la vittoria sara nostra

arada bir yüzümüzün secdeye değmesine olanak sağlayan namaz. ayrıca sahibi tarafından geçici süreyle kapatılan işyeri için kapanma bahanesi de olabilir.

(bkz: cumaya gittim gelicem)

sevdiğin birine kendi ellerinle hediye hazırlamaktan sonra severek yapacağım bir başka eylem. en güzel hediyeyi de alsam kendi yaptıklarımın yerini tutmaz sözlük.

halktan bir kesimin artık yutmadığı hede

ilişkilerde de sıklıkla karşılaşılan durum.

333.333. entry'eymiş kısmet dediğim durum.

aydınlık hayalleri, özgür dereleri olan insanlar.

gökyüzüne zincir vuranların beton bloklar değil de yüklü bulutlar olan coğrafyanın insanları. tezgahtan geçmiş, kimyasallarla renklenmiş tahtalarla değil de topraktan yoğrulma bedenleriyle sörf yapan insanlar. türkçe, lazca, gürcüce, megrelce, eski rumca bilen ama sorduğunuz zaman yabancı dil bilmiyorum diyebilecek kadar benimsemiş insanlar.

yürekli insanlar.

dalgalara, dağlara, karadenize, rüzgara meydan okuyan, sonra da hiç bir şey olmamış gibi kol kola verip rakı sofrasına oturan insanlar. rakı içmek başkadır da karadeniz de rakı içmek bambaşkadır.

güzel insanlar vesselam. sevilesi insanlar. beş parmağın beşi bir olmaz elbet. amma çoğu bir olan insanlar.

korkarım adlı yöresel türküde geçen bir cümle. gerçek karadeniz insanının hayata bakışını, aydınlık gelecek hayallerini, umudunu bu kadar güzel anlatan bir başka cümle daha var mıdır, bilinmez.

-oğlum nerdesin?
-metrobüsteyim anne, geliyoruz ağır ağır
-tamam, kim var yanında
-valla kalabalığız anne ya, 200 kişi falan varız
-ne? oğlum niye haber vermiyorsun kalabalığız diye? nerdesiniz bari
-....
-eşşek herif bir de dalga geçiyor benimle

kartal sözlüğe bir daha gelinse alınacak nickler arasında kafaya oynar bu gidişle.
tarihe not düşün; önümüzdeki günlerde mizahi misyonu çok büyük olacak.

bir çocuğa sorulmuş ve sorulabilinecek daha saçma bir soru var mıdır diye merak ettirten soru.

ilk okul çocuklarının bile daha akıllıca eylemlerde bulunacağını bildiğimden bu eylemi gerçekleştiren üniversite öğrencilerinin üniversite öğrenciliklerini sorgulamak isterim doğrusu.

istanbul üniversitesi'nin duruşunu burada az çok hepimiz bilmekteyiz. daha doğrusu öğrencilerinin büyük çoğunluğunun duruşunu. istanbul'da sol'un kalesi konumunda bir üniversitede bu eylemi yapmak ciddi manada bir provokatörlüktür.

bir de anladığım kadarı ile bu şahıslar söz konusu sünnet etme eylemini şişme noel baba üzerinde gerçekleştiriyorlar. bu da zihinlerinin ne derece sapkın düşünceler içerisinde boğulduğunun açıkça göstergesidir.

benim asıl üzüldüğüm mesele; bu sapkın zihinlerle pırıl pırıl gençlerin aynı sıralarda oturmaları, aynı imkanları paylaşmalarıdır. tabi sapkınlık yine kendini gösterecek ve kendilerinden beklenildiği gibi zorbaca, barbarca insana değer veren, aklı, ilmi ön planda tutan ve oturdukları sıraların hakkını veren pırıl pırıl gençler üzerinde bir baskı kurmaya, söz konusu gençleri etkisizleştirmeye çalışacaklardır. çalışıyolar da...

ne diyordu yavuz abi; kendi kibrinizde boğulacaksınız.

ha diyeceksiniz ki; mini etekten, ufacık dekolteden tahrik olan zihniyetten başka ne beklersin? bir şey beklemem açıkçası, azalarak bitsinler kâfi.

devlet onaylı tasdik makamı

karadenizde olup da üzerinde yaşam olan tek ada. giresun adası olarak da geçer. efsaneye göre amazonlar da bu adada yaşamışlardır. amazon kadınları çiftleşmek istedikleri erkekleri adaya götürüp çiftleşir sonra da öldürürlermiş. giresun kalesi'nden de adaya bir tünel olduğu söylenegelmektedir.

adada tapınak kalıntıları durmakta, göçmen kuşların geçişi seyredilebilmektedir.

karadeniz'de üzerinde yaşam olan tek ada olan şehir. gerçi şu sıralar yok ama, olsun.

(bkz: giresun adası)
(bkz: aretias)

bir yılımı geçirdiğim, o dönemler pek sevmediğim ama sonraları gezmeye gittiğimde sevdiğim şehir. eski istanbul ilçesi.

"dilerim allahumdan;
çiçek gibi kurursun" diye beddua ederken

"sensuz duramam derdun,
şimdi nasil durursun" diye tokat gibi bir soruyu yapıştıran bir karadeniz türküsü.

"yandi yüreğum yandi
oldi kömür karasi
gaybana sevdaluğun
büyük olur yarasi" ise hâl hâtır soranlara verilecek en güzel cevaplardandır.

"sana olan sevdami
kalbuma gömeceğum" derken vedalaşırken sevdicekle ki muhtemelen o duymadan

"ecel gelene kadar
divane gezeceğum" diyerek de sevdiceğin düşürdüğü halden dem vurmaktadır..

hal hatır soranlara ise tekrardan

"yandi yüreğum yandi
oldi kömür karasi
gaybana sevdaluğun
büyük olur yarasi" diyerek cevap vermektedir.

selim tarım pek güzel yorumlamıştır efendim bu türküyü.
http://www.youtube.com/watch?v=gluRagSJyz0

bugun'un de gitmesinin ardından -uyuyakalan kartal sözlük gece tayfasını saymıyorum bile- sözlükte baş başa kaldığımız, at koşturduğumuz yazar.

rize pazar doğumlu, hemşin mayalı, ankara soslu, istanbul kremalı müzisyen kardeşimdir.

selçuk balcı, tolga kurdoğlu, özgür babacan, yıldıray yanlı, hüseyin ulusan gibi dostlarla çalışmış ve çalışmaya devam etmektedir.

şu sıralar albümünün bas gitar kayıtlarını bitirdi bu güzel kardeşim. yolu ve bahtı açık olsun.

yıprattım resimleri:http://www.youtube.com/watch?v=vWyJI3S_hc4

bu da keloğlan'la büyüyen neslin yabancı olmadığı bir türkünün coverı;
sen bir aysın:http://www.youtube.com/watch?v=KriFgkAU9i0

bir de trakya tarafından bir türkü yorumu vardır ki; o da tarifsizdir.
yeni cami avlusunda ezan sesi var:https://www.facebook.com/video/video.php?v=10150411844978075

mecidiyeköy metrosunda iki müzisyenin akustik gitar ve flütle icra ettikleri yorumuna bittiğim parça. evet; yanlarında durup söyleyen takım elbiseli bendim.

farklı bir ses tınısına sahip müzisyen. müziğe tulumla başlamıştır. ayrıca seslendirdiği güzel eserler de vardır.

benim için en önemli özelliği ise birilerini taklit etmeye uğraşmadan kendine özgün olanı yapıyor olmasıdır.

http://www.youtube.com/watch?v=6rcI3Y5J7p0