ailesi için en doğru kararı vereceğini ifade eden cümlelerinden sonra aslında gitmeye karar verdiğinin sinyallerini de göndermiş bulunan eski oyuncumuz. çoğu beşiktaşlı gibi benim açımdan da üzücü bir gelişme olup; verdiği hizmetler için teşekkür edeceğiz. basketbol şubesi sorumlusu abdullah sözer'in beyanatına göre kendisine 900 bin dolar teklif edilmesine rağmen hawkins 1.200.000 dolar talep etmiştir. evet, david hawkins winner özelliği taşıyan komple bir basketbolcudur. ancak talep ettiği ücret lig standartlarının bana göre üzerindedir.
kurallar gereği türk kulüplerinde oynayan yabancı oyuncular yine türkiye'den bir takıma transfer oldukları takdirde kendilerini almak isteyen takımlar ilgilin oyuncuların son oynamış olduğu takımlara bonservis bedeli ödemek zorundalar. yamulmuyorsam bu bedel de maksimum olarak o oyuncunun son kontratının bedeli kadardır. hawkins özelinden ilerleyecek olursak türkiye içinden kendisini almak isteyen bir takım, kendisinin talep ettiği ücretle birlikte 2 milyon dolar gibi bir parayı gözden çıkarmak durumundadır. kanaatimce ligimizde zorlanmadan bu parayı ödeyebilecek tek kulüp anadolu efes gibi görünüp, fenerbahçe ve galatasaray'ın olası hawkins transferinde söz konusu parayı ödemeleri bütçelerini sıkıntıya uğratabilir.
ha hawkins yurt dışına transfer olursa ne olur? serbestçe gidebilir. beşiktaş'ın herhangi bir bonservis bedeli talep etmeye hakkı yoktur.
bakalım kaptan hangi limana demirleyecek? bekleyelim görelim.
"alacakaranlık kuşağı" tarzı bir tanım olduğunun farkında olduğum durumdur. yer yer gündelik, kimi zaman anlık gelişmelerin taraftarlık eğilimlerimizin yönünü belirlediği dönemler modern sonrası dünyanın hemen her alanda olduğu üzere futbolda da yansımalarını göstermesinden ibaret bir bakıma. beşiktaş imgesi/sembolü/ismi altında birlikteliğimize yüklediğimiz anlamlar güncel fikir ayrılıklarının kuşatıcılığından çıkıp gelenek noktasında bir ad sahibi olunca ister istemez temmuz ayının gönderme yaptığı referanslar siyah beyaz tonlarda bir arada olma hukukunun önemini daha da perçinliyor gibi. yahut bana öyle geliyor bilemiyorum.
gerçekten de vefa üzerinden bir beşiktaş okuması yapacaksak bold ile koyulaştırılmış başlıktan geçilmiyor temmuz. 109 yıllık tarihsel arka plânın önemli kilometre taşlarını aramızdan uğurladığımız bir ay temmuz. çok uzatmayacağım. zira zamanı geldikçe ilgili başlıklar altında uzatacağımız dakikalar olacaktır. hanımlar beyler;
20 temmuz'da vedat okyar'ı
22 temmuz'da yusuf tunaoğlu'nu
23 temmuz'da cenk koray'ı
24 temmuz'da şan ökten'i,
25 temmuz'da mehmet ışıklar'ı[ybkz]swh[/ybkz]
sonsuzluğa uğurladık.
demem odur ki tabii öncelikle müsait olacak arkadaşlarımızla imkân ve şartlar dahilinde bu efsanelerin kabirlerini ziyaret edelim. herkesin tüm ziyaretlere katılması gibi bir zorunluluk olmaz elbette. kaldı ki benim de bu fırsatım olmayabilir. ama olanaklar ölçüsünde katılabilecek durumda olacaklarımız için bir araya gelmemiz bu aşkı hafızalarımız üzerinden tazelememize yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. ziyaret edebildiğimiz kadar ismi edelim isterim. bu benim haziran sonlarına doğru aklıma gelen bir düşünceydi. "olur mu?", "nasıl olur?" bağlamında ilk önce yönetici arkadaşlara danıştım. sağolsunlar kendilerinden olumlu geri dönüşler aldım. şimdi de siz değerli beşiktaşlıların görüş ve önerilerini almaktır niyetim. olabilirse bu başlık altında düşüncelerinizi paylaşırsanız memnun olurum. bu tip bir programın netleşmesi hâlinde, organizasyon noktasında tecrübeli arkadaşlarımızın da gerekli çalışmaları yapacaklarını umut ediyorum. benim de payıma düşen ne ise yapmaya hazırım.
unutmadan, yanlış hatırlamıyorsam forzanarchy'den bu efsanelerimiz için sözlükte bir intro önerisi gelmişti. ki bana göre çok güzel olur. belki fona da bir müzik konulabilir. diğer abidevi isimlerin aramızda ayrılış tarihlerinde de bu geleneği devam ettirebiliriz diye düşünüyorum. hatta -belki de haddim olmayarak- biraz daha ileri gidip ezeli rakiplerimizn de türk futboluna hizmet etmiş isimlerini de bir intro aracılığıyla sözlükte anmaktan yanayım. lefter küçükandonyadis, metin oktay, gündüz kılıç , coşkun özarı bir çırpıda aklıma gelenler. özellikle bu son stad meselesi sürecinde galatasaray camiasının, beşiktaş'a tt arena'yı yar etmeme (?) derdine düşüp, mihenk taşlarından merhum coşkun özarı'yı akıllarına bile getirmeyerek ölümünün henüz birinci yıl dönümünde onu yalnız bırakmaları bir takım değerlerin uğradığı erozyonun farkedilmesi açısından yeterince uyarıcıdır.
eğer "unutmamak" mastarının içini doldurulacaksa, bana göre bunun için bizden ideal vefa bekçisi yoktur.
gayretimiz ise maziye gösterilen hürmetten gelir.
saygıyla.
gerçekten de vefa üzerinden bir beşiktaş okuması yapacaksak bold ile koyulaştırılmış başlıktan geçilmiyor temmuz. 109 yıllık tarihsel arka plânın önemli kilometre taşlarını aramızdan uğurladığımız bir ay temmuz. çok uzatmayacağım. zira zamanı geldikçe ilgili başlıklar altında uzatacağımız dakikalar olacaktır. hanımlar beyler;
20 temmuz'da vedat okyar'ı
22 temmuz'da yusuf tunaoğlu'nu
23 temmuz'da cenk koray'ı
24 temmuz'da şan ökten'i,
25 temmuz'da mehmet ışıklar'ı[ybkz]swh[/ybkz]
sonsuzluğa uğurladık.
demem odur ki tabii öncelikle müsait olacak arkadaşlarımızla imkân ve şartlar dahilinde bu efsanelerin kabirlerini ziyaret edelim. herkesin tüm ziyaretlere katılması gibi bir zorunluluk olmaz elbette. kaldı ki benim de bu fırsatım olmayabilir. ama olanaklar ölçüsünde katılabilecek durumda olacaklarımız için bir araya gelmemiz bu aşkı hafızalarımız üzerinden tazelememize yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. ziyaret edebildiğimiz kadar ismi edelim isterim. bu benim haziran sonlarına doğru aklıma gelen bir düşünceydi. "olur mu?", "nasıl olur?" bağlamında ilk önce yönetici arkadaşlara danıştım. sağolsunlar kendilerinden olumlu geri dönüşler aldım. şimdi de siz değerli beşiktaşlıların görüş ve önerilerini almaktır niyetim. olabilirse bu başlık altında düşüncelerinizi paylaşırsanız memnun olurum. bu tip bir programın netleşmesi hâlinde, organizasyon noktasında tecrübeli arkadaşlarımızın da gerekli çalışmaları yapacaklarını umut ediyorum. benim de payıma düşen ne ise yapmaya hazırım.
unutmadan, yanlış hatırlamıyorsam forzanarchy'den bu efsanelerimiz için sözlükte bir intro önerisi gelmişti. ki bana göre çok güzel olur. belki fona da bir müzik konulabilir. diğer abidevi isimlerin aramızda ayrılış tarihlerinde de bu geleneği devam ettirebiliriz diye düşünüyorum. hatta -belki de haddim olmayarak- biraz daha ileri gidip ezeli rakiplerimizn de türk futboluna hizmet etmiş isimlerini de bir intro aracılığıyla sözlükte anmaktan yanayım. lefter küçükandonyadis, metin oktay, gündüz kılıç , coşkun özarı bir çırpıda aklıma gelenler. özellikle bu son stad meselesi sürecinde galatasaray camiasının, beşiktaş'a tt arena'yı yar etmeme (?) derdine düşüp, mihenk taşlarından merhum coşkun özarı'yı akıllarına bile getirmeyerek ölümünün henüz birinci yıl dönümünde onu yalnız bırakmaları bir takım değerlerin uğradığı erozyonun farkedilmesi açısından yeterince uyarıcıdır.
eğer "unutmamak" mastarının içini doldurulacaksa, bana göre bunun için bizden ideal vefa bekçisi yoktur.
gayretimiz ise maziye gösterilen hürmetten gelir.
saygıyla.
