2005 tarihli 109876543210 albümünden bir özlem tekin şarkısı.
yerel spor takımları arasında en fazla ve en güçlü gangsterleri bünyesinde barındıran kulüptür beşiktaş. taraftar müsabakada ağzımıza sıçan yunan gekas'ı alkışlar-beşiktaş'a gelme ihtimalinin bu eylemde psikolojik bir etkisi var-, takıma üye olan bu tiplerse yurdun bir yerinde azınlıklardan bir kişinin öldürülmesi için taşeronlarına ferman verir. çıkar amaçlı suç örgütleri olan bu üyeler beşiktaş'ın asıl sahipleridir. nasıl ki endüstriyel futbol romantik futbolu asfalta yapıştırırcasına ezdi geçti, şimdi de bu babalar güçlü bağlantılarını biraz daha kullanıp endüstriyel futbolu farklı bir boyuta taşıyıp beşiktaşımıza her türlü müthiş zaferi yaşatsınlar. ilk başlarda rakipler "şampiyon oluyorsunuz ama her şey ayan beyan ortada" dese de bir müddet sonra bu duruma alışacaklardır. onlar alıştıkları zaman bu ağır abiler çoktan fifa ile bağ kurarak 2022 dünya kupası finalinde iskoçya'yı 6-0'la geçen beşiktaş'ı şampiyon yapabilirler. eğer bizler bu uçsuz bucaksız potansiyelin farkına vararak duruma daha ılıman yaklaşırsak her şey adımıza müthiş olur. her yerde "sıkmak, şeref, onur, millet, topuk, hain, devlet, kulübüm, mermi, manyak, yardım, şiddet" gibi kelimelerle cümlelerimizi soslandırırız. bursalıları zencilere siktirterek, istedikleri kıvamda onlara güzel bir tecrübe yaşatırız.
çakıcı makıcı aramalıyız birilerini derim ben.
çakıcı makıcı aramalıyız birilerini derim ben.
belki de müteheyyiç davranarak yaptığı bir hata neticesinde yönetimsel bir ikaz alarak çözüm için heklendiğini belirtmiştir.
metin oktay tasdikli türk futbolunun gördüğü en iyi forvetlerden biriydi papin mustafa. bir sebepten dolayı galatasaray'dan ayrılmak durumunda kalarak futbol sahnesinden silinmiştir. şimdilerde hayvanî bir gol oranını yakalamak amacıyla sikko takımlarda faal futbolculuğuna devam etmekte. galiba profesyonel platformda tüm zamanların en fazla gol atan oyuncusu.
isviçre menşeli eski galatasaraylı futbol forveti. şapuysat ile millî takımda iyi ikili oluşturmuş, takımını euro 96'ya götürmüş, ilk müsabakada ev sahibi ingiltere'ye son dakikalarda penaltıdan bir gol atarak beraberliği kurtarmalarında büyük rol oynamıştır. turnuvaya iyi başlasalar da sonraları denyoca devam ederek elenmişlerdi.
çarşı'dan:
"sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım. kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım"
işte görüyoruz ki çarşı'nın içinde de devletine kafa tutan son derece saldırgan çapulcu orduları bulunuyor. umarım hepinizin kafasına taksim'de gezerken örs düşer de oracıkta ölürsünüz pislikler!..çarşı'nın adını kirlettirmem size. tribün felâketi de hep bunların altından çıktı zaten. çarşı dediğin en yüce peygamber olan hazreti muhammed'in kutlu doğumunu şenliklerle kutlar. polise mukavemet de ne oluyor allasen? al işte çıkabildiniz mi taksim'e? hayır.
umarım acı çekerek geberirsiniz millet düşmanları.
"sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım. kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım"
işte görüyoruz ki çarşı'nın içinde de devletine kafa tutan son derece saldırgan çapulcu orduları bulunuyor. umarım hepinizin kafasına taksim'de gezerken örs düşer de oracıkta ölürsünüz pislikler!..çarşı'nın adını kirlettirmem size. tribün felâketi de hep bunların altından çıktı zaten. çarşı dediğin en yüce peygamber olan hazreti muhammed'in kutlu doğumunu şenliklerle kutlar. polise mukavemet de ne oluyor allasen? al işte çıkabildiniz mi taksim'e? hayır.
umarım acı çekerek geberirsiniz millet düşmanları.
beynimizi tokatlayan programların konuşma zorluğu çeken sunucusu.
kopuyorum bu adama. chaplin'in politik hicvi ve jestleri, ricky gervais'in durum komedisine sahip. tüm bu donanımlarını tanrısal bir teatrallikte canlandırıyor. kreşendoları oluk oluk, muazzam. beğenmeyen gitsin nejat uygur izlesin.
çok ünlü bir spor yazarının twitter'da kerami pestenkerani'yi retweet'lemesiyle peydahlanan züğürt tesellisi. bu eylem farkındalık yaratmış ve taraftarın sözlüğe sıyırtmasına neden olmuştur.
bir müsabakayı güzelleştiren sıradışı anlatılardan yalnızca bir tanesi.
şahin gözlü, godzilla boylu eski danimarkalı düdük. başarılı yönetimleriyle gönlümü avlamıştı.
bir mario jardel meziyeti.
hayvan kadar yıllar önce araba parçalamışlığımın olduğu kült dövüş oyunu.
bağış erten'in bile kerami'nin cömertçe sunduğu bilgi damlasından içerek retweet'lediği bir spor yazarını takip etmemek ezikliğin önde bayrak tutanı, inek bayramında ineği tutamayan mülkiyeli kompleksidir.
sarahaten beşiktaş düşmanlığıdır.
sarahaten beşiktaş düşmanlığıdır.
kerami pestenkerani'nin olduğu bir sözlükte böyle muallak bir hipotez ortaya atmak gayet olağandır. içten içe "birinci tahtta oturuyor, biz ancak ikinci ve üçüncülüğe oynayabilen pestenkerani sefiller olabiliriz" demektir bu.
çok çok eskiden, buradan çok uzaklarda eskinin dahomey'i şimdinin benin'inde şirin mi şirin, trajik mi trajik anılara sahip quidah adında sayfiye bir yerleşke varmış. (benim:http://tinyurl.com/c55qwql) burada yaşayan bir grup afrikalı, portekizli köle tüccarları tarafından tevkif edilmiş. bu afrikalılar arasında çelimsizliğiyle dikkat çeken léopoldville'li -şimdikinin kinşasa'sı- bir kadıncağız da varmış. işe yaramaz denilen mahkûmlar ayaklarına taş bağlanarak denize atılıyormuş. içlerinde, bahsettiğim kadıncağız da yer alıyormuş. (sıkı dostlar:http://tinyurl.com/bt2owq3) güney atlantik dolaylarında gemiden atılan bu kadın okyanusun dibinde ayak baş parmağındaki uzamış tırnağı kopartarak prangalarını çözmüş. orada ailesiyle pikniğe gelen özgür willy 2 filmindeki yunusun atası onu boğulmak üzereyken sırtına alıp özgürlükler ülkesi amerika'da kızılderili rezervasyonundan bir bölgeye getirmiş. oturamayan livata adında bir yerli bu kadınla ona cana yakın davranan yerli halktan daha fazla yakınlık kurmuş. bu yakınlıktan ikilinin erkek çocukları olmuş: tıslayan koca kara kobra. (temsili foto:http://s22.postimg.org/z3o3m5djl/kara_mamba.jpg)
tıslayan koca kara kobra, kabilesindeki taş, balta, ok gibi silahlardan çok ateşli silahlara meraklıymış. bir gün kabilesine ateş açan süvari birliği komutanı lee van eastwood'u öldürüp atını ve kıyafetlerini çalarak louisiana'ya kaçmış. ( lee van eastwood:http://tinyurl.com/bq4kvfk) kızıl ve siyah ırk melezi olduğu halde burada köleliği destekleyen konfedere devletleri'ne katılarak amerika iç savaşında savaşmaya karar vermiş. tkkk, orduya katıldığı gün siyah olduğu için kurşuna dizilmek üzereyken zaid kumandana 30000 dinar vererek tkkk'nin özgürlüğünü sağlamış. zaid tkkk'ye "müslümanlık çok güzel, var mısın seninle cihat yapalım?" dediyse de tkkk zaid'e " güzel kızlar yok müslümanlıkta" diyerek sandala atlayarak alaska'ya yerleşti. (http://www.youtube.com/watch?v=tMzUo8WeQz8) orada donanımıyla inuitler arasında oldukça popüler olan tkkk nalukataq bayramı müsamerelerinde ırzına geçtiği mahcup bir inuit kızıyla mızrak zoruyla evlenmek durumunda kaldı. bu çift akromegali hastası olarak doğan üçüncü kız çocuklarına kunik adını koydu. (bayramdan bir kare:http://tinyurl.com/chxajt8)
samba festivali için brezilya'ya gitmek üzere uçağa binen ahmed şükrani'nin uçağı çok yüksek bir irtifada uçan fil dumbo'ya çarparak ne hikmetse alaska'ya düşer. (dumbo:http://tinyurl.com/ctu5hr7) şükrani bu elem kaza için walt disney'e dava açmayı düşünse de kunik'i görünce vazgeçer. çünkü aklına 2.38'lik kunik'i avlayıp ucube diye avrupa sirklerine pazarlama fikri abd ile çıkacak potansiyel bir diplomatik krizden daha fazla kulağa yatkın gelmişti. işte böylelikle kerami pestenkerani'nin büyük büyük anneannesinin avrupa macerası başlamış oldu. (kerami:http://tinyurl.com/cmhq864) avrupa'da sirk sirk dolaşan kunik, amsterdam'da mantarlı kek, marijuana, hap, eroin, kokain, meth, kenevir, speedball (speedball:http://tinyurl.com/c3ew8us) falan derken türlü pisliğe, musibete bulaştı ve öğrendi. hastalığı neticesinde duygu çöküntüsü yaşadığı için kısa süre sonra sirklerde sapkınlara, fetişlere ve cücelere orospuluk yapmaya başladı. stockholm'de olof palmer'in uzaktan yeğeni bir cüceden çocuğun boyu ortalama olur ümidiyle kasti olarak hamile kaldı ve bir kız çocuğu doğurdu. ona greta garbo'dan esinlenerek kajsa koydu; boyu erginliğe girdiğinde 1.78'di. (garbo:http://tinyurl.com/cfcwq6o)
pek çalışkan bir öğrenci olmayan kajsa'yı on dördünde bekâretini verdiği postahane çalışanı gottfrid üç sene sonra amcası aracılığıyla ulaştırmada işe soktu ve otobüs söförü yaptı. (gottfrid koca medeni iskandinavya'da bile kajsa'dan başka hiç kimseyle sevişemedi) kajsa'nın sürdüğü otobüsü bir gün italyan anarşist komünistleri kaçırdı. baldassare adındaki bir italyandan beklenmeyecek kadar yakışıksız, sıfatsız ve meymenetsiz bu grup lideri kajsa'yı rehin aldı. italyanların namını duyan ve danny de vito'yu italyan sanan kajsa için baldassare gideri olan bir oğlandı. ona aşık oldu ve evlenirlerse kaçmalarına yardım edeceğini söyledi. danny de vito o yıllarda doğmadığı halde bu fikri beğenen baldassare evlenmeyi kabul etti ve birlikte sicilya'ya kaçarak baldassare mafya köstebeği kajsa ise tuafiyeci oldu. kocasının cenazesini teşhis etmek için gittiği budapeşte'de kerami'nin anneannesini doğurdu. anneanne iskan bakanlığında gayet sıradan bir memurdur. (baldassare:http://tinyurl.com/c7p2opx)
işte anne tarafı şecerem böyle.
tıslayan koca kara kobra, kabilesindeki taş, balta, ok gibi silahlardan çok ateşli silahlara meraklıymış. bir gün kabilesine ateş açan süvari birliği komutanı lee van eastwood'u öldürüp atını ve kıyafetlerini çalarak louisiana'ya kaçmış. ( lee van eastwood:http://tinyurl.com/bq4kvfk) kızıl ve siyah ırk melezi olduğu halde burada köleliği destekleyen konfedere devletleri'ne katılarak amerika iç savaşında savaşmaya karar vermiş. tkkk, orduya katıldığı gün siyah olduğu için kurşuna dizilmek üzereyken zaid kumandana 30000 dinar vererek tkkk'nin özgürlüğünü sağlamış. zaid tkkk'ye "müslümanlık çok güzel, var mısın seninle cihat yapalım?" dediyse de tkkk zaid'e " güzel kızlar yok müslümanlıkta" diyerek sandala atlayarak alaska'ya yerleşti. (http://www.youtube.com/watch?v=tMzUo8WeQz8) orada donanımıyla inuitler arasında oldukça popüler olan tkkk nalukataq bayramı müsamerelerinde ırzına geçtiği mahcup bir inuit kızıyla mızrak zoruyla evlenmek durumunda kaldı. bu çift akromegali hastası olarak doğan üçüncü kız çocuklarına kunik adını koydu. (bayramdan bir kare:http://tinyurl.com/chxajt8)
