kadıköy panteri

1992 doğumlu fildişi sahilli sağ bek. fransa'nın fc toulouse takımında forma giyiyor. 2013-2014 sezonunda 38 maçta 6 gol 7 asisti var.

15 haziran 2014 fildişi sahili japonya maçında 2 dakika içinde yaptığı iki asistle takımının öne geçmesinde büyük katkısı oldu.

fildişi 2 dakika içinde bulduğu 2 golle öne geçti. goller bony ve gervinho. dk 67 2-1. bu arada iki golde birbirinin aynısı neredeyse.

japonya çok güzel geldi ikinci gol kaçtı. ulan hep alman disiplini derler japonlar güme gidiyor. 1-2 japon topçu alsak bilim ve teknolojide de ilerleriz hem.

honda güzel gol attı japonya 1-0 önde. dk 16. o değil de fildişi oyuncuları japonların üzerine doğru koştu mu ben ekran karşısında ürperiyorum amk.

Fildişi Sahili

1 Boubacar Barry Copa
3 Arthur Boka
5 Didier Zokora
17 Serge Aurier
22 Sol Bamba
9 Cheick Tiote
19 Yaya Toure
20 Serey Die
8 Salomon Kalou
10 Gervinho
12 Wilfried Bony

Japonya
1 Eiji Kawashima
2 Atsuto Uchida
5 Yuto Nagatomo
6 Masato Morishige
22 Maya Yoshida
4 Keisuke Honda
10 Shinji Kagawa
16 Hotaru Yamaguchi
17 Makoto Hasebe
9 Shinji Okazaki
18 Yuya Osako


fildişi sahillerinin hücum hattı ile savunması arasında cennetle cehennem arası kadar fark var.

https://vine.co/v/MIqKZ9im3iw

(bkz: 15 haziran 2014 ingiltere italya maçı)

girse efsane olacak bir gol direğe takılmıştır.

karşılıklı gol var seçeneğinin değerlendirilmesi gereken maç. kupanın gidişatı da o yönde zaten.

müthiş zevkli geçen karşılaşma. ingilizler biraz daha becerikli olsa en azından gollü bir beraberlikle biterdi.

35 yaşındaki forlan'dan medet uman takım. adam utanmasa kaleciden topları alıp degaj yapacak.

2014 dünya kupası g grubunda mücadele edecek takım.

"Dünya kupası elemelerindeki bir takım mevzuat boşluklarından faydanlanarak ve Zinedine Zidane'ın araya adam sokmasıyla turnuvaya geldiklerinden şüphelendiğimiz Cezayir, tam bir kapalı kutu. Kapalı kutuyu izah etmek gerekirse, şöyle açıklayalım: Bilmediği, araştırmadığı takım hakkında yalandan atıp tutmak istemeyen spor yazarlarının can simidi. (Sırf ayıp olmasın diye internetten birkaç Cezayirli futbolcuya baktık, bu isimlere dikkat sayın okurlarımız: Faouzi Ghoulam, Saphir Taider, Nabil Bentaleb)"

zaytung

"Ülkemize gelen zenci futbolcuların hemen hepsinin anavatanı olan Nijerya, bir kez daha Dünya Kupası sahnesinde. Fenerbahçe’den Emenike’yi de kadrosunda bulunduran takım, ünlü forvetin bu sene de 3 Temmuz’da gözaltına alınmaması için umudunu dualara bağlamış durumda. Emenike haricinde kadroya şöyle bir bakınca karşılaşılan defans oyuncusu “Ebenezer Odunlamı”, ilk anda takdir edersiniz ki korku saçıyor. Kimbilir ailesinin başına ne geldi de bu oğlana bu adı koydular..."

zaytung

"Kış dönemi boyunca işadamlarına maruz kaldığımız komşu ülke, bu defa milli takımıyla karşımızda. Tam bir kapalı kutu olmasından ötürü insan “
"Piyasaya 2-3 tape düşse, belki takımın durumunu öğrenirdik” demekten kendini alamıyor. İran, kadrosunda bulundurduğu tam 2 adet “Ali Rıza”yla, dünya üzerinde en fazla Ali Rıza bulunduran takım durumunda. Çok çabaladık ama inanın başka da spesifik bir özellik çıkmıyor takımdan..."

zaytung

"İşte onlarla gülüp, onlarla ağlayacağımız ve tüm bunları yaparken Bosnalılar’a bir kez daha “Türkler gerçekten de çok garip insanlar” dedirteceğimiz yegane takım. Kadrosunda, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Kayseri Erciyesspor, Elazığspor, Gaziantepspor ve bir de Galatasaray’dan gönderilmek için bahaneler yaratılmaya çalışılan oyuncu bulunan Bosna Hersek, aslında gelip ligimizde oynasa “Dört Büyüklerin Belalısı” ünvanını almaya da en yakın ekip."

zaytung

"Öncelikle söyleyelim, Fransa eski Fransa değil... Eski Fransa bizce de daha güzeldi, o saray yaşamının kibarlığı, o XVII.Louis döneminin zerafeti... Şimdi kalmadı o değerler maalesef. Fransa’da komşu komşuya bakmaz oldu, asansörlerde bile inanır mısınız kimse ‘bonjour’ demiyor... Böyle bir ülkeden de başarı beklemek zor. “Başlarım sizin oynayacağınız topa” diye sinirlenip Zidane sahaya dalarsa anca bi şeyler olur. Yoksa gruptan çıkıp çıktıkları yerden memleketlerine geri dönerler..."

zaytung

2014 dünya kupası e grubunda mücadele edecek takım.

"Bu seneki kupaya sırf bize “Ulan Ekvador bile var mk” dedirtmek için katılan takım, spordan çok coğrafya alanında yıllardır sürdürdüğü bilinirliğiyle ön planda. İsviçre, Fransa ve Honduras’la aynı grupta mücadele edecek Ekvador’un en önemli silahı ise Brezilya'nınkini andıran forması. E ten renkleri de aşağı yukarı tutuyor gibi. Oradan yürüyüp rakip üzerinde psikolojik baskı kurarlarsa bi ihtimal gruptan çıkarlar. Yoksa Honduras’tan alınacak 1 puanı 30 sene sonra torunlara “Lan ben Dünya Kupası’na gittim, puan bile aldık” şeklinde anlatırlar. Olup olacağı o..."

zaytung

"Son 50 senedir olduğu gibi bu Dünya Kupası’na da çeyrek finalde elenmek için geldiler. Steven Gerrard ve Frank Lampard gibi tecrübeli isimleriyle de bu hedefi gerçekleştirecek güçteler. Yine de bunları izlemesi zevkli en azından. Uzun paslar, uzaktan atılan estetik goller, tribünlerde meme gösteren al yanaklı odun belli hatunlar (ve maalesef adamlar) falan derken en azından kupanın jeneriğine girecek bir iki görüntü verirler. Bir de futbolu icat eden millet olduklarından mıdır nedir İngiltere’nin olmadığı turnuvada bir şeyler eksik kalıyor sanki. İyi ettiler gelmekle…"

zaytung

"2004’te “Allah’ını seven defansa gelsin” taktiğiyle kazandıkları Avrupa Kupası’yla taraflı tarafsız herkese “olmaz olsun böyle futbol” dedirten Yunanistan, o sene aldıkları beddua ve (kabul edelim) biraz da bizim nazaramızın değmesi gibi sebeplerle yıllardır gün yüzü göremedi. Ekonomik krizdir, ayda bir değişen değişen hükümetlerdir, protestolardır falan derken yeni yeni toparlanıyorlar. Bu yüzden, Brezilya’da temkinli davranıp biraz daha açık futbol oynayacaklarını tahmin etmek güç değil. Ayrıca zaten kupanın en dandik gruplarından birinde mücadele ediyorlar, şimdi oynamayacaklar da ne zaman oynayacaklar? Yaa o değil de o parasızlıkta bunlar bile gitti lan Dünya Kupası’na, biz hala hazırlık maçı… Neyse daha fazla asabımız bozulmadan kapatalım bu dosyayı. Yine de komşudur, yolları açık olsun tabii…"

zaytung

Güney Amerika’nın kokaini, kahvesi, Shakira’sı ve hükümet deviren uyuşturucu kartelleriyle ünlü bu şirin ülkesinin dünya futbol literatürüne kattığı en önemli şey de şüphesiz efsanevi kaleci Higuita. Zamanında "kaleci haliyle gol krallığına oynayan, kalesine döndüğünde de fizik kurallarına aykırı fantastik kurtarışlar yapan bu ismi, futbolla ilişkisi “kırmızılar mı bizimkiler?” seviyesinde olan annelerimizin bile hafızasına kazımayı başarıp ondan sonra da bu işlerden çekilmişlerdi. O yüzden nasıl oldu da şimdi Brezilya’ya kadar gelmeyi başardılar bilemiyoruz. Dünya Kupası’nda, mafya tarafından öldürülmeyen ya da üzerinde birkaç kilo uyuşturucuyla yakalanıp hapse girmeyen futbolculardan oluşan bir kadroyla mücadele edecek olan Kolombiya’da öncelikli hedef ise kupayı başladıkları kadro ile sağ salim bitirebilmek. Yine de bu adamların maçlara nasıl bir kafa ile çıkacağı belli olmadığından tutar yarı final falan oynarlarsa kimse şaşırmasın. Gruptan her türlü çıkarlar zaten…"

zaytung

"Barceolana ve Real Madrid yüzünden herkesin “Ooo İspanya süper ya” yanılgısında olması bu kupada da en büyük kozları. Rakip, Messi’nin Ronaldo’nun falan başka milli takımlarda oynadığını anlayana kadar 2012'de Avrupa Şampiyonu oldular, durumu idare edebilirlerse burada da en azından bir çeyrek final görürler. En büyük dezavantajları ise tam da dünya kupası öncesi istifa eden kralları. Takımdaki pek çok oyuncunun “lan sene 2014, bizim başımızda hala kral varmış niye söylemiyonuz?” hissiyatı yüzünden şu aralar milli kimliklerini sorguladığı basına sızan bilgiler arasında. Ayrıca o kral da dünya kupasına kadar bekleyemedi ya, otursun derdine yansın. İstifayı olası bir milli takım hezimeti sonrasına sıkıştırıp “başarısızlığın sorumlusu benim” diye görevi bıraksaydı, global düzeyde şahane bir espri ile finali yapmış olacaktı… “İspanya’da başarısızlığın faturası Kral’a kesildi”… Neyse sağlık olsun…"

zaytung

"Oo Kamerun! Omam Bıyık, Kana Bıyık, Roger Milla… Ne takımdı be hey gidi… Kamerun, görüldüğü üzere Turnuvaya izleyicinin geyik ihtiyacını karşılamak için katılıyor. Tek bir oyuncusu, bütün ülkenin geri kalanından daha ünlü olan her milli takım gibi “rezil olmadan dönsek iyi” hissiyatında. Vuvuzela çalmakta ısrar eden seyircileri ve taraflı tarafsız herkesin nefretini kazanan Dany Nounkeu’su ise bu turnuvada en öne çıkan özellikleri…"

zaytung