televizyon dizileriyle imtihanımızın istisnasız en başarısız örneği olan behzat ç, sadece bir avuç çiğ süt emmiş, ülkeyi bölme planı yapan anarşist komünist allahsız münkirlerin elli sene öncenin kaotik ortamına hicranıdır. ergen agresyonudur bir nevi. bücür cadı ise tamamen bizden, mahalle ortamını ve birlikteliği çok güzel yansıtan sıcakkanlı bir diziydi. bize kardeşliği, hoşgörüyü öğretmiş bu dizi ayrıca, gerçekleştirilen olağanüstü olaylarla inancımızı da kuvvetlendirmiştir. behzat ç'nin finali zekâ özürlülerinin bile on bölüm öncesinden anladığı bir (i: " sözde sürpriz") ile bitmiş ve bir avuç çiğ süt emmiş, ülkeyi bölme planı yapan anarşist, komünist, allahsız münkirler dışında kimsenin sikinde olmamışken, köfteci abbas'ın köfte arabası kaybolduğu zaman ise tüm türkiye salya sümük ağlamış, bulunması için oturup dualar etmiştir. türkiye bu birlikteliği bir bücür cadı'da bir de müslüman olduktan sonra muhammed ali'nin maçlarında yakalamıştır.
kötü oyuncu seçimi neticesinde son derece yapay oyunculukların sergilendiği, hatta bu başarısızlığı ekrana rahatsız edici bir düzeyde yansıtan bir dizi behzat ç. alkolik, pejmürde, uzun saçlı ve melül gözlü bir komiser yaratmışlar ki insan görünce kolluk kuvvetlerinden tiksiniyor. buradan yapımda ve yayında emeği geçenlere sormadan edemeyeceğim. bundan sonra ne projeniz var? uşaklı şnorkel takmış pembe saçlı punkçu bir otobüs şoförünün lama çiftliğinde paralel bar olimpiyat elemelerine hazırlanışının öyküsü mü? bence behzat ç rolünde alp kırşan oynamalıydı. cast seçimindeki başarısızlık işte.
"ne oldu lan, modern talking tekrar mı birleşti?" diye sorulması gereken havadis.
mor çatı'daki eziyet görmüş kadınların şükretmesine neden olan rezalet tipine rağmen buralara kadar gelmesini ön dişlerinin ayrık olmasına bağlıyorum. yalnız arayı uzun ortodonti operasyonuyla kapatmış olduğu için dibe çuval gibi çakılması an meselesidir
bazı önemli futbol kulüplerimiz bu kaynaklarını masa başında maç kazanmak adına harcarken ben de maaşımın 1/4'lük kısmını futbol kulüplerimizle paralel olarak bir masa uğruna tüketmeyi yeğliyorum. nitekim, gazinoda peçete atmayı, ceket, masa ve garson yakmayı çoktan hobilerim kısmında cv'me ekledim ve sansar gibi gelecek yeni iş teklifleri için soteye yatmış vaziyetteyim.
zamanında dünyayı karıştırdığı halde, şimdi bir çayı bile karıştıramayan ağır abi. kızı da bu herifin adını kullanarak boksör olmuş ve kadınlığını yakmıştır. etine dolgun zenci ırka ihanet ederek tahta gögüs, sıfır kalça olarak hayatını büyük bir pişmanlıkla devam ettirmektedir.
(i: kaba konuşmada;) mütemadiyen.
(i: kaba konuşma); iri yarı kadın.
(i: kaba konuşma); işten çıkarmak, kovmak, sepetlemek.
(i: kaba konuşma), tabut.
(i: kaba konuşma), korkak.
doğrusu (vurgula: andavallı) olan argo sıfat.
(i: kaba konuşma); emek vermeden haksız kazanç elde etmek.
(i: kaba konuşma); azarlamak.
(i: kaba konuşma); piç.
her akşam masasında rakısı eksik olmayan bir adam olarak yine de hicran dolu gecelerimde çilingir sofrası kurarım. işte bu gecelerimde beni kasavete sürükleyen yegâne şarkıdır (i: "pepee pepee çok üzülüyor"). bu içli şarkıyla eski sevgililerimi hatırlar, hayatımdaki pişmanlıklarım tekrar körüklenir ve üzülürüm.
insanın sözleri karşısında metanetini korumasının zor olduğu bu parçayı sizler için paylaşıyorum;
http://tinyurl.com/6xz8rby
insanın sözleri karşısında metanetini korumasının zor olduğu bu parçayı sizler için paylaşıyorum;
http://tinyurl.com/6xz8rby
edi ne kadar boş bir karakterse büdü o kadar içi dolu, hayatın çemberinden geçmiş bir filozoftur. hayatımda çok ayrı bir yere sahiptir büdü. ilk okula başladığım gün, ilk sevişmemde, ilk çocuğumu kucağıma aldığımda, öss'de, ilk kez yurt dışına çıktığımda hep yanı başımda büdü vardı. çok sonra öğrendim oğlancı olup da edi'yi tokmakladığını da bileklerimi kestim.
aşırı sinek kaydı bir ada malik tarihten bir figür. tam adını söylemek insana gereksiz bir haz veriyor. janjakruso ile birlikte doğuştan kazanan bir abi. ben bugün giyotin ile idam edilmemişsem sebebi adımın bu ikisi kadar efsunlu olmamasıdır. aslında benim de adımın bir kudreti var da ben statükocuyum. bugün şeriat gelsin en baba zahit ben olurum.
eğer bugün ben bir beşiktaş fanatiği olarak stadyum civarında hâlâ taunus fortçuluk yapıyorsam bu komedi programı sayesindedir. belleğimde depoladığım tüm öğretileri kadınlar üzerinde deneyerek vakit öldürüyorum ortalıkta. sonra da cıngılındaki ezgi eşliğinde uzuyorum, ben önde kadının bağırmasıyla üşüşen kalabalık arkamda.
ben saygıyı, sevgiyi, dostluğu ve hoşgörüyü caillou'dan öğrendim. eğer akşamları dişlerimi fırçalıyorsam bunun tek sebebi caillou'dur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?