hastakartal

ukrayna ligine gittiğinden beri performansı ciddi anlamda düşmüş ve bir türlü toparlanamamış futbolcu. ama ondan öncesi için konuşacak olursak fransa'da[ybkz]swh[/ybkz] 2 sezon gerçekten başarılı bir futbol sergiledi. bu da uzun süredir verimli kullanamıyor olsa da yetenekli olduğunun bence ispatı.

gelmesini istemeyeceğim, ama gelirse de karalar bağlamayacağım bir futbolcu. hani sanki tam yeniden doğmak için moda sokulma evresine gelmiş gibi. biz de bu işte fena değiliz. ama risk almaya değer mi ? bence hayır.

beşiktaş'ın başına gelen; taktik bilgisi, duruşu, eleştirel yapısı, slogan gibi cümleleri açısından en iyi teknik direktörlerden biridir. Son yıllarda gelen açık ara en iyisidir. başımızdan eksik olma, kovsak da gitme güneş.

şampiyonlar ligi'ne sadece katılmış olmak için katılmak istemiyorum dedikten sonra almanya liginde[ybkz]swh[/ybkz] sadece oynamış olmak için oynayan bir kulüple anlaşmış futbolcu.

yıllık ücret konusunda yukarılara çıkmazsan bize katılmayacağını düşündüğüm futbolcu.

adam keyifçi ve ingilterede, şampiyonlar ligi açlığı yok, sıradan bir paraya bir çok kulüp bulabilir kendisine. yurt dışındaki imajı bombalar ve tanklar olan bir ülkeye keyifçi olduğu söylenen bir adamı parayı bastırmadan zor getiririz.

ama gelirse gerçekten efsane bir transfer olur.

kiralama sözleşmesi sonunda satın alınamayacak bir futbolcudur. o mevkiye stajer futbolcu almayı doğru bulmuyorum, takimi sahiplenebilecek '' beyin '' görevini üstlenecek kalıcı bir transfer lazım.

kiralancak bir oyuncu alacaksak en azından satın alma opsiyonunu kullanabileceğimiz bir oyuncu kiralamalıyız.

kolay kolay bulunamayacak forvettir. veya ben futbol/maliyet açısından takımımıza kazandırabileceğimiz bu kalitede forvet tanımıyorum. tanıyan varsa aydınlatsın.

kim ne derse desin kendisi dünya klasındaydı ve fiorentina performansını dışarıya çıkartırsak hayvani performans göstermediği sezon bulamayız. fiorentinada yaşadığı formsuzluk olmasaydı da kendisini takımımızda göremezdik diye düşünüyorum.

şimdi almayı düşündüğümüz her forveti kendisiyle kıyaslıyoruz ama bence yanlış yapıyoruz. her ismi geçen forveti, alman tarihinde yeri olan bir santraforla kıyaslarsak hiç kimseyi beğenmeyeceğiz.

bence üzerine yeteri kadar detaylı düşünülmeden okunan / dinlenen, haklı açıklamalar.

'' biz bunları yönetimle konuştuk'' kelimesi sanırım, neden yönetimle konuşulmuyor da basında konuşuluyor sorusunun güzel bir cevabı. adam konuşmuş, iplenilmemiş ve lig 3 gün sonra başlayacak, artık son yapabileceği basına konuşmak. bu güne kadar konuşmadığı için takdir edilmeli bence. biraz önce de söylediğim gibi ligin başlamasına 3 gün kalmış ve yukarıyla yaptığın görüşmelerden sonuç almayı bırak '' konuşmadan anlaşıldığı kadarıyla '' ne söylediysen tersi yapılmış. ( İsmail'in satışı dahil, ki ismail'in satılmasını istememesi çok ayrı bir konudur. önemli nokta teknik adamın istediğine gösterilen hassasiyet) ne yapmalıydı cidden anlamıyorum, ligin 5. haftası bir malubiyet sonrası mı yapmalıydı bu açıklamaları ?

ortada çok net bir şekilde yanlış giden şeyler var. '' minimum 3'' transfere ihtiyacımız var, 3 gün sonra lig başlıyor. bu kimseye '' birileri sesini çıkartsın artık lan yoksa göte gidecez '' cümlesini kurdurmuyor mu ?

ayrıca açıklamalarda '' bek transferlerini beğenmedim '' demiyor. bizim asıl eksiğimiz stoperdi, bunu en başından beri söylüyorum ama benim beğendiğim bek oyuncusunu satıp yerine başka bek almaktan başka birşey yapmadılar diyor. ismail'i beğenmesini eleştirebilirsiniz de stoper istiyorum diyen bi adama şaka yapar gibi 2 tane bek almakta cidden eleştirilecek bir nokta.

son derece yerinde ve doğru açıklamalar.

yönetimle konuşmasına rağmen yönetim tarafından siklenmediği için '' ya herro ya merro lan '' diyerek yaptığı açıklamalar diye düşünüyorum.

umarım bu açıklamalar bir iç savaşa dönüşüp beşiktaş'ı yemez ve haklı noktalar kabul edilerek aksiyon alınır. eğer iç savaşa dönüşürse bu savaşın sorumlusu kesinlikle yönetim olacak çünkü bu serzenişlerde haksız nokta bulup savaş çıkartmak için objektiflikten uzak olmak lazım.

konuşması gerek, konuşması gerek deniyordu; sanırım son ana kadar bekledi ve belki de tam zamanında yaptı konuşmayı.

korkum, yönetimin şenol güneş'in haklı söylemlerine karşı tavır almaya kalkması. şenol güneş'in çoğu haklı söylemi direkt yönetimi zan altında bırakıyor. (bu konularda kesinlikle bırakmalı da zaten) şenol güneş'i kaybedecek bir salaklık yapmazlar umarım.

yönetim hep verdi, hep verdi transfer dönemi başladığından beri. teknik direktörümüz, ki bu adam öyle çok bonkörlük delisi bir adam da değil; 4-5 transfere ihtiyacımız var diyor ve transfer döneminin bitmesine sayılı günler kalmış.

Şenol güneş'in eski heyecanımız coşkumuz yok tarzı bir açıklaması var; o cümle çok önemli bence. belki elimizde tarihi bir şans vardı lige 2-3 sene ambargo koymak gibi, onu elimizden kaybetmek üzereyizin özeti o cümle. yönetim bu işi artık londra'ya uçup çay içip geri gelmekten öteye götürmesi lazım. sinirler ciddi anlamda geriliyor.

şu ana kadar beşiktaş için hayal kırıklıklarıyla dolu geçmiştir. herhalde bu transfer dönemi için bir felaket senaryosu yazın deseler, bundan daha ağırını yazamazdık.

kale - şampiyonlar ligi için yetersiz gördüğümüz ( çoğumuzun ) tolgayla devam
Stoper - rotasyon dışında içinden birşey çıkması sürpriz olacak bir topçunun haricinde ( onereu) hala transfer haberi takibindeyiz
Bekler - Transfer döneminin tek olumlu tarafı, onunda hazırlık maçları ve kupalarda yüzünü bile göremediğimiz için herhalde verimlerini ligin 5. haftasına kadar hissedemeyeceğiz
genel olarak orta saha hücum - tek pozitif nokta atiba'yı elde tutabilmemiz ve tolgay'ın dönmesi. onun dışında şampiyonluğun belkide yüzde 70-60 oranında belirleyicisi olan sosa-gomez-gökhan töre yolcu oldu ve yerlerine henüz gelen giden yok.

umarım yönetim bu durumlar için önlemini almıştır. 2-3 hafta zamanımız kaldı ve kritik noktalara yapmamız gereken tam 3 transfer var . birisi bile es geçilirse seneye şampiyonlar ligine gönüllü olarak gitmeyip lige odaklanmamız daha hayırlı olur.

geldiği günden beri galatasaray'ı kurtaran, en kötü oynadığı maçlardan puan almasını sağlayan, elemeli kupa maçlarında konsantrasyonuyla tek başına takım gibi takılan, ligimiz standartlarının üzerinde kaleci.

yediği gollerde bile yapabileceği herşeyi yapmış oluyor adam. şu standartlarda bir kaleciye oscar cordoba'dan beri sahip olamadık. ama galatasaray kendimi bildim bileli hep iyi kaleciler buldu. çünkü kale mevkisine gerçekten önem veriyorlar. umarım şu ffp kalktığında biz de aynı stratejiye döneriz.

takımımızın hala şartlarına uymak zorunda olduğu kurallar.

bu gün düşündüm, galatasaray kafasına göre hayvan gibi transfer yapıyor. neden ? çünkü zaten cezasını çekmiş, avrupadan men edilmiş. bu nasıl mantık lan böyle ? adamlar 2 yıl cezanın 1 yılını alıyorlar, diğer bir yıl iyi hal tarzı birşey yüzünden indiriliyor ama ondan sonraki harcamalarına dikkat etmeleri konusunda saçma salak kriterler dışında hiç bir sınır getirilmiyor.

ffp yüzünden ceza alan galatasaraydan daha iyi bir ekonomimiz var, 2 yıldırda daha iyi durumda ekonomimiz. ama ne hikmetse onlardan daha fazla zarar görüyoruz, ancak oyuncu kiralayabiliyoruz 2 senedir anasını satayım. biz 3 milyonla 2 mevkiye transfer yapmaya çalışırken, avrupadan şutlanacak kadar sıçıp batırmış galatasaray kafasına göre takılıyor.

adalet konusunda çok büyük sıkıntıları var bu uygulamanın.

kendisi eğer stoper transferimiz olarak transfer edildiyse ve transfer dönemi bittiğinde bir tek bu adam kiralanmış olursa büyük hayal kırıklığı yaşayacağım. ağır maç maratonunda takviye amaçlı kullanılmak için kiralandıysa sorun yok. ama içimden bir his stoper transferini yaptık gözüyle bakacaklar diyor.

(bkz: allah korusun )

beklenen patlamayı bu sene de gerçekleştiremezse ne yazık ki serdar özkan ayarında kalabilecek futbolcu.

kendisine hep çok güvendim, hep heyecanlandırdı beni. ama artık düşündürmeye başladı. ayağında çok top geveliyor, basit oynayıp koşu yapması gereken yerlerde hep pas atacağı adamın koşarak kendisine alan açmasını bekliyor. çünkü illa o gidecek topla. bir anda garip yerlerde ortaya çıkıp skora katkı yapabiliyor evet ama kendisini geliştirmezse bu özellik kendisinden beklenene yaklaşmasına bile yaramaz. hala umuyorum ki bu sene patlamasını yapsın.

takıma dönmeyecek olan forvet. gerekirse fiorentina'da kalacak ama takıma dönmeyecek.

beşiktaş taraftarı olarak bence artık eski sevgili belki döner diye sürekli telefona bakan adam psikolojisinden, eski sevgiliye terk etti diye küfür eden adam veya eski sevgili hakkında yaşandı bitti diyerek konuşmamayı tercih eden adam psikolojilerinden birine geçiş yapmalıyız.

aslında hiç bir mevkide oynayamayan ama her mevkiye idare etmelik konulabilen futbolcumuz. kazmadır, futbol zekası falan hiç bir yeteneği yoktur ama kendisini harbi seviyorum. başka formayla görmeyiz inşallah futbol hayatı boyunca. ama bizim formayla da çok fazla görmeyelim tabi.

en ufak olumsuzlukta direk kendini gösteren ve takımı kötü etkileyebilecek sorundur.

en son kendisini gösterdiği nokta 13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray süper kupa finali olmuştur. tüm taraftar siteleri, instagram hatta burası bile son derece umutsuz cümlelerle ve geçen sene bizi ''statsız'' olarak şampiyonluğa taşımış insanlara hakaretlerle dolu ( hakaret kısmı buradan dışarı).

ne oldu ben gerçekten anlayamadım, süper kupa finalinde galatasaray'a karşı defanstan top çıkaramayıp 3 tane gol mü yedik ? benim gördüğüm as kadrodan 5 eksikle oynadığımız, ömer şişmanoğlu'nu falan oynattığımız, necibi stoper tosic'i sol bek oynattığımız bir maçta bile aynı ligde oynayacağımız galatasaray bizi penaltılarla geçebildi. oda gerçekten galatasaray balı'yla açıklanabilecek bir maç sonunda oldu, net gol olacak pozisyonları yedik. lan ölümüzü yenemediler bi sakin olun, bu sene evimizdeyiz.

şenol hoca'ya küfür etmeye başlayan insanlar falan doldu ortalık. ne oluyoruz gerçekten anlamıyorum, memleketçilik yapıyormuş tolga'yı oynatıyormuş falan. tolga'nın kaleciliğini bende beğenmiyorum, ama ne yapmasını bekliyor insanlar şenol hocadan onuda anlayabilmiş değilim. boyko tamamen hayal kırıklığı, kalede amatör kaleci gibi duruyor onu mu oynatmalıydı cidden ? fabri 2 tane hazırlık maçı oynadı sadece, geçen sene muslerayla karşılaştırıldığında bile öyle yada böyle performans olarak öne çıkan tolgayı yedeğe çekip; takıma 2-3 hafta önce katılmış fabri'yi mi oynatmalıydı gerçekten ? saygısızlık olmaz mıydı bu ? fenerbahçe gibi hareket etmiş olmaz mıydık ?

sezon başlamadan eksiklerimiz var, forvet - stoper hatta töre'nin yeri bile tam olarak kapatılamadı evet. ama şu halimizle bile belkide gelecek sezon en sağlam rakiplerimizden olacak takım bizimle yenişemedi. umutsuzluğa düşmenin sırası değil. çok içten söylüyorum süper kupa finali sonrası umutsuzluğa düşecek taraftar varsa oda galatasaray taraftarıdır. hala tek olumlu tarafları muslera.

heriflerde bunun farkında olacak ki süt kupasını kazandığı için sokağa dökülen bir taraftar grubunu ilk kez gördüm. benim bulunduğum şehirde o kutlamaları bile koca beşiktaş bayrakları altında yaptılar ama, çünkü şenol güneş başımızda olduğu sürece ve evimizde olduğumuz sürece hala ülkenin en sağlamı biziz bunu hepsi içten içe biliyor, bizde bilmeliyiz.

daha 2-3 ay önce kaldırdığımız kupa ve attığımız 30 puan fark için müzelerindeki tüm süper kupaları tek taraftar itiraz etmeden verirler anasını satayım, sakin olalım.

hugo almeida'dan hallice olan forvet. galatasaray'ı yine patlatacak isimlerden.

kadroyu yedek oyunculardan bile oluştursam benim sistemimin elinden zor kurtulursun demiş teknik adam.

kimse dün kaybettik psikolojisine girmesin, dünkü maç berabere bitti arkadaşım. hemde öyle bir beraberlik ki cenk gününde olsaydı veya adam gibi bir sosa kadroda olsaydı en az 2 farklı kazanacağımız aşikardı. açıkçası süper kupa finali sonrası hocamıza güvenim dahada arttı.

he tolgay'ı çıkartıp ömer şişmanoğlunu sokma hamlesini hala ne yapmaya çalıştı diye düşünmüyor da değilim. ama en azından galatasaray gibi daha 5 gün önce kadroya katılmış oyuncuları falan direk kupa finalinde ilk 11 oynatarak saygısızlık yapmadı.

eleştirilecek bir iki yönü vardı, necip neden stoperdeydi gerçekten ? rhodolfonun ölüsü necipten daha iyi stoper olmaz mı ? ama bu tercih öyle yada böyle yönetime mesaj vermiş oldu. '' bakın adam gibi stoper almazsanız o mevkide devşirme necibi bol bol izleyeceksin yönetim ''

bazı insanlar hiç ölmez, onlardan birisi olan başkanımız.