bu sezon kırmızı formayla çıkıp mağlubiyet aldığımız ilk maç. moraller çok bozuk, gece uyku yok yine...
benim belirli bi hikayem yok aslında. biri bana ''gel beşiktaşlı ol'' falan da demedi. annem bana hamileyken kapalıya gidermiş babamla. anne karnından beri tribündeyim yani. doğuştan beşiktaşlı olmak sanırım bu. bebekken de maça götürürlermiş ama ilk hatırladığım maçım 5 yaşımdayken gittiğim maç. yenilmiştik ve ben 2 saat boyunca ağlamıştım orası ayrı. evde ne fenevin ne de cinconun lafı geçerdi. kendimi bildim bileli beşiktaşlıyım. küçüklükten beri boynumda olan siyah-beyaz atkım, üzerimdeki formamla. iyi ki de öyleyim. çünkü biri ''hangi takımlısın'' diye sorunca, ''övünmek gibi olmasın ama beşiktaşlıyım'' diyorum.
"bay bush siz bir eşeksiniz, bir de kötü ingilizcemle söyleyeyim. mr. bush, you are a donkey!" demiş, amerikan karşıtı sosyalist lider. güle güle hugo chavez...
aşırı derecede taptığım gruptur.
ağır mallık içeren olay
kısaca; şerefsiz.
maçtan önce stadda yapılamayan küfürlü tezahüratların doyası yapıldığı efsane buluşma yeri. bi de küçük çocukların ''abla 2 lira versene ya'' lafını her dakika duyuyorum.
beşiktaş maç kazandığında programı gülerek açan, beşiktaş puan kaybettiğinde yüzünü asarak konuşan adamın hası beşiktaşlı yorumcu. beşiktaş'ın hakkını sonuna kadar da savunuyor ayrıca.
''lalalalaylaylay saldır galatasaray'' ve ''bom çiki çiki cim bom bom'' gibi harika yaratıcı(!) besteleri olan şerefsiz taraftar topluluğu. arada hobi olarak bestelerimizi de çalıyorlar.
biletlerin büyük kısmının genel satışa çıkmadan önce bjk bonuslular tarafından sömürüldüğü maç. her maça gidip de bu maça gidememek çok koyuyor lan. beşiktaş'a gidip bi cafede izleriz artık biz de.
maç öncesi toplanılıp hem bira içilip hem de tezahürat yapılan yer. oraya uğramadan stada girince kendini eksik hissediyorsun.
çıkınca hemen alacağımız kart.
devamı ''giysin eteği heykele de çıksınlar'' olarak gelen harika bestemiz.
28 kasım 2012 beşiktaş ankaragücü maçı nda kapalıda ölümüne haykırdığım tezahürat. ankaragücü taraftarı deplasman tribününde kudurmuştu.
kısaca; tüpçü.
Tüpçü döneminin ne idari ne de mali yönden ibra edilmediği kongre. Helal olsun!
gitsen ne farkeder
kalsan ne farkeder
aldığın dolarlar elbet bir gün biter
beşiktaş çarşı'sı erkeğe küfreder
işte sen bu kadar zavallısın tümer
diye beste yaptığımız para için beşiktaş'ı satan futbolcu.
kalsan ne farkeder
aldığın dolarlar elbet bir gün biter
beşiktaş çarşı'sı erkeğe küfreder
işte sen bu kadar zavallısın tümer
diye beste yaptığımız para için beşiktaş'ı satan futbolcu.
yanlı ve uydurma haberler yapan gazete. gündemdeki futbolcuya fotomontajla forma giydirirler, futbolcu formasını giydirdikleri takımın tam zıttına gider 1 hafta sonra. ayrıca haberi okuduktan sonra kaynak olarak fanatik'i görünce ''yalan haberdir bu'' dedirten gazete.
hoşgeldin diyen arkadaşlara teşekkürü bir borç bilen yazar.
maça gelirken geçtiğim semttir. maç günü beşiktaş'a geçenlerden ötürü siyah beyaz olur. bi kaç kez yolda insanların tesadüfen karşılaşıp üzerlerinde siyah-beyaz hiç bir şey olmamasına rağmen ''-nereye abi? +maça gidiyorum. -ben de gidiyorum hadi gel.'' diyaloğunu duyduğum olmuştur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?