an itibariyle 300. bölüm şerefine sinan özen ve cengiz kurtoğlu'nu konuk eden program. eğlenceli geçeceğe benzer.
olympiacos'un 71-53 kazanarak seride durumu 2-0'a taşıdığı karşılaşma. final four için efes'in üst üste üç maç kazanması gerekecek.
10 nisan 2013 olmypiacos anadolu efes maçı ve 12 nisan 2013 olympiacos anadolu efes maçı'nda kendisine ulaşılamamıştır.
sözü ve müziği sergio llull'a ait olan karşılaşma.
olympiacos'un an itibariyle farkı 17 sayıya kadar çıkardığı karşılaşma. alan savunması da netice vermeyince, oktay mahmuti mola almak zorunda kaldı. sanırım tepeye okçuları yerleştirip, haliç'in ağzını kalın zincirle kapatacak.
son çeyreğe olympiacos'un 52-40 önde girdiği karşılaşma.
murat kosova'nın ikinci çeyrekten itibaren mıy mıylamaya başladığı karşılaşma. ihsan bayülken'in de enerjisini aşağıya çekiyor.
maccabi'nin ilk yarıda david logan ile ayakta durabildiği karşılaşma. (15 sayı, 4/4 üçlük) pablo laso, sözüm sana.
ilk yarısı olympiacos'un 35-26 üstünlüğü ile sona eren karşılaşma. ikinci çeyrekte oyunun kontrolü tamamen pire ekibindeydi. sasha vujacic'in sakatlık dönüşü formsuzluğu, stanko barac'ın bildiğimiz hâli, jordan farmar'ın yanlış tercihleri ve top kayıpları efes adına her şeyi daha da zorlaştırıyor.
71. dk'da halil altıntop'un attığı golle trabzonspor'un 1-0 kazanarak biraz olsun rahat nefes aldığı karşılaşma.
ilk çeyreğini anadolu efes'in 14-16 önde tamamladığı karşılaşma. efes'in 0-10'luk serisine olympiacos 12-4 ile karşılık verdi.
anadolu efes'in savunma direncine, olympiacos'un da tutuk oyun başlangıçlarına kaldığı yerden devam ettiği karşılaşma.
anlatımda murat kosova ve ihsan bayülken'in olacağı karşılaşma. ntvspor, göbekteki tandemi[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] bozmuştur.
--alıntı--
"insanlar çok sevdiği ve çok bağlandığı kişiye çok tepki verirler. insanlar ayrılıklarda terk edilmiş hissederler ve bir nefret duygusu oluşur. onun için ben ölçü kaçmadığı, terbiye sınırları aşılmadığı sürece beşiktaşlıların bu alınganlıklarını saygıyla karşılıyorum. ama buna profesyonellik de diyemeyeceğim. ben birçok kişinin düşüneceği gibi profesyonel düşünerek beşiktaş’tan ayrılmadım. ben beşiktaş’tan, sadece basketbol için demiyorum beşiktaş camiasında emeğin karşılığının alındığını düşünmüyorum. bu yüzden ayrıldım. buna en çok üzülenlerden biri bendim. çünkü geçen yıl bu noktaya gelirken o takımın teknik direktörü olarak, takımın lideri olarak en büyük çabayı sarfedenlerin başında ben geliyordum. takımın oraya getirilmesinin başında ben vardım. bundan da çok büyük mutluluk duyuyorum. beşiktaş camiasının basketbola olan sevgisini, daha basketbol topunu yeni tanıyan beşiktaş’lı çocukların o salonlara gelip bu coşkuyu tatmasından ben büyük onur ve mutluluk duyuyorum.
bu başarıyı bir real madrid, bir barcelona veya cska moskova’da yapsaydım doğal karşılanırdı. ama sonuçta mütevazi bir bütçeyle, türkiye’nin en büyük takımlarını geride bırakıp (fenerbahçe gibi, anadolu efes gibi, galatasaray gibi) türkiye’de şampiyon olmak, türkiye kupasını kazanmak, belki bir euroleague oynamıyorduk ama 15 yıl sonra türkiye’ye avrupa kupası kazandırmak çok önemli olaylardı. gönül isterdi ki; o takım bozulmasın, o takım uzun yıllar beşiktaş’ta bir ekol olsun. ama beşiktaş yönetiminin içinde bulunduğu şartlar malum, kulubün durumu yüzünden… ben burada yöneticileri de çok fazla suçlamak istemiyorum. belki şartlar bu duruma getirdi. ve sonunda da ben ayrılmak zorunda kaldım. ben o dönemde avrupa’da bir takıma da gidebilirdim. çok ciddi ve büyük teklifler aldım ama o süreçte hep benim ümidim beşiktaş basketbolunun devam etmesiydi. mevcut kadroyu koruyarak bir ümit bekledim. ümidimin kalmadığı günü gördüğümde de bana çok büyük bir proje sunan türkiye’nin en büyük kulüplerinden bir tanesi olan galatasaray’ın teklifini de kabul ettim."
--alıntı--
nasıl bir mütevazi bütçe ki sezona oyun kurucu olarak deron williams ile başlayıp; lokavt sona erip gidince carlos arroyo ile devam ediyorsun. nasıl bir mütevazi bütçe ki nba patentli uzun pops mensah bonsu ile anlaşıyorsun. o nasıl bir mütevazi bütçe ki nba'de lokavt sona ermese lamar odom ile sözleşme imzalayacaksın.
beşiktaş camiasında emeğin karşılığının alındığını düşünmüyormuş. ben bundan şunu anlarım ya hâlâ kulüpten alacağın var ya da yeni sezon için sana teklif edilen parayı beğenmedin. ilki olsaydı elli kere yaygarayı kopartırdın zaten. ikincisine gelince maddi anlamda emeğinin karşılığını ödeyeceğini düşündüğün takıma gitmişsin. bu da profesyonel düşünmektir.
istersen günün birinde nba'de koçluk yap, nazarımızdaki yerin bellidir. hep öyle hatırlanacaktır. seni günün birinde "profesyonellik" adına yeniden bu takımın başına getirecek olana da yazıklar olsun.
"insanlar çok sevdiği ve çok bağlandığı kişiye çok tepki verirler. insanlar ayrılıklarda terk edilmiş hissederler ve bir nefret duygusu oluşur. onun için ben ölçü kaçmadığı, terbiye sınırları aşılmadığı sürece beşiktaşlıların bu alınganlıklarını saygıyla karşılıyorum. ama buna profesyonellik de diyemeyeceğim. ben birçok kişinin düşüneceği gibi profesyonel düşünerek beşiktaş’tan ayrılmadım. ben beşiktaş’tan, sadece basketbol için demiyorum beşiktaş camiasında emeğin karşılığının alındığını düşünmüyorum. bu yüzden ayrıldım. buna en çok üzülenlerden biri bendim. çünkü geçen yıl bu noktaya gelirken o takımın teknik direktörü olarak, takımın lideri olarak en büyük çabayı sarfedenlerin başında ben geliyordum. takımın oraya getirilmesinin başında ben vardım. bundan da çok büyük mutluluk duyuyorum. beşiktaş camiasının basketbola olan sevgisini, daha basketbol topunu yeni tanıyan beşiktaş’lı çocukların o salonlara gelip bu coşkuyu tatmasından ben büyük onur ve mutluluk duyuyorum.
bu başarıyı bir real madrid, bir barcelona veya cska moskova’da yapsaydım doğal karşılanırdı. ama sonuçta mütevazi bir bütçeyle, türkiye’nin en büyük takımlarını geride bırakıp (fenerbahçe gibi, anadolu efes gibi, galatasaray gibi) türkiye’de şampiyon olmak, türkiye kupasını kazanmak, belki bir euroleague oynamıyorduk ama 15 yıl sonra türkiye’ye avrupa kupası kazandırmak çok önemli olaylardı. gönül isterdi ki; o takım bozulmasın, o takım uzun yıllar beşiktaş’ta bir ekol olsun. ama beşiktaş yönetiminin içinde bulunduğu şartlar malum, kulubün durumu yüzünden… ben burada yöneticileri de çok fazla suçlamak istemiyorum. belki şartlar bu duruma getirdi. ve sonunda da ben ayrılmak zorunda kaldım. ben o dönemde avrupa’da bir takıma da gidebilirdim. çok ciddi ve büyük teklifler aldım ama o süreçte hep benim ümidim beşiktaş basketbolunun devam etmesiydi. mevcut kadroyu koruyarak bir ümit bekledim. ümidimin kalmadığı günü gördüğümde de bana çok büyük bir proje sunan türkiye’nin en büyük kulüplerinden bir tanesi olan galatasaray’ın teklifini de kabul ettim."
--alıntı--
nasıl bir mütevazi bütçe ki sezona oyun kurucu olarak deron williams ile başlayıp; lokavt sona erip gidince carlos arroyo ile devam ediyorsun. nasıl bir mütevazi bütçe ki nba patentli uzun pops mensah bonsu ile anlaşıyorsun. o nasıl bir mütevazi bütçe ki nba'de lokavt sona ermese lamar odom ile sözleşme imzalayacaksın.
beşiktaş camiasında emeğin karşılığının alındığını düşünmüyormuş. ben bundan şunu anlarım ya hâlâ kulüpten alacağın var ya da yeni sezon için sana teklif edilen parayı beğenmedin. ilki olsaydı elli kere yaygarayı kopartırdın zaten. ikincisine gelince maddi anlamda emeğinin karşılığını ödeyeceğini düşündüğün takıma gitmişsin. bu da profesyonel düşünmektir.
istersen günün birinde nba'de koçluk yap, nazarımızdaki yerin bellidir. hep öyle hatırlanacaktır. seni günün birinde "profesyonellik" adına yeniden bu takımın başına getirecek olana da yazıklar olsun.
son çeyreğe cska moskova'nın 69-47 yahut 69-50 önde gireceği karşılaşma. üçüncü çeyrek sonunda caja laboral'in kaydettiği üçlüğü hakemler tekrar izleyecekmiş. verin oğlum işte, sanki cebinizden gidiyor.[ybkz]swh[/ybkz]
edit: ha şöyle. 69-50[ybkz]swh[/ybkz]
edit: ha şöyle. 69-50[ybkz]swh[/ybkz]
12 nisan 2013 cska moskova caja laboral maçı'nda hemen her yerdedir. molada sosisli sandviç almaya gittiğinizde büfede karşınıza çıkabilir.
üçüncü çeyreğin ortaları itibariyle cska moskova'nın oyunu iyiden iyiye domine ettiği karşılaşma. ekstra paslar, dört numaraların[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] ikili oyunları, daha sert savunma. fark 18 sayı.
ilk maça oranla[ybkz]swh[/ybkz]caja laboral'in biraz daha canlı, istekli gözüktüğü karşılaşma. hiç de fena başlamadılar aslında ancak rakip cska moskova olunca maç içerisindeki form grafiğini sürdürülebilir kılmaları çok kolay değil elbette.
saat 19.00'da başlayacak ve trt web tv'den yayınlanacak olan ptt 1.lig 30. hafta karşılaşması. hakem halis özkahya.[ybkz]swh[/ybkz]
mustafa kâmil abitoğlu
mete kalkavan
halis özkahya
bu sezon üçü de bir - iki haftalık kısa aralıklarla beşiktaş'ın ve demirspor'un maçlarını yönettiler.[ybkz]swh[/ybkz]
mustafa kâmil abitoğlu
mete kalkavan
halis özkahya
bu sezon üçü de bir - iki haftalık kısa aralıklarla beşiktaş'ın ve demirspor'un maçlarını yönettiler.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?