yasemin horasan'ın kadın basketbol takımında bir sezon forma giydiği kulüp.
bir yıl boyunca mersin büyükşehir belediye forması giyecektir. aman diyeyim tantuni'ye çok abanma. tarsus'a yerleş bence. oradan gidip gelirsin idmanlara. ve tarsus'ta günde en az bir öğün hummus yemeni tavsiye ederim. can kulağı ile beni dinlediğinden şüphem yok.[ybkz]swh[/ybkz] unutmadan dudley'in yerine biz alabilseydik seni fena olmazdı sanki.
televizyon yapımlarının hatta televizyon'un kendisinin hâkim sistemin işleyişine hizmet eden politik bir araç olarak tasarlandığı bir dünya'da ve hâliyle türkiye'de damacanayla dümen suyu dağıtıp kitleleri uyuşturmadığı için göze batan dizi. elbete naçizhane önerilerimiz olacaktır kendilerine; "behzat ç. seni kalbime gömdüm" sonrası mesela;
"behzat ç. seni kentsel dönüştürdüm"
"behzat ç. milim suçumuz yok"
"behzat ç. komşularla sıfır sorun"
(toki konutlarının kuğulu park'ı gören bloklarının sekizinci katından daire alan kafadarlarımızın binada sıkça gürültü yapılması üzerine başlattıkları çetin görüşmeler, diyaloglar işlenebilir. giriş nasıl olabilir mesela? hmm..
"her şey bir kış günü harun'un üst kat komşusunun son ses 'aynı yoldan geçmişiz biz' şarkısını söylemesiyle başlar. harun bunun üzerine hışımla komşusunun kapısını çalarak 'muhterem ayıp oluyor ama' şeklinde çıkışır. artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.")
artık gönül rahatlığı ile artı sonsuz ve 464647484883636345373839 dk. ibaresi konulabilir. iyi seyirler.
"behzat ç. seni kentsel dönüştürdüm"
"behzat ç. milim suçumuz yok"
"behzat ç. komşularla sıfır sorun"
(toki konutlarının kuğulu park'ı gören bloklarının sekizinci katından daire alan kafadarlarımızın binada sıkça gürültü yapılması üzerine başlattıkları çetin görüşmeler, diyaloglar işlenebilir. giriş nasıl olabilir mesela? hmm..
"her şey bir kış günü harun'un üst kat komşusunun son ses 'aynı yoldan geçmişiz biz' şarkısını söylemesiyle başlar. harun bunun üzerine hışımla komşusunun kapısını çalarak 'muhterem ayıp oluyor ama' şeklinde çıkışır. artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.")
artık gönül rahatlığı ile artı sonsuz ve 464647484883636345373839 dk. ibaresi konulabilir. iyi seyirler.
geçtiğimiz sezon fenerbahçe ülker forması ile mücadele eden hırvat oyun kurucu roko leni ukic'i renklerine bağlayan kulüp.
la liga'da 163 maç oynadıktan sonra beşiktaş'a gelmiş fransız defans oyuncusu. söylenildiği gibi bonservis ödenmeden ve senelik 800 bin euro karşılığında transfer edildiyse kâğıt üzerinde de gayet makûl bir girişim.
taraftarlar genel itibariyle yaşı noktasında bir eleştiri getiriyorlar. ancak buna pek gerek yok gibi. çünkü defans göbeği kalecilikle birlikte belki de en çok tecrübeye ihtiyaç duyulan mevkilerden bir tanesi. ve yaşınız belli bir noktaya gelse bile futbol zekânız ve topu oyuna sokma beceriniz belli bir seviyenin üzerinde ise fiziksel anlamda düşüşünüz sizi en az derecede etkiler. ancak bizde 90'ların ortasından itibaren yalnızca fizik güce dayalı olarak oynayan sırık stoper nesli yetiştirildiği ve bu isimlerin de 30'dan sonra ağırlaşmaya ve istedikleri hareketleri yapamamaya başladığında takasta kullanıldığına şahit olunduğu için 30 üstü stopere pek sıcak bakamıyoruz. alpay özalan, gökhan zan, servet çetin tipi adamlar ilk aklıma gelenler. top teknikleri ortalamanın altında, hava toplarında etkili, göğüs göğüse mücadele eden. e peki top ayağına geldiğinde? kolayı var. ileriye doğru vur gitsin.
