ihtiyar kartal

sözlükte dine sallayanların başına gelebilecek hadise [ybkz]swh[/ybkz]

yalanı atanlara, yalanına sokuyum da denilebilir.

kişilerin kendi mensup olduğu [ybkz]swh[/ybkz] ırkı diğer ırklara nazaran daha bi el üstünde tutma, daha bi we are the champions edasında savunma eylemidir. ırkçılık yapan kişiler genellikle kendilerini (kendi ırklarını) kusursuz sanmakla beraber kendi ırkından olmayan insanları bi hor görme bi küçümseme eylemindedirler.

örneğin a.b.d ülkesinde bundan çok değil daha 50-60 yıl öncesine kadar zencilere 2. hatta 3. sınıf insan muamelesi yapılmaktaydı. bir çok zenci suçsuzluğu kanıtlanana kadar suçlu muamelesi görüyor idi. (özgürlük bildirgesinde yazanların tam aksine) oysaki gerçekten ırk kavramına meraklı ve bu hususa duyduğu merak nedeniyle araştırmalarda bulunan bir insan bilmelidir ki zencilerin beyaz tenli insanlara nazaran bir eksiği olmamakla beraber, vücut yapıları sebebiyle birçok beyaz tenli insana göre daha avantajlıdır. yani ırkçılar temelinde cahillik olarak kabul edilebilir.

yine amerikan medyası tarafından yürütülen arapları bağnaz, müslümanları terörist gösterme eylemleri de birer ırkçılık örneği olarak gösterilebilir.

sonuç olarak ırkçılık; dünyamızı yönetme hevesinde olan bazı kesimler tarafından benimsenen böl-parçala-hükmet taktiğinin güzel bir meyvesidir. bu tuzağa düşenler, kandırılmış ve üzerine oyunlar oynanmış kişilerdir.

olayı gerçekleştiren annelerin o iştahını da es geçmemek gerek. sanki yıllardır o anı bekliyomuş gibi oturtuverir tası.

sevgilimi koluma takarım
bebekte üç beş tur atarım
olmadı bide miami yaparım (?)
gördüğün gibi çok unutkanım (!?)

kullanan gençlerimize yapmayın etmeyin yavruum. söylevinde bulunduğumuz madde çeşitleri.

oyuncularını emekli etmeden diziyi bitirmek istemeyen yapımcıların, vuruşlu-kırışlı, aksiyonun sürekli tavan yaptığı, başrol oyuncusunun ve onun baş yaverinin yaklaşık 27 kere ölümden dönme hikayesini anlatan bir dizi.

gece gece sandalyeden sıçrayıp nutella kavanozu kırmama sebep olan başlık.

şimdilerde hatırlayamadığım göz rengi.

sözlükte en sevdiğim butonlardan.

bir kere bastıktan sonra sol frame de karşına çıkan başlıklara kısa bir süre göz gezdirirsin, gözüne kestirdiğin herhangi bir tanesine tıklarsın ve oradaki 40 başlık gider yerine başkaları gelir. sonra bir daha, bir daha...

ne güzeldir karambol butonu...

4 yıldır kullanıyorum bir sıkıntı yok şimdilik. çekme-çekmeme problemi hiç yaşamadım ayrıca. aran kazan sayesinde özellikle son 1 yıldır onlara nazaran ben daha karlı çıkıyorum gibime geliyor. 10 dk aran her yöne 5 dk bedava. çoğu zaman dakika paketi yapmama bile gerek kalmıyor yani. son zamanlarda durumu çaktılar herhalde, ''size daha iyi hizmet vermek ve daha iyi kampanyalar sunabilmek için, konum zart zurt bilgilerinize ulaşmamızı onaylamak için evet yazıp cevaplayın'' gibisinden mesajlar yollamaya başladılar. inadına cavaplamıyorum bende. sonumuz hayrolsun bakalım.

sanıyorum avrupada daha bir meşhur bu peynir olayları. 1001 çeşit peynir yapıyolar maşallah. küflüsü filan da var, en ilginci bu bence. küflü peynir. kaliteli üretene ödül filan da veriyolarmış, yarışmaları filan da var yani.

tracy chapman - fast car

(bkz: sigara die younger)

her kulübün hedefleri olduğu gibi bu hedeflere olan bir heves durumu ortaya çıkabilir. bunun sonucunda koyulan hedefe ulaşamama ihtimali ulaşma ihtimalinden daha yüksek olduğundan dolayı, çoğu spor kulübünün başına gelen bir hadise meydana gelir. oluyor böyle şeyler, hayat tuhaf sonuçta.

viski, votka yada maddi duruma göre şarap tüketmek.

