hayatımıza ilk önce kutu kutu pensle ve seksekle girip sonra saklambaç,istop,yakan top vb. daha kalabalık oyunlarla heyecanlandıran..bununla beraber erkekler için futbol kızlar için evcilikle çeşitlenen eylemlerdir.
yaşla beraber bu oyunlar farklı alanlarda farklı şekillerde karşımıza çıkmaya başlar..
en kötüsü ise günümüz çocukları için oynanacak alanın kalmaması sebebiyle bilgisayar başında oyunu öğreniyor olmaları..
zaman zaman bünyeye musallat olan ve üstüste olduğunda yıkıcı,konsantrasyonu bozan bir durum..böyle durumlarda atların ayakta uyuyabilme kabiliyetlerini kıskanırsınız.
türk girişimci ruhunun simit sarayından sonra hayatımıza kattığı diğer bir mekandır ve akıllıcadır..gidip sohbet edeceğiniz,farklı alternatiflerin olduğu ve ücretlerin yüksek olmadığı bir yerdir.
illa gidip starbucks ve gloria cafe gibi yerlerde elin adamına para kazandırmanıza gerek kalmamıştır..
özellikle ortaya koydukları yuvarlak,küçük çukulatalar sevinç kaynağıdır..hepsinin konulduğu kavanozu bir gün çalmak en büyük emellerim arasındadır..
illa gidip starbucks ve gloria cafe gibi yerlerde elin adamına para kazandırmanıza gerek kalmamıştır..
özellikle ortaya koydukları yuvarlak,küçük çukulatalar sevinç kaynağıdır..hepsinin konulduğu kavanozu bir gün çalmak en büyük emellerim arasındadır..
beşiktaşın da bu ligin de gelmiş geçmiş en iyi 10 numarasıdır ve teknik adamıdır..eşek peşinde koşacağına top peşinde koşsaydı daha iyi şeyler olabilirdi...
çok enteresan karakterlerin çıktığı şehirdir...
- ismet inönü
- turgut özal
- belkıs akkale
- mehmet ali ağca
- ahmet kaya
- ismet inönü
- turgut özal
- belkıs akkale
- mehmet ali ağca
- ahmet kaya
bunlar (bkz: tiki kız) ların bir alt versiyonu olan özenticanlardır..genellikle çakma giyerler ve kendi muhitlerinde bunlarla piyasa yapmaya çalışırlar..arada saçlarına fön arasında birkaç dalga verildikleri de görülmüştür..alışveriş merkezleri en çok takıldıkları yerdir ve piyasa mekanlarıdır..facebook ta sevgililere göndermeli videolar paylaşıp,gruplara üye olmak en bilinen özellikleridir..bir de üç çizgili,parlak eşofman giyerler..o kadar çok sms gönderirler ki çocuklarının baş parmaklarının mutasyona uğramış bir şekilde büyük olması muhtemeldir..
sozluk temasının outlook a benzetilmesini temenni ettiğim saatlerdir..müdürün odası tam arkamda ve ekranımı görüyor be sözlük..ne zor şartlar altında entry girdiğimi bilemezsiniz...
hep aynı kişi tarafından yapılınca gidip kafasına kafasına vurasın gelir..
bir insana dostum demeniz çok zor olmalıdır,en az sevdiğim demenizin zor olması kadar..
çünkü dostum dediğiniz kişinin anneniz,babanız,sevgiliniz ve hatta tüm dünya size karşıyken yanınızda olmasını beklersiniz.
dostluk dediğiniz öyle küçük iki atışmayla,küskünlükle de bitmez..küs bile olsanız acaba şimdi nasıl,durumu nedir diye meraklanıp yoklarsınız.
aylarca konuşmamış olsanız bile telefon açtığınızda sanki en son dün konuşmuş gibi konuştuğunuz yerden başlarsınız.
hüznünüz,sevinciniz,paranız ortaktır..
onu bazen kendinize saklamak istersiniz..sizsiz sinemaya,maça gitmesi,sizsiz içmesi,siz dururken gidip başkasına ağlaması asabınızı bozar.