escude bana göre beşiktaş defansına yapılmış -yine söylüyorum kâğıt üzerinde- mantıklı bir hamledir. antonio carlos zago'nun uzunca süren seri a kariyerinden sonra kaç yaşında beşiktaş'a transfer edildiğini de unutmayalım. ersan adem gülüm iki çok ağır sakatlık geçirdi. bedenen bu durumu atlatsa bile, psikolojik olarak ne durumda olduğunu bilemiyoruz. escude transferine karşı çıkanların, atınç'ın bu alanda yapması olası hatalar sonrasında bu durumu tolere edebileceklerine ve anlayış göstereceklerine inanmıyorum.
ibrahim toraman'a gelince. gaziantepspor'dan beşiktaş'a transfer edildiğinde özellikleri hakkında ne söyleyebilirdik? çabuk, hırslı ve iyi kesici. 8 yıl sonra ibrahim toraman için ekstradan ne söyleyebiliriz? yani üzerine ne koymuştur? efendim? evet bence de. hiç. yine hırslı ve iyi kesici. ve eski çabukluğu yok. takım içindeki konumuna hiç girmeyeyim. benim için beşiktaş'ın gizli servisidir.
özetle mutlaka saha içi performansı daha belirleyici olmakla birlikte ben julien escude transferine çok da olumsuz bakmayanlardanım. bana göre hamle doğru bir hamledir. sonucunu zaman gösterecektir.
taraftarlar genel itibariyle yaşı noktasında bir eleştiri getiriyorlar. ancak buna pek gerek yok gibi. çünkü defans göbeği kalecilikle birlikte belki de en çok tecrübeye ihtiyaç duyulan mevkilerden bir tanesi. ve yaşınız belli bir noktaya gelse bile futbol zekânız ve topu oyuna sokma beceriniz belli bir seviyenin üzerinde ise fiziksel anlamda düşüşünüz sizi en az derecede etkiler. ancak bizde 90'ların ortasından itibaren yalnızca fizik güce dayalı olarak oynayan sırık stoper nesli yetiştirildiği ve bu isimlerin de 30'dan sonra ağırlaşmaya ve istedikleri hareketleri yapamamaya başladığında takasta kullanıldığına şahit olunduğu için 30 üstü stopere pek sıcak bakamıyoruz. alpay özalan, gökhan zan, servet çetin tipi adamlar ilk aklıma gelenler. top teknikleri ortalamanın altında, hava toplarında etkili, göğüs göğüse mücadele eden. e peki top ayağına geldiğinde? kolayı var. ileriye doğru vur gitsin.
escude bana göre beşiktaş defansına yapılmış -yine söylüyorum kâğıt üzerinde- mantıklı bir hamledir. antonio carlos zago'nun uzunca süren seri a kariyerinden sonra kaç yaşında beşiktaş'a transfer edildiğini de unutmayalım. ersan adem gülüm iki çok ağır sakatlık geçirdi. bedenen bu durumu atlatsa bile, psikolojik olarak ne durumda olduğunu bilemiyoruz. escude transferine karşı çıkanların, atınç'ın bu alanda yapması olası hatalar sonrasında bu durumu tolere edebileceklerine ve anlayış göstereceklerine inanmıyorum.
ibrahim toraman'a gelince. gaziantepspor'dan beşiktaş'a transfer edildiğinde özellikleri hakkında ne söyleyebilirdik? çabuk, hırslı ve iyi kesici. 8 yıl sonra ibrahim toraman için ekstradan ne söyleyebiliriz? yani üzerine ne koymuştur? efendim? evet bence de. hiç. yine hırslı ve iyi kesici. ve eski çabukluğu yok. takım içindeki konumuna hiç girmeyeyim. benim için beşiktaş'ın gizli servisidir.
