gagam koptu sira pencelerimde

10 aralık 2011 real madrid fc barcelona maçı ile ilgili endişelerimin yersiz olduğunu gösteren takımdır.

tüm öngörülerimi ve endişelerimi boşa çıkaran teknik direktörümsü. bu geceki maçtan sonra hakkındaki[ybkz]swh[/ybkz] görüşlerim değişmiştir.

1) sanırım artık kaybetmeyi[ybkz]swh[/ybkz] hazmedebiliyor.

2) kesinlikle dünyanın en iyi teknik direktörü falan değildir. 3-1 geridesin ve sahanın en etkili ismi olan di maria'yı çıkarıyorsun. bu hangi futbol anlayışında var be jose abi? kaybedecek neyin kaldı da risk almıyorsun ki? sahanın en kötüsü olan marcelo hala oyundayken mesut ve di maria çıkıyor. bu hangi akla hangi mantığa sığar jose paşa?

not: tabii ki hala jose mourinho'yu ve real madrid'i sevmiyorum ama güzel maç izlemek istiyorum. barcelona'nın oynamaya çalıştığı real madrid'in ise sadece ve sadece karşı tarafı bozmaya çalıştığı bir maç canımı sıkıyor. işte tam da bu yüzden arsenal'in bir an önce toparlanmasını temenni ediyorum. çünkü [ybkz]swh[/ybkz]dünya üzerinde barcelona'ya meydan okuyabilecek tek takım (b: hala ve hala) arsenal'dir. sonuç hiç önemli değil. oyun sistemi ve [ybkz]swh[/ybkz]geçen seneki maçlar göz önünde bulundurulursa barcelona'yı sadece arsenal zorlayabilir.

not2: [ybkz]swh[/ybkz] guardiola'nın barcelona'dan sonraki durağı da arsenal olabilir. olmalıdır. hatta olmak zorundadır.

(bkz: osuruktan nem kapmak)

(bkz: uyurken yüzüğünü çıkaran adam)

(bkz: uyurken gözlüğünü çıkaran adam)

başlıktaki (b: sabah kalktığında yüzüğünü hemen bulup, parmağına takacak kadar düzenlidir örneğin) cümlesini 1-2 dakika (b: nasıl yani?) şeklinde düşünmeme sebep olmuştur.

real madrid'in geçen yıla oranla ufak da olsa bir şansı olan müsabakadır.

(bkz: endişeliyiz pep reyiz)

ne olursa olsun kazanmamız gereken karşılaşmadır. şayet kazanamazsak manchester united, manchester city, valencia gibi rakiplerle eşleşme ihtimalimiz bulunmaktadır. [ybkz]swh[/ybkz]

iddianamesinde tek bir somut delil olmayan soruşturmadır. elde edilen bilgilerin hepsi telefon dinlemelerine dayanan, [ybkz]swh[/ybkz]yok hükmünde olan, bıyıklı bir savcı tarafından yazılmış kağıt parçalarıdır.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

güzel bir grup yorum şarkısıdır.

yaşamak ne ki, ölüm ne
kavga bitmez öldüğünde
tanık olduk yiğitlerin
ölürken güldüğüne

su bendini yıkar birgün
gece gündüze çıkar
yürü bildiğin yolda
ölümden öte ne var

inançla yürü yolunda
özgürlük senin kanında
aslolan yürümektir
ışık varsa sonunda
yollar ölmeye değer
zafer varsa sonunda

sözlerine sahiptir. şuradan dinlenilebilir.http://tinyurl.com/7ghzrcf

benim için sadece özel yetkili savcı olan şahıs. bu tarz kimseler hiçbir zaman cumhuriyet'in savcıları olamazlar, olamayacaklar.

adaleti bazı güçlerin isteğine göre dağıtmak ancak kişiliksiz, onursuz kimselerin yapacağı türden bir harekettir. ve kendisi de bu görevini çok başarılı bir şekilde yerine getirmektedir.

söylediği her söz, yazdığı her iddianame, savunduğu her tez tarafımdan siklenmemektedir. çok sevgili emniyet mensuplarının dikkatine.[ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: like a rolling stone)[ybkz]swh[/ybkz]

fm'nin en yetenekli türk oyuncularındandır. artık carvalhal oynatsa da kendisini bir de sahada görsek dedirtir. ikinci yarıda oyuna alınmasını beklemekteyim şahsen.

rakiplerine kin kusmak değil onlara rağmen dik durabilmektir.

sayesinde (b: beşiktaş'a duyulan aşk) ile (b: diğer takımlara duyulan nefret) arasındaki farkları öğrendiğimiz hadisedir.

bir takımın futbolcusundan, başkanından, teknik adamından, yöneticisinden, yönetiminden, bu kişilerin duruşlarından nefret edebilirsiniz ancak bir takımdan (b: sadece ve sadece) rakibiniz olduğu için nefret etmek nasıl bir zihniyettir anlamak mümkün değil. futbolu seven bir bünyenin bir takımdan refret etmesi zaten ayrı bir vaka. ha ben de real madrid'den nefret etmekteyim. ama bu benim hayata karşı bakış açımla ilgili bir meseledir. isteyenlere özel olarak nedenlerimi tek tek sıralayabilirim orası ayrı konu.[ybkz]swh[/ybkz]

herkesin tercihleri kendini bağlar. ancak bu sözlüğün insanların ağızlarından salyalarını akıta akıta rakiplerine nefret saçacağı bir platform olduğunu bilmiyordum. bu formata uyamadığım için de herkesten özür dilerim.

bir insanın beşiktaş'a olan aşkını sorgulayacak biri öncelikle armayı bazı futbolcuların önünde tutabilen birisi olmalıdır. bazı futbolcular için beşiktaş'ın bazı temel değerlerinden vazgeçebilen insanlar kimsenin beşiktaş sevgisini, aşkını sorgulayamazlar, eleştiremezler.

(b: biz bize yeteriz, çünkü fenerbahçeliyiz) sloganını eleştirenler nedendir bilinmez aynı hareketleri yapma konusunda en ufak bir tereddüt bile yaşamamaktadırlar.

sözlerimi babasının, kemal kılıçdaroğlu'na verdiği değerli bir öğütle bitirmek istiyor; herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur

son derece doğal olan eylemdir. ancak illa iddia kaybetmeye gerek yoktur. kıramayacağınız bir arkadaşınızın ısrarıyla bir fenerbahçe maçına gidersiniz giderken de sırtınıza bir forma geçirirsiniz. son derece normaldir yani.

nasıl yapılacağı kişiden kişiye göre değişen eylemdir. karşılıklı şarkı söyleyerek de dertleşilebilir mesela. şurada olduğu gibihttp://tinyurl.com/74vnzjq

bildiğiniz bilmediğiniz sürüyle şarkıyı söyleyip video çekip youtube aracılığıyla bizlerle paylaşan baba-kız. kızı[ybkz]swh[/ybkz] gördükten sonra insanın yüzünde anlamsız bir sırıtış oluşuyor baştan uyarayım[ybkz]swh[/ybkz]. böyle 'benim de bir kızım olsa keşke be' dedirtiyor insana. neyse fazla uzatmaya gerek yok. aşağıdan tüm videolara ulaşıp izleyin. izlettirin. sevin. sevdirin.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

http://tinyurl.com/2fekwmm

ne yazık ki performansa göre değil attığı gol sayısına göre seçilendir.

bazı gerzek taraftarlara bakıp "nasıl da kandırdım kerizleri" diye gülümserdim.

1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc besiktas maçı'nın kahramanı yapılmış futbolcudur.[ybkz]swh[/ybkz]

şu koca sözlükte her konuda kendimi ifade edebildim de bir quaresma konusunda derdimi anlatamadım ya ona yanarım be sözlük ahalisi.

arkadaş ben bu adam için (b: yeteneksiz) demiyorum. (b: karaktersiz) demiyorum. (b: futbolu bilmiyor) demiyorum. bu adamın (b: trivela)sına laf etmiyorum. (b: rabona)sına laf etmiyorum.

benim tek derdim bu adamın kendini takımdan daha üstün görmesi, takımdaki diğer oyuncuları siklemeden oynaması, takım arkadaşlarına yardım etmemesi.

ha sen diyorsan ki (b: "koy götüne gitsin. quaresma bu. bırak takılsın saha içinde. ernst, hilbert, necip, veli, mustafa pektemek, holosko hatta ve hatta aurelio mücadele ediyor, koşuyor da ne oluyor sanki? siktir et bu da koşmasın. maç boyu yatsın sonra çıksın bir gol atsın, bir asist yapsın, şık bir pas atsın yeter. zaten biz de bu adamı bunun için aldık.") o zaman işin rengi değişir zaten.

ama ben sahada (b: maç boyu yatan sonra da yaptığı bir hareketle, asistle, attığı bir golle kahraman olan) futbolcu görmek istemiyorum. en azından siyah-beyaz formanın içinde öyle bir futbolcu görmek beni rahatsız ediyor. sadece beni değil aslında beşiktaşlı olan herkesi rahatsız ediyor. en azından etmeli.

baylar, bayanlar bu forma sahada yatan oyuncuların giyebileceği bir forma değildir. bu tarz oyuncular galatasaray'a, fenerbahçe'ye gitsin. bizim emekten yana olan taraftarımıza ne oldu ya? biz cebimizdeki son parayı verip karda, kışta o stada gidip boğazımız patlayana kadar bağıralım. adam çıksın maç boyu yatsın sonra bir gol atsın biz de onu alkışlayalım öyle mi? kusura bakmayın ablalar, abiler ben beşiktaşlılık'ı emeğin yanında olmak, alın terine değer vermek olarak biliyordum. ya sizde bir yanlış var ya da bende bir yanlış var.

not: bu adamı sevmiyor falan değilim yanlış anlaşılmasın. yeteneklerine hayranım. becerisine hastayım. ama yok kardeşim. futbolda yetenekten çok daha önemli şeyler var.[ybkz]swh[/ybkz]

1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc besiktas maçı'nın (b: tek) kahramanıdır.