şaka tabii ki. içmek için bir sebebe ihtiyaç yok. o yüzden kafaya takmayın, olur böyle şeyler.

uykusuzluktan olsa gerek başlığı okurken kıskanç kelimesine bir anlam yükleme gayretine düştüm. kıskaç olarak okudum falan. entry iyice kafamı karıştırdı ama sonunda anladım. mutluyum.

ruh ve sinir hastalıkları bölümüne yatırılması muhtemel hasta.

aalem göt olmuş beee... nidalarının sokaklarda yankılandığı sahne en sevdiğim.

ekşide kendini modern entel dantel bilgili kültürlü sanan yobaz tayfasına fazlasıyla atar tutar ama bütün yazarlarının aynı olmadığını da vurgulamaktan geri kalmaz.

kendisini inciden tanırım senelerdir. sağlam çocuktur. delikanlıdır. blogu takip edilesidir.(ağzı biraz bozuk, mazur görün artık)

komikli olarak en sevdiğim yazılarından bir tanesi;

-http://michaelsikkofield.blogspot.com/2011/04/10-admda-eksici-olma-rehberi.html

diğer ciddi yazılarını okumanızı daha çok tavsiye ederim tabii ki.

walt'un karısı; her şeyin en iyisini bilir, iyiyi kötüyü her zaman
ayırt eder, yalan söylendiğinde anlar, iç sesine kulak verir ve ona uyar çünkü
asla yanılmaz, kusursuz gözlem ve öngörü yeteneği var, gerektiği yerde
intikam almasını bilir, asla hata yapmaz yapsa da kabul etmez, her zaman yağ gibi üste çıkar.
peygamber sabrına sahip, zeki çevik bakımlı güzel vücut hatları var, mantıklı - makul.
harika bir anne, iyi bir eş. aşırı öz güven sahibi. işler istediği gibi gitmediği zaman ağlar, saçma
sapan hareketler yapar çünkü he rşey istediği gibi olmalıdır. bazı zamanlar kontrol delisi olduğunu
inkar edip korkak ve düşüncesiz olduğunu iddia etse de bu, insanları parmağında oynatmak için göz
boyamadan başka bir şey değildir.

işte böyle dostlar. bir ara düzelir gibi olsa da, bir umut vaat etmediğini kanıtladı.
yapımcıların ne düşündüğünü bilmiyorum ve amaçlarını çözmüş değilim. temelinde
bu da bir başarı sayılabilir, boku ancak bu kadar çıkarılabilirdi sonuçta. evet, bayan white resmen dizinin
ağzına sıçıyor.


şimdi dizi iyi güzel hakkını yememek lazım. özgün bir fikir, yaratıcı bir proje. ama bana
kalırsa birçok zayıf nokta var. özellikle 4. sezona kadar olan bölümlerde yan karakterlere bi iyi-kötü
yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor.gereksiz. ayrıca ana karakterlerin iç çatışmaları da iyi bir şekilde
yansıtılamamış.


(aşağıdaki paragrafta yazılanlar dizini ilerki bölümlerinde yaşanan olayları ifşa niteliğindedir.
izlemeye yeni başlayanlara veya başlayacaklara duyurulur)

bir sahne var ki akıllara zarar. jesse'nin sevgilisinin boğulduğu sahne çok çok
yanlış bir seçim. tamam anlatılmak isteneni anladık kız kötü biri, dizinin gidişatı için de iyi değil,
hatta yaşamasın bu, ölsün gitsin. ama walt napıyosun sen. napıyosun ? o kızı nasıl kurtarmazsın ya. yok böyle bir saçmalık. boğulacak kız geberecek, tutup bi yan çevirsen tamamdır. bu resmen walt un işlediği bir cinayet ve karakteriyle (iyisiyle, kötüsüyle, saf haliyle, uyuşturucu imalatçı tiplemesiyle) tamamen zıt düştüğü bir durum(dizinin o dönemdeki seyrinden bahsediyorum), kabul edilemez. kıza araba çarpsa, elektrik çarpsa, boynu kırılsa daha mantıklı bir ölüm olurdu yani o derece. bu sahne dizinin gözümdeki değerini büyük ölçüde düşüren bir sahne oldu.

bunların dışında marie karakterini canlandıran arkadaşı tebrik etmek lazım 10 numara oynuyor.

sonuç olarak 3-5 satanistik düşünce dayatması ve sembolizmi barındırması dışında kötü bir dizi sayılmaz.
puanım 10 üzerinden 7.5 oldu.