gidiyorum bu

vakti zamanında time dergisi tarafından dünyanın en zengin 50 generali arasında gösterilen (b: tahsin şahinkaya)'nın hesaplarındaki yükün bir defa mahsus para çekimiyle kolay kolay azalmayacağını düşündüğüm iklimsel olaydır.

tabii bu işin meraklılarının "lockheed yolsuzluğu"'nu şöyle bir incelemesi lâzım. ah zo. uğur mumcu gibiler kaldı mı ki artık kuzum?

yılmaz özdil, bekir coşkun, emin çölaşan, uğur dündar. hepsini toplasan o müthiş adamın bir gözlük çerçevesi ederler mi? doğan medya'nın izin verdiği sınırlar içinde, sisteme çakmadan, egemen güç odaklarını rahatsız etmeyecek şekilde atatürkçülük oynarsan kuş tüyü yatağında ecelinle ölürsün. laf aramızda epey de dünyalığın birikir.

ama kimsenin adamı olmadan bu ülkenin çanına ot tıkayanların sinir uçlarına dokunup, kirli işlerini şucu-bucu diye ayırt etmeden piyasaya çıkarırsan sabah evinden çıkıp işe gitmek için bindiğin arabanda ailenin gözü önünde havaya uçurulursun. geride bıraktığın da yaklaşan bayramda iki çocuğunun giymesi için sadece ve sadece gazeteci maaşıyla aldığın iki tane kaban olur.

çok değil bundan bir-iki ay önce yazılı ve görsel medyanın üçüncü sınıf imalarıyla, zaman zaman da doğrudan "mahalle takımı" muamelesi görmüşken, ligin ilk dört haftasında aldığı sonuçlar üzerinde aynı odaklar tarafından zamansız övgülere maruz bırakılan takım. "maruz bırakılan" diyorum zira bu kadar kaypak bir zeminde goy goyculuk yapanların övgüsüne mazhar olunmaz, maruz kalınır. buyurun başlıklara:

"en baba kara kartal" - fotomaç

"her şeyin para olmadığı görüldü" - fotomaç

"beşiktaş transferde küçüldü. sahada büyüdü" - zaman

"veli değil sanki xavi" - milliyet

"aybaba geldi böyle oldu" - fanatik

"sihirli değenek" - star

iki kelimeyle mide bulandırıcısınız.

ali doğan'ın federasyon başkanlığı seçimlerini kaybetmesi üzerine sponsorluk durumunun tehlikeye gireceğinden endişelendiğim şubedir. bakın ahmet nur çebi ne demiş:

---------------alıntı---------------

''ülker Grubu iletişim Koordinatörü Ali Doğan'ın Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlık seçimini kaybetmiş olmasından dolayı Beşiktaş Bayan Basketbol Takımı sponsorluğundan vaçgeçeceğini sanmıyorum. Ancak bekleyip göreceğiz, zaman bize sonuçlarını gösterecek. Bizim Beşiktaş Kulübü olarak sponsorluktan vazgeçerler gibi bir beklentimiz yok ama bu olmayacak anlamına da gelmez. Bekleyip göreceğiz''

---------------alıntı---------------

mehmet özdilek'in pendikspor'da keşfedip geçen sezon antalyaspor'a getirdiği 1992 doğumlu yetenekli solak ofansif orta saha oyuncusu.

(bkz: man of the match).[ybkz]swh[/ybkz]

real madrid'in 3-2'lik galibiyeti ile sona ermiştir.

18 eylül 2012 real madrid manchester city maçı 3-2'ye gelince yaşadığı gol sevinci ile bütün elektriğini santiago bernabeu stadyumu çimlerine bırakan teknik adam.

cristiano ronaldo ile geri dönüş: 3-2

karim benzema "bir dakika beyler" dedi: 2-2

aleksandar kolarov'un 85.dk'da attığı golle manchester city'nin yeniden öne geçtiği karşılaşma.

marcelo vieira da silva junior üçüncü denemesinde hedefi bularak durumu 1-1'e getirmiştir.

69.dk'da edin dzeko'nun golüyle manchester city'nin öne geçtiği karşılaşmadır.

edit: yaya toure de maşallah kurtalan ekspres gibi.

ilk yarısı 0-0 sona eren ve real madrid'in oyun hâkimiyetini elinde tuttuğu karşılaşmadır. maçın sonuna kadar gol kaçırmaya devam edeceklerini zannetmiyorum.

"kaybetmek çok kolay, kazanmak olay" mottosundan fenalık getiren zat. ses benzeşmeleri olan sözcükleri kullanınca tarihe yön verdiğini düşünüyor olsa gerek.

18 eylül 2012 beşiktaş bursa nilüfer belediye maçı'nın ilk yarısının tek kişilik dev kadrosudur.

sağdan bir ramazan geliyor döne döneeeee

sağdan bir ramazan geliyor döne döneeeee

12 gündür ilaçla uyutulan koca çınar. dün bir ara duran kalbi tekrar çalıştırılmış. yanlış yapmayın bay yanlış.

müslüm gürses'in 1994 yılında çıkan "senden vazgeçmem" isimli albümünün a yüzünün ikinci şarkısıdır. sözler (vurgula: ali tekintüre)'ye, müzik ise (vurgula: ali osman erbaşı)'ya aittir.

milli savunma bakanlığı'nın şu sıralar üzerinde çalıştığı imam hatip lisesi mezunlarının harp okullarına alınmasını sağlayacak mevzuat düzenlemesinin gerçekleştirilmesiyle birlikte benzerlerinin önüne geçileceğine yürekten inandığım menfur hadise.

17 eylül 2012 beşiktaş sanica boru elazığspor maçı'nda orta saha civarında abuk subuk fauller çalıp, akla ziyan kartlar gösterirken ilk yarıda tomas sivok'un rakibine yaptığı penaltıyı ve kırmızı kartı atlayan eyyamcı güzeli. çalacaksan bunları çalacaksın güzel kardeşim. rakibe çalınmayan penaltı söz konusu olunca "pozisyon penaltı allah belânı versin" diye tempo tutan taraftar ve mensubu oldukları takım bu tip basiretsizliklerden rahatsız olmalarıyla diğerlerinden ayrılır. rahat olun.