hani ıssız adaya düşseniz götürürsünüz..nasılsa 2 geyik yapsanız geçer hayat orada da..anakarada idare ediyordunuz nasılsa...
hele bir de sevgili yaparlar ya kendilerine,nasıl gıcık olursunuz..leeeyn o yokken ben vardım demek gelir içinden..sattın beni 2 günlük karaktere dersiniz..
millet iyi gününde pohpohlarken,siz onun iyiliği için acı olan gerçekleri söylersiniz ama o gider bi dolanır..sonra yalnız bırakılan size gelir ve haklıymışsın der..gerçek dostsunuzdur,affedersiniz.
omuzdur dost her zaman ağlayabileceğiniz,sırttır her zaman yaslanabileceğiniz ve eldir her zaman tutabileceğiniz...
çünkü dostum dediğiniz kişinin anneniz,babanız,sevgiliniz ve hatta tüm dünya size karşıyken yanınızda olmasını beklersiniz.
dostluk dediğiniz öyle küçük iki atışmayla,küskünlükle de bitmez..küs bile olsanız acaba şimdi nasıl,durumu nedir diye meraklanıp yoklarsınız.
aylarca konuşmamış olsanız bile telefon açtığınızda sanki en son dün konuşmuş gibi konuştuğunuz yerden başlarsınız.
hüznünüz,sevinciniz,paranız ortaktır..
onu bazen kendinize saklamak istersiniz..sizsiz sinemaya,maça gitmesi,sizsiz içmesi,siz dururken gidip başkasına ağlaması asabınızı bozar.
hani ıssız adaya düşseniz götürürsünüz..nasılsa 2 geyik yapsanız geçer hayat orada da..anakarada idare ediyordunuz nasılsa...
hele bir de sevgili yaparlar ya kendilerine,nasıl gıcık olursunuz..leeeyn o yokken ben vardım demek gelir içinden..sattın beni 2 günlük karaktere dersiniz..
millet iyi gününde pohpohlarken,siz onun iyiliği için acı olan gerçekleri söylersiniz ama o gider bi dolanır..sonra yalnız bırakılan size gelir ve haklıymışsın der..gerçek dostsunuzdur,affedersiniz.
omuzdur dost her zaman ağlayabileceğiniz,sırttır her zaman yaslanabileceğiniz ve eldir her zaman tutabileceğiniz...
garip bir şekilde çevremde çok fazla karadenizli olmamıştır şimdiye kadar..sanırım bu bir tesadüf..ancak karadenizli öyle bir insan tanıdım ki kendisi cümlesine yeterdir.
(bkz: beni sevmeyen ölsün)
bizde son dönemde moda olan bir akım var..sözde büyük bütçeler,müthiş popüler oyuncular,büyük galalar vs...ama filme gittiğiniz bu muydu hissini yaşarsınız...bu filmde öyle olmadı...koltuğunuza oturup çok eğlenerek kasmadan,rahat rahat gülebileceğiniz bir film..
2.bölümün aralık ayında gösterime gireceği rivayet ediliyor.
2.bölümün aralık ayında gösterime gireceği rivayet ediliyor.
dinin ne olduğunu tam olarak anlayamamış ve kendilerine din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde anlatıldığı kadarıyla dini bilen ve yaşayan insanların,tersten bir soru ile karşıkarşıya geldiklerinde,bildiklerini sandıklarını şeyin sarsılması sonucu ortaya çıkan genellemedir.
çünkü inanmak şüphe içerir,bilmek kesindir.inanmakla bilmek arasındaki farkı önce anlamak gerekir.
hakeza dindar olmakla iman sahibi olmak arasındaki farkları da bilmek lazım mesela...
ama düşünebilmek için oksijenin belden aşağıdaki uzuvları haricinde beyinlerine de gitmesi gerekir...
çünkü inanmak şüphe içerir,bilmek kesindir.inanmakla bilmek arasındaki farkı önce anlamak gerekir.
hakeza dindar olmakla iman sahibi olmak arasındaki farkları da bilmek lazım mesela...
ama düşünebilmek için oksijenin belden aşağıdaki uzuvları haricinde beyinlerine de gitmesi gerekir...
en iyi savunma taaruzdur felsefesinden hareketle hatunun üstündeki pazen donun da pek şık olmadığını söylerseniz durum berabere devam edecektir.
kara sevda gibidir, ne onunla olur ne onsuz...
en güzel şarkısı ve halen severek dinlediğim adam dır:
Sevipte söyleyemediğim şarkılar var
Bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler
Keşke,keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları
Düşlerim var...
Uyandığımda yalnızca başını hatırladığım,
Ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim
Bir adam var düşümde,tam dokunacakken uyandırıldığım
Bir adam,sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim
Düşümde bir adam var,benim mi bilemediğim
Bir adam var diyorum,düşünüp düşümden ayrı kaldığım...
Durup da söyleyemediğin adımsa
Gizli kapaklı
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı, yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yanıma korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Durup da söyleyemediğin adımsa
Gizli kapaklı
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı,yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yanıma korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yağmur bulutu unutursa
Dalında çiçeği kurutursa
Yar benden utanırsa
Düşündüm düşümden ayrı kaldım
Sevipte söyleyemediğim şarkılar var
Bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler
Keşke,keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları
Düşlerim var...
Uyandığımda yalnızca başını hatırladığım,
Ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim
Bir adam var düşümde,tam dokunacakken uyandırıldığım
Bir adam,sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim
Düşümde bir adam var,benim mi bilemediğim
Bir adam var diyorum,düşünüp düşümden ayrı kaldığım...
Durup da söyleyemediğin adımsa
Gizli kapaklı
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı, yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yanıma korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Durup da söyleyemediğin adımsa
Gizli kapaklı
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı,yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yanıma korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yağmur bulutu unutursa
Dalında çiçeği kurutursa
Yar benden utanırsa
Düşündüm düşümden ayrı kaldım
gerçek sevenin rahatlıkla yapabileceği eylemdir..
aslında gördüğünüz gerçek değil,kandırılıyorsunuz....
üzerine çok fazla kafa yorduğum durumdur...beyne reset atılması hakkında baya bir fantezi kurmuştum.Geçici belleğin hakkatten geçici olduğu,istemediğiniz veriyi silebildiğimiz,segmentlerine ayırabildiğimiz bir beyin..Müthiş birşey!.içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün olur mu bilemiyorum ama benim beynimin bu şansa sahip olamayacağını düşünüyorum.En azından sahip olursa da çoktan adres ve veri yolları aşırı yığılmadan iflas etmiş olacak.
bi bilen varsa lütfen söylesin..
bi bilen varsa lütfen söylesin..
Ahmet Hakan'ın aynı gece yapılan Ajda Pekkan ve Grup Yorum konserleriyle ilgili yazısı :
iki konser arasındaki devasa farklar
* AJDA KONSERi: Cici baylar ile cici bayanlar tarafından doldurulmuştu.
GRUP YORUM KONSERi: Tıraşı uzamış adamlar ile tek süsleri kırmızı bandana olan kadınlar tarafından doldurulmuştu.
* AJDA KONSERi: Rengi pembeydi...
GRUP YORUM KONSERi: Rengi kızıldı...
* AJDA KONSERi: Konsere otomobillerle gelindi...
GRUP YORUM KONSERi: Konsere otobüslerle gelindi.
* AJDA KONSERi: Konserde devletlu bir konuk vardı: ABden Sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış ve zarif eşi Beyhan Bağış...
GRUP YORUM KONSERi: Konsere hiçbir devletlu ilgi göstermedi. Sadece pek de devletlu sayılmayacak bir isim, DiSK Başkanı Süleyman çelebi vardı.
* AJDA KONSERi: Kapı açık, istenmiyorsun artık konserin marşıydı...
GRUP YORUM KONSERi: şişli Meydanında üç kız konserin marşıydı.
* AJDA KONSERi: Konserde verilen tek sosyal mesaj Ajdanın sokak hayvanları konusunda yaptığı duyarlılık çağrısıydı...
GRUP YORUM KONSERi: Baştan sona mesajlar hakimdi. ABDye posta kondu, Latin Amerika soluna selam yollandı.
* AJDA KONSERi: Konserin onur konuğu: Orhan Gecebaydı...
GRUP YORUM KONSERi: Konserin onur konuğu: ünlü yönetmen Zeki Demirkubuzdu...
* AJDA KONSERi: Konserin idolü birçok Ajda şarkısına söz yazan ve Ajda tarafından iltifatlara boğulan şehrazat idi...
GRUP YORUM KONSERi: Konserin idolü CHE idi...
* AJDA KONSERi: Bir Etiler rüzgarı esiyordu ılık ılık...
GRUP YORUM KONSERi: Bir Bağcılar rüzgarı esiyordu hafif tozlu...
* AJDA KONSERi: Yumuşak ve dişil bir sesle şarkılara eşlik edildi.
GRUP YORUM KONSERi: Sert ve erkeksi seslerle şarkılara eşlik edildi.
* AJDA KONSERi: Konser sırasında Ajda dört kez kıyafet değiştirdi ve konserin sonunda kıyafetlerini tasarlayan Nur Yerlitaş ile seyirciyi selamladı.
GRUP YORUM KONSERi: Sanatçılar üzerlerindeki hayli iddiasız kıyafetleri bir kez bile değiştirmediler.
* AJDA KONSERi: Beyaz Türklere özgü düzen ve intizam egemendi.
GRUP YORUM KONSERi: Kaotikti ama çok sahiciydi...
iki konser arasındaki devasa farklar
* AJDA KONSERi: Cici baylar ile cici bayanlar tarafından doldurulmuştu.
GRUP YORUM KONSERi: Tıraşı uzamış adamlar ile tek süsleri kırmızı bandana olan kadınlar tarafından doldurulmuştu.
* AJDA KONSERi: Rengi pembeydi...
GRUP YORUM KONSERi: Rengi kızıldı...
* AJDA KONSERi: Konsere otomobillerle gelindi...
GRUP YORUM KONSERi: Konsere otobüslerle gelindi.
* AJDA KONSERi: Konserde devletlu bir konuk vardı: ABden Sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış ve zarif eşi Beyhan Bağış...
GRUP YORUM KONSERi: Konsere hiçbir devletlu ilgi göstermedi. Sadece pek de devletlu sayılmayacak bir isim, DiSK Başkanı Süleyman çelebi vardı.
* AJDA KONSERi: Kapı açık, istenmiyorsun artık konserin marşıydı...
GRUP YORUM KONSERi: şişli Meydanında üç kız konserin marşıydı.
* AJDA KONSERi: Konserde verilen tek sosyal mesaj Ajdanın sokak hayvanları konusunda yaptığı duyarlılık çağrısıydı...
GRUP YORUM KONSERi: Baştan sona mesajlar hakimdi. ABDye posta kondu, Latin Amerika soluna selam yollandı.
* AJDA KONSERi: Konserin onur konuğu: Orhan Gecebaydı...
GRUP YORUM KONSERi: Konserin onur konuğu: ünlü yönetmen Zeki Demirkubuzdu...
* AJDA KONSERi: Konserin idolü birçok Ajda şarkısına söz yazan ve Ajda tarafından iltifatlara boğulan şehrazat idi...
GRUP YORUM KONSERi: Konserin idolü CHE idi...
* AJDA KONSERi: Bir Etiler rüzgarı esiyordu ılık ılık...
GRUP YORUM KONSERi: Bir Bağcılar rüzgarı esiyordu hafif tozlu...
* AJDA KONSERi: Yumuşak ve dişil bir sesle şarkılara eşlik edildi.
GRUP YORUM KONSERi: Sert ve erkeksi seslerle şarkılara eşlik edildi.
* AJDA KONSERi: Konser sırasında Ajda dört kez kıyafet değiştirdi ve konserin sonunda kıyafetlerini tasarlayan Nur Yerlitaş ile seyirciyi selamladı.
GRUP YORUM KONSERi: Sanatçılar üzerlerindeki hayli iddiasız kıyafetleri bir kez bile değiştirmediler.
* AJDA KONSERi: Beyaz Türklere özgü düzen ve intizam egemendi.
GRUP YORUM KONSERi: Kaotikti ama çok sahiciydi...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?