özetle mutlaka saha içi performansı daha belirleyici olmakla birlikte ben julien escude transferine çok da olumsuz bakmayanlardanım. bana göre hamle doğru bir hamledir. sonucunu zaman gösterecektir.
25 yıl olmuş beşiktaş'a kamp yeri bakmaya giderken abant'ta trafik kazası geçirip aramızdan ayrılalı. adıyla şanıyla ökten... delirtmeye veya çıldırtmaya ihtiyaç duymadan siyah-beyaz kartonları kırpıp başına şapka yapan babaları ve çocukları, sessizce hizmet edip gitti. ama ne gidiş... gösterişsiz bir ceket, vakur bir kravat, gülen bir çift göz...
bugün arma aşkında indirime gitmeden nakkaştepe'de temize çekiyoruz tüm sözleşmelerimizi.
bugün arma aşkında indirime gitmeden nakkaştepe'de temize çekiyoruz tüm sözleşmelerimizi.
fiba erkekler u20 avrupa basketbol şampiyonası vasıtası ile izleme olanağı bulduğum, litvanya ile final oynayan fransa u20 takımının oyun kurucusu. oyun görüşü ve bununla doğru orantılı olarak asist yeteneği etkileyici. şutu fena sayılmaz bu güzel kardeşin.[ybkz]swh[/ybkz] yalnız baskılı savunmada biraz tökezliyor gibi. "beşiktaş'ta düşünülebilir aslında" diye sayıklarken, euroleague'de karşılaşacağımız ilk rakip olan partizan ile sözleşme imzaladığını duyunca gidip soda içtim.
ümit sonkol ile birlikte pınar karşıyaka'ya imza attığı söyleniyor. kunter'in tercihi tutku açık'tan yana oldu gibi gözüküyor.
hareketli oyun noktasındaki dezvantajlarını üst düzey oyun bilgisi ve ileri düzeydeki şut kabiliyeti ile kapatan avustralya asıllı beş numara. 2010 -2011 sezonunda takıma çok önemli katkılar sunmuştur.
kendisi ile görüşmelere başlandığı borsaya bildirilmiştir.
önümüzdeki sezon beşiktaş erkek basketbol takımı'nda erman kunter'in yardımcılığını üstlenecek isimlerden bir tanesi. kunter, kendisi için şunları söylemiştir:
---------------alıntı---------------
Geçen yıl Orleans'da birinci yardımcıydı. Aslında Cholet'in başına geçecekti de yeterli deneyimi olmadığı için bu görevi ona vermediler. ismi Jean-Christophe Prat, video kesimleri, maç analizleri ve takımların izlenilmesinde teknik ekibe yardımcı olacak.
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
Geçen yıl Orleans'da birinci yardımcıydı. Aslında Cholet'in başına geçecekti de yeterli deneyimi olmadığı için bu görevi ona vermediler. ismi Jean-Christophe Prat, video kesimleri, maç analizleri ve takımların izlenilmesinde teknik ekibe yardımcı olacak.
---------------alıntı---------------
yavaş yavaş beşiktaş'a alternatif gelir kalemleri oluşturma yönünde somut projelerini ortaya koymaya başlaması gerektiğine inandığım yönetimdir. ekonomik olanakları geniş beşiktaş'lı(?) isimlerin destek olmaktan imtina ettikleri bir ortamda beşiktaş kulübü başkanının kısa vadede ihtiyacı olan desteğin hiç değilse bir kısmını kulübün gerçek sahibi olduğunu her fırsatta yüksek sesle dile getiren beşiktaş taraftarı vasıtasıyla aramasından bana göre daha onurlu bir şey olamaz.
ancak kısa vadede diyorum. zira bu vaziyet süreklilik göstermeye başladığında beşiktaş taraftarı da takımına olan sevgisinin suîstimâl edilmeye başlandığını düşünecektir ki, bunda da haksızlık payı olduğunu zannetmiyorum. dolayısıyla fikret orman ve arkadaşlarının artık bir plân ve program dahilinde "beşiktaş'ı içine düştüğü malî dar boğazdan çıkarmak adına şu şu projelerimiz var ve şu tarihlerde hayata geçirmeye başlayacağız" şeklinde açılımlara gitmesi elzem hâle gelmiştir. bu tip hamleler bir şeyler yapılacağını görmek noktasında beşiktaşlıların motivasyonunu üst düzeyde tutacaktır. elbette fiiliyata geçirilmesi koşuluyla. yoksa sadece taraftarın kombine veya forma satın alması üzerinden bu süreci atlatamazsınız.
ancak kısa vadede diyorum. zira bu vaziyet süreklilik göstermeye başladığında beşiktaş taraftarı da takımına olan sevgisinin suîstimâl edilmeye başlandığını düşünecektir ki, bunda da haksızlık payı olduğunu zannetmiyorum. dolayısıyla fikret orman ve arkadaşlarının artık bir plân ve program dahilinde "beşiktaş'ı içine düştüğü malî dar boğazdan çıkarmak adına şu şu projelerimiz var ve şu tarihlerde hayata geçirmeye başlayacağız" şeklinde açılımlara gitmesi elzem hâle gelmiştir. bu tip hamleler bir şeyler yapılacağını görmek noktasında beşiktaşlıların motivasyonunu üst düzeyde tutacaktır. elbette fiiliyata geçirilmesi koşuluyla. yoksa sadece taraftarın kombine veya forma satın alması üzerinden bu süreci atlatamazsınız.
menajeri vasıtasıyla beşiktaş'ta forma giymek istediğini ilettiği haluk yıldırım tarafından açıklanan 34 yaşındaki abd'li oyun kurucu. geçtiğimiz sezonu ukrayna ligi takımlarından (vurgula: cherkassky mavpy)'de geçirmişti. ortalamın üzerinde performanslar sergilediği efes, maccabi ve fenerbahçe dönemlerinden kendisini hatırlıyoruz. iyi konsantre olduğu zaman skora odaklı olarak oldukça önemli işler yapmasının yanında, bu özelliğinin kendisinin hatırı sayılır oranda bencillikle anılmasına yol açtığı bir başka gerçek. disipline edilmesi güç bir oyuncu olmuştur her daim. kocaman egosu sıklıkla oynadığı takımın önüne geçebiliyor. zaten sarı lacivertlilerde oynadığı dönemde fenerbahçe taraftarlarının kendisini "king" sıfatıyla çağırması ağız alışkanlığından değil. ancak solomon'u kabûl edecekseniz potansiyel arızalarıyla birlikte kabûl etmek durumundasınız. bu yüzden imzalanacak kontratın içereceği hükümler oldukça önem arz etmekte. şahsi düşüncem artık ayaklarının da eski çabukluğunda olmadığını da düşünürsek; tecrübesi bir yana will solomon beşiktaş için zar atmaktan ibarettir. düşeş mi gelir yek mi tasası da bizlere düşecek sanırım.
17 yaşına kadar fenerbahçe taraftarı olan tiyatro sanatçısı (vurgula: tarık ünlüoğlu), bir maçta kendisini izledikten sonra beşiktaş'ı tutmaya başlamış ve bir daha bırakmamıştır.
orjin olarak ideal bir üç numara iken anadolu efes forması giydiği zaman aralığında ergin ataman tarafından -sanırım boyunun 2.06 olması nedeniyle- ısrarla dört numarada kullanılmak istenmesi sonucu belli bir dönem eski havasından uzak kalmış sloven oyuncu. ha dört numara olur muydu? 3,5'tan 4 diyebilirdik. zira o pozisyonun gereği olan kora kor mücadelede bir miktar zayıf kaldı. ancak motivasyon bir kere yitirilince biraz zor geri geliyor. hâliyle efes organizasyonu içinde "tutmadı" desek yeridir. hoş, son beş yılda mavi beyazlılar bünyesinde kim tuttu dersek idari menajer engin özerhun tuttu galiba. pano natof'tan sonra böylesi görülmedi.
