ilk yarısı 0-0 biten maç. galatasaray'ın duran toplar haricinde pozisyonu yok. konyaspor ise 3. bölgeye kadar gayet etkili bir şekilde gelmesine rağmen o bölgede beceriksizce davranıyor. bunda şiddetli esen rüzgarın da etkisi var elbette.
yandaşlıkta çığır açmış iktidar yalakası kanaldır. bugüne kadar yaptıkları zaten ortadayken bugün de seçim yasaklarına uymamıştır. malum bu gece 00:00 itibariyle televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde seçim kampanyası yapmak, reklam yayınlamak yasak. fakat bu kanal rte'nin bugünkü kartal, maltepe ve sarıyer mitinglerinin tamamını canlı yayınlıyor. bakalım rtük nasıl bir yaptırım uygulayacak bu olaya.
marek sapara'nın 86. dakikada attığı golle 2-2 sonuçlanan maç.
edit: ahahaha lan erken davranayım dedim yalan oldum. utaka 90+3'te son sözü söyledi. sivasspor 3-2 kazandı. golün santrası yapılmadı.
edit: ahahaha lan erken davranayım dedim yalan oldum. utaka 90+3'te son sözü söyledi. sivasspor 3-2 kazandı. golün santrası yapılmadı.
adilovic'in çok güzel bir vuruş denediği fakat istemeden de olsa golü atarak skoru 3-0'a getirdiği maç. güzel bir vole deneyecekti ama top ayağına tam oturmadı, ayağının ucuna geldi. ayağının ucuna gelmesiyle kaleci ters ayakta kaldı ve yan ağlara çok zor bir noktaya giden top golle sonuçlandı.
saat 14:00'de başlayan ve trt1'den canlı olarak yayınlanan maç. 23. dakikada ekigho'nun attığı golle samsunspor'un 2-0 üstünlüğü var. ilk gol 16. dakikada taha'dan geldi.
samsun'da çok şiddetli bir rüzgar ve yağmur var. ikinci golde rüzgarın payı oldukça fazla. ama samsunspor'un güzel oyununu da es geçmek olmaz. ayrıca kötü hava şartlarına rağmen ciddi bir seyirci var.
samsun'da çok şiddetli bir rüzgar ve yağmur var. ikinci golde rüzgarın payı oldukça fazla. ama samsunspor'un güzel oyununu da es geçmek olmaz. ayrıca kötü hava şartlarına rağmen ciddi bir seyirci var.
28 mart 2014 kdç karabükspor beşiktaş maçında sakatlanan ve 2 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklanan stoper.
http://www.ntvspor.net/haber/futbol/105009/dany-2-hafta-yok
http://www.bjk.com.tr/tr/haber/58615/oguzhan_ozyakup_ve_dany_nounkeu_nun_saglik_durumu.html
http://www.ntvspor.net/haber/futbol/105009/dany-2-hafta-yok
http://www.bjk.com.tr/tr/haber/58615/oguzhan_ozyakup_ve_dany_nounkeu_nun_saglik_durumu.html
rte'nin cemaate yakın kişileri tek tek alarak hem cemaate hem de sade vatandaşa verdiği gözdağıdır. kendilerine karşı yapılanı önce emniyet ve yargı kadrosunu tamamen değiştirip bu kez cemaate karşı yaparak bir nevi rövanşı almaya çalışıyor. hem de verdiği mesaj daha sert, biz önce kadroyu değiştirir sonra hepinizi alırız! bunun sonu nereye varacak hepimiz göreceğiz, yaşayacağız. ama 30 mart gecesi sandık rte'nin istediği gibi çıkarsa vay bu ülkenin haline. buradan kaçmak da o kadar kolay olmayacaktır artık.
hayatım boyunca asla unutamayacağım, etkisinden kurtulamayacağım maçtır. hatırladığım ilk ve en ağır beşiktaş dramasıydı. şimdilerde skor 3-0 olmuşken bile rahat edemememin tek nedeni bu maçtır.
