confessions

last director

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 2719
  2. takipçi 0
  3. puan 41682

sıkıyönetim

last director
karışık ve yetersiz tanım yapmak yerine direkt wiki'den bildiriyorum;

sıkıyönetim, savaş, savaşı gerektirecek durum, ayaklanma, vatanın ve milletin bölünmezliğini tehlikeye düşüren hareketlerin yaygınlaşması gibi anayasada belirtilen, Bakanlar Kurulunun yurdun bir veya birkaç yerinde uygulamaya karar verdiği, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasını geçici bir süre için sınırlayan veya tehir eden ve mülki idare ve zabıtanın yerine askeri bir idare ve zabıtayı getiren idare şekli; örfi idare.

türkiye tarihindeki sıkıyönetimler ise;

şeyh said isyanı üzerine osmanlı'da dersim bölgesi olarak belirtilen bölgeye; 24 Şubat 1925 - 23 Aralık 1927
kubilay olayı üzerine menemen, manisa ve balıkesir'de 1 ocak 1931 - 9 mart 1931
ikinci dünya savaşı üzerine istanbul, kırklareli, edirne, tekirdağ, çnakkale ve Kocaeli'de 20 Ekim 1940-23 Aralık 1947
6/7 Eylül olayları üzerine İstanbul, Ankara ve İzmir'de 7 Eylül 1955 - 7 Haziran 1956
1960 öğrenci olayları 27 Mayıs hareketi üzerine İstanbul ve Ankara'da 28 Nisan 1960 - 1 Aralık 1961
20/21 Mayıs olayları üzerine İstanbul, Ankara ve İzmir'de 21 Mayıs 1963 - 20 Temmuz 1964
15/16 Haziran işçi olayları üzerine İstanbul, Kocaeli merkez ve Gebze'de 16 Haziran 1970 - 16 Eylül 1970
12 Mart hareketinin ardından İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, İzmir, Eskişehir, Ankara, Adana, Hatay, Diyarbakır ve Siirt illerinde 26 Nisan 1971 - 26 Eylül 1973
Kıbrıs Harekatı üzerine İstanbul, Ankara, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Antalya, Muğla, Adana, İçel ve Hatay illerinde 20 Temmuz 1974 - 2 Eylül 1975
Irak iç savaşı sebebiyle Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Siirt illerinde (TBMM onaylamadı) 27 Mart 1975 - 27 Mart 1975
Yaygın şiddet hareketleri üzerine Adana, Ankara, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, Malatya, Sivas, Urfa, Adıyaman, Hakkari, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli, İzmir, Hatay, Ağrı illerinde 26 Aralık 1978 - 12 Eylül 1980
12 Eylül hareketi üzerine (bütün yurtta) 12 Eylül 1980 - 19 Temmuz 1987

2015 yılının ağustos ayında da mhp doğuda yaşanan olaylar için bölgesel sıkıyönetim talebinde bulunmuştur

mhp

last director
sıkıyönetim talebinde bulunan parti

bakın burası enteresan koalisyon için hiçbir denkleme yanaşmayan mhp ek olarak da; erken seçime gitmenin ülkeyi iç savaşa götüreceğini belirtiyor

şehitler ölmez

last director
ölür efendiler ölür. şehitler ölür asıl.

üç kuruşluk siyasi çıkarlar için dostu dosta kırdıranlar yaşar, 20 yaşındaki körpeler ölür.

sonra bir komutan doğuda aldığı yüksek maaş için terör sürdürsün diye dua ettiğinden utanmaz, kapını çalar ve vatan sağ olsun der.

vatan sağ olsun tabi...

sevdana gönül verdim

last director
bana şarkının ortasından başlıyor hissi veren şarkı.

geçen açtım dinliyorum, hiç fark etmediğim bir şeyi fark ettim. bir an "ya başa alayım da sözlerini dinleyeyim" dedim. zaten başındaymışım neredeyse. şarkıda enerji hiç düşmüyor.

rafael benitez

last director
hala real madrid'de olduğu gerçeğine bir türlü alışamadığım hoca.

zaten gıcığım, niye en sevdiğim takımlardan birine gitti anlamadım. koltuğu kaldıramayacağını ve 25. haftalarda yeni hoca aranacağına dair kötü bir hiss-i kable'l vuku var.

anlayamaz kimse bu aşkı

last director
tanım kişisel olacak; her şey'im olan yazar.

sene geçen sene, nisanı bitirmek üzereyken bir entry girmişim bu başlığa;

"sohbetinden ve yazdıklarını okumaktan baya zevk aldığım yazar. yazarlığını biraz daha konuşturmasının hepimize artı değerler katacağına inanıyorum"

(inanmayanlar ve yerinde okumak isteyenler için; #351232 )

sonra aylar geçti işte, kasım'a yeni girmişken, tarihi bir hezimetin yine yıl dönümünün utangaçlığı var üstümüzde ama beşiktaşlıyız ya, biliyoruz yaşamasını acıyla, gömmüşüz içimize. o gün başladık ve o günden bugüne her gün bir başka artı değer kattı bana. katarak da geçecek günler biliyorum.

sevgilisi olarak da yazar olarak da özledim, gedikli abilerimiz ablalarımız da özlemiştir diye düşünüyorum. o yüzden buradan çağrı yapıyorum;

ey (vurgula: anlayamaz kimse bu aşkı) ! nolur geri dön, bu sayfalarda seni daha sık görmek istiyoruz ve tabi istanbul'a da en kısa sürede dönmeni istiyorum şahsım adıma, [ybkz]swh[/ybkz]

hatta tülay nolur geri dön diye bağıran adam çaresizliğiyle bağırıyorum sana [ybkz]swh[/ybkz]

aslı çakır alptekin

last director
alıntı--

2012 Londra Olimpiyatrları'nda Aslı-Gamze ikilisi 1.500 dublesi yaptığında İngiliz medyası, "Bunların yaptığı iş şüpheli" demişti. Eurosport’tan Times’a kadar tüm İngiliz yayın kuruluşları 10'uncu olan ve kendilerine göre temiz Lisa Dobriski’nin hakkının yendiğini söylüyordu.

Ben de yurtsever (!) bir Türk gazetecisi olarak sosyal medya üzerinden İngiliz meslektaşlarıma ayar verme cesaretini göstermiştim.

Şimdi geldiğimiz noktada İngilizler’e ciddi anlamda bir özür borcum olduğunu ifade etmek istiyorum. Türkiye’de sporu yönetenler ve başta medya olmak üzere spora yön verenler birer devekuşu edasıyla kafamızı kuma gömmenin ceremesini art arda gelen bu tip şoklarla çekiyoruz. Akdeniz Oyunları’na bile inanılmaz ödüller verenler, “Olimpiyat barajını aşın da, nasıl aşarsanız aşın” mantığını uygulayanlar, bu tip sonuçların geleceğini tahmin edemiyorlar. Önemli olan anlık başarı ve ülke büyüklerinden gelecek telefon dolusu övgüleri hak edebilmek!

Aslında Aslı da dopingle yakalanan diğer atletlerimiz de çarpık bir sistemin kurbanları... Onların en büyük talihsizliği kısa süre içinde bugüne kadar yanlarında olanların bir anda ortadan yok olacak olmaları. Hatta olimpiyatta başarı gelince “Ben onlara yardım ettim. Ödül parasından pay istiyorum” diyenler de şimdi saklanacak delik arıyordur. Ben onlar adına da özür diliyorum.

alıntı--

mert aydın

http://www.ntvspor.net/yazar/mert-aydin/1897/ozur-diliyorum

vodafone park

last director
aslında gecikmeyendir

galatasaray'ın stadı mesela 1,5 senede anca bitti. üstelik yıkımla uğraşmadan, üstelik para sıkıntısı olmadan, arkasında da "tem" denilen yani kamyonların rahatlıkla gelip gidebileceği yol varken 1,5 senede bitti.

beşiktaş'ta bir hafriyat kamyonunun gidip gelmesi tek günü alıyordu zaten, yıkım ayrı uzadı, inşaatın durmaları, para akışı şu bu...

burada tek sorun fikret orman'ın ha bire yetiştireceğiz demesi.

yetişmeyecek abi, beşiktaş'ın göbeğinde kaldırım çalışması yapılamıyor trafik yüzünden, stat yapıyorsun. bitmez.

boşu boşuna stadı yetiştiremiyorlar algısı yarattılar kendi kendilerine
15 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol