Bu sene çekilen sıkıntıların baş rolünde olan ekip. Ama olayı yalnızca sağlık ekibi ile kısıtlamamak lazım. Geçen sene 3 günde bir maç yapmamıza rağmen takım ayakta kalabiliyor, bu derece sakatlık vermiyordu. Oyuncuların sakatlıkları antreman metodları ve kondisyoner ekibi eleştirilmelidir. Ama bir oyuncu aynı bölgeden tekrar sakatlanıyorsa (mustafa pektemek, ismail köybaşı, ersan gülüm, almeida - 2 hafta dinlenecek denen fernandesin 2 ay oynayamaması da var ) sağlık ekibi başarısız demektir. Milyon dolarlık futbolcuların sağlığını feda etme lüksümüz yok. Feda sezonu diyerek kadroda revizyona giden yönetim (ki uygulamalarını doğru da buluyorum) takımın rotasyonunu 13-14 oyuncu ile kısıtladı. Bu tabloda cezalı oyuncu dışında eksik olma ya da son 10 dakikada oyundan düşme lüksümüz yok. Yönetimin en kısa sürede bu konuya el atması, kurumsallaşma faaliyetlerine sağlık ve kondisyoner ekibinden başlaması, profesyoneller tarafından yönetilecek denilen kulübün ahbap - çavuş ilişkisi ile takımı kapasitesi yetersiz adamlara emanet etmemesi gerekmektedir.
bu sezonun kırılma maçıdır. 3 maçta 2 puan ile hala üst sıralarda kalarak şans faktörünü fazlası ile kullandık. artık kendi işimizi kendimiz görmeliyiz. bu maçta alınacak galibiyet takıma moral verecek, sinirleri biraz olsun yatıştıracaktır. ikinci yarıdaki seri galibiyetlerin ilki olması gereken maç
ilk yarı boyunca taraftardan kazanmış olduğu krediyi, hızlı bir şekilde tüketiyor ligin ikinci yarısı itibariyle. takım ilk yarı yakaladığı havayı kaybetmek üzere. kendisi, bu konuya çare bulmak yerine oyuncuları taraftara şikayet etme telaşına girdi. elazığ maçında rahat bir galibiyet çıkarabilirsek herkes rahat bir nefes alır ama olası bir puan kaybında feda sezonu yine cefa sezonuna döner.
bu hafta oynanacak gs-bjk derbisinde ilk 11 sürprizi yapabilecek sağ bekimiz. iyi midir kötü müdür konusu ise tam bir muamma. az ama öz oynadı fakat antalya maçı ne derbi performansı ne de ligde yapabilecekleri açısından ölçü olamaz malesef
taraftar hasretine dayanamayarak kendini teselli etmeye çalışmıştır. ama hasretimizden prangalar eskitir ancak bu saatten sonra
çaylak-çömez faslını kısa sürede atlatmayı temenni ettiğim, beşiktaş merkezli, pek keyifli sözlük
mabedimdir.. ikinci evim
sakatlık öncesi formunu yakalamasını ve bir daha sakatlık yaşamamasını dilediğim futbolcu
bal yapmayan arı gibidir. arı ne kadar uçuyorsa bu da o kadar koşuyor, ama oyuna olumlu etkisi sıfır.
bu sene gösterdiği çıkış ile takdiri hakeden, inönü golcüsü. formu devam etsin, deplasmanlarda da skora katkısı olsun, dinimiz amin
rakı, şiş, kebap demiş futbolcudur. futbolcu eskisi olmasına ise bir iki ay kalmıştır.
uzun yıllar o formayı üzerinden çıkarmasın, bu seneki gelişimini devam ettirsin dediğim, ikinci kaptanımız
haklı tepkisini ortaya koymuş futbolcudur. zaman kazanmaya çalışırken, oyunu ekstra soğutmuş olması ise bir nev-i ironidir kanımca.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?