forzaquila

(bkz: john chukwudi utaka)

adı bu aralar beşiktaş'la anılan 31 yaşındaki nijeryalı golcü.
2005-07 arası formasını giydiği rennes'de başarılı olup harry redknapp'in portsmouth'una transfer olmuştu, 2007-2011 arası portsmouth forması giyen utaka, kulübün iflasının ardından fransa'nın montpellier takımına transfer oldu ve takımının şampiyonluğuna katkıda bulundu. geçen sezon küme düşme hattından kurtulmaya çalışan konyaspor'la adı anılsa da bu transfer gerçekleşmedi.

kendisi süratli ve yıpratıcı bir oyuncu olsa da gol istatistiği hiçbir zaman bir golcü için yeterli olmamıştır. buyrun bakın;

2002–2005 Lens 102 (24)
2005–2007 Rennes 63 (22)
2007–2011 Portsmouth 90 (10)
2011- halen Montpellier 61 (10)
milli takım;
2002–halen Nigeria 43 (6)

kendisiyle ilgili hazırlanmış şu videonun altındaki 3 yıl önce bir renktaşımız tarafından yapılan yorum ise yarmıştır;
http://www.youtube.com/watch?v=6BVI9DYtFsc

yabassta 3 yıl önce
utaka come to beşiktaş. there is a gay team in turkey called fenerbahçe who likes to eat black dick. there r millions of horny gays supporting this team waiting for you. come fuck them!

ben kendisiyle ilgilenildiğini düşünmüyorum. ayrıca kendisi boş alanlarda etkili olabilen bir oyuncu, artık bu boşlukları kolay bulamayan takımımızda ikinci souleymane youla faciası haline gelebilir.

kasabian'ın enfes şarkısı.
birkaç yıldır premier lig'in fon müziği olan bu şarkı adı gibi dinleyeni ateşler;

normal versiyon:http://www.youtube.com/watch?v=agVpq_XXRmU
enstrümental versiyon: [ybkz]swh[/ybkz]http://www.youtube.com/watch?v=mJNopySwTyw
telefona zil sesi ve/veya alarm yapmak için kısa versiyon:http://www.youtube.com/watch?v=ocQaA-F3Ee8

cooldur, çok farklı bir seviyededir;

http://www.youtube.com/watch?v=bGRbry0pZZQ

aynı zamanda müthiş bir zil sesidir;

http://www.youtube.com/watch?v=ocQaA-F3Ee8

(bkz: ada futbolu)

gökhan süzen'le arasında geçen olaya istinaden açıklama yapmıştır;

“10 yaşındaki çocuk gibi davrandım” diyen manuel fernandes, şunları söyledi:

“evet, aramızda tatsız bazı şeyler yaşandı, olmaması gerekirdi. hata bendeydi. 10 yaşındaki çocuk gibi davrandım, sinirlerime hakim olamadım. ama daha sonra tokalaşıp, birbirimizden özür diledik. olay tatlıya bağlandı. ben profesyonelim ve futbol dünyasında belirli bir yerdeyim. bulunduğum yerde bu tip davranışlar olmamalı.''


sonuçta sakatlıktan yeni çıkmış bir oyuncu olarak herhangi bir sert müdahaleye tepki göstermiş olabilir, halı saha maçlarında en yakın arkadaşıyla kavga ettiğini unutur gibi böyle şeyleri büyütmenin alemi yok.

en ufak faydası olmayan, sürekli fotomaç kaynaklı saçma sapan iddiaları alevli topla anasayfadan servis eden parazit oluşum.

beşiktaş'tan ayrılması durumunda medyanın sevinç çığlıkları atacağı kaleci. anlamıyorum arkadaş, beşiktaş'ın çok gol yemesini bu adama bağlayanları anlamıyorum. ki bu adamlar içinde mehmet demirkol falan var, çıldıracağım yahu. sanki beşiktaş'ın savunma hattı zambrotta-nesta-maldini-cafu'dan oluşuyor da mcgregor sürekli sikten soktan gol yiyormuş gibi bir hava yaratılmıyor mu çıldırıyorum.

beşiktaş'tan ayrılmasını istemediğim iskoç cesuryürektir. premier lig'de kendisine kalesini emanet edecek birçok takım da vardır elbet. hatta benim favorim fulham.

fenerbahçe-galatasaray karşılaşması oynanırken oldukça sıkıntılı bir şekilde maçı takip eden mustafa denizli'nin yanına yaklaşıp gevrek bir şekilde 'hoca ali güneş'i çıkar da balic'i al ' dedikten sonra hocanın 'bi git be zevzek' şeklinde tepkisiyle karşılaşan polistir.