6 temmuz 2012 tarihinde barcelona'da çekilecek euroleauge grup kuralarına altıncı torbadan katılacaktır.
bu akşam fiba olimpiyat elemeleri kapsamında oynanan maçta arjantin'i 72-58 mağlup ederek londra 2012 yaz olimpiyatlarına katılmaya hak kazanmışlardır.
geride bıraktığımız sezonu hamburger sv formasıyla geçirmiş 33 yaşındaki çek kaleci. rene adler'in transfer edilmesiyle yedek konumuna düşmüştür.
neden türk futbolcusunun avrupa'da iki adım öteye daha gidemediğinin cisimleşmiş hâlidir. şu sporu yapacağın en güzel çağlardasın. valencia gibi la liga'nın görece ortalama üstü bir takımında oyunuyorsun. niçin daha ötesini hedeflemezsin? ha belki real madrid, barcelona olmaz gideceğin takımlar. peki borussia dortmund da mı olmaz? roma da mı olmaz? tottenham da mı olmaz? buralarda göstereceğin başarı ile aynı ülkelerdeki üst kademe takımlara geçiş bir ütopya mıdır? neden daha fazla parayı görünce geri dönüş?
düşündüm. düşümden ayrı kaldım.
düşündüm. düşümden ayrı kaldım.
galatasaray medicalpark ile olan sözleşmesinde "fenerbahçe acıbadem dışındaki herhangi bir takıma giderse 150 bin dolar karşılığında serbest kalır." ibaresi yer alan oyuncu. oktay mahmuti de boş durmamış hâliyle.
west ham united'ın fransız orta saha oyuncusu julien faubert'i üç yıllığına renklerine bağlayan kulüp.
ismail şenol'un[ybkz]swh[/ybkz] söylediğine göre cska moskova ile üç yıllığına 4 milyon euro karşılığında anlaşma sağlamıştır.
---------------alıntı---------------
"biz öyle büyük bir camiayız ki, rica edeni baş tacı ederiz. galatasaraylılar bu duruşu gösteremiyorsa bu da onların yetişme tarzıdır."
---------------alıntı---------------
"biz öyle büyük bir camiayız ki, rica edeni baş tacı ederiz. galatasaraylılar bu duruşu gösteremiyorsa bu da onların yetişme tarzıdır."
---------------alıntı---------------
1970'li yıllarda isminden söz ettiren pop müzik solisti. "para para para" isimli şarkıyla adını duyurmuş olup merhum kemal sunal ile yeniden kendisini hatırlatmıştır. nasıl mı?
http://tinyurl.com/82s4rcd
http://tinyurl.com/82s4rcd
ersen ve dadaşlar'ın müzik sektörüne ilk adımına ismini veren karacaoğlan deyişi. klip yüzünüzde tebessüme neden olabilir. unutmayın sene 1974. [ybkz]swh[/ybkz]
http://tinyurl.com/6uqmcr3
http://tinyurl.com/6uqmcr3
ilhan irem'in kült parçalarından bir tanesi. "manidar" sözcüğü hiç bu kadar yerine oturmamıştı.
http://tinyurl.com/7xxtury
http://tinyurl.com/7xxtury
türkiye'de jazz müziğin önemli kadın vokallerinden. "yalan dünya" yı bir de ondan dinlemek kulak zarımıza iyi gelir belki.
http://tinyurl.com/75suqvj
http://tinyurl.com/75suqvj
uzanırken saçlarınıza dokunan bir birsen tezer dokunuşu.
http://tinyurl.com/3puj7dc
edit: dokunan dokunuş? yaşlanıyorum evet.[ybkz]swh[/ybkz]
http://tinyurl.com/3puj7dc
edit: dokunan dokunuş? yaşlanıyorum evet.[ybkz]swh[/ybkz]
cas mahkemesine yapılan itirazın lozan'da 5 temmuz 2012 tarihinde görüşüleceği kesinleşen durum.
"zouros'a[ybkz]swh[/ybkz] alıştıra alıştıra söyleyin." diyebileceğim bir haberin öznesi olan basketbol kulübü.
http://tinyurl.com/7jakoqk
http://tinyurl.com/7jakoqk
efendim arkadaşların özelliklerini okuduktan sonra şahsımın son derece avam kaldığına kanaat getirdiğim durumdur. keşke vakit olsa da kenarda bogdan tanjevic misali her hücum/savunmada iki kolumu havaya kaldırıp iki adım sağa iki adım sola yalpalayabilsem. trik trak trik trak olur mu hiç çalışmamak.[ybkz]swh[/ybkz]
belki bana düşmez ama "keşke şu kayıkçı kavgasına çevirdiğiniz stad meselesine harcadığınız zamanın bir kısmını yönetici arkadaşlarınızla merhum coşkun özarı'nın kabrini ziyarete ayırsaydınız." diye seslendiğim galatasaray yöneticisi.
http://tinyurl.com/7kke3q4
http://tinyurl.com/7kke3q4
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?