şampiyonlar ligi 2. ön eleme turu rövanş maçı. ilk maç [ybkz]swh[/ybkz] 1-1 bitmişti. o maçın ardından beşiktaş yöneticilerinden birisi; "beşiktaş bu takımla 100 maç yapsa 1 tanesi berabere biterdi, o da inönü'deki maça denk geldi, taraftarlarımızın içi rahat etsin bu takımı eleyeceğiz." demişti. o zamanlar 13 yaşında olan isyan devrim beşiktaş yöneticilerin her dediğine inanıyordu tabii.
hiç unutmuyorum doğum günümü kutlamama 3 gün vardı. kampta kalıyorduk, maçı izlemek için hasta fenerbahçeli babam beni o civardaki tek kahveye götürmüştü. maç boyunca hop oturup hop kalkmıştım fakat golü bir türlü getiremedik; maç 0-0 bitti ve elendik. yani o takımla yapacağımız 100 maçın ikincisi de berabere bitmişti. fakat o yöneticiler için hava hoştu, bir çocuğun hayalleriyle oynamak çok zor bir şey değildir, fakat o çocuğun yıkımı çok ağırdır. benimki de öyle olmuştu. önümdeki sandalyeleri devirmiştim, kapıları masaları yumrukluyordum. ve bunları yaparken ağlaya ağlaya babama diyordum ki; "hani 100 maç yapsak bir tanesi berabere biterdi? neden böyle oldu baba?!" netice itibariyle öğrendik ki yöneticiler sıklıkla yalan söylerlermiş, önemli olan çocukların onlara inanmamasıymış. işte benim hayallerimin yıkıldığı ikinci maç bu olmuştu, 5 kasım 1998 beşiktaş valerenga maçının ardından. şimdi yaşadığımız mağlubiyetlere bu kadar yıkılmamamın nedeni bu maçlar kesinlikle.
hiç unutmuyorum doğum günümü kutlamama 3 gün vardı. kampta kalıyorduk, maçı izlemek için hasta fenerbahçeli babam beni o civardaki tek kahveye götürmüştü. maç boyunca hop oturup hop kalkmıştım fakat golü bir türlü getiremedik; maç 0-0 bitti ve elendik. yani o takımla yapacağımız 100 maçın ikincisi de berabere bitmişti. fakat o yöneticiler için hava hoştu, bir çocuğun hayalleriyle oynamak çok zor bir şey değildir, fakat o çocuğun yıkımı çok ağırdır. benimki de öyle olmuştu. önümdeki sandalyeleri devirmiştim, kapıları masaları yumrukluyordum. ve bunları yaparken ağlaya ağlaya babama diyordum ki; "hani 100 maç yapsak bir tanesi berabere biterdi? neden böyle oldu baba?!" netice itibariyle öğrendik ki yöneticiler sıklıkla yalan söylerlermiş, önemli olan çocukların onlara inanmamasıymış. işte benim hayallerimin yıkıldığı ikinci maç bu olmuştu, 5 kasım 1998 beşiktaş valerenga maçının ardından. şimdi yaşadığımız mağlubiyetlere bu kadar yıkılmamamın nedeni bu maçlar kesinlikle.
şampiyonlar ligi 2. ön eleme turu ilk maçı. inönü stadı'nda oynadığımız ilk maçın net favorisi bizdik. fakat son dakikada ayhan akman'ın attığı golle skoru 1-1'e getirip beraberliği zor kurtarmıştık. bu maçın ardından yöneticilerimizden bir tanesi; "biz bu takımla 100 tane maç yapsak 1 tanesi berabere biterdi, o da bu maça denk geldi." demiştir. fakat kazın ayağı hiç de öyle değildi.
(bkz: 4 ağustos 1999 hapoel haifa beşiktaş maçı)
(bkz: 4 ağustos 1999 hapoel haifa beşiktaş maçı)
(bkz: 5 kasım 1998 beşiktaş valerenga maçı)
(bkz: 28 temmuz 1999 beşiktaş hapoel haifa maçı)
(bkz: 4 ağustos 1999 hapoel haifa beşiktaş maçı)
hapoel haifa maçları mağlubiyet değildi ama bu eşleşme neticesinde tur atlayamadığımız için bence mağlubiyetten daha ağırdır.
edit: tabii ki valerenga maçı da mağlubiyet değildi ama o da aynı sonuçla bittiği için bence yine mağlubiyetten daha ağırdı.
(bkz: 28 temmuz 1999 beşiktaş hapoel haifa maçı)
(bkz: 4 ağustos 1999 hapoel haifa beşiktaş maçı)
hapoel haifa maçları mağlubiyet değildi ama bu eşleşme neticesinde tur atlayamadığımız için bence mağlubiyetten daha ağırdır.
edit: tabii ki valerenga maçı da mağlubiyet değildi ama o da aynı sonuçla bittiği için bence yine mağlubiyetten daha ağırdı.
çanakkale'de de büyük coşkuyla gerçekleştirilmiştir.
https://www.facebook.com/photo.php?v=558195844279634
https://www.facebook.com/photo.php?v=558195844279634
#346392
ilgili entrydeki lafların hepsi kendisi için de geçerli olan yetenekli futbolcumuz. türkiye'deki en klas oyunculardan birisi. ama fiziğini geliştirip güçlenmedikçe ne yazık ki beklentileri tam olarak karşılayamayacak.
ilgili entrydeki lafların hepsi kendisi için de geçerli olan yetenekli futbolcumuz. türkiye'deki en klas oyunculardan birisi. ama fiziğini geliştirip güçlenmedikçe ne yazık ki beklentileri tam olarak karşılayamayacak.
çok güçsüz bir futbolcu. evet alt yaş grubu milli takımlarda harika oynuyor olabilir. ama orada kendi yaşıtları olduğu için fark yaratmak kolay. a takıma çıktığında kendisinden yetenek olarak daha kötü olsa da fizik olarak daha güçlü adamlara karşı oynayınca farkı göstermek o kadar da kolay olmuyor. özellikle ligimizde oynayamayan ama buna rağmen oynatmamayı çok iyi beceren adamlara karşı olunca o fark iyice daralıyor. bunun için oğuzhan, kerim, salih uçan gibi oyuncuların fiziğini geliştirmesi lazım. yoksa işleri çok zor maalesef. kerim ya da takımdaki daha yetkili kişiler bunu görebiliyordur herhalde. umarım gereken çalışmayı yapar ve kalitesini gösterir.
maçın başındaki etkinliğimizin azaldığı maç. olm ne güzel başlamıştık ne oldu böyle birden bire? ayrıca olcay yine çok kötü oynuyor bu maç, sol tarafımız hiç işlemiyor neredeyse.
ayrıca hakem tolga özkalfa inanılmaz kötü bir yönetim sergiliyor. saçma sapan çaldığı faulleri anlatmak kolay değil. neredeyse düşen herkese faul çalıyor. çok yazık, çok.
ayrıca hakem tolga özkalfa inanılmaz kötü bir yönetim sergiliyor. saçma sapan çaldığı faulleri anlatmak kolay değil. neredeyse düşen herkese faul çalıyor. çok yazık, çok.
oğuzhan bir kas sakatlığı yaşadı, görünüşe göre darbeye bağlı bir sakatlık değildi ama zorladı kendini devam edemedi. almeida ile değişti az önce. bu durumda forveti ikiledik gibi görünüyor.
maç öncesi karabükspor taraftarları "hoşgeldiniz" diyerek stadı inletti. helal olsun size be.
(bkz: alın terindir omzundaki yük selam olsun sana şanlı karabük)
(bkz: alın terindir omzundaki yük selam olsun sana şanlı karabük)
galatasaray'dan kiraladığımıza pişman olduğum stoper. takımın forma girdiği galatasaray maçında şapkadan tavşan çıkartarak rakibimizi rahatlatmıştı. şimdi yine biz öndeyiz, moral ve form olarak öndeyiz ve yine bu adama muhtacız. umarım bu kez farklı olur ve yanıltır bizi.
joker atiba'nın yeni yerinde karşımıza çıkacağı maç. bakalım neler göreceğiz. bilic bu durumdayken bile kerim frei'ı oynatmıyorsa ortada ciddi bir sorun vardır.
neyse her ne olursa olsun çok önemli bir maç bizim için. son 8 maç ve şampiyonlar ligi hedefi için her maç çok önemli. hele kadroda böyle eksikler varken ne kadar zorlanacağımızı tahmin etmek güç değil. ama yine de ümitliyim.
neyse her ne olursa olsun çok önemli bir maç bizim için. son 8 maç ve şampiyonlar ligi hedefi için her maç çok önemli. hele kadroda böyle eksikler varken ne kadar zorlanacağımızı tahmin etmek güç değil. ama yine de ümitliyim.
türkiye'nin en büyük yorumcusu ömer üründül'ün yorumlarıyla süsleyeceği maç. sanki ülkede başka yorumcu yok amk.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?