediğim,hatta neredeyse okumayı orada öğrendiğim, en sevdiğim kanal.
diziler,çizgi filmler altyazılı ama ben 7 yaşında olmama rağmen gayet iyi anlayıp izliyordum..öyle fena bir çocuktum..gece falan yayınlıyorlardu saati kurup kalkıyordum izliyordum..uykum geliyordu ama yine de dayanıyordum..hatta yanıma sözlük alıp çevirmeye çalışıyordum..kapalıçarşı ingilizcem hiç olmadı sonra zaten direk ilkokul 1,2,3,4 atladım direk 5'ten başladım tabiki de en iyi kolejde okudum.

not: ilkokul yazarak ben küçükken cnbc e olmadığını belirtmek istedim.

böyle bir moda olduğunu düşünmediğim ve hiçbir çocuğun asla açıp izleyemeyeceği bir kanalın neden böyle bir sansür çabası içinde olduğunu anlayamadığım durumdur.