confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34633
  2. takipçi 3
  3. puan 674715

müşfik kenter

gidiyorum bu
dün akşam sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu öğrenip, az önce vefat haberine denk geldiğim ahşap sesli usta. on yıl önce (b: şükran güngör), şimdi müşfik kenter. en büyük sabrı (b: yıldız kenter)'e diliyorum.

james gist

gidiyorum bu
önümüzdeki sezon (vurgula: unicaja malaga) forması giyecek olan 2.06 boyundaki eski fenerbahçe ülker'li abd asıllı pota altı oyuncusu. vakt-i zamanında[ybkz]swh[/ybkz] incirlik hava üssünde görev yapmış bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiş olan hemşehrimiz. turuncuları tutuyordur bence.[ybkz]swh[/ybkz]

ergin ataman

gidiyorum bu
yapmış olduğu söyleşide geçen "erceg[ybkz]swh[/ybkz] ile ilgilendik ama cska devreye girince vazgeçmek zorunda kaldık. ondan daha iyi bir oyuncu olan macvan[ybkz]swh[/ybkz] ile anlaştık." cümlesindeki anlatım bozukluğunun aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak belirtildiğine bir türlü karar veremediğim galatasaray medical park koçu.

a) omega 3 eksikliği

b) sponsor uyumsuzluğu

c) kedili ciğerli atasözü sıkıntısı

d) erceg mi? erceg ne arar la bazarda?

john benjamin toshack

gidiyorum bu
benim de anılarımı canlandıran koca usta. 1998 yılı ağustos ayı. beşiktaş'ın o sezon üçüncü hafta gaziantepspor ile inönü'de oynayacağı maça gittik. hafızam beni yanıltmıyorsa yeni açık tribün daha henüz faaliyete geçmeye başlamıştı. neyse takımın ısınmak için sahaya çıkmasını bekliyoruz. stad tıklım tıklım. o zaman oyuncu çıkışının zeminden olduğu dönemler, yeni açık tribün tarafındaki oyuncu çıkışından bir kafa belirdi. aynı anda tribünde yoğun bir alkış kopuyor. toshack güneş ışınlarından korunmak için elini alnına paralel bir şekilde tutmuş tribünlere bakıyor. biz de zannettik tamamen sahaya çıkıp tribünleri teker teker selamlayacak.

şöyle bir 15 saniye baktı, hafifçe el sallayıp tekrar içeri girdi. gerçekten son derece sakin bir adamdı.[ybkz]swh[/ybkz]

ha maç mı ne oldu? 1-1 bitti. ganalı (vurgula: yaw preko ), o sene (vurgula: samuel johnson ) ile birlikte gaziantepspor'a yeni transfer olmuştu. sağolsun önce jamal sellami'yi attırdı. sonra bir gol attı. sonra alpay özalan'ı oyundan attırdı.

sonra maçın bitimine 4-5 dakika kala mehmet özdilek ile beraberliği yakaladık. mehmet özdilek'i gol öncesinde ara pasıyla ceza sahasına kaçırıp o enfes asisti yapan inanmayacaksınız ama rahim zafer idi.

real madrid

gidiyorum bu
basketbol şubesi, geçen sene (b: cedevita zagrep ) forması ile eurocup organizasyonunun en değerli oyuncusu seçilen abd'li oyun kurucu[ybkz]swh[/ybkz] (b: dontaye draper) ile anlaşmıştır. ben bu kulübün basketbol takımını neden çok seviyorum? evet. faydalı ve mütevazı transferlere imza atıyorlar.

levent bilgin

gidiyorum bu
2006 -2007 sezonunda cola turca sponsorluğundan gelen paraların başka alanlara aktarılması nedeniyle girilen dar boğazda murat didin'in (b: beşiktaş erkek basketbol takımı)'na transfer etmek durumunda kaldığı 2.06'lık power forward. tabii usûlen power forward demek lâzım. basketbol birinci liginde profesyonel anlamda ekmek yiyip de bu kadar kısıtlı yeteneklere sahip adam çok az gördüm. şimdi de (b: olin edirne ) ile anlaşmış. sanırım kariyeri sonlanana kadar ya lige yeni çıkan ya da son anda ligde kalan takımlarla bol bol sözleşme imzalayacak.

batuhan karadeniz

gidiyorum bu
görünüşe göre mehmet erkut şentürk transferinin eskişehirspor tarafından resmi olarak açıklanabilmesi için beşiktaş'a önerilen karşılıktır.

kendisini futbola verirse (normalde mekatronik mühendisi çünkü. arta kalan zamanlarında futbol oynuyor.), sadece işine konsantre olursa, küstürülmezse, bir-iki kötü maç ile hemen asılmazsa gibi dilek-şart kiplerinin havalarda uçuştuğu bir oyuncu daha alacak beşiktaş. oysa bu gerekçelerle çoğu taraftarca sezonluk performansı hoş gösterilmeye çalışılan bir adamın zaten elinde mevcut. şimdi bunun üzerine çok daha ağır psikolojik/ruhsal sorunları olan ve bu hâlini engin baytar'dan farklı olarak patavatsız bir saldırganlıkla değil de zirve yapmış bir kibir ve şımarıklıkla yansıtan bir batuhan karadeniz transferi.

başka bir mesele. tüm bunların olmadığını varsayalım. teknik açıdan batuhan karadeniz hücumda beşiktaş'ın ihtiyacı olan oyuncu tipi midir? bence hayır. eğer çift santrafor oynamayı düşünüyorsanız meziyetleri birbiriyle aynı olan hugo almeida'nın tamamlayıcısı bu kardeş olamaz. zira ikisi de hantaldır. ikisi de kafayla top indirir. ikisi de top saklar. uzatmayalım, ortalama bir uzun boylu forvet ne yapıyorsa üç aşağı beş yukarı aynısını yaparlar. yineliyorum çift santarfor oynayacaksanız, galatasaray'ın bir dönem denediği hakan şükür - saffet sancaklı ikilisine benzer bu ikili. oysa beşiktaş'ın gerçek anlamda bir santraforu yok. çokça forvet biriktiriyor. hugo almeida, mustafa pektemek, gelirse batuhan karadeniz...

ancak bana kalırsa çok daha endişe duyulması gereken bir durum var. beşiktaş'ın kurumsal işleyişinin ilkesel bazda çelişkiler üzerine bina edilmesi. bilhassa fikret orman ve tamer kıran merkezli transfer beyanatlarında "beşiktaş'a yakışan, beşiktaş forması'nın kıymetini bilen .." tarzı sıfatlamalarla idealize ettikleri oyuncu tipleri söz konusu. ancak bir bakıyorsunuz gündeminize batuhan karadeniz geliyor. süleyman seba ekolüne göndermelerde bulunuluyor. ancak süleyman seba'nın, disiplinsizlik vb. nedenlerden dolayı kapının önüne koyduğu bir futbolcuya -kendisine üst üste beş sampiyonluk kazandıracağını bilse dahi- asla geri dönüş yolunu açmadığı unutuluyor.

batuhan gelir öteki gider. lazovic gelir, simao gider. ancak yönetsel tutarsızlık devam ettiği müddetçe,

yaz tahtaya bir daha. tut defteri kitabı. çubuklu formalı mehmet aga her yıl eder fedayı.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol