çaykur rizespor'da çok şeyler beklediğim ve hep övdüğüm ali adnan khadim ve leonard kweuke'nin döküldüğü maç. kweuke biraz şanslı olsa 2 golle de tamamlayabilirdi maçı, ali adnan'dan etkili çıkışlar ve sağlam savunma bekliyordum ama kendisini defalarca övdüğüm bir ingiliz arkadaştan "senin ali adnan savunma yapamıyor" şeklinde bir mesaj almama neden oldu.
ayrıca 10 kişi kalmış ve gardı düşmek üzere olan galatasaray karşısında alabileceği galibiyete değil 1 puana oynadılar, sağlık olsun. rizespor bir haftayı daha galatasaray'ın üzerinde tamamladı.
tescilli yönetim kuklası, keçiboynuzu ihracatçısı.
bu adamın yönettiği takımlar asla çekici futbol oynamaz. yönetimlerin her dediğini kabul etmesiyle de idealdir. real madrid gibi coşkulu ve güzel oyunla kazanması beklenen bir takıma değil, ac milan gibi yaşlanan kadro ve sakatlıklar nedeniyle rakiplerinin gerisinde kalan ancak taktik disiplin sayesinde bir şeyleri başarabilecek takımlara uygundur.
edit: ama enfes cv'si var o ayrı. hatta kupa bazında bakarsak italya, ingiltere ve fransa'da kazandığı şampiyonluklar var. bir de ispanya'yı ekleyebilse efsane olacak ama o iş yaş. kendisi de hedefi şampiyonlar ligi olarak belirlemiştir. zaten koltukta kalabilmesinin tek yolu la decima'yı kazanmak.
mourinho'nun dersini alıp tükürdüğünü yalamasıyla tarihe geçen maç.
sen geçen sezon takımın her şeyi olan mata'yı dışlarsın, maçlardan sonra yorumculara "mata hakkındaki fikirlerin güzel ama chelsea'nin patronu mourinho" falan dersin ama kazma obi mikel'le 45 azap dakikasının ardından mağlup durumdayken oyuna mata'yı almak zorunda kalırsın. o da asistini yapıp beraberliği getirir.
sen geçen sezon takımın her şeyi olan mata'yı dışlarsın, maçlardan sonra yorumculara "mata hakkındaki fikirlerin güzel ama chelsea'nin patronu mourinho" falan dersin ama kazma obi mikel'le 45 azap dakikasının ardından mağlup durumdayken oyuna mata'yı almak zorunda kalırsın. o da asistini yapıp beraberliği getirir.
atlético'nun 1-0 kazandığı maç. geçen yılki kral kupası finaline kadar real'i en son 1999'da yenebilmişlerdi -o sezon da küme düşmüşlerdi zaten, her neyse- işte geçen sene finalde bu laneti kırdılar, şimdi de işi lige ve bernabeu'ya taşıdılar.
diego simeone'ye hayran kalmamak elde değil. inanılmaz bir taktik disiplini var, son dönemlerin jürgen klopp'la beraber en iyi iki hocasından biri. real'in başındaki yönetim kuklası keçiboynuzu tedarikçisi ancelotti'ye kapağı taktı, bu sonuçla real yenilmezliğini kaybederken atlético 7'de 7 yaparak barça'yı takibine devam etti.
diego simeone'ye hayran kalmamak elde değil. inanılmaz bir taktik disiplini var, son dönemlerin jürgen klopp'la beraber en iyi iki hocasından biri. real'in başındaki yönetim kuklası keçiboynuzu tedarikçisi ancelotti'ye kapağı taktı, bu sonuçla real yenilmezliğini kaybederken atlético 7'de 7 yaparak barça'yı takibine devam etti.
milan'ın valter birsa'nın golüyle 1-0 kazandığı maç. valter birsa kim, kısacık özet geçeyim; 2006-09 yılları arasında sochaux'da oynarken kendisine fifa07'deki kariyer maceramda hayran kalmıştım. düşünün takıma ronaldinho'yu, henry'yi getirmişim ama hala en çok golü bu atıyordu, benim gözümde çok büyüktü yani. sonradan öğrendim ki meğer 60 küsur maçta 6 gol mü ne atabilmiş. sonra gel zaman git zaman yolu birçok slovenyalı futbolcu gibi sınır komşusu italya'ya düşmüş, genoa'dan bir anda kapağı milan'a atmış. tabi milan kadrosunun yüzde altmışı sakat olunca birsa şans bulup bunu değerlendirmiş, aferin.
o değil de ben "oo birsa 11'deymiş, çok kral adam" yazarken millet twitter'da "birsa ne amk, milan de ne düştü be" diyordu. çok üzülüyorum.
bir ara serie a'daki slovenyalı oyuncularla ilgili bir şeyler yazmak lazım. gerçi bu salgını da palermo başlatmıştı, şimdi serie b'deler. slovenyalılar gayet iyi uyum sağlıyorlar,benim aklıma gelenler handanovic, ilicic, birsa, bacinovic, rene krhin.
o değil de ben "oo birsa 11'deymiş, çok kral adam" yazarken millet twitter'da "birsa ne amk, milan de ne düştü be" diyordu. çok üzülüyorum.
bir ara serie a'daki slovenyalı oyuncularla ilgili bir şeyler yazmak lazım. gerçi bu salgını da palermo başlatmıştı, şimdi serie b'deler. slovenyalılar gayet iyi uyum sağlıyorlar,benim aklıma gelenler handanovic, ilicic, birsa, bacinovic, rene krhin.
hakkındaki "tükürük" iddiasının yalan olduğu çatır çatır ispatlanmış oyuncu. benim de pek hoşlanmadığım bazı agresif hareketleri var ama bu iftiranın hesabı bu fotoğrafçıdan sorulmalıdır;
http://sairlerparki.blogspot.com/2013/09/kimin-sozcusu-amk.html
http://sairlerparki.blogspot.com/2013/09/kimin-sozcusu-amk.html
her geçen gün önemini daha da iyi idrak etmemiz gereken ikili.
galatasaraylıların "ünal başganı" imparatorlarını futbol dışı sebeplerle harcarken, "kurumsallaşma" hedefini gerçekleştirmek için o mevkiye bülent tulun'u getirirken bizde o işlere ulu önder özen bakıyor.
galatasaray'ın plansızlığı, geleceğinin belirsizliği, fenerbahçe'nin tuhaf dengesizliğini düşünürsek şu iki adam özelinde mevcut beşiktaş'ın ne kadar farklı olduğu ortaya çıkıyor zaten.
sarılın, her zamankinden daha sıkı sarılın.
galatasaraylıların "ünal başganı" imparatorlarını futbol dışı sebeplerle harcarken, "kurumsallaşma" hedefini gerçekleştirmek için o mevkiye bülent tulun'u getirirken bizde o işlere ulu önder özen bakıyor.
galatasaray'ın plansızlığı, geleceğinin belirsizliği, fenerbahçe'nin tuhaf dengesizliğini düşünürsek şu iki adam özelinde mevcut beşiktaş'ın ne kadar farklı olduğu ortaya çıkıyor zaten.
sarılın, her zamankinden daha sıkı sarılın.
kendi deyimiyle "futboldan anlamayan"dır. iş adamı kafasıyla futbol kulübü yönetip elit olmayan, arabesk imparatoru bir punduna getirip harcamıştır. nedeni de basittir; fatih terim galatasaray'ın yükseliş projesindeki ara elemandır, takım yükselişini gerçekleştirdiğine göre kendisinden kurtulup avrupalı bir hocayla anlaşılabilir. olan da taraftara olur; "ünal başgan süper yeeaa" diyee yaltaklanan tipler ayazda kalmıştır.
ayrıca eski ultraslan başkanı[ybkz]swh[/ybkz] oğuz altay'la, rasim ozan kütahyalı'yla falan enseye tokat olması da cabası. arkadaş, futboldan anlamıyor olabilirsin, o zaman araya futboldan anlayan isimler koyarsın ki sistem işlesin, ha doğru, sen oraya bülent tulun'u koymuştun değil mi?
ayrıca eski ultraslan başkanı[ybkz]swh[/ybkz] oğuz altay'la, rasim ozan kütahyalı'yla falan enseye tokat olması da cabası. arkadaş, futboldan anlamıyor olabilirsin, o zaman araya futboldan anlayan isimler koyarsın ki sistem işlesin, ha doğru, sen oraya bülent tulun'u koymuştun değil mi?
rezalet bir dönem geçiren takım. bu sene de düşmezlerse, düşmez düşmez hiçbir vakit.
işin ilginç yanı hücum hattında cenk tosun, sernas, turgut doğan şahin, artem milevskyi gibi oyuncular var.
işin ilginç yanı hücum hattında cenk tosun, sernas, turgut doğan şahin, artem milevskyi gibi oyuncular var.
leonard kweuke'nin ilk maçında 2 asist yaptığı karşılaşma. biliyoruz da konuşuyoruz.[ybkz]swh[/ybkz]
adam gibi adam olan hocamız. allahtan başımızda alman,ingiliz,hollandalı vs biri değil de balkanlardan gelen, 1990'da yugoslavya'nın yıkılmasına neden olan dinamo zagreb-kızılyıldız maçına şahit olmuş biri var. kasap itlerinin oyuncusuna zarar vermesine dayanamayıp tepki verdiği için de cezalandırılmıştır. lakin kendisini yedirmeyiz kusura bakmasınlar.
malum maçla ilgili analizse şöyle; ilk yarı her şey istediği gibi gitti, hatta beşiktaş, galatasaray'ı devre dışı bırakıp moral olarak da çökertti, her şey atılacak ikinci gole kalmıştı yani.
ikinci yarı öncesinde rakibin oyunu değiştirebilecek tek hamlesi bruma olabilirdi, öyle de oldu. galatasaray her topu 19 yaşındaki çocuğa attı, kimse sorumluluk dahi almadı. 1 oldu 2 oldu 3 oldu, gol kendini hissettiriyordu, sağ tarafa bir hamle yapmalıydı. necip olur, hatta beğenmesek de ibrahim toraman dahi olur, yeter ki tampon olsun orada. olmadı. beleşe yenilen bir gol, ardından terse dönen ibre... e ne yapacaktı bu adam maçı kazanmak için? kimi alacaktı oyuna? iyi maç çıkaran ama fiziken bitmiş almeida'yı pektemek'le değiştirdi, ortaya adam alması gerekiyordu, muhammed'i aldı. çok da iyi yaptı. muhammed ısrarını her zaman destekleyeceğim. o çocuk bilic sayesinde var olacak, bir yere gelecekse bilic'in ısrarı sayesinde gelecek. anlamıyorum galatasaray maçında muhammed oyuna neden girdi diyenleri. yaşa değil, oyuna bakacaksınız. sırf yabancı değil diye, adı bruma değil diye atıp tutmayacaksınız. muhammed de oyununu,fiziğini geliştirip bu takımın yıldızı olacak. nokta.
not: en yakın zamanda 2 yıl önce aldığım hırvatistan milli takım formasının arkasına ismini yazdıracağım adam.
malum maçla ilgili analizse şöyle; ilk yarı her şey istediği gibi gitti, hatta beşiktaş, galatasaray'ı devre dışı bırakıp moral olarak da çökertti, her şey atılacak ikinci gole kalmıştı yani.
ikinci yarı öncesinde rakibin oyunu değiştirebilecek tek hamlesi bruma olabilirdi, öyle de oldu. galatasaray her topu 19 yaşındaki çocuğa attı, kimse sorumluluk dahi almadı. 1 oldu 2 oldu 3 oldu, gol kendini hissettiriyordu, sağ tarafa bir hamle yapmalıydı. necip olur, hatta beğenmesek de ibrahim toraman dahi olur, yeter ki tampon olsun orada. olmadı. beleşe yenilen bir gol, ardından terse dönen ibre... e ne yapacaktı bu adam maçı kazanmak için? kimi alacaktı oyuna? iyi maç çıkaran ama fiziken bitmiş almeida'yı pektemek'le değiştirdi, ortaya adam alması gerekiyordu, muhammed'i aldı. çok da iyi yaptı. muhammed ısrarını her zaman destekleyeceğim. o çocuk bilic sayesinde var olacak, bir yere gelecekse bilic'in ısrarı sayesinde gelecek. anlamıyorum galatasaray maçında muhammed oyuna neden girdi diyenleri. yaşa değil, oyuna bakacaksınız. sırf yabancı değil diye, adı bruma değil diye atıp tutmayacaksınız. muhammed de oyununu,fiziğini geliştirip bu takımın yıldızı olacak. nokta.
not: en yakın zamanda 2 yıl önce aldığım hırvatistan milli takım formasının arkasına ismini yazdıracağım adam.
galatasaray maçında önce asist yapıp sonra da rakibe asist yapmış sağ bekimiz. kahrolduk falan ama adam asacak değiliz. bir musibet bin nasihatten yeğdir demişler, güzel bir ders aldı kendisi, bir daha riskli hareketlere girişmez.
yorgunluktan hakkında bir şeyler yazamadığım maç. tekniğini taktiğini sikeyim zaten size bir şey olmasın. ben bir yazımı kopyalayacağım, bir şeyler anlayan olursa ne mutlu;
Abi ben oradaydım ya. Kahroldum, sinirimden ağladım, "Takımı satıyorsunuz şerefsizler" diye bağırdım. Bu olay o kadar düzmeceydi ki. Geniş topluluklar beyinlerin devre dışı kaldığı alanlardır, hani hiç bahsedilen komplo teorileri olmasa, o maçın gerginliğiyle Melo'nun yaptığı insanlık dışı davranış üzerine tüyü bitmemiş ergenin biri sahaya atlasa koca koca adamlar sahaya girebilir, bunu ayrı bir köşede tutalım.
Ben ama sahaya girilmeden önceki kısma dikkat çekeyim; Doğu tribün alttayız, Kapalı oluyor yani. 2-1 mağlubuz, bazı tek tük kişiler stadı terkediyor. Üst kattan adamlara ısrarla küfür edildi, sopa atıldı, durduk yere husumet çıkarılmaya çalışıldı. Beşiktaş tribününde kavga çıkarsa örtbas etmek için hemen tezahürat girilir, o iş yapıldı, tutmadı. Adamlar maçı bıraktı kavga etmeye çalışıyor, bir yandan da "Maça bakın lan" diye bağırıyorum. Lan daha 4 dakika var temizinden.
Velhasıl Melo'nun davranışı da tetikledi ama 1. Dünya Savaşını da Gavrilo Princip başlattı diyemeyiz. Bilmiyorum ya, işi komploya vurursak "Beşiktaş'ı devre dışı bırakmak isteyenler yaptı" bile dersiniz. Benim kafam karışık. Durduk yere takımın içine sıçılmış, kaderiyle oynanmış. Hocası 2-3 maç ceza alacak, tribün 10 maç ceza alacak belki de, her şeyin rengi değişecek. İster istemez öfkem "Bilmemneciyim ama yükselenim Çarşı" diyen sevgi kelebeklerinde odaklanıyor. Olmasın yükseleniniz Çarşı. Şu olaydan sonra Beşiktaş taraftarı gözünüzde tinerci,terörist,vandalsa olmasın. Bir yandan bütün hükümet yandaşı kanallarda alttan alttan göndermeler var, aynısı Fenerbahçe tribünününde de yaşanıyor. Beşiktaş, hatta Fenerbahçe oyun dışı bırakıldığında "İşte bu marjinaller kulüplerimize zarar verdi, biz de istemezdik" diyecek bu yetkili şerefsizler. Ben Beşiktaş'ın harcanmasını istemiyorum. Siz sırf 34. dakikada çArşı bağıracak mı diye bakıp bu tribünü bir şeylere memur ederken milyonlarca insanın hayatta en çok değer verdiği şeyin harcanması canımı yakıyor. Demiyorum ki bağırılmasın, biz de bağırıyoruz 34. dakikada, boynumuzun borcu, ama az biraz akıllı olun. Ulan Rotschildlerin, Rockefellerlerin ipliklerini pazara çıkaran akıllı, entel adamlarsınız, içinizde nice Michael Sikkofieldlar var, gözünüzü seveyim yedirmeyin ya şu camiayı.
Ulan yazdım yazdım Gençliğe Hitabe yazdım. hala doluyum. Gözünüzü açın ya gözünüzü. Bugün tribüne "3. köprü ofsayttasın!" diye pankart asan adam bu kadar malca davranıp takımını satmış olabilir mi? Bir kolpa kokusu alıyorum ama duygularım çok karmaşık, hayallerimizin içine sıçtılar. Buna izin vermemek lazım efendiler.
Abi ben oradaydım ya. Kahroldum, sinirimden ağladım, "Takımı satıyorsunuz şerefsizler" diye bağırdım. Bu olay o kadar düzmeceydi ki. Geniş topluluklar beyinlerin devre dışı kaldığı alanlardır, hani hiç bahsedilen komplo teorileri olmasa, o maçın gerginliğiyle Melo'nun yaptığı insanlık dışı davranış üzerine tüyü bitmemiş ergenin biri sahaya atlasa koca koca adamlar sahaya girebilir, bunu ayrı bir köşede tutalım.
Ben ama sahaya girilmeden önceki kısma dikkat çekeyim; Doğu tribün alttayız, Kapalı oluyor yani. 2-1 mağlubuz, bazı tek tük kişiler stadı terkediyor. Üst kattan adamlara ısrarla küfür edildi, sopa atıldı, durduk yere husumet çıkarılmaya çalışıldı. Beşiktaş tribününde kavga çıkarsa örtbas etmek için hemen tezahürat girilir, o iş yapıldı, tutmadı. Adamlar maçı bıraktı kavga etmeye çalışıyor, bir yandan da "Maça bakın lan" diye bağırıyorum. Lan daha 4 dakika var temizinden.
Velhasıl Melo'nun davranışı da tetikledi ama 1. Dünya Savaşını da Gavrilo Princip başlattı diyemeyiz. Bilmiyorum ya, işi komploya vurursak "Beşiktaş'ı devre dışı bırakmak isteyenler yaptı" bile dersiniz. Benim kafam karışık. Durduk yere takımın içine sıçılmış, kaderiyle oynanmış. Hocası 2-3 maç ceza alacak, tribün 10 maç ceza alacak belki de, her şeyin rengi değişecek. İster istemez öfkem "Bilmemneciyim ama yükselenim Çarşı" diyen sevgi kelebeklerinde odaklanıyor. Olmasın yükseleniniz Çarşı. Şu olaydan sonra Beşiktaş taraftarı gözünüzde tinerci,terörist,vandalsa olmasın. Bir yandan bütün hükümet yandaşı kanallarda alttan alttan göndermeler var, aynısı Fenerbahçe tribünününde de yaşanıyor. Beşiktaş, hatta Fenerbahçe oyun dışı bırakıldığında "İşte bu marjinaller kulüplerimize zarar verdi, biz de istemezdik" diyecek bu yetkili şerefsizler. Ben Beşiktaş'ın harcanmasını istemiyorum. Siz sırf 34. dakikada çArşı bağıracak mı diye bakıp bu tribünü bir şeylere memur ederken milyonlarca insanın hayatta en çok değer verdiği şeyin harcanması canımı yakıyor. Demiyorum ki bağırılmasın, biz de bağırıyoruz 34. dakikada, boynumuzun borcu, ama az biraz akıllı olun. Ulan Rotschildlerin, Rockefellerlerin ipliklerini pazara çıkaran akıllı, entel adamlarsınız, içinizde nice Michael Sikkofieldlar var, gözünüzü seveyim yedirmeyin ya şu camiayı.
Ulan yazdım yazdım Gençliğe Hitabe yazdım. hala doluyum. Gözünüzü açın ya gözünüzü. Bugün tribüne "3. köprü ofsayttasın!" diye pankart asan adam bu kadar malca davranıp takımını satmış olabilir mi? Bir kolpa kokusu alıyorum ama duygularım çok karmaşık, hayallerimizin içine sıçtılar. Buna izin vermemek lazım efendiler.
yalan yok, daha önce hakkında bilgi sahibi olmadığım oyuncu. lakin cv'sine bir baktım ki, ohooo bu adam iyi iş yapar ya. yani ağır sakatlığı tekrarlamazsa güzel iş yapar bence.
lakin biraz önce şu yoruma rastladıktan sonra keyfim kaçtı;
https://twitter.com/basketmerkezi1/status/381734602030608384
attım fava bekliyorum. doron iyi çıkarsa rt şov eylerim.
lakin biraz önce şu yoruma rastladıktan sonra keyfim kaçtı;
https://twitter.com/basketmerkezi1/status/381734602030608384
attım fava bekliyorum. doron iyi çıkarsa rt şov eylerim.
15 eylül 2013 bursaspor beşiktaş maçında bursasporlu taraftarlarca açılan beşiktaşlı işi pankart. "merdivenden yukarı kaçan çocuklar" ifadesinin felemenkçesi.[ybkz]swh[/ybkz] ikinci "cobarde gallina ortega" vakası.
http://i.imgur.com/KlNOY67.jpg
http://i.imgur.com/KlNOY67.jpg
takımla birlikte sadece iki idmanla çıkıp ardından bursa deplasmanında çatır çatır oynayan sol bek. sol bek gibi sol bek. agresifliği abartıyor bazen, o huyunu zamanla törpülemesi durumunda çok net; sol bekin çaresini bulmuşlar!
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/09/16/ramon-motta-besiktas-sol-bek/
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/09/16/ramon-motta-besiktas-sol-bek/
doğum günü kutlu olasıca ay yüzlü kaptanımız. gitti bir gol attı bir de asist yaptı, her zamanki gibi harikaydı. nice mutlu yıllara.
bugün 36 yaşına basan futbol sanatçısı.
şöyle güzelinden 5 golünü görebilirsiniz;
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/09/14/alex-en-guzel-golleri/
şöyle güzelinden 5 golünü görebilirsiniz;
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/09/14/alex-en-guzel-golleri/
#299386
teknik bir aksaklık nedeniyle malum yayının gerçekleşmediği kanal.
yarın 13-15 saatleri arasında mesaisi olmayan, bilgisayar başında zaman geçiren, vay efendim bir şeyler dinleyeyim de evde ses olsun diyenleri, avrupa futboluna dair programlardan hoşlananları bekliyoruz. konu hafta içinde oynanan dünya kupası eleme maçları ve ardından hafta sonu oynanacak maçlar üzerinden avrupa liglerine bakış.
elinizin altında bulunsun linki;
http://www.besiktas.fm/
teknik bir aksaklık nedeniyle malum yayının gerçekleşmediği kanal.
yarın 13-15 saatleri arasında mesaisi olmayan, bilgisayar başında zaman geçiren, vay efendim bir şeyler dinleyeyim de evde ses olsun diyenleri, avrupa futboluna dair programlardan hoşlananları bekliyoruz. konu hafta içinde oynanan dünya kupası eleme maçları ve ardından hafta sonu oynanacak maçlar üzerinden avrupa liglerine bakış.
elinizin altında bulunsun linki;
http://www.besiktas.fm/
"atom fiziğine de moderatörlüğe de lanet olsun" dedirten yarışma. sözlüğe hareket getirmesini umuyorum. ayrıca kazanan öğrenciye ilk maça giderken futbol muhabbeti benden.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?