ne zaman kadroyla ilgili yorum yapsam kendimi böyle hissederim, işte aynen böyle;
http://www.youtube.com/watch?v=Kt0P6DbWDPM

oğuzhan ve fernandes'in mutlaka ilk 11'de olması gereken maç. almeida'nın sakatlığının tek iyi yönü [ybkz]swh[/ybkz] bunu sağlamak oldu, çünkü biliyoruz ki samet aybaba bu maçta veli-necip ikilisini oynatacak, holosko-almeida-olcay-fernandes derken oğuzhan yedek kalacaktı. şimdi aybaba'nın yapması gereken şey orta sahada veli-necip ikilisiyle rakibi bozmaya çalışıp holosko'yu tek forvet oynatıp olcay-oğuzhan-fernandes'li bir ileri alan kurmak olmalı. tabi oğuzhan'ı yine de yedek oturtup gökhan süzen'i açık oynatabilir ama oğuzhan galatasaray'ın zayıf defansını fernandes'le beraber dağıtabilir. hadi be hoca yap şunu.

her seferinde kendimi şöyle hissediyorum yahu;

(bkz: mustafa denizli'ye taktik veren polis)

dün itibariyle istanbul'a gelmiş ve etiler'de bulunan nusret adlı restoranda yemek yemiş. iddialara göre kendisi fenerbahçe yolundaymış ve ferit şahenk'e ait bu restoranda zamanında sow da yemek yemiş ve ardından imzayı atmış.

luis'in kırmızı formayı bırakıp fenerbahçe'ye gideceğine ihtimal vermiyorum ama çok kızdım. tam da dün nusretten bahsederken başımıza gelene bak. oğlum bi haber versene, 'arkadaşlar istanbul'a geçiyorum tavsiyelerinizi alayım' de, alayım sana karadeniz pidesi yedireyim, formamı imzalatayım. hayırsız!

http://www.sabah.com.tr/SabahSpor/Futbol/2013/01/22/luis-suarez-fenerbahce-yolunda

edit: lan bu resimde suarezle birlikte görülen şahıs lucas leiva değil mi? hayırdır fenerbahçe liverpool'dan toptan transfer mi yapıyor?
http://www.sabah.com.tr/multimedya/galeri/spor/luis-suarez-fenerbahce-yolunda?tc=7&albumId=46288&page=7

çocuklarının eğitimini bu kadar düşünen bir baba olarak neden kendini kokoya verdiğini anlayamadığım oyuncu. çocuklar şimdi devlet okulunda mı okuyacak baboli?

çok enteresan bir maç. öncelikle yılmaz vural'ın sağlığı açısından yenen 2. gole çok telaşlansam da sağ salim tamamladı kendisi maçı. gökhan gönül ve marvin zeegelaar arasındaki olayda marvin'e kırmızı çıkması ilginç. yılmaz vural, marvin'e kızıyor, 'ah benim akılsız oğlum kendini tutsana' diyor da, adam futbolcu, kan beynine sürekli hücum halinde, elin adamı boynunu sıkıyor, gel de karşılık verme. resmen tuzağa düştü adamcağız. ayrıca fark bire iner inmez yılmaz vural'ın sahaya sinan kaloğlu ve mehmet çakır'ı sürdüğü maç. hoca napıyorsun az bir soluklan, zaten deli petro da sıcak denizlere ineceğim diye tutturduğu için divane oldu, sen oyuna orta sahada basacak adam alsana, savunmayı beşlesene, oyuncularını yere yatırsana, bülent korkmaz kadar anlamıyorsun bu işlerden. sonra lafa gelince köln'de akademi bitirdim. bu işler böyle işte.

sonuç olarak bir fenerbahçe'nin elazığspor beraberliği için 2 kırmızı kart gibi fahiş bir fatura ödediği maçtır. haftaya gaziantepspor tıklarsa kimse şaşırmasın.

sonunda galatasaray'a imza atan oyuncu.
bu yaşında türkiye'ye gelmesi çok önemli, bok atılacak bir transfer değil yani. kendi adıma konuşayım, sneijder beşiktaş'a gelse balkona çıkıp 'yanıyorum ulan' diye bağırmayacağımın garantisi yok.[ybkz]swh[/ybkz]

ama gel gör ki, bu transferin tüm avrupayı şaşırtmasının çok geçerli nedenleri var;

adam liverpool fc tarafından istendi. premier league lan premier league. hani ben sneijder olsam, hollanda milli takımı kaptanı olsam, ve kariyerimde hiç premier ligi maçı oynamamış olsam, liverpool'un teklifine 'ama galatasaray şu kadar veriyor, ben haftalık 150 bin isterim, gerrard kadar isterim' falan