faşizmin iyi niyet kisvesi halinde saklanmış halidir "biz"den ayrı değerlendirmek, x ama iyi bir insan cümleleri..
sözümona onlara karşı sevgi ve şefkat besleyip, barışçıl yaklaşmak isterler ama daha en baştan ayrımcılığı kabul ederler.
Bizim gibi olmalarına gerek yok ki zaten onlar, şunlar, bunlar, hepimiz, biziz
iyi veya kötü insan olmak için bir millet, din, ırk, dil referans değildir ki.
Dip not: bir Anadolu evinden farkı yoktu denmiş
onlar, biz yokken Anadoludaydı zaten..!
mehmet özdilek'e karşı oynadığımız her maçta içimde bir burukluk oluşuyor..benim gözümde gerçekten beşiktaşın çocuğu dur..ama sözkonusu bize rakip olmak olunca, göz başka birşeyi görmüyor haliyle..
çok ta konforlu olmayacak durumdur.
Aşktı, seksti, devletti, alkoldü, dindi diyerek böyle rahat rahat saydırırken çocuklarımızın bir gün anne ve babalarının bu anarşik entrylerini okumaları, bünyelerinde önlenemez bir karmaşaya sebep olabilir.
(bkz: babam bir yazar)
Aşktı, seksti, devletti, alkoldü, dindi diyerek böyle rahat rahat saydırırken çocuklarımızın bir gün anne ve babalarının bu anarşik entrylerini okumaları, bünyelerinde önlenemez bir karmaşaya sebep olabilir.
(bkz: babam bir yazar)
evlat katili olmaya sebebiyet verecek durumdur..[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
başbakanlık köşkünü onarıp, first lady'sinin gelecekteki merasimlerine sponsor olmaktır .[ybkz]swh[/ybkz]
bir slayt gösterisi gibidir.konuya bir yerden girilip esas oğlanın gelip esas kızı öpmesini beklersiniz ama nafile
bırak öpmek, esas oğlan sevip sevmediğinden bile emin değildir..hatta öyle bir esas oğlan da yoktur aslında..görüntü var ses yok, film var senaryo yok..
Kimi lokantaların bilerek yaptığını düşündüğüm eylem ancak artık eskisi gibi kebap öncesi masayı donatan kebapçı da kalmadı maalesef.
Sıcak bir lavaş, tulum ve tereyağı..bu üçlünün birleşmesinden sonra insanın canı et bile istemiyor.
Sıcak bir lavaş, tulum ve tereyağı..bu üçlünün birleşmesinden sonra insanın canı et bile istemiyor.
Son zamanlarda bankaların çeşitli koşullarda tüketicilere sunduğu pakettir.
1 sene boyunca maaşınıza doğru orantılı olarak kredi kartınızdan belli bir meblağ kesiliyor ve işsiz kalmanız durumunda en fazla 6 ay boyunca ödediğiniz prime bağlı olarak işsizlik maaşı alıyorsunuz.
Böyle bir hizmetin ortaya çıkmasının sebebi ise 2012 de öngörülen yüksek işsizlik oranı ve ekonomideki yavaşlama..çanlar çalıyor
1 sene boyunca maaşınıza doğru orantılı olarak kredi kartınızdan belli bir meblağ kesiliyor ve işsiz kalmanız durumunda en fazla 6 ay boyunca ödediğiniz prime bağlı olarak işsizlik maaşı alıyorsunuz.
Böyle bir hizmetin ortaya çıkmasının sebebi ise 2012 de öngörülen yüksek işsizlik oranı ve ekonomideki yavaşlama..çanlar çalıyor
Uefa başkanı michel platininin Mehmet ali aydınlar a söylediği, ağzımıza bir parmak bal çalma söylemidir.
Tüm Avrupa ekonomik krizle cebelleşirken, halihazırda çalışacak insan potansiyeli o kadar da genç değilken ve zaten her bir ülke reklam ve tanıtıma ihtiyaç duymazken, çalışacak, harcayacak, amele bir ülkeye ihtiyaç vardır..bize gelmeleri normal tabi..
Peki biz bunu yapabilecek güçte miyiz? Krediyle evet..
Peki krediyi kimden alacağız? Batıdan tabi..
Faiz kaç olacak? Artık ne kadar uygun görürlerse..
Tüm Avrupa ekonomik krizle cebelleşirken, halihazırda çalışacak insan potansiyeli o kadar da genç değilken ve zaten her bir ülke reklam ve tanıtıma ihtiyaç duymazken, çalışacak, harcayacak, amele bir ülkeye ihtiyaç vardır..bize gelmeleri normal tabi..
Peki biz bunu yapabilecek güçte miyiz? Krediyle evet..
Peki krediyi kimden alacağız? Batıdan tabi..
Faiz kaç olacak? Artık ne kadar uygun görürlerse..
bir adamla mesajlaşması bile bugün gazetelerin ilk sayfalarında manşet olmuş hatundur.
kadının hiçbir suçu yok, bu kadar sorunun, karmaşanın ortasında bu haberi bu derece önemli yere koymuş gazetelerin ve sistemin suçu.
kadının hiçbir suçu yok, bu kadar sorunun, karmaşanın ortasında bu haberi bu derece önemli yere koymuş gazetelerin ve sistemin suçu.
Sırf bunun için bile maymundan türediğimize inandırabilecek durumdur.
Sanki uçağın amacı hedeflenen lokasyona inmek değilmiş gibi, iniş yapıldığında bir kutlama bir heyecan yaşanır ve refleksel bir durum sonucunda o eller birbirine çırpılır.
Eğer eskaza yolculuk sırasında tirbülansa girildiyse, pilot için adamın dibisin! veya pilot bizi vegasa götür gibi sloganların yapılması bile muhtemel.
Sanki uçağın amacı hedeflenen lokasyona inmek değilmiş gibi, iniş yapıldığında bir kutlama bir heyecan yaşanır ve refleksel bir durum sonucunda o eller birbirine çırpılır.
Eğer eskaza yolculuk sırasında tirbülansa girildiyse, pilot için adamın dibisin! veya pilot bizi vegasa götür gibi sloganların yapılması bile muhtemel.
hareme girenin çıkanın haddi hesabı olmayan dizidir. hatunların yüzleri açık bir de memeler fora ortalıkta dolanıyorlar..
dün akşamki bölümde pargalı'yı vuran adamı limanda yakalayıvermişler.nasıl bir iletişim ağı, giriş çıkış kontrolü vardı ki bir gün sonra hemen bulabiliyorlar? [ybkz]swh[/ybkz]
dün akşamki bölümde pargalı'yı vuran adamı limanda yakalayıvermişler.nasıl bir iletişim ağı, giriş çıkış kontrolü vardı ki bir gün sonra hemen bulabiliyorlar? [ybkz]swh[/ybkz]
yeni dönemin arabeskimsi şarkılar söyleyen kişisidir.bol acılı, ayrılık ve kara sevda üzerine kurulu, insanı depresyondan depresyona sürükleyen bir tarzı var.
vaktinde bunu yapan müslüm gürses ' e tükaka diyenler, şimdi bu adamı yere göğe çıkartamıyorlar.aralarındaki tek farkı, müslüm gürses'in saçlarını düzgün bir traşla kesmesi ancak bu adamın oldukça dağınık bırakmasıdır.
vaktinde bunu yapan müslüm gürses ' e tükaka diyenler, şimdi bu adamı yere göğe çıkartamıyorlar.aralarındaki tek farkı, müslüm gürses'in saçlarını düzgün bir traşla kesmesi ancak bu adamın oldukça dağınık bırakmasıdır.
egemene karşı hep bir allerjisi olmuş bendenizin krala karşı da bir tepkisi haliyle bulunmaktadır ve bu sebeple barca..!
bu ülkede ergenekon, balyoz, odatv davaları yüzünden onlarca kişi tutuksuz yargılanıp, senelerce hapishanede yatarken, bir insanı öldürdüğü ve ölüme sevk ettirdiği bu insanların böyle kolayca beraat etmelerine tepki vermek isteyen insanların bulunması gereken yürüyüştür.
diğer bir faşist alettir.
türklük ölçer, müslümanlık ölçer, din ölçer, terbiye ölçer gibi insanların birbirinden üstünlük sağlamasına sebebiyet olan bir kıstas çeşididir.
kimse kimsenin beşiktaşlılığını ölçmeye yetkin değildir.
allah bile kulumla arama girme demişken, hangi deyyuz kişi beşiktaşla bir başkasının arasına kalkmaya cürret eder?
türklük ölçer, müslümanlık ölçer, din ölçer, terbiye ölçer gibi insanların birbirinden üstünlük sağlamasına sebebiyet olan bir kıstas çeşididir.
kimse kimsenin beşiktaşlılığını ölçmeye yetkin değildir.
allah bile kulumla arama girme demişken, hangi deyyuz kişi beşiktaşla bir başkasının arasına kalkmaya cürret eder?
altan ailesinin nev-i şahsına münhasır demokrat bir diğer bireyidir. star gazetesinden bir yazısının yayınlanması sebebiyle ayrılmıştır.
yayınlanmayan yazısı aşağıdaki gibidir:
Denktaşlaşmak...
Mehmet Altan
Denktaşın cenaze törenini izlerken, daha sonra epey yaygınlaşan Ankaralılaşmak sözcüğünü ilk kullandığım zamanı hatırladım.
Rauf Denktaşın defnedilme sürecinin çoğu mecrada özel Harp güzellemesine döndüğünü, çözümsüzlük çözümdür siyasetinin feraset olarak sunulduğunu görünce, acaba siyasal jargonumuza Ankaralılaşmakın yanı sıra bir de Denktaşlaşmak kelimesini mi eklesek diye düşündüm...
Siyaseten Denktaşlaşmak ne demek?
Aslında bunu KKTCnin bugünkü hali tanımlıyor... Tek parti anlayışıyla kendi halkımıza AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyetini hâlâ Güney Kıbrıs Rum Kesimi diye takdim etmeye devam ediyoruz...
Halbuki yerkürede KKTCyı tanıyan tek bir ülke var, o da Türkiye...
KKTCnın bu duruma düşmesinin ise tek bir nedeni var, özel Harp destekli Denktaşlaşma anlayışıdır.
Türkiye ve KKTCya büyük avantajlar sağlayan ve Ak Parti iktidarının da en değerli ve önemli hamlelerinden birini yaparak desteklediği Annan Planı, Rauf Denktaş yüzünden saha dışına atıldı...
Ve KKTC, dünyaca tanınan AB üyesi bir konuma rahatlıkla yükselebilecekken, yediği çelme ile Korsan Ada kimliğinde takılı kaldı...
Bu vesileyle, bir önceki Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talatın Kıbrıs sorunu yüzde 70 gayri menkul sorunudur dediğini de anımsatayım...
özetle, çözümsüzlük çözümdür anlayışı henüz dört başı mamur bir şekilde deşilmedi...
insani bir uğurlama, siyaseten hâlâ Türkiyeyi ve KKTCyi çok zor duruma sokan bir siyaset anlayışını yüceleştiren bir seremoniye dönünce, insan doğrusu zaman içinde gelinen noktayı sorguluyor...
Ve siyaseten Denktaşlaşma endişesini dile getiriyor.
Neden insan değil de devlet daha önemli? Zaten devletin amacı insanını çok daha iyi yaşatmak değil mi?
KKTC, insana değil de özel Harp Dairesine bağlı bir anlayışa önem verdiği için bugün hukuksal kimliğinin kimsenin tanımadığı, merhum Denktaşın torunu da dahil vatandaşlarının ezici bir kısmının Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı kimliğiyle AB üyeliğini tercih ettiği bir yer haline geldi.
üstelik, bugün AB müzakere sürecinde tıkanan azımsanmayacak dosya sayısı da, daha önceleri çok daha detaylı bir şekilde anlattığım şükrü Sina Gürelin Denktaşlaşmış anlayışının sonucudur.
*
öte yandan, işine ve özerkliğine özen göstermenin şimdilerde huzursuzluk doğurduğunun çok farkındayım.
Ancak, bu huzursuzlukların bana yansıyan kısmını, benim hiç çekinmeden açıkça her yerde ve her defasında anlatacak bir fıtrattan geldiğimi bilmezden gelenler olduğu gibi, azalan yazı günlerimi bir özgürlük meselesi olarak görmek yerine, gazete ile aramda ihtilaf çıkması gibi çok tâli bir neticeye ulaşmak amacıyla saptıranlara da rastlıyorum.
Denktaşlaşma eğilimlerinin fazlasıyla kıpırdadığı günümüzde herkes rahat olsun, sorunları herkese, her zaman açıkça söylerim, kimse durumdan vazife çıkarmasın...
Bu tür yorumlardan rahatsızlık duyanlar var ise, onlar da üçüncü şahısların yorumlarına gösterdikleri hassasiyeti biraz da etraflarına göstersinler...
Denktaşlaşma türü bir kelimenin zihinlere düştüğü ortamlarda kabalaşmayalım, hoyratlaşmayalım ki, fırsatçıların pek sevdiği peynir fareliği de ivme kazanmasın.
Yazıyı bitirirken Hrant Dink davasının sonucu beş yıl sonra nihayet belli oldu, meğer kahvede pişpirik oynayan çocuklar kendi kafalarına göre Hrantı öldürmüşler...
Bu karar isabetliyse, Hrantı hedef gösteren ve mahkeme sırasında ona bozuk para atarak taciz eden generali de, tüm diğer Ergenekon sanıklarını da serbest bırakalım...
Katille resim çektiren ve idari ve hukuki soruşturmanın dokunmadığı askeri personeli de tamamen unutalım...
Benim anladığım Ergenekon, Uludereden sonra ikinci golü de attı... Ancak bu golde kendisine her bir yandan destek verildiği de açık.
Yeni Türkiye derken herhalde kastedilen bu değildi.
yayınlanmayan yazısı aşağıdaki gibidir:
Denktaşlaşmak...
Mehmet Altan
Denktaşın cenaze törenini izlerken, daha sonra epey yaygınlaşan Ankaralılaşmak sözcüğünü ilk kullandığım zamanı hatırladım.
Rauf Denktaşın defnedilme sürecinin çoğu mecrada özel Harp güzellemesine döndüğünü, çözümsüzlük çözümdür siyasetinin feraset olarak sunulduğunu görünce, acaba siyasal jargonumuza Ankaralılaşmakın yanı sıra bir de Denktaşlaşmak kelimesini mi eklesek diye düşündüm...
Siyaseten Denktaşlaşmak ne demek?
Aslında bunu KKTCnin bugünkü hali tanımlıyor... Tek parti anlayışıyla kendi halkımıza AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyetini hâlâ Güney Kıbrıs Rum Kesimi diye takdim etmeye devam ediyoruz...
Halbuki yerkürede KKTCyı tanıyan tek bir ülke var, o da Türkiye...
KKTCnın bu duruma düşmesinin ise tek bir nedeni var, özel Harp destekli Denktaşlaşma anlayışıdır.
Türkiye ve KKTCya büyük avantajlar sağlayan ve Ak Parti iktidarının da en değerli ve önemli hamlelerinden birini yaparak desteklediği Annan Planı, Rauf Denktaş yüzünden saha dışına atıldı...
Ve KKTC, dünyaca tanınan AB üyesi bir konuma rahatlıkla yükselebilecekken, yediği çelme ile Korsan Ada kimliğinde takılı kaldı...
Bu vesileyle, bir önceki Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talatın Kıbrıs sorunu yüzde 70 gayri menkul sorunudur dediğini de anımsatayım...
özetle, çözümsüzlük çözümdür anlayışı henüz dört başı mamur bir şekilde deşilmedi...
insani bir uğurlama, siyaseten hâlâ Türkiyeyi ve KKTCyi çok zor duruma sokan bir siyaset anlayışını yüceleştiren bir seremoniye dönünce, insan doğrusu zaman içinde gelinen noktayı sorguluyor...
Ve siyaseten Denktaşlaşma endişesini dile getiriyor.
Neden insan değil de devlet daha önemli? Zaten devletin amacı insanını çok daha iyi yaşatmak değil mi?
KKTC, insana değil de özel Harp Dairesine bağlı bir anlayışa önem verdiği için bugün hukuksal kimliğinin kimsenin tanımadığı, merhum Denktaşın torunu da dahil vatandaşlarının ezici bir kısmının Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı kimliğiyle AB üyeliğini tercih ettiği bir yer haline geldi.
üstelik, bugün AB müzakere sürecinde tıkanan azımsanmayacak dosya sayısı da, daha önceleri çok daha detaylı bir şekilde anlattığım şükrü Sina Gürelin Denktaşlaşmış anlayışının sonucudur.
*
öte yandan, işine ve özerkliğine özen göstermenin şimdilerde huzursuzluk doğurduğunun çok farkındayım.
Ancak, bu huzursuzlukların bana yansıyan kısmını, benim hiç çekinmeden açıkça her yerde ve her defasında anlatacak bir fıtrattan geldiğimi bilmezden gelenler olduğu gibi, azalan yazı günlerimi bir özgürlük meselesi olarak görmek yerine, gazete ile aramda ihtilaf çıkması gibi çok tâli bir neticeye ulaşmak amacıyla saptıranlara da rastlıyorum.
Denktaşlaşma eğilimlerinin fazlasıyla kıpırdadığı günümüzde herkes rahat olsun, sorunları herkese, her zaman açıkça söylerim, kimse durumdan vazife çıkarmasın...
Bu tür yorumlardan rahatsızlık duyanlar var ise, onlar da üçüncü şahısların yorumlarına gösterdikleri hassasiyeti biraz da etraflarına göstersinler...
Denktaşlaşma türü bir kelimenin zihinlere düştüğü ortamlarda kabalaşmayalım, hoyratlaşmayalım ki, fırsatçıların pek sevdiği peynir fareliği de ivme kazanmasın.
Yazıyı bitirirken Hrant Dink davasının sonucu beş yıl sonra nihayet belli oldu, meğer kahvede pişpirik oynayan çocuklar kendi kafalarına göre Hrantı öldürmüşler...
Bu karar isabetliyse, Hrantı hedef gösteren ve mahkeme sırasında ona bozuk para atarak taciz eden generali de, tüm diğer Ergenekon sanıklarını da serbest bırakalım...
Katille resim çektiren ve idari ve hukuki soruşturmanın dokunmadığı askeri personeli de tamamen unutalım...
Benim anladığım Ergenekon, Uludereden sonra ikinci golü de attı... Ancak bu golde kendisine her bir yandan destek verildiği de açık.
Yeni Türkiye derken herhalde kastedilen bu değildi.
yine bir özel yetkili mahkemenin güdümlü iddianamesi kabul edilmiş ve kendisi hakkında 397 sene hapis istemiyle mahkeme açılmıştır.
demokrasi yoluyla alamadıkları şehirleri, bu tür yollarla almaya çalışıyorlar..önce adana ve sonra izmir belediyelerinin bu şekilde kontrolü ve alt edilmesi bir tesadüf olamaz..
demokrasi yoluyla alamadıkları şehirleri, bu tür yollarla almaya çalışıyorlar..önce adana ve sonra izmir belediyelerinin bu şekilde kontrolü ve alt edilmesi bir tesadüf olamaz..
Eski muhafazakar gazetesinde ve televizyonunda da nispeten daha özgürlükçü ve liberal tavrıyla bilinen, şimdilerde ise liberal kesimin muhafazakar bireyi olarak bilinen, hafif sonradan görme ancak yine de yorumlandığı gibi çok değişmemiş kişidir.
Zaman zaman mahallesinden gelen birçok tepkiye rağmen gerekli eleştirileri yapabilmektedir.
Köşe yazıları daha çok eğlencelik içeriktedir hatta bazen magazinsel..
Zaman zaman mahallesinden gelen birçok tepkiye rağmen gerekli eleştirileri yapabilmektedir.
Köşe yazıları daha çok eğlencelik içeriktedir hatta bazen magazinsel..
A=B şeklinde olmayan bir eşitliktir.
A denktir B olarak yorumlanırsa daha kolay algılanacaktır.
Her iki cinsin de kendine göre artıları ve eksileri vardır ve terazinin her iki yanına bunları koyduğunuzda, eşitleyeceğini göreceksiniz.
son dönem düğün trendleri başlığından da anlaşılamayacağı gibi halihazırda hayat ortaktır ve her iki tarafın da hayatla ilgili hevesleri vardır ve sırayla, uygun zamanlarda bunlar karşılanır.
A denktir B olarak yorumlanırsa daha kolay algılanacaktır.
Her iki cinsin de kendine göre artıları ve eksileri vardır ve terazinin her iki yanına bunları koyduğunuzda, eşitleyeceğini göreceksiniz.
son dönem düğün trendleri başlığından da anlaşılamayacağı gibi halihazırda hayat ortaktır ve her iki tarafın da hayatla ilgili hevesleri vardır ve sırayla, uygun zamanlarda bunlar karşılanır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?