başkan olacak zat-ı muhteremin ağzından çıkandır.
ağzından çıkan lafları bir de kulağın duysa, beynin algılasa eylemlere dökse ne güzel olur be yiğidim.
skora değil mücadeleye
kupalara değil alın terine
başarılara değil mentaliteye
lisansa değil renklere
bireylere değil değerlere
futbola değil beşiktaş'a
inanmaktır, önem vermektir.
kupalara değil alın terine
başarılara değil mentaliteye
lisansa değil renklere
bireylere değil değerlere
futbola değil beşiktaş'a
inanmaktır, önem vermektir.
arap dünyasının yılmaz, yıkılmaz, yenilmez, isyankar demokrasi bekçisidir.
her fırsatta suriye, mısır, tunus, libya, filistin, somali, pakistan gibi demokrasi açısından zor günler geçiren ülkelerin yardımına koşar kendileri.
demokrasi 'o'nun için vazgeçilmezdir. asla terkedilemeyecek olandır.
nerde bir afrikalı çocuk, arap çocuk ağlasa, açlıktan ölse, kafasına bomba düşse hazretleri hemen oracıkta biter. organizasyonlar yapar. yanına 1-2 tane şarkıcı, türkücü, kıçını parayla silecek kadar zengin insanımsı varsa alır hemen koşar gider.
her fırsatta suriye, mısır, tunus, libya, filistin, somali, pakistan gibi demokrasi açısından zor günler geçiren ülkelerin yardımına koşar kendileri.
demokrasi 'o'nun için vazgeçilmezdir. asla terkedilemeyecek olandır.
nerde bir afrikalı çocuk, arap çocuk ağlasa, açlıktan ölse, kafasına bomba düşse hazretleri hemen oracıkta biter. organizasyonlar yapar. yanına 1-2 tane şarkıcı, türkücü, kıçını parayla silecek kadar zengin insanımsı varsa alır hemen koşar gider.
13 eylül 2011 barcelona milan maçı'nda attığı gol ve maçın ardından josep guardiola'nın hakkındaki değerlendirmeleri göz önünde bulundurulduğunda devre arasında veya sezon sonunda fc barcelona'ya transfer olması muhtemel olan futbolcu kimse.
oyuncu değişiklikleri ve rakibe göre önlem alma açısından iyi bulduğumdur. ama kardeşim pektemek'in ne işi var sağ açıkta yahu. madem egemen'i çıkarıyosun necip'i al orta sahaya da daha dirençli, daha pres yapan bir orta sahamız olsun. ikinci yarıda da alırsın holosko'yu edu-q7-simao üçlüsünden birinin yerine. hala gol gelmediyse pektemek-ekrem değişikliğini yaparsın. aurelio'yu çekersin stopere 3'lersin defansı ismail'i atarsın sol açığa daha baskılı oynarsın. nedir yani veli-fernandes değişikliği arkadaşım. sahada bişeyler yapmaya çalışan, koşan, basan, oyun kurmayı deneyen tek oyuncun fernandes ve sen onu kenara alıyorsun. yapma carlos. üzüyorsun bizleri.
inönü'de ıslıklanmadığı ve ıslıklanmayacağını bildiği sürece dünyanın en iyi sol bekleri arasına adını altın harflerle yazdıracak olandır. nedendir bilmem ama top tekniğini acayip bir şekilde andre santos'a benzetiyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
yorgunluğun tavan yaptığı bir günün ardından yapılan eylemdir. tadından yenmez.
amerika birleşik devletleri'nin güneyinde yer alan bir eyalettir. dallas ve san antonio gibi iki nba devine ev sahipliği yapar. başka da bir anlam ifade etmez. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
bilgisayar dilinde "tersten görmek"le eşdeğerdir. "çok tehlikeli hata", "ölümcül hata", "her an boku yiyebiliriz" anlamlarına da gelir.
(bkz: no entry)
(bkz: no entry)
türkçe meali "giren yok" tarzında olandır. ancak bu pankartı açanlar maç sonunda fatal errorla karşılaşmışlardır.
şüphelenmeye başladığımdır.
anlaşılan o ki geceleri sözlükte kimsecikler yokken ayinler yapıyorlar bunlar. birbirlerini elliyorlar, dokunuyorlar birbirlerine. sonra bu sade yazar kimseler de görüp özeniyor "moderatör neden ben elleyemiyorum? ben neden dokunamıyorum?" diye isyan ediyorlar. çok ayıp! hiç yakışmıyor! [ybkz]swh[/ybkz]
anlaşılan o ki geceleri sözlükte kimsecikler yokken ayinler yapıyorlar bunlar. birbirlerini elliyorlar, dokunuyorlar birbirlerine. sonra bu sade yazar kimseler de görüp özeniyor "moderatör neden ben elleyemiyorum? ben neden dokunamıyorum?" diye isyan ediyorlar. çok ayıp! hiç yakışmıyor! [ybkz]swh[/ybkz]
sebebi aşağıdaki fotoğrafta net bir şekilde ifade edilen olay. [ybkz]swh[/ybkz]
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=350884343787&set=o.43950192315&type=1
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=350884343787&set=o.43950192315&type=1
türkiye sınırları içerisinde kırmızı kartla cezalandırılan avrupada ise sadece sinir anında söylendiği varsayılan ve "hadi ordan sen de" gibisinden tepki sözü olarak algılanan sözcük grubudur. [ybkz]swh[/ybkz]
özellikle ikinci yarıda arkadaşlarına sürekli ileri çıkmalarını söyleyerek mental olarak galibiyeti ne kadar istediğini göstermiştir.
işte holosko kardeşim. neden almazsın, neden oynatmazsın bu adamı. daha ne yapması lazım ki?
üretken fernandes'in oyundan alınıp bir bok yapmayan edu'nun oyunda kaldığı ve benim bunu bi türlü anlayamadığım maç.
(bkz: tüp)
(bkz: gaz)
cola turka ile sözleşmeyi feshet
yeni sponsor bulduk anlaşmamız an meselesi diye haber pompala
takımı sıfırdan [ybkz]swh[/ybkz] kur
sponsor bulama
ve en sonunda git kulüp başkanının şirketini sponsor olarak takdim et
beşiktaş mı ben mi [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: gaz)
cola turka ile sözleşmeyi feshet
yeni sponsor bulduk anlaşmamız an meselesi diye haber pompala
takımı sıfırdan [ybkz]swh[/ybkz] kur
sponsor bulama
ve en sonunda git kulüp başkanının şirketini sponsor olarak takdim et
beşiktaş mı ben mi [ybkz]swh[/ybkz]
edu denilen zat-ı muhteremin tam olarak ne yaptığını çözemediğim karşılaşmadır. q7'nin biraz daha istekli oynaması gerekiyor. ağırlığını koyması lazım maça. kaptanlık pazubandını boşuna takmadığını göstermesi lazım. edu-necip değişikliği ile sezon başından beri oynadığımız sisteme dönebiliriz, edu- holosko değişikliği ile klasik 4-4-2 ya da yine edu-holosko değişikliği ile pektemek forvete, holosko sağa, simao sola geçebilir, q7 biraz daha serbest bırakılabilir. değişiklik olmayacaksa simao sola geçmeli, q7 serbest oynatılmalı.
şehirlerden kocaeli'de okumaktasınız. mevsimlerden kış, aylardan aralıktır ve sıcacık evinizde arkadaşlarınızla oturmatasınızdır. telefon çalar; arayan arkadaşınız sakarya'da yaşamaktadır ve yola çıktığını, yarım saat içinde evinizin önünde olacağını belirtir ve kapıya çıkmanızı istemektedir. rahat batmıştır ve "hay hay" diyerek kapatırsınız telefonu. arkadaşınız renault'nun flaş adını verdiği türkiye'de ise 'dört tekerli tabut', 'ölüm makinası' gibi isimleri olan arabasıyla gelmiştir. hiç sormazsınız bile nereye gidiyoruz diye. evden 4 kişi çıkıp binersiniz arabaya. çatırdayan buzların sesi eşliğinde koyulursunuz yola. otobana girmeye hazırlanırken "nereye gidiyoruz?" diye bir ses çıkar arkadaşlarınızın birinden. şoför koltuğundaki arkadaşınız "abant'a gidiyoruz." diye cevaplar. şoför koltuğu dışındaki 3 arkadaşınızla beraber "nasıl yani?" diye sorarsınız korku, panik ve şaşkınlık içinde. "aslında şimdi tam zamanıdır abant'ın.", "turist kaynıyordur yaa orası bu mevsimde." gibisinden teselli sözleri dökülür herkesin ağzından. arabanın kaloriferi bozuktur. ısınmak için sigara vardiyalı olarak içilir. biri söndürürken diğeri devralır bayrağı ve başlar sigarayı çekmeye. 'soğuk' denilen şeyin ne olduğunu tam anlamıyla kavrarsınız. abant gölü'nün yanından geçersiniz ama orasının abant gölü olduğunu anlamanız için güneşe ihtiyacınız vardır. ne var ki saatler sabahın 4 olduğu için güneş henüz göstermemiştir güzel yüzünü. abant'ı bilenler 'taksim international palace otel'i de bilirler. işte bu [ybkz]swh[/ybkz] otelimize sabahın 4'ünde eski bir flaş içinde 5 kişi girmek istersiniz ama güvenlik [ybkz]swh[/ybkz] sizi içeri almaz. "kapalıyız!" der. [ybkz]swh[/ybkz] ve geri dönersiniz. benzinlikte durup sıcak bir şeyler içemek istersiniz. durursunuz da benzinlikte. ama araba sizi hemen bırakmak istemez. kapılar buz tutmuştur. pompacı abimizin de yardımıyla kapılar açılır, sıcak çaylar içilir ve tekrar yola düşülür. artık istikamet sıcacık yuvanızdır. ama öncesinde sanayiye gitmek gerekmektedir çünkü abant yolunda devrilmiş bir ağaca yavaşça dokunmuşsunuzdur. ama tampon çatlamıştır. işte tam da bu sebepten sanayide 2-3 saat beklemek zorunda kalırsınız. ve nihayet evinize ulaşırsınız. sıcacık yataklarınıza yatarsınız. saat öğlen 1 olmuştur. ve bir daha uyanmayacakmış gibi uyursunuz.
sonuç olaraksa abant'a gitmişsinizdir. ama ne gitmek!
işte rahatın batması dediğimiz durum gagam koptu sıra pençelerimde isimli yazarımızın yukarıda anlattığı [ybkz]swh[/ybkz] olayların başlangıç sebebidir. rahatın batması tam da budur işte.
sonuç olaraksa abant'a gitmişsinizdir. ama ne gitmek!
işte rahatın batması dediğimiz durum gagam koptu sıra pençelerimde isimli yazarımızın yukarıda anlattığı [ybkz]swh[/ybkz] olayların başlangıç sebebidir. rahatın batması tam da budur işte.
olağanüstü tadı olan karışımdır. bir şişe bira ile bir shot bardağı viskiyi karıştırınız ve bu muhteşem karışımın zevkini çıkarınız. bira olarak önerim bomontidir. viskinin ise hafif olması mideniz için en iyisidir. ama siz siz olun bir şişe biraya iki shot bardağı viski koymayın. [ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?