confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34176
  2. takipçi 3
  3. puan 666199

novica velickovic

gidiyorum bu
dusko vujosevic'in tedrisatından geçmiş 26 yaşında ve 2.06 boyundaki sırp power forward. 2009 yılında partizan formasıyla yaşadığı final four başarısından sonra real madrid'e transfer olmuş; ancak üç sezondur eflatun beyazlılarda beklenileni bir türlü ortaya koyamamıştır. pablo laso'da da velickovic'ten faydalanabilecek bir çap, bir kapasite göremediğimiz için kendisi ile yollar ayrılmıştır. ancak henüz herhangi bir takım ile anlaştığına dair bir bilgi yok. ve muhtemelen şu süreci salonlarda çalışarak geçiriyor. ve bizim yüksek bütçeli takımlarımız da mışıl mışıl uyuyorlar. şu adam boşta dururken elindeki bütçeyle gidip milan macvan'ı, david andersen'i alıp geliyorsan daha diyeyim ki.

milenko tepic

gidiyorum bu
2011 yılında fazlaca forma şansı bulamadığı panathinaikos'tan cajasol sevillia takımına transfer olan ve hali hazırda bu takımın formasını terleten 27 yaşında ve 2.02 boyundaki hem bir hem de iki numara oynayabilen sırp basketbolcu. kariyer sıçramasını dusko vujosevic yönetimindeki partizan'da yapmıştır.

dusko vujosevic

gidiyorum bu
bilhassa partizan belgrad özelinde sırp basketbolu'nun en önemli basketbol adamlarının başında gelen "dule" lâkaplı koca usta. hani dusan ivkovic, bozidar maljkovic, zeljko obradovic deyip durduk da bu adamın adına başlık açmak için ne demeye aylarca bekledik anlamadım gitti. vlade divac, zarko paspalj, aleksandar djordjevic ve predrag danilovic gibi birçok süper starı yetiştirmiş bir adamdır. partizan'ın küçük takımlarından a takımına kadar hemen her kademesinde görev yapmış bir efsanedir. 1989 yılında bu takımın koçu olarak koraç kupasını kaldırmış; 2009-2010 sezonunda da son derece mütevazı bir kadro ile siyah beyazlı ekibe final four oynatmıştır. milenko tepic, novica velickovic ve nikola pekovic de bu dönemin mahsülleridir. o sene avrupa'da yılın koçu seçildikten sonra basketbola büyük paralar harcayıp önemli yıldızları bünyesine katan cska moskova'nın başına getirildi. ancak burada euroleague'in ilk altı haftasında beş mağlubiyet alınca hemen sözleşmesi feshedildi. demirören mantığı sadece türkiye'ye özgü değilmiş demek ki. şimdi yeniden ait olduğu yerine, belgrad'a, partizan'a döndü. 17-18 yaşındaki çocuklarla dev bütçeli takımlara kafa tutmaya devam ediyor.

rimas kurtinaitis

gidiyorum bu
litvanya basketbol geleneğinin üç silahşörlerinden üçüncüsü[ybkz]swh[/ybkz], el cordobezler'in sonuncusu, annesinin bir tanesi olan 90'lı yılların meşhur skorer oyun kurucusu. basketbol konusunda akıl baliğ olduğum dönemlerde real madrid baloncesto formasıyla izlemiştim ilk kendisini. ne yalan söyleyeyim o dönem takımın süper yıldızı olan arvydas sabonis'in kontenjanından forma giydiğini düşünürdüm. ancak 1995 avrupa basketbol şampiyonası'ndaki performansını görünce öyle hello cello bir adam olmadığını farkettim.

basketbolu bıraktıktan sonra adım attığı koçluk kariyerinde ise 2009 yılında lietuvos rytas ile zirveyi gördü. zira o yıl hem litvanya ligi hem litvanya kupası hem de eurocup şampiyonluğunu yaşadı. 2011 yılından bu yana rusya'nın bc khimki takımını çalıştıyor. ayrıca kendisine bıyık hep yakışıyordu niye kesti bilemiyorum.

eureljus zukauskas

gidiyorum bu
1999 yılında euroleague şampiyonluğu yaşayan zalgiris kaunas'ın litvanya'lı 2.18 boyundaki pota altı oyuncusudur. hücum yönünden çok ribaund ve blok performansı ile bilnirdi. unics kazan, ülkerspor, olympiakos gibi önemli ekiplerin formasını da giydi. bir dakika vazgeçtim. ülkerspor hiçbir zaman önemli bir ekip filan olmadı avrupa'da. iyi para teklif edilince ülkerspor'da da oynadı diyelim. 36 yaşında, basketbolda kendi ismini duyurduğu zalgiris kaunas'ta aktif sporculuk kariyerini noktaladı.

saulius stombergas

gidiyorum bu
litvanya basketbolu'nun yetiştirdiği en önemli şutörlerdendir. 1999 yılında zalgiris kaunas ile yaşadığı euroleague şampiyonluğundan sonra avrupa'nın üst sınıf takımlarının gözdesi olmuş; kinder bologna ve tau ceramica formalarını terlettikten sonra önemli bir bedelle 2001 yılında efes pilsen'e transfer edilmiştir.

burada kendisinden beklenilen performansı gösterdiğini söylemek güç. her şeyden önce iyi bir şutördü şüphe yok ama statik bir oyuncuydu. driplingi yok, hareketli oyun yok. üç sayı çizgisinin gerisindeki sabit noktalarına gidip oradan yüksek yüzdeyle isabet tutturması ile bilinirdi. durağan olduğu için de bir zaman sonra savunulması veya etkisiz hâle getirilmesi oldukça kolay bir oyuncu hâline geldi. 2004-2005 sezonunda ülkerspor forması da giymişti. 38 yaşına kadar basketbol oynadığından haberim vardı. son olarak unics kazan'dan başka bir takıma gitti mi yoksa basketbolu bıraktı mı bilgim yok. belli olmaz bu işler bir bakmışsın kıytırık bir baltık takımında karşımıza çıkıvermiş.

sarunas marciulionis

gidiyorum bu
-drazen petrovic'i ayrı tutuyorum- benim gözümde avrupa'nın gelmiş geçmiş en iyi, dünyanın da sayılı oyun kurucularından kabul edebileceğim litvanyalı basketbol dehası. evet litvanya basketbol dediğiniz zaman hiç şüphesiz akla ilk önce arvydas sabonis gelecektir ancak bu adam çok çok çok başkaydı be kardeşim. zaten ikisi 1988 seul olimpiyatları'nda o zaman ki sovyetler birliği milli takımına altın madalyayı kazandırdı. sekiz sezon nba'de golden state warriors, seattle supersonics, sacremento kings ve denver nuggets formalarını giydi. ağır sakatlıklar geçirdi. öyle doyasıya da izleyemedik bu adamı. en son meşhur 1995 avrupa basketbol şampiyonası finalinde sırbistan ile oynanan hakem skandallarıyla dolu maçta gözümüzün pasını sildi.

yani sarunas jasikevicius diyoruz ya. kendisi, marciulionis'in yanında ender arslan falan kalır. oradan pay biçin işte. şimdilerde iş hayatına atılmış, paranın gözüne vuruyor. ayrıca kendi ismiyle faaliyette olan bir basketbol akademisi var. yakışır abime.[ybkz]swh[/ybkz]

zalgiris kaunas

gidiyorum bu
litvanya basketbol ekolünün ortaya çıkıp yerleşik hâle geçmesinde temel pay sahibi olan köklü basketbol kulübü. başta büyük efsane arvydas sabonis olmak üzere; sarunas marciulionis, saulius stombergas, eureljus zukauskas gibi önemli isimler bu takımdan yetişmiştir. 1999 yılında kazandıkları bir de euroleague şampiyonluğu bulunmaktadır.

2012-2013 eurleague sezonu itibariyle c grubuna fırtına gibi bir başlangıç yapan litvanya ekibi; ilk hafta kendi sahasında (vurgula: cedevita zagreb)'i devirdikten sonra, ikinci hafta (vurgula: caja laboral), dün akşam da (vurgula: olympiakos) gibi bu organizasyonun gediklisi iki takımı deplasmanda mağlup ederek grup liderliğine oturmuştur.

nemanja bjelica

gidiyorum bu
caja laboral'ın 2010 yazında kızılyıldız'dan transfer ettiği 1988 doğumlu ve 2.09 boyunda olan, yeteneğiyle de parmak ısırtan sırp power forward. 2009 yılında bogdan tanjevic'in isteğiyle fenerbahçe ülker'de deneme idmanlarına çıktığını, fakat çok beğenilmesine rağmen yönetim tarafından riskli yatırım gözüyle bakılıp vazgeçildiğini okuduğumda pek şaşırmıştım.

randal falker

gidiyorum bu
transfer ediliş amacını lâyıkıyla gerçekleştiren abd'li pota altı oyuncusu. kariyerinin hiçbir döneminde hücumda etkin olmamış; tamamen savunma ve ribaund özellikleri ile tercih edilmiş bir adam. o da kendisinden istenileni yapıyor. beşiktaş'ta hücumda beklentilerin fazla olduğu oyuncular herkesçe malûm.

yalnız büyük şef ribaund almaya öylesine odaklanmış ki, 25 ekim 2012 barcelona regal beşiktaş maçı'nın bir çeyreğinde serhat çetin'in içeriye penetre edip kendisine çıkardığı pası farketmedi bile. zira o sırada potadan sekecek topu almaya konsantre olmuştu.[ybkz]swh[/ybkz]

mirza begic

gidiyorum bu
2011 yılında zalgiris kaunas takımından real madrid'e transfer olan 27 yaşında ve 2.16 boyundaki sloven pivot. 25 ekim 2012 fenerbahçe ülker real madrid maçı'nda bilhassa ilk yarıda rudy fernandez ile girdiği ikili oyunlarla sarı lacivertlilerin pota altı savunmasını yerle bir etmiştir. gariptir ki üçüncü çeyreğe de iyi başlamasına rağmen daha sonra neredeyse maçın sonuna dek koç pablo laso tarafından benchte unutulmuştur.

patrick christopher

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

"When you have a team like [Barcelona], as well as they execute, it’s tough. They force turnovers and capitalize on the turnovers. Coach emphasized taking each possession and cherishing it. We had a few slip ups and as I said earlier, they took advantage of them. One thing coach also emphasizes is turning the page. We’ll look at the film from the game, learn from our mistakes and move forward."

---------------alıntı---------------

erman kunter

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

"I think we played a little bit worse in the third quarter. We lost control of the game, couldn't run our offense, played more individual and we lost the game because of that. At this level, turnovers hurt us a lot. We made 2 or 3 easy turnovers in the third quarter and you cannot have that against a team like Barcelona. We have a new team that is trying to play with organization that at times is missing. We are searching for a solution. If we had played a little bit smarter, I think we could have had a big chance to win this game. We have seen the scores Barcelona had in the last three games, allowing 49 points against Lietuvos Rytas and 60 against Brose Baskets. Barcelona has a good defense and we knew that. They have a lot of players that were together last year and that gives them a core and defensive spirit. That is not easy to beat, especially if you score 12 points in the third quarter. They pushed us to make many turnovers."

---------------alıntı---------------

vladimir dasic

gidiyorum bu
potansiyelinin üç numarayı kotarabilmesi için yeterli olduğnu düşündüğüm oyuncu. ya da bana göre eğer gerçekten basketbol sahnesine ilk çıktığında konuşulduğu gibi "gelecekte avrupa'nın en önemli yıldızlarından birisi" artık olacaksa hem 3 hem 4 oynayabilmeli. ancak bunu öncelikle kendisi istemeli. temel problem yapamayacağına kendisini de inandırmış olması. erman kunter'in de "hayır oğlum yapabilirsin. sende bu yetenek mevcut" diye ısrar etmesi bu noktada eleştiri alıyor.

curtis jerrells

gidiyorum bu
geçen sezon fenerbahçe ülker formasıyla aslında en iyi yaptığı işlerden birisi de rakip takımın oyun kurucusuna yaptığı baskı olan abd'li oyuncu. bu sene beşiktaş'ta hücumda daha fazla sorumluluk üstlenmesi onu bu özelliğinden uzak tutuyor olabilir. maçı koparıp almak istiyor ancak bu arzusu pek de başarılı olmadığı el üstünden erken ve zorlama dış atışlara başvurmasına neden oluyor. daha da önemlisi fiziksel açıdan yorgun düştüğü anda daha anlamsız hücum girişimlerine yönelebiliyor. yine de bu takımın en önemli bileşenlerinden birisi ve genel anlamda oldukça faydalı olduğu aşikâr.

vladimir dasic

gidiyorum bu
erman kunter'in, fiziksel avantajı nedeniyle gayet mantıklı olarak match up problemi yaratması amacıyla üç numara oynatmakta ısrar ettiği karadağ'lı forward. ama tek problem bu mevkide randıman verememesi değil. oyunun içinde değil adam. umursamazlık diyemem ama enteresan bir durağanlık var kendisinde. neyse ki kunter oldukça sabırlı ve ona çok inanıyor. herkes onun yeteneklerinin farkında iken bu sevieyde[ybkz]swh[/ybkz] "hocam ben üç numara oynamayı beceremiyorum" dersen iki sene içinde adriyatik ligine yelken açarsın.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol