bu akşam[ybkz]swh[/ybkz] yüzde yüz futbol programına canlı yayında bağlanan fikret orman'ın sağlı sollu salvolarına maruz kalmış futbol yorumcusu. programın bitimine yakın güntekin onay ve ntv yönetimine sitem ederek bilinçli olarak fikret orman'ın canlı yayına alındığını ima etmiştir.
"bunlara ne gerek var, beşiktaş başkanı gelir burada bir gün canlı yayın konuğumuz olur. bizler sorarız, kendisi anlatır. tamam beşiktaş'ın futbolcularına borcu olmadığını, samet aybaba ile aralarında hiçbir sorun olmadığını öğrenmiş olduk. çok güzel. umarım bundan sonra da hiç olmaz." mealinde bir şeyler gevelemiştir.
ahaha üzmeyin rıdo'yu.[ybkz]swh[/ybkz]
bu sonuçla birlikte elinde hiç de fena sayılmayacak bir kadro bulunan boluspor teknik direktörü oğuz çetin'in istifa etmesini yahut görevine son verilmesini beklediğim karşılaşma.
anladığım kadarıyla (başından yetişemedim çünkü) yüzde yüz futbol programında rıdvan dilmen merkezli olarak konuşulanlar üzerine bağlanmış ve sert bir şekilde konuşmuştur.
teknik direktörlük olarak uzun dönemli bir strateji belirledikten sonra samet aybaba ile dört yıllık bir sözleşme imzaladıklarını, ancak her ne kadar söylem olarak stratejiler uzun dönemli belirlense de saha içinde alınan skorların bu plânları icraat kısmında hayata geçirmeyi engelleyebildiğini söylemiştir. bu doğrultuda sezon bitiminde tekrar bir araya gelerek samet aybaba'nın durumunu görüşeceklerini, ancak şu aşamada basında çıkan isimlerin yahut bu isimlerle görüşüldüğü iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştır.
beşiktaş'ın profesyonel bir anlayışla yönetilmediğini söyleyenlerin sezon sonunda ne kadar profesyonelce yönetileceğini göreceklerini belirtmiştir.
sinan engin'i kastederek, geçmişte beşiktaş'ta menajer olarak çalışanların kulubü nasıl zarara uğrattıklarını söyleyerek o programları ciddiye almadığından bağlanma ihtiyacı hissetmediğini söylemiştir.
oyunculara hiçbir borçlarının olmadığını, en geç nisan sonu/mayıs ayı içinde stad inşaatına başlayacaklarını ve önümüzdeki sene beşiktaş'ın borçlarını 100'lü, 200'lü rakamlara çekmeyi hedeflediklerini açıklamıştır.
mustafa denizli ile yaşananlar hakkında ise, bir basın mensubunun soruyu o şekilde sorduğunu (sanırım soru "mustafa denizli fatih terim'in karşısına çıkmaya cesaret edemediği için mi beşiktaş'ın teknik direktörlüğünü kabul etmedi?" şeklinde gelmiş), kendisinin de "o mustafa hocanın takdiridir" şeklinde yanıtladığını ve bu cevabın ilgili basın mensubu tarafından twitter'a bilinen şekliyle yansıttığını açıklamıştır.
yalap şap aklımda kalanlar bunlar. tabii programın dökümü internete düşerse daha net bir şekilde paylaşma imkânı olacaktır.
teknik direktörlük olarak uzun dönemli bir strateji belirledikten sonra samet aybaba ile dört yıllık bir sözleşme imzaladıklarını, ancak her ne kadar söylem olarak stratejiler uzun dönemli belirlense de saha içinde alınan skorların bu plânları icraat kısmında hayata geçirmeyi engelleyebildiğini söylemiştir. bu doğrultuda sezon bitiminde tekrar bir araya gelerek samet aybaba'nın durumunu görüşeceklerini, ancak şu aşamada basında çıkan isimlerin yahut bu isimlerle görüşüldüğü iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştır.
beşiktaş'ın profesyonel bir anlayışla yönetilmediğini söyleyenlerin sezon sonunda ne kadar profesyonelce yönetileceğini göreceklerini belirtmiştir.
sinan engin'i kastederek, geçmişte beşiktaş'ta menajer olarak çalışanların kulubü nasıl zarara uğrattıklarını söyleyerek o programları ciddiye almadığından bağlanma ihtiyacı hissetmediğini söylemiştir.
oyunculara hiçbir borçlarının olmadığını, en geç nisan sonu/mayıs ayı içinde stad inşaatına başlayacaklarını ve önümüzdeki sene beşiktaş'ın borçlarını 100'lü, 200'lü rakamlara çekmeyi hedeflediklerini açıklamıştır.
