confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34661
  2. takipçi 3
  3. puan 675086

krum milev

gidiyorum bu
16 sezon çalıştırdığı cska sofya ile 11 kez şampiyonluk yaşamış bulgar teknik adam. kendisinin yönetimindeki beşiktaş o sezon 23. hafta itibariyle yalnızca altı galibiyet alınca görevine son verilmiştir. sanlı sarıalioğlu onun için "çok iyi hocaların yanında, milev gibi hocalar da maalesef beşiktaş'ı çalıştırmıştır" benzeri bir yorumda bulunmuştur. kaptanın surat mimiklerinden anladığım kadarıyla söze biraz daha devam etse okkalı bir küfür gelecekmiş sanki.[ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: bobo yu aldı sol açık oynattı eşşeoğlueşek)

dumitru teodorescu

gidiyorum bu
1969-1970 sezonunda altay'ı çalıştırmış; siyah beyazlılar o sezonun ilk yarısını namağlup lider bitirip, ligi de üçüncü tamamlayarak uefa kupasına katılmaya hak kazanmıştır. bu başarısı bir sonraki sene ona beşiktaş'ın kapısını açmışsa da, kara kartallar o sezon ligi dokuzuncu bitirince görevine son verilmiştir.

osvaldo ardiles

gidiyorum bu
bir dönemin arjantin futbolunda orta saha dediğinde tahtaya ilk yazılan isimdir kendisi. gerçi şimdi tahta ve tebeşir devri bitti. bir dönem diye başladım söze ancak bu lafın gelişi aslında. benim ölçülerimde ardiles gibi bir orta saha oyuncusunu arjantin daha da göremez gibi. iki ayağına da hâkim, orta sahanın her parselini nakış gibi işleyen bir adam işte. gerçek anlamda bir tottenham hotspur efsanesi. hayatın sillesi o ki, kuzey londra'nın adeta kendisine taptığı yıllarda (vurgula: falkland savaşı ) patlak verir. iki ülke bir adam, futbol çekilir aradan. ülkesini tercih ederek, terkeder britanya'daki sevenlerini.

savaş sona erince oyuncu-menajer olarak geri döndü hotspur'a. devam etti kaldığı yerden. ne diego armando maradona, ne de mario kempes. ille de ardiles. ille de ardiles.

rinat dasaev

gidiyorum bu
1988 avrupa futbol şampiyonası'nda sscb formasıyla izlediğimiz kedi kaleci. yandan sağa doğru ayrılmış fönlü saçları, tatar kökenli olmasından sebep hafiften çekik gözleri hafızalarda yer etmiştir. hollanda ile oynanan final maçında marco van basten'in atmış olduğu golü kalede dasaev olsa dahi kurtaramazdı, kurtaramadı da zaten. ancak lev yashin'den sonra kendisi de rus futbolunun altın kalecisi olarak anılmaya lâyık oldu.

mehmet okur

gidiyorum bu
real madrid'in transfer etmeyi düşündüğü, ancak yıllık üç milyon euro talep edince telefonun kibarca yüzüne kapatıldığı, müzmin sakatlığının sanırım pek farkında olmayan 34'lük uyanık. sevgili mehmet, real madrid'in basketbol şubesi -ettore messina dönemini hariç tutarsak- son dönemde öyle devasa paralara transfer yapmamıştır pek. hani emekli ikramiyesi peşindeysen bu taraflara gelmen gerekecek. tabii fiyatı biraz daha kırman şartıyla.

dino zoff

gidiyorum bu
40 yaşında futbolu bırakmış olan efsanevi italyan kaleci. uluslararası turnuvalarda 1042 dk gol yememişliği vardır. önce sembollerinden olduğu juventus, daha sonra ss lazio takımlarının teknik direktörlüğünü üstlenmiş; bir aralar da floransa civarlarında mor menekşelerle[ybkz]swh[/ybkz] boy göstermiştir. sıkıcı futbol oynattığını yüzüne karşı söyleyemezdik. zira hem uzaktaydı, hem de italyanca bilmiyorduk.

petr kouba

gidiyorum bu
1996 avrupa şampiyonasında çek cumhuriyeti formasıyla izlediğimiz subay tıraşlı, uzun boylu kaleci. o dönem beşiktaş'ın teknik direktörlüğüne getirilen rasim kara kendisini transfer etmek için çok çaba sarfettiyse de, çek cumhuriyeti'nin turnuvada final oynaması kendisinin yıldızını parlatmış ve deportivo la coruna aracılığıyla dümeni la liga yönüne kırmıştır. ha biz o sezon kimi mi aldık? (bkz: marjan mrmic)

edith piaf: traş değil, tıraş tabii ki. tombaysson'a teşekkürler bir kez daha.

peter shilton

gidiyorum bu
1980'li yıllarda ingiltere milli takımı kaleciliğini yapmış olan zat-ı muhterem. 8-0'lık mağlubiyetlerimizde yamulmuyorsam yine kendisi kaleyi korumaktaydı. o tarafa pek geçemediğimiz için meziyetleri hakkında pek fikir sahibi olamamıştık. ancak sonradan öğrendik ki nottingham forest kariyeri oldukça parlak imiş. konudan bağımsız olarak çocukluğumda kendisini (vurgula: selahattin alpay)'a benzetirdim. maçın ortasında birden "malaatyaa malatyaa bulunmaz eşinnn" diye girecek gibi gelirdi. evet şimdi benzetmiyorum.

kurt kanunu

gidiyorum bu
ittihat ve terakki b takımının -ki cumhuriyeti kuran kadrodur-, a takımının türkiye'de kalan uzantılarını tasfiye sürecini[ybkz]swh[/ybkz] izmir suikasti üzerinden, "küçük efendi" - yani kara kemal- merkezinde anlatan kemal tahir romanı. yakın zamanda pana film tarafından dizi olarak trt'de yayınlandıysa da ben pek beğenmedim.

"tarihin benzerini yazmadığı bir kurtlar boğuşmasına tutuştuk ve kaybettik. kurtlukta düşeni yemek kanundur."

kasey keller

gidiyorum bu
1969 doğumlu abd'li file bekçisi. uzun yıllar premier lig, bir dönem de la liga semalarında kanat çırpmıştır.

2001 yılında rayo vallecano'dan bonservisi elinde ayrıldığında, beşiktaş kendisini transfer etmek üzere türkiye'ye getirmiş; o da o hafta sonu beşiktaş'ın inönü stadı'ndaki bir lig maçını tribünden izlemiştir. sonra da istanbul'dan ayrılırken "siz bu işi oldu bilin ağalar, hanımla çocukları alıp geliyorum" bağlamasını çekip tottenham hotspur ile sözleşme imzalar şapkasına öksürdüğümün yankisi.



martin dahlin

gidiyorum bu
venezuella asıllı - hep güzellik kraliçesi çıkaracak değil ya arada böylesi de var - boylu poslu, 90'lı yılların isveç milli takımında kök salmış siyahi santrafor. kariyerinin son döneminde adı beşiktaş ile geçtiğinde ne kadar heyecanlansam da (vurgula: borussia mönhengladbach ) ile anlaştığını okuyunca bayağı bir üzüldüğümü anısarım. merhum vedat okyar da kendisi beşiktaş forması ile görmeyi çok istemiş, o dönem ismi bizimle anıldığında bir maç yazısında "beşiktaş'ın santrafor arayışları devam ediyor. benim gönlümden geçen isim dahlin" diye köşesinde vurgulamıştır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol