karakalem

ümitli olduğum yönetimdir.

feda ile bir şeyler başarmak için taraftarlarına güvenmiştir. biz de onlara güveniyoruz. bir seba değiller ama tüpçüden sonra ilaç gibi gelmişlerdir. bu senenin sonuçlarına göre değerlendirmek yanlış olacaktır. sonraki sezonda haklarında yorum yapmak, bekleyip görmek gerek diye düşünüyorum.

kilosuna bakmaksızın herkesin giyebileceği sokak pijaması.

"şişkolar" geyikli tayt da dahil her şeyi giysinler zira kiloları kendilerinden başka kimsenin sorunu değildir. ha zayıf olmak güzeldir lakin allah insanı beyinden zayıflatmasın.

adını bile duyduğumda "saldırsana" diye mırıldanmaya başladığım güzel beste.

tekrar yükselmek için gerekli bir eylemdir. "yiğit, düştüğü yerden kalkar" lafını hatırlatır.

"o güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler. demirin tuncuna, insanın piçine kaldık." sözünü anımsatan efsane başkan. allah daha çok günler, yıllar versin inşallah. başımızdan eksik etmesin.

böyle disiplinsizliklere fırsat verirsen işin ucu nereye varır diye düşündürten durumdur. bir futbolcunun azami uyması gereken kurallar vardır. teknik heyet böyle uygun gördüyse herhangi bir futbolcu keyfi olarak benim kanım bu yönde değil o yüzden ben bir gün sonra katılacağım diyemez. kendine yaptığı ya da bundan alabileceğiz ceza filan umurumda değil lakin teknik heyetin kararına uyan futbolculara, heyete, takıma, taraftara karşı sorumluluğu vardır ve bu sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Yine de bekleyip görelim bakalım sebep neymiş. ondan sonra daha rahat konuşabiliriz üzerinde.

bundan sonra motto edineceğim hadisedir. hep bu kafayla yaşasak ne güzel olurdu.

uğruna şiir yazdığımdır. bir gün cesaretimi toplayıp buradan paylaşacağım. bestelersem beste olarak da paylaşırım belki.

yiğit, düştüğü yerden kalkar lafını hatırlatan maçtır. atılacak safralar, ödenecek bedeller vardır. atarız, öderiz, yolumuza devam ederiz...

(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=cQKnA6CkQ_c)

Türk Futbolu neden yol alamıyor'un cevabıdır. Başkasının yerine utanmak da aynı videonun tanımlarından biridir. El insaf be, hiç mi utanmıyorlar böyle gözükmekten, bunları söylemekten?

(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=RZ28u7_eF5I)

sözde taraftarlığın inebileceği son seviyedir. Amaç takımı için övgülerde bulunmak falan değil, üstünlük saydıkları s...kmek eylemiyle başkalarını aşağıladıklarını düşünmek. İğrenç ya da aşağılık kelimesi yetmiyor bu zihniyeti tarif için. Hatta o derece rezil rüsvadır ki bu zihniyet ve sahipleri, küçücük bir çocuğu dahi bu iğrençliğin içinde ve yine aynı iğrençlikle anmakta bir beis görmezler. Ramazan bayramını anarken tövbe estağfurullah fakat bir sabiyi anarken salyalar aka aka devam. sözde müslümanlar ya, bayramı es geçip çocuk da karar kılmışlar. Anne'den, mal dedikleri nimetten bahsetmiyorum bile. Midem kalktı, insanlığımdan utandım. bir de bunlarla aynı dünyada yaşıyoruz malesef.

iplerinin nereye kadar uzandığı merak edilen sevgi pıtırcığıdır. Meğer ne sevgi dolu biriymiş, sarılacakmış da Fernandes'e, yersen. "Sen kimin yarisin yavrum her yanın oynak" filan diye sözleri olan bir türkü vardı, onu hatırladım birden.

Rıdvan Dilmen'in "Arkadaş böyle tuhaf hatalar hep Beşiktaş'a mı olacak?" isyanını akıllara getiren bir açıklamadır. Yerindedir. http://www.radikal.com.tr/spor/ridvan_dilmenin_besiktas_isyani-1166416

Madem kural hatası yok, madem iki topun oyunda olması sorun değil, o zaman iki top da kaleye girseydi ikisi de gol sayılacak mıydı? (bkz: halamın bıyıkları olsa)