mustafa denizli ile yaşananlar hakkında ise, bir basın mensubunun soruyu o şekilde sorduğunu (sanırım soru "mustafa denizli fatih terim'in karşısına çıkmaya cesaret edemediği için mi beşiktaş'ın teknik direktörlüğünü kabul etmedi?" şeklinde gelmiş), kendisinin de "o mustafa hocanın takdiridir" şeklinde yanıtladığını ve bu cevabın ilgili basın mensubu tarafından twitter'a bilinen şekliyle yansıttığını açıklamıştır.
yalap şap aklımda kalanlar bunlar. tabii programın dökümü internete düşerse daha net bir şekilde paylaşma imkânı olacaktır.
an itibariyle yüzde yüz futbol programında esip gürlemektedir.
beko basketbol liginin 27. haftasında en az sayı yiyen[ybkz]swh[/ybkz] takım olmuştur.
zamanında saba'nın reklam yüzü olarak nasıl değerlendirilmediğine hayıflandığım ali şen döneminin fenerbahçe futbol şubesi sorumlusu. (şadan kalkavan ile ortak yürütüyorlardı galiba)
"saba çok iyi televizyon" mottosu için ondan ideali var mıydı? bir de "tamam mı" eklerdi sonuna, mis..
"saba çok iyi televizyon" mottosu için ondan ideali var mıydı? bir de "tamam mı" eklerdi sonuna, mis..
laubalilikten hoşlanmayan, disiplini seven, ciddiyete hayran alman teknik adam. oldukça ağır idman programlarıyla bilinir. ancak son dönemde görev yaptığı takımlarda oldukça yüksek maliyetli ve fazla sayıda transfere yönelmişliği vardır ki, şu an beşiktaş'ın malî portresi buna ne kadar el verir bilmiyorum. zira volkswagen ya da gazprom gibi bir sponsora sahip değiliz.
saat 16.00'da başlayacak olan beko basketbol ligi 28. hafta karşılaşması. sezon ortasında yapılan anlaşma gereği beşiktaş erkek basketbol takımı bu maça özel "kalde" değil, "ağır haddecilik" firmasının göğüs reklamı ile çıkacakmış. iyi hoş da, formanın önünde ağır haddecilik.. ne bileyim şimdi ben. enteresan camiayız vesselam.
firmayı merak edenler için,
http://www.agirhaddecilik.com/
firmayı merak edenler için,
http://www.agirhaddecilik.com/
milano ile ilk çıktığı ve angelico biella'yı deplasmanda 67-85 mağlup ettikleri karşılaşmada, 19 dk süre alıp 7 sayı, 9 ribaund, 2 asist ile maçı tamamlamıştır.
acb'de oynadığı son karşılaşmada deplasmanda gran canaria'yı nikola mirotic'in bitime 0.4 kala yaptığı tiple 74-76 mağlup eden takım.
http://acbtv.acb.com/video/5956-lacb-20122013-liga_regular-30-262-mirotic_decide_con_un_palmeo_sobre_la_bocina
http://acbtv.acb.com/video/5956-lacb-20122013-liga_regular-30-262-mirotic_decide_con_un_palmeo_sobre_la_bocina
üç çeyrek boyu önde götürdüğü karşılaşmayı son çeyrekte 18-8 geriye düşmesiyle new york'a karşı 85-78 kaybetmiştir. tamam, beşiktaş ile boston görevini yaptı. sac ayağına bir kaldı.
bitime 5.44 kala play off birinci tur ilk maçında deplasmanda new york'a karşı 78-74 geride olan takım. son çeyreğe pek iyi başlamadılar.
tüm takım kötüyse, kendisinin de kötü olduğunu kabul ederek gol attıktan sonra boyundan büyük işlere kalkışmayacak oyuncudur. çünkü bir hafta sonra öyle bir duruma düşer ki kerametin kendisinde olmadığını eşek tepmesi etkisiyle idrak etmek zorunda kalır. bir maçta son saniyede kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaçırdığı gol sonrası onu alkışlayan ve destekleyen taraftarıın, bu takımda yoluna devam etmesinde rolü vardır. beşiktaş formasıyla gol atan oyuncunun "sus" demesiyle susacak kıvama geldiyseniz, daha çok iyi ayaklara, tekniklere boyun bükersiniz.
bitiminde beşiktaş taraftarının göz yaşlarına boğulduğu karşılaşma.
4-1.
müdür nasıl yapıyordun öyle yüz ifadeni filan, göster amcalara hadi.
(bkz: 20 nisan 2013 akhisar belediyespor beşiktaş maçı)
(bkz: 20 nisan 2013 akhisar belediyespor beşiktaş maçı)
bıraktım maçı filan da şu ortamda dahi[ybkz]swh[/ybkz] beşiktaş'ta forma giyemiyorsa, transferinde rol oynayan, pay sahibi olan herkes hesap vermelidir.
gekas'ın düşürülmesi sonucu ev sahibi penaltı kullanacak. pozisyon dışarıda. hatalı karar. kart doğru.
10 ve 42. dk'da kalu uche'nin kaydettiği gollerle kasımpaşa'nın 0-2 kazandığı karşılaşma.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?