sonrasında bir unics kazan formasıyla bir rusya deneyimi yaşadı. biraz biraz toparlar gibi de oldu. henüz bitmediğini göstermek adına olası beşiktaş tecrübesi kendisi adına biçilmez kaftan. erman kunter onun; o da kunter'in dilinden anlayacaktır. bir formayı giysin de bakalım. gerisi gelir.
sonrasında bir unics kazan formasıyla bir rusya deneyimi yaşadı. biraz biraz toparlar gibi de oldu. henüz bitmediğini göstermek adına olası beşiktaş tecrübesi kendisi adına biçilmez kaftan. erman kunter onun; o da kunter'in dilinden anlayacaktır. bir formayı giysin de bakalım. gerisi gelir.
en ters çalımını atalı tam 12 sene olmuştur.
transfer edilmesi durumunda ortaya koyacağı performans açısından büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağımı zannetmemekle birlikte transfer ediliş şekli açısından şahsımı düşündüren siyahi oyuncu. aslında birkaç aydır bu tip durumlar sezinlemek mümkün beşiktaş'ta. sanki gündemedeki oyuncuların transferinde belli bir noktaya gelindikten sonra sonra beşiktaş orjinli yaygın talep gören internet sitelerine bu isimler sızıdırılıp; taraftar nabzı ölçüldükten sonra transfer edilip edilmeyeceğine karar veriliyor gibi gelmekte bana. bilhassa paul robinson olayı böyle bir kanaat uyandırdı bende.
öte yandan david ospina ismi sayfalara düşüyor. ortamın havası koklanıyor. taraftar çok istiyor, çok övüyor. bu tip olumlu geri dönüşler alındıktan sonra transfer edilmesi için haftalardır sıkı pazarlıklar yürütülüyor. son olarak da sone aluko ismi gündeme gelince benzeri bir durum yaşandı. kişisel olarak düşüncem iskoç ligi maçlarında izlediğim kadarıyla beşiktaş'a faydalı olabilecek bir futbolcu. ama bu tip transfer yöntemlerini alışkanlık hâline getirmenin beşiktaş'a faydadan çok zararı dokunacaktır. dikkât.
öte yandan david ospina ismi sayfalara düşüyor. ortamın havası koklanıyor. taraftar çok istiyor, çok övüyor. bu tip olumlu geri dönüşler alındıktan sonra transfer edilmesi için haftalardır sıkı pazarlıklar yürütülüyor. son olarak da sone aluko ismi gündeme gelince benzeri bir durum yaşandı. kişisel olarak düşüncem iskoç ligi maçlarında izlediğim kadarıyla beşiktaş'a faydalı olabilecek bir futbolcu. ama bu tip transfer yöntemlerini alışkanlık hâline getirmenin beşiktaş'a faydadan çok zararı dokunacaktır. dikkât.
türk basketbolunun mihenk taşlarından necati güler'in oğlu. her ne kadar gençlik dönemlerindeki dinamizminden bana göre çok şey kaybetmiş olsa da transfer edilmesi hâlinde tecrübesiyle rotasyonda önemli sorumluluklar üstlenecektir. zaman ne de çabuk geçiyor. muratcan güler beşiktaş'a gelirse takımın ağabeyi olacak. hey gidi hey.
olimpija'nın malî durumunu düzeltmesiyle, euroleague ön elemesi için davet edilme ihtimali ortadan kalkmış kulüptür.
kendisine bir takım daha talipmiş. allah allah kim acaba[ybkz]swh[/ybkz]
http://tinyurl.com/7rw6ozf
http://tinyurl.com/7rw6ozf
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?