kybele

biraz önce gördüğüm henüz aktiflenmemiş, anlamlandıramadığım , yenilenen sözlük çalışmasıdır.

çakal kybele [ybkz]swh[/ybkz]

büyükşehir çalışıyor [ybkz]swh[/ybkz] inci we trust sloganıyla bugün itibariyle facebookun da ırzına geçen sözlüktür.

tam olarak kişiden ne istenildiği karşı tarafcada bilinmediğinden, aynı iş etrafında defalarca dönmektir. bunun önüne geçmek adına istenilenler tüm detaylarıyla bir defa anlatılır. tekrar tekrar bozuk pilak gibi başa sarılmaz sözlük

konuya günler açısından bakıldığında ezik bir durumdur.
kendilerine ait bir isimleri yoktur.
hep diğerlerinin arkasından gelirler .
ikiside sonun başlangıcıdır. biri biten haftasonun ardından, diğeri biten hafta içinden sonra gelir.

(bkz: pazartesi)
(bkz: cumartesi )

nerde ne söyleyeceğini bilmeyen ,sözlerinin nereye gideceğini bilmeden , düşündüğünü olduğu gibi söyleyen insan modelidir. düşünmeden konuştuğu için doğuracağı sonuçlardan da rahatsız olacak olan insandır.

---------------alıntı---------------
şimdi ben seni yeniden sevsem, değişecek mi bir şeyler aramızda? değişmeyecek. senin hayatın, sorumlulukların… benim hayatım, sorumsuzluklarım…

aramızda ki yorumsuzluk!

(b: yeniden âşık olabilecek misin bana? ya ben sana? olmayacak! git başka yerlerde ara her ne ise aradığını, seni benden böylesine uzaklaştıramayan ne olabilir ki? kurtul ondan! benden ya da!)

hatırla ne kadar bencil olduğunu!
hatırla ne kadar bencil olduğumu!

düşün! aramızda ki her ne ise, aşk değil artık. aşkı geçtik. ayrılığı da.

kimse anlamadı mı seni, benim kadar, benden sonra? kimse benim kadar kötü davranmadı mı sana?

benden sonra diyorum ama ben hâlâ buradayım. sen hâlâ bura da. “gitmek” üzere gittiğim yerlerden de gittim. dönmedim ama. ne sana ne de başkalarına. sadece buradayım. o da, şimdilik. tenimden ibaretim. ruhumu da senden çekeli çok oldu, aklımı da. duygularım desen; artık yoklar burada.

(b: şimdi ben seni yeniden sevsem; kurtulur mu bir şeyler aramızda? hem aynı kadın mıyım ben! baksana ne kadar da değiştim. kör müsün? baksana, tırnaklarım uzadı senden sonra… bak gözlerimin içine; ben eski ben değilim. artık sevmeye de eskisi kadar yetenekli değilim. “zaman, neler aldı götürdü benden” demeyeceğim. sorun; zamanın bana kattıklarında! şu çoğalmışlığımla baş edebilecek misin? beni, yine kandırabilecek misin? ya eski benle aramda ki farkı kaldırabilecek misin?

şimdi ben seni yeniden sevsem, sorumluluk dediğin bahanelerinden kurtulabilecek misin? ya da sen, “sen” olabilir misin kendini kandırmadığında?

ben hayatın ortasında, şehrin karşı kıyısında, -sana karşı!- düşüncelerim yavaş, beklentim az -en azından aşktan yana- hislerim durağan ve netim. kendimden emin ve emniyetteyim. ya da şu anda böyle hissediyor olabilirim ve her an emniyetsiz ve tekin olmayan duygulardan birinin peşinden gidebilirim. her an, şu an durduğum yerden başka bir yerde durabilirim. yaptığım her şeyin tam tersini yapıyor olabilirim, yoldan çıkabilirim ya da her an aslında bir yol olduğunu da unutabilirim ama sonra aynı yola geri dönebilirim!

şimdi ben seni yeniden sevsem, söyle beni yakalayabilecek misin? hadi yakaladın diyelim; aynı duygu da en fazla kaç saniye tutabileceksin?

kaç saniye, pardon kaç duygu edersin? )
---------------yasemin pulat ---------------

yağmurdan ölen insanlar ı , evleri yok olan fakir insanları , yağmurda ıslanmak çok romantiktir - diyen insanları görünce daha da nefret edilen durumdur. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

nerdeyse 1 haftadır yağan yağmur nedeniyle saran ve artık sıkan depresif mod nedeniyle - mevsiminin hakkını ver dinsin bu yağmurlar, gelsin güneş - dediğimiz , durumdur.

demet akalın ın evlilik hayatının cumartesi günleri show tv de yayınlanacağını an itibariyle öğrendiğim , yuhh artık denilen programıdır.

bekarlığa veda partisi için bir haftadır sokalarda gezerek aradığım , yediğim yağmurun kilosunu ölçemediğim; eminönü civardında kolayca bulanabilinen ama burdaki bijuterilerde tarif ettiğinde insanların anlamsızca baktığı - tüylüyse var dendiği - ama nihayet bu akşam bulduğum taçın kenarlarına tül takılmış çakma duvaktır.

ziya paşanın terkib-i bendinin en bilinen dizeleridir.

nush(nasihat) ile uslanmayanı etmeli tekdir,
tekdir(azar) ile uslanmayanın hakkı kötektir(dayaktır).

aşk-ı memnu da behlül lü versiyonuna denk geldiğim , bu kadar olmaz artık denilen eylemdir.

şiddetli yağmurun birden bastırması ve hiç durmaksızın yağmaya devam etmesidir.

(bkz: kendi kaybeder)

süper olur dediğim olaydır sözlük.
her iki taraf da olayları farklı açılardan bakarak yorumlar.
sex ya da arada aşk olmadan da olur bu işler.
ama adam ya da kadının derdi başkaysa balık baştan kokmuştur ki zaten bu ilişki de niyetini en kısa süre içerisinde belli edeceğinden al gülüm ver gülüm hadisesinden sonra biter.

ama (vurgula: kankayla sevgili olunmaz ) sözlük. tabi ki de (vurgula: sevgiliden de kanka olmaz).

forzanarchy nin söyleyecek şarkı bulamayınca durup durup söylediği şarkıdır.

biraz önce internet üzerinden alışveriş yapmaya çalıştığımda sitenin bana telaffuz ettiği cümledir.
de get lan sen asıl işine .
sen kaybedersin ben değil.
asıl ben girmiyorum sitene var mı sözlük ???

gece geç yatıp sabah erken kalkmak zorunda olunduğundan gün boyunca ofiste uykulu olarak dolaşmaktır.
içilen kahvenin haddi hesabı olmaz dolayısıyla taşikardi yaşanası duruma gelinir. o kadar kahveyi içincede haliyle gece yine uyku gelmez. yani bu böyle devam eder. uyku hep evde , yatağınızda kalır.

yatağı ısıtır, işlemciyi yorar, bilgisayarı yavaşlatır, uykuyu getirir. bir süre sonra her yeriniz uyuşur.

bir içki muhabbetti klişesidir. içki kadehini fondip yaparken söylenir.