samba festivali için brezilya'ya gitmek üzere uçağa binen ahmed şükrani'nin uçağı çok yüksek bir irtifada uçan fil dumbo'ya çarparak ne hikmetse alaska'ya düşer. (dumbo:http://tinyurl.com/ctu5hr7) şükrani bu elem kaza için walt disney'e dava açmayı düşünse de kunik'i görünce vazgeçer. çünkü aklına 2.38'lik kunik'i avlayıp ucube diye avrupa sirklerine pazarlama fikri abd ile çıkacak potansiyel bir diplomatik krizden daha fazla kulağa yatkın gelmişti. işte böylelikle kerami pestenkerani'nin büyük büyük anneannesinin avrupa macerası başlamış oldu. (kerami:http://tinyurl.com/cmhq864) avrupa'da sirk sirk dolaşan kunik, amsterdam'da mantarlı kek, marijuana, hap, eroin, kokain, meth, kenevir, speedball (speedball:http://tinyurl.com/c3ew8us) falan derken türlü pisliğe, musibete bulaştı ve öğrendi. hastalığı neticesinde duygu çöküntüsü yaşadığı için kısa süre sonra sirklerde sapkınlara, fetişlere ve cücelere orospuluk yapmaya başladı. stockholm'de olof palmer'in uzaktan yeğeni bir cüceden çocuğun boyu ortalama olur ümidiyle kasti olarak hamile kaldı ve bir kız çocuğu doğurdu. ona greta garbo'dan esinlenerek kajsa koydu; boyu erginliğe girdiğinde 1.78'di. (garbo:http://tinyurl.com/cfcwq6o)
pek çalışkan bir öğrenci olmayan kajsa'yı on dördünde bekâretini verdiği postahane çalışanı gottfrid üç sene sonra amcası aracılığıyla ulaştırmada işe soktu ve otobüs söförü yaptı. (gottfrid koca medeni iskandinavya'da bile kajsa'dan başka hiç kimseyle sevişemedi) kajsa'nın sürdüğü otobüsü bir gün italyan anarşist komünistleri kaçırdı. baldassare adındaki bir italyandan beklenmeyecek kadar yakışıksız, sıfatsız ve meymenetsiz bu grup lideri kajsa'yı rehin aldı. italyanların namını duyan ve danny de vito'yu italyan sanan kajsa için baldassare gideri olan bir oğlandı. ona aşık oldu ve evlenirlerse kaçmalarına yardım edeceğini söyledi. danny de vito o yıllarda doğmadığı halde bu fikri beğenen baldassare evlenmeyi kabul etti ve birlikte sicilya'ya kaçarak baldassare mafya köstebeği kajsa ise tuafiyeci oldu. kocasının cenazesini teşhis etmek için gittiği budapeşte'de kerami'nin anneannesini doğurdu. anneanne iskan bakanlığında gayet sıradan bir memurdur. (baldassare:http://tinyurl.com/c7p2opx)
işte anne tarafı şecerem böyle.
facebook'ta gördüğüm bir paylaşım. beşiktaşlılar seçim zamanı oy kullanmaya formalarıyla gideceklermiş. böylelikle hangi partiye oy verdikleri değil ama hangisine vermedikleri belli olacakmış. yani bu argümanla vatan kurtaracak bizim hasan tahsin'ler. gerçekliliği konusunda bir bilgim olmamakla paralel, şayet böyle bir şey varsa külliyen pestenkerani bir hamasetliktir bu. hahahahaa! der bıyık altından güler ve acırım taraftarın haline. zaten tribünde eşkıyalık yapan it kopuk bir taraftara sahip takım ve bunu meşrulaştırma çabasındaki bir yönetime malik beşiktaş'tan başka ne beklenebilir ki? tabii ki ekmek yediği kaba tükürecektir. ak parti dışında başka bir partiye oy vermek resmen ekmek yediğin kaba tükürmeye muadildir. kalkınma, refah, dini özgürlük, hakkaniyet, maneviyatı çelik gibi ahlâklı gençler ve huzur hepsi sayın başbakanım recep tayyip erdoğan öncülüğünde gerçekleşmiştir bu ülkede. türkiye dünya ülkeleri arasında güçlü bir konuma mazhar olmuştur. biz ailecek başbakanımıza recep yuppi erdoğan diyoruz. çünkü süper bir insan o. istediğini yapacak kudrette.
ak günlere.
ak günlere.
endamı, cazibesi ve mimikleriyle genelde duşta düşlediğim muazzam hatun. gerek aczmendi zikirinde avurtuna şiş sokuyormuşcasına işaret parmağını yanağına bastırışı olsun gerekse ölümcül kokulu öpücüğü olsun tam bir afet. bir saçını atışı için annemin ensesine tekme atmaya hazırım.
kumsaldaki izler adında enrico macias'ın bir şarkının aranjesi olan güzel parçayı seslendiren zamanının önemli pop şarkıcısı.
bir şekilde bağış erten'i sözlükten haberdar etmiş sözlük üstü kudretli ve aziz kişi:https://twitter.com/PesKerami/status/327158671748501504
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?