confessions

hazreti guti

3. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 158
  2. takipçi 0
  3. puan 6235

şenol güneş

hazreti guti
özellikle bu sezon, taraftara şirin gözükmek için, beşiktaşın'da hakemler tarafından kollandığını belirten açıklamal yapmıştır.

ayrıca kendisi fernandao'nun, pedro'ya yaptığı hareketi de görmediğini söylemiştir. malum maçtan sonra herkesin berbat olduğunu bildiği halde, zeminin kötü olmasından dert yanmıştır; ama bursaspor maçın konya'da oynanmasına izin vermemiştir.

sergen yalçın

hazreti guti
beşiktaş'ın teknik direktörü olmasını istemediğim kişi.

fakat ben kendisinin küfür ettiği çocuğun yaşındayken, ağızımdan ibne kelimesi kaçtı diye, erkek olduğum halde, utançtan iki gün kendime gelememiştim. 14 yaşındaki kız çocuğu sikerli sokarlı konuşursa, başına gelicek şey buydu. bu arada instagram hesabım yok, nasıl bi' ortam, profillerden belli oluyor mu bilmiyorum ama ben kendisinin malum küfürü ettiği kişinin kız ya da çocuk olduğunu bildiğini bile sanmıyorum. maç sonu açıklamalarından sonra zibilyon tane küfür yiyince kendini tutamamış, maalesef aynı şekilde karşılık vermiş. bildiğimiz tez canlı, egosu yüksek sergen işte.

19 mayıs 2015 sivasspor galatasaray maçı

hazreti guti
miğde bulandırıcı olarak, 2-1 bitmiş, galatasaray finale yükselmiş ya da yükseltilmiştir. sivas'ın çalınmayan penaltısı, gs'ye verilen penaltı ve öncesindeki elle oynamayı görüp de hala hocayı göndermeye çalışmayı da anlayamıyorum.

sorsak %80'ininiz hakemler olmasa şampiyonduk diyeceksiniz, ki öyle; ama nedense hocayı da göndermeye çalışıyorsunuz. hoca gittiğinde yerine gelicek kişi, hakemleri döverek etkisiz hale getiremeyeceğine göre, benzer ya da daha kötü senaryolar yaşayacağız.

galatasaray taraftarı

hazreti guti
ülkenin en ilginç topluluğu.

hala sosyal medyada ve galatasaray sözlükte haklarının yenildiğini söyleyip birbirlerine dert yanıyorlar. 32 hafta boyunca kalesine penaltı kullanılmayan ve tek kırmızı kart görmeyen takım, hakemlere rağmen şampiyon olacakmış; hem de herkese ''büyüklük'' dersi vererek. siz tabii ki o büyük takımın kim olduğunu biliyorsunuz. :'(

en belirgin özellikleri de ''garip gol sevinci olan futbolcu''yu çok sevmeleridir. hatta bu arkadaş ''iyi futbolcu'', ''profesyonel'' gibi sıfatlardan öte, kendileri içinde ''adam'', ''adam gibi adam'', ''adamın hası'' gibi sıfatlarla anılır. bu ''adamın hası''nın yaptığı terbiyesizlikler yüzlerine vurulunca da ''ama emre belözoğlu çok röröörörrerereerööe'' diyerek tükürüklerini etrafa saçarak bağırınmaya başlarlar.

bunlardan uzak durmaya çalışın demek isterdim; ama onlar maalesef gelip sizi illa ki bulacaklardır. boşuna çaba harcamayın.

antonio carlos zago

hazreti guti
şu haliyle sezon öncesi hazırlık kampına katılsa, rahatlıkla takımın stoper rotasyonunda yer alır.

takımın en gerideki 5 bölgesinde oynayan/oynayabilecek oyuncuların neredeyse tamamına yakını, belirli hedefleri olan kulüplerde/beşiktaş'ta oynayabilecek kıvamda değil.

fikret orman

hazreti guti
sadece son 3 maçta yaşananlara sessiz kalmamış, stadın açılış tarihini de 750 defa değiştirerek taraftarla dalga geçmiştir ve geçmeye devam etmektedir. ''borçlar azaldı'', ''borçlar kapandı'' gibi cümleler kurmaya başladığı andan itibaren uefa cezayı takmış ve bilançoda da anlattığının tam tersine durumlar görülmüştür.

