çikolata markası. sevdiğim tek tatlı olabilir.
(bkz: rain boot)
(bkz: b'xer hati)
bajar'ın şarkısı
teleşlıca deler boğmuşken gönlümü
o an fısıldadı bir bakış
o müzeyyen hayatı
bir an yetermiş meğer
bir asrın içinde
zahir oldu önünde bak bak, baktım öylece
ah karşımda işte
ah hesapsız öylece
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
bir gülüş savururmuş yılların tortusunu
asri zaman ne yormuş meğer şu garip gönlümü
bir an yetermiş meğer bir asır içimde
zahir oldu önümde bak bak baktım öylece ah
ah karşımda işte
ah hesapsız öylece
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
http://www.youtube.com/watch?v=9sE1JGcLgQs
bajar'ın şarkısı
teleşlıca deler boğmuşken gönlümü
o an fısıldadı bir bakış
o müzeyyen hayatı
bir an yetermiş meğer
bir asrın içinde
zahir oldu önünde bak bak, baktım öylece
ah karşımda işte
ah hesapsız öylece
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
bir gülüş savururmuş yılların tortusunu
asri zaman ne yormuş meğer şu garip gönlümü
bir an yetermiş meğer bir asır içimde
zahir oldu önümde bak bak baktım öylece ah
ah karşımda işte
ah hesapsız öylece
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
hoş geldin sevdam
hoş geldin bana
http://www.youtube.com/watch?v=9sE1JGcLgQs
pera'nın başarılı şarkısı
ne kağıt kalemsiz olmayı bilir ne de ben sensiz kalmayı
neden bir dert biter diğeri gelir ateştir bu iyi bilir yakmayı
kuşları anladım da senin kanatların yok nasıl uçtun da gittin
kırık cam misali hatalarım acıtır seni böyle mi kaybettim
bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun susmuşum
bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum
bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum
sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum
sensiz ben bomboşum
ne gün güneşe doymayı bilir ne de ben sana bakmayı
uyutsun gece beni sevmesem de sensiz hayaller kurmayı
dikenleri anladım da senin çiçeklerin vardı nasıl soldun da gittin
fırtınam oldun yıkıldım ben söyle seni böyle mi kaybettim
http://www.youtube.com/watch?v=5wzntE1XNrs
ne kağıt kalemsiz olmayı bilir ne de ben sensiz kalmayı
neden bir dert biter diğeri gelir ateştir bu iyi bilir yakmayı
kuşları anladım da senin kanatların yok nasıl uçtun da gittin
kırık cam misali hatalarım acıtır seni böyle mi kaybettim
bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun susmuşum
bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum
bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum
sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum
sensiz ben bomboşum
ne gün güneşe doymayı bilir ne de ben sana bakmayı
uyutsun gece beni sevmesem de sensiz hayaller kurmayı
dikenleri anladım da senin çiçeklerin vardı nasıl soldun da gittin
fırtınam oldun yıkıldım ben söyle seni böyle mi kaybettim
http://www.youtube.com/watch?v=5wzntE1XNrs
özer atik ile başarılı sayılabilecek bir düet yapmış olan oyuncu
http://www.youtube.com/watch?v=afcwzpt6Q9Y
http://www.youtube.com/watch?v=afcwzpt6Q9Y
bir seksendört şarkısıdır;
terk edilmiş bir şehrin ortasındayım
altım çamur, üstüm yağmur ama bak buradayım
bazı şeyler kaybetmeden sevilmiyor
bedenim burada fakat ruhum kabul etmiyor
kendime yalan söyledim
yalnızım bunu ben istedim
paramparça bütün aynalar
içinde kan revan birisi var
yaşadığım ne varsa ben seçtim ben istedim
artık sabah uyandığım ses annem değil
bazı şeyler kaybetmeden fark edilmiyor
bedenim burada fakat ruhum kabul etmiyor
kendime yalan söyledim
yalnızım bunu ben istedim
paramparça bütün aynalar
içinde kan revan birisi var
ser verip, sır vermedim
cesaret ister böyle itiraflar
söylemesi zor
tek korkum bu kadar
terk edilmiş bir şehrin ortasındayım
altım çamur, üstüm yağmur ama bak buradayım
bazı şeyler kaybetmeden sevilmiyor
bedenim burada fakat ruhum kabul etmiyor
kendime yalan söyledim
yalnızım bunu ben istedim
paramparça bütün aynalar
içinde kan revan birisi var
yaşadığım ne varsa ben seçtim ben istedim
artık sabah uyandığım ses annem değil
bazı şeyler kaybetmeden fark edilmiyor
bedenim burada fakat ruhum kabul etmiyor
kendime yalan söyledim
yalnızım bunu ben istedim
paramparça bütün aynalar
içinde kan revan birisi var
ser verip, sır vermedim
cesaret ister böyle itiraflar
söylemesi zor
tek korkum bu kadar
beni alan, götüren, geri getirmeyi unutan şarkılardan biridir.
"sen beni tanımazsın
severim de söylemem
sen beni uzak sanırsın
bilirim söz dinlemem"
"sen beni tanımazsın
severim de söylemem
sen beni uzak sanırsın
bilirim söz dinlemem"
en güzelidir.
hüzünlerle seviştiğim gecelerin son noktasına ulaşana kadar kimsesizdir anılarım, acılarım. yeri geldiğinde kendime bile anlatmadığım ve sadece gülümseyerek geçiştirdiğim tüm savaşlarım içimde devam ederken, yüksek perdeden oynarım rolümü. o an tebessümdür dudakların görevi, büzüşmek değil. tüm kanatanlara ve kanayan yaralara inat -ki her şeydir- 32 dişini göstererek gülmektir görev.
hatta süründürmek isteyen hayata karşı, egolar kuşanır da çıkarım yola, ne fazlası otursun yanıma ne de eksiği kalsın diye...
güzel olandır gülmek ve hatta yapabiliyorsan 32 dişini göstererek gülmek...
hüzünlerle seviştiğim gecelerin son noktasına ulaşana kadar kimsesizdir anılarım, acılarım. yeri geldiğinde kendime bile anlatmadığım ve sadece gülümseyerek geçiştirdiğim tüm savaşlarım içimde devam ederken, yüksek perdeden oynarım rolümü. o an tebessümdür dudakların görevi, büzüşmek değil. tüm kanatanlara ve kanayan yaralara inat -ki her şeydir- 32 dişini göstererek gülmektir görev.
hatta süründürmek isteyen hayata karşı, egolar kuşanır da çıkarım yola, ne fazlası otursun yanıma ne de eksiği kalsın diye...
güzel olandır gülmek ve hatta yapabiliyorsan 32 dişini göstererek gülmek...
gecemi paklayabilecek tek şarkı, elbette sertab erener'den
edip cansever'in günlerden şiirinde geçen söz. kıskandıran o güzel şiirinde en kıskandığım bölümdür.
evet evet
doğrusu bilmiyorum
dalıp dalıp gidiyorum böyle
dalıp dalıp gidiyorum ve dalgınlığımda bir kent
bir duvar, bir de sen, duruşunda güz özellikleri
dostlar, bütün dostlar içeride.
Bir kent mi, bir yüz mü,
binlerce yüz mü, bir kent mi
beyaz mı, daha mı beyaz, o kadar çok mu beyaz
bütün bunları kendime bir adres gibi sorup
hüznüme, kalbime, soğuğuma
gelecekten arta kalan bir mutluyum
ben gelecekten korka korka dönen bir mutluyum
dünyanın bu küçük sesini işit
bak, bir dalı, bir örtüyü, bir denizi tutan ellerime
banelerden, ıtırlardan, ıhlamurdan gelen
anlayamadığım sevgililik
var ya
yani uzaktan yüzünü bile seçemediğin birinin
adı en sevdiğin şairin adıyken
soruyorsun birde
gülüyorsun, gül ya, neden gülmeyeceksin
ağlayacaksan ağla işte
bir gülüp bir ağlayacakken böyle sen
soyulmuş bir dilim ayva yetişiyor gözlerime
kaynamış suda pembeleşirken
kederlerde bütün yüzler birleşir
ve unutma gereklidir
bir başka bakışında da gökyüzleri vardır, düz
kuş sürüleri vardır, eğri
bir sana bir ayak bileklerine bakanların dünyası da vardır ki
ister kıyıları çekine çekine döven sulara benzet
ister ağır ağır yanan yaprak kümelerine
anlıyor musun
anlıyorsun elbette
ne yaparsan yap yürürlüktedir yetinmezlik.
maviyi soruyordun, gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi
bir renk değildir mavi huydur bende
ve benim yetinmezliğimdir
ve herkesin yetinmezliğidir belki
denecektir ki bir süre
ve denecektir
bir akşam üstünü düşünmek bir akşam üstünü düşünmekten
başka nedir ki
gelecekten utanarak dönen bir sevinçliğim
ya sizler
ey sırasını beklemeden gelen akşam üstleri...
evet evet
doğrusu bilmiyorum
dalıp dalıp gidiyorum böyle
dalıp dalıp gidiyorum ve dalgınlığımda bir kent
bir duvar, bir de sen, duruşunda güz özellikleri
dostlar, bütün dostlar içeride.
Bir kent mi, bir yüz mü,
binlerce yüz mü, bir kent mi
beyaz mı, daha mı beyaz, o kadar çok mu beyaz
bütün bunları kendime bir adres gibi sorup
hüznüme, kalbime, soğuğuma
gelecekten arta kalan bir mutluyum
ben gelecekten korka korka dönen bir mutluyum
dünyanın bu küçük sesini işit
bak, bir dalı, bir örtüyü, bir denizi tutan ellerime
banelerden, ıtırlardan, ıhlamurdan gelen
anlayamadığım sevgililik
var ya
yani uzaktan yüzünü bile seçemediğin birinin
adı en sevdiğin şairin adıyken
soruyorsun birde
gülüyorsun, gül ya, neden gülmeyeceksin
ağlayacaksan ağla işte
bir gülüp bir ağlayacakken böyle sen
soyulmuş bir dilim ayva yetişiyor gözlerime
kaynamış suda pembeleşirken
kederlerde bütün yüzler birleşir
ve unutma gereklidir
bir başka bakışında da gökyüzleri vardır, düz
kuş sürüleri vardır, eğri
bir sana bir ayak bileklerine bakanların dünyası da vardır ki
ister kıyıları çekine çekine döven sulara benzet
ister ağır ağır yanan yaprak kümelerine
anlıyor musun
anlıyorsun elbette
ne yaparsan yap yürürlüktedir yetinmezlik.
maviyi soruyordun, gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi
bir renk değildir mavi huydur bende
ve benim yetinmezliğimdir
ve herkesin yetinmezliğidir belki
denecektir ki bir süre
ve denecektir
bir akşam üstünü düşünmek bir akşam üstünü düşünmekten
başka nedir ki
gelecekten utanarak dönen bir sevinçliğim
ya sizler
ey sırasını beklemeden gelen akşam üstleri...
kerim uyun yüzünden dinleyip dinleyip bırakamadığım bir de triplere girdiğim olduğum başarılı müzik grubu. hatta best of ulan!
bana hayati kazık atan adam. sözün eri değildir.
kazandıkça mesafelere kurban verdiğim arkadaşlıktan öte yakın hissettiğin kişi.
mesafelere kurban ettiğim için özlem oluyor adları bir süre sonra, dost dediklerimin... ve her ne hikmetse kime neye gelsem tüm "hoş" duygularla, vedalaşırken kucaklaşıyoruz bir yerlerde... hoş gelişler, hoş kalış temennilerine dönüşüyor...
"ey talih" diyorum; "gelenler mi gidiyor, gidecek olanları mı buluyor bu yürek kendine yoldaş, bu neyin bahtsızlığı, bir yakamı bırak."
kısaca milletin bulamadığı, benimse yollara kurban verdiğimdir.
mesafelere kurban ettiğim için özlem oluyor adları bir süre sonra, dost dediklerimin... ve her ne hikmetse kime neye gelsem tüm "hoş" duygularla, vedalaşırken kucaklaşıyoruz bir yerlerde... hoş gelişler, hoş kalış temennilerine dönüşüyor...
"ey talih" diyorum; "gelenler mi gidiyor, gidecek olanları mı buluyor bu yürek kendine yoldaş, bu neyin bahtsızlığı, bir yakamı bırak."
kısaca milletin bulamadığı, benimse yollara kurban verdiğimdir.
çok yerinde bir kararla açılan hesap. takipte sınır yok.
an itibari ile ntvspor'dan da canlı yayınlanan bir basın açıklaması düzenlemektedir.
750 bin kişiyi barındıran semt. [ybkz]swh[/ybkz]
kendi işini kendi gören öğrencidir.
ben mesela hiç cesaret edemedim, çünkü hep kaybederdim uç kutumu
uç kutumu sürekli kaybettiğimden veya evde unuttuğumdan başkalarından istemek zorunda kalırdım. ya da teneffüste okuldan/dershaneden çıkıp almalıydım. 0.9 kullandığım talihsiz ve kısa bir dönemde kimseden bulamadığım için her gün ayrı uç kutusu almak zorunda kalınca o kalemimi kaybettiğim gibi 0.7'ye geçtim. zaten sonra da okula gitmedim doğru düzgün, nasip olmadı, kısmet değilmiş... [ybkz]swh[/ybkz]
ben mesela hiç cesaret edemedim, çünkü hep kaybederdim uç kutumu
uç kutumu sürekli kaybettiğimden veya evde unuttuğumdan başkalarından istemek zorunda kalırdım. ya da teneffüste okuldan/dershaneden çıkıp almalıydım. 0.9 kullandığım talihsiz ve kısa bir dönemde kimseden bulamadığım için her gün ayrı uç kutusu almak zorunda kalınca o kalemimi kaybettiğim gibi 0.7'ye geçtim. zaten sonra da okula gitmedim doğru düzgün, nasip olmadı, kısmet değilmiş... [ybkz]swh[/ybkz]
kimsenin moralini bozmamak için açıklamayacağım boydur. [ybkz]swh[/ybkz]
ambleminde ahura mazda'dan esinlenilmiş imgelerin olduğu spor kulübü
bir halil sezai şarkısıdır.
kalbi aşk geçirmez yarası zırhlıdır
gülüşünde bir şey var hep içime dokunur
bir derdi var her halinden belli
anlatmıyor, anlatsa kurtulur
kafası kendinden bile güzel bu gece
içmiş içmiş salınır
ruhumu yakan bir şeyler var içimde
öyle bakmayın
kalbi aşk geçirmez yarası zırhlıdır
gülüşünde bir şey var hep içime dokunur
bir derdi var her halinden belli
anlatmıyor, anlatsa kurtulur
kafası kendinden bile güzel bu gece
içmiş içmiş salınır
ruhumu yakan bir şeyler var içimde
öyle bakmayın
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?