içinde bulunduğum hal...
ben kaçlıyım? 1992. bu yıl kaçıncı yıl? 2013.
1+9+9+2 = 21
2013 - 1992 = 21
ve yunem'in 21. yaşını kutladığı yıl...
1+9+9+2 = 21
2013 - 1992 = 21
ve yunem'in 21. yaşını kutladığı yıl...
beşiiktaşa ilk geldiği zaman maçları izledikten sonra adının almeida soyadının ofsayt olduğunu sandığım futbolcu
(bkz: almeida ofsayt)
(bkz: almeida ofsayt)
(bkz: 46 raporu)
[ybkz]swh[/ybkz]
adet görmeye başlayan kızların bunu belirtmek için kullandığı cümle.
bahsi geçen filmde ise evlenmemek için bunu saklayan kızın dramı anlatıyorlar diyebiliriz.
bahsi geçen filmde ise evlenmemek için bunu saklayan kızın dramı anlatıyorlar diyebiliriz.
(bkz: kaldı mı bu klişeler)
beşiktaşın ne yapacağı merak konusu olduğu dönem...
bollywood da izlenir dedirten yapımcı yönetmen oyuncu
dışım orhan için müslüm.
akp'li görünüyorum ama aslında içimde sosyalist bir kimlik var gibi mi?
kargodan gelen ot olayında anlamıştım lan.
akp'li görünüyorum ama aslında içimde sosyalist bir kimlik var gibi mi?
kargodan gelen ot olayında anlamıştım lan.
(bkz: kıl dönmesi)
evimizin karşısında boş bir arazi vardı. "dı"...
yıllarca mahallede top oynadık hep beraber. o zamanlar kaptanımız mert uzun aradan sonra takıma kral adını koymuştu. sonra taşa yazıp, peçeteye sarıp oynadığımız sahaya gömmüştük :)
mert'e ilhan mansız derdik, ben solak olmama rağmen beckham'dım, bir de revivo ve figo arasında mekik dokuyan burak vardı.
üçümüz değişmezdik ama takıma katılan çıkan bir sürü kişi olurdu. birinci kaptan mert, ikinci kaptan burak ve bendeniz yunem hemen her aksam güneş batana kadar oynardık. bazen karşı mahalleyle, bazen kendi aramızda, bazen teke tek turnuva...
kendi aramızda oynadığımız zaman burak'ların evinin önüne giderdik, orada feyyaz amca vardı, rahmetli... evinin önünde küçük bir bahçe vardı, yan taraf da apartman girişi, biz orada oynarken az kesilmedi topumuz :)
o maçları yaptığımız arazinin karşısında da o zamanlar kız arkadaşım vardı o bakarken herkes bana oynardı gol atayım diye. yardımlaşmanın her türlüsü anlayacağın...
aynı ilkokulda mert, burak ben birer sınıf arayla okuduk. sabah okula gider, akdeniz yakıcı güneşi etkisini hafif kaybedince sokağa inerdik, telefon yoktu, haberleşirdik yine de, bazen bira şişeleri toplamaya çıkardık, "250 bin" depozito parası için, bazen maç yapar maçtan sonra da camiye su içmeye giderdik...
yıllar geçti, mert doktor oldu, ben medya sektörü, burak nerede ne yapıyor bilmiyorum ama eminim o da güzel yerlere gelmiştir...
biz o sokakta, o arazide oynayan son nesil olduk... sonra apartman diktiler her köşe başına, marketler açıldı, yollar yapıldı, her şey evlenen, iş sahibi olan, arabası olan insanlar için düzenlendi ama çocuklar unutuldu...
günümüzde mahalle maçı çok gol olan resmi maçlarda kullanılan bir benzetme olarak kaldı...
yıllarca mahallede top oynadık hep beraber. o zamanlar kaptanımız mert uzun aradan sonra takıma kral adını koymuştu. sonra taşa yazıp, peçeteye sarıp oynadığımız sahaya gömmüştük :)
mert'e ilhan mansız derdik, ben solak olmama rağmen beckham'dım, bir de revivo ve figo arasında mekik dokuyan burak vardı.
üçümüz değişmezdik ama takıma katılan çıkan bir sürü kişi olurdu. birinci kaptan mert, ikinci kaptan burak ve bendeniz yunem hemen her aksam güneş batana kadar oynardık. bazen karşı mahalleyle, bazen kendi aramızda, bazen teke tek turnuva...
kendi aramızda oynadığımız zaman burak'ların evinin önüne giderdik, orada feyyaz amca vardı, rahmetli... evinin önünde küçük bir bahçe vardı, yan taraf da apartman girişi, biz orada oynarken az kesilmedi topumuz :)
o maçları yaptığımız arazinin karşısında da o zamanlar kız arkadaşım vardı o bakarken herkes bana oynardı gol atayım diye. yardımlaşmanın her türlüsü anlayacağın...
aynı ilkokulda mert, burak ben birer sınıf arayla okuduk. sabah okula gider, akdeniz yakıcı güneşi etkisini hafif kaybedince sokağa inerdik, telefon yoktu, haberleşirdik yine de, bazen bira şişeleri toplamaya çıkardık, "250 bin" depozito parası için, bazen maç yapar maçtan sonra da camiye su içmeye giderdik...
yıllar geçti, mert doktor oldu, ben medya sektörü, burak nerede ne yapıyor bilmiyorum ama eminim o da güzel yerlere gelmiştir...
biz o sokakta, o arazide oynayan son nesil olduk... sonra apartman diktiler her köşe başına, marketler açıldı, yollar yapıldı, her şey evlenen, iş sahibi olan, arabası olan insanlar için düzenlendi ama çocuklar unutuldu...
günümüzde mahalle maçı çok gol olan resmi maçlarda kullanılan bir benzetme olarak kaldı...
eski chp ve eski akp milletvekilli. hatta eski kültür bakanı.
parti içindeki muhalif seslerden biriydi. zeytinburnundaki silueti bozan imarlar için zamanında epey bastırmış fakat kararı engelleyememiştir.
bir süre sonra çıkan tartışmalar ve yıkım kararı üzerine de
"zamanında belediyeye, bakanlıklara itirazımı yapmıştım ama benim gücüm onlara yetmedi" diyerek göze batmıştı.
nitekim bu sözünden üç ay sonra yolsuzluk operasyonu için yaptığı yorumlar ile partisinin sınırlarını zorlamış ve ihraç/istifa süreci başlamış oldu.
parti içindeki muhalif seslerden biriydi. zeytinburnundaki silueti bozan imarlar için zamanında epey bastırmış fakat kararı engelleyememiştir.
bir süre sonra çıkan tartışmalar ve yıkım kararı üzerine de
"zamanında belediyeye, bakanlıklara itirazımı yapmıştım ama benim gücüm onlara yetmedi" diyerek göze batmıştı.
nitekim bu sözünden üç ay sonra yolsuzluk operasyonu için yaptığı yorumlar ile partisinin sınırlarını zorlamış ve ihraç/istifa süreci başlamış oldu.
(bkz: vermeyeceksen uğraştırma)
sevgili arkadaşımın editörlük yaptığı başarılı gazete
(bkz: gel öpijem)
şuna para verin diş fırçası alsın kendisine ya
komada olduğu iddia edilen eski efsane rallici
bir sanatçı şarkıcının kahırdan ölümüne, onun ölümünün kahrından da bir şairin ölümüne yol açan dolaylı katilin, dünyaca ünlü bir sanatçının yerine ölmesini istemek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?