samet aybaba

hazreti guti
isminin bilic'le aynı cümlede dahi geçmemesi gereken teknik adam.

kendisi daha mart ayının başında lige havlu atmış, abuk subuk dentinho, gökhan süzen, sinan kurumuş gibi isimlerin transferlerine onay vermiş; hatta özellikle öyle triplere girmiş ki, gökhan süzen geldiğinde carlos performansı verecek sandım. sakın ''adamın parası yoktu, para olsa başkasını isterdi demeyin''; sezonu emre özkan ve holosko'yla tamamladık. şu an sinan kurumuş da oradan oraya savruluyor. dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama escude konusuna girmedim bile. yine, kesin konuşmayayım, kendisi uğur boral'ı da transfer eden kişidir ve maalesef verim aldığımız maçı olmadı galiba.(uğur boral'ı transfer eden SA değilse, editler düzeltirim; uyarın lütfen.)

ayrıca yine bu arkadaş ernst'i göndermiş, keh keh sırıtarak da ''ernst koşacağına, hasan türk koşsun'' demiştir. şu an bakmaya üşeniyorum, ama hasan türk'ün oynadığı resmi maç sayısı da 3 falandır sanırım. bu kafa yapısına sahip olan adamın, slaven bilic'le karşılaştırılması en kral fıkra kitaplarına konu edilebilir. denemek gerekli bence.

hatta şunu da söylemeliyim; sayın samet aybaba gençlere verdiği önemle bilinir, fakat kendisi beşiktaş'tayken gelişim kaydedebilmiş tek genç oyuncu da yoktur. mesela veli'ye enteresan küfürler edildi, erkan'ın yolu karabükle kesişti, ki tanju'da aynı şekilde; kadroda bek oyuncusu yokken takımda düşünülmedi bile. kadir arı'nın nerede olduğu meçhul. cenk gönen'in standart dalgalanan performansı devam etti, her maç sonu röportajlarında ''bugün oğuzhan kötü oynadı, onun yüzünden kaybettik'', ''oğuzhan hiç çalışmıyor, hep tembellik peşinde'' gibi ilginç cümleler kurup, oyuncusunu hem basının hem de taraftarın önüne attı. yukarıda da belirtmiştim zaten ama, ısrarla istediği gökhan süzen'in yerine oynayarak ligi tamamlayan emre özkan'da diğer arkadaşları gibi şu an karabük'te.

yenilen gol, atılan gol, toplanan puanlar, tesadüfi alınan puanlar, son 3 dakikada kaybedilen puanlar, rakip 10 kişiyken kaybedilen puanlar gibi ilginç istatistikler de toplayıp buraya gelebilirdim aslında; ama bu tartışma maalesef bu kadar derine inmeyi gerektirecek kadar ciddi değil.

edit: kendisinin beşiktaş'a sağladığı tek fayda olcay şahan'dır, onu es geçmeyeyim. fakat büyük ihtimalle olcay şahan da altınsay'ın transfer listesinde olan isimlerden biriydi ve aynı oğuzhan gibi ibrahim altınsay'ın çabasıyla transfer edildi.(aynı şekilde uyarırsanız, bu kısmı da düzeltebilirim.)

beşiktaşlı duruşu

hazreti guti
bazı arkadaşların yanlış anladığı duruş.

hakedilerek kazanılan penaltıya ''penaltı değil; kerim kendini yere bıraktı, böyle alınacak 3 puanın amk'' gibi şeyler falan söylüyorlar, sonra 4 haftada 5 penaltımız çalınmıyor. lütfen bu duruşun ne olduğunu öğrenin.

slaven bilic

hazreti guti
hocanın hatasız olduğunu söyleyeni allah çarpar; fakat şu geride bıraktığımız 3 maçlık süreçteki hakem kararlarına baktığımızda bu konunun fazla abartıldığını düşünüyorum. antep maçında verilmeyen penaltı, yediğimiz golün nasıl başladığı, taç verilmeyen komik pozisyon, 3 anteplinin yükseldiği ve etrafta nerdeyse beşiktaşlı futbolcunun bulunmadığı pozisyonda verilen aut kararı varken ismini hatırlamadığım yönetici arkadaşlardan biri, ''sezon sonunda konuşacağız'' demişti. bu kadar iş bilmez yönetici varken, bu takımın buraya gelmesi bile çok güzeldi bence. antep maçında verilen kararlar, rakiplere olsa ki olmaz, tff alınabilecek en abuk kararları alır; hatta o da yetmez ''psikolojileri bozuldu'' diyip ligi bile ertelerdi amına koyim.

bununla da yetinmediler adamlar. akhisar 65dk civarı 10 kişi, 45 dk 9 kişi, son 1dk da 8 kişi oynayarak geçirmesi lazımken maçı 11 kişi tamamladı. çok afedersiniz, böyle saçma sapan triplere girmem normalde; ama bunun aksini iddia eden varsa, beşiktaşlı ya da değil; yazıklar olsun amına koyim.

bugünkü maçta olanları da zaten detaylı olarak anlatmaya gerek yok. verilemeyen penaltılar, sayılmayan gol, takımın 3. kalecisinin yumurtladığı top falan... bu kadar boktan bi resim varken ''bilic gitsinci'' olmak içimden hiç gelmiyor.

ayrıca bu sürecin çok daha öncesi de var. saçma sapan penaltılarla yarışta kalan lacivertli sarışınlar, 32 hafta boyunca kırmızı görmeyen-düşünmeden rasgele saysam en az 5 tane kırmızı kart pozisyonu sayarım- kırmızılı sarışınlar, olmayan stad, 3 kulvarda ilerlemenin zorluğu, şampiyonluk yaşayan oyuncu sayısının azlığı, tekrar vurgulamak istiyorum ki bu kadar iş bilmez yönetici falan filan. özetle çok yazık oldu hikayeye, yıllar sonra çocuklarımıza, torunlarımıza sanki halk efsanesiymiş gibi anlatıcağımız hikaye bu kadar kötü bitti.

olcay şahan

hazreti guti
forvetin arkasında kalan 5 oyuncudan ceza sahası koşusu atmayı bilen tek kişi olduğu için mecburen kadroya yazılan adam. zaten ceza sahası içinde çoğalamama gibi bi' problemimiz varken, olcay'ı da tahtadan sildiğimizde sıfır üretkenlikle oynuyoruz.

mircea lucescu

hazreti guti
herkes gibi benim de çok sevdiğim ve aşırı derecede saygı duyduğum teknik adam; fakat gelmesini ister miyim, sanırım istemiyorum. öncelikle hala bilic'in hikayesinin bu şekilde bitmesini ya da bitecek olmasını içime sindiremiyorum. ikincisi de artık luce'nin yaşını göz önüne almak zorundayız. çünkü yarını çok belli olan bi' adam değil ve kendini yeterince kanıtlamış durumda. ilk problemde daha ''hadi bana eyvallah'' diyebilir ki geçmiş göz önüne alındığında bunu deme hakkı var. diğer bi' durum varki aynı mustafa denizli gibi sezon ortasında hastalığını bahane edip gidebilir, işler daha da çok karışır.

daniel opare

hazreti guti
umarım galatasaray maçında serdar'ın yerine oynar. geçen yıl deplasmanda'ki erciyes maçında yasin, serdar'ı ciddi şekilde zorlamış, üzerine de 1 gol atıp 1 de penaltı aldırmıştı. hızıyla yasin'i rahatlıkla egale edebilir. tabii ki yabancı sınırı da göz önüne alındığında zor görünüyor, umarım uygun formül bulunur.

atınç nukan

hazreti guti
bilic'le beraber gelişim kaydetmekte olan stoper. zaman zaman parıltılı maçlar oynasa da, halen hazır olmadığı kanısındayım. bursa maçında da iki hatasıyla neredeyse maçı kaybettirecekti. takımda olması hem onun, hem de bizim adımıza büyük şans, umarım çalışmaya devam eder ve vakti geldiğinde alkışlarla premier lig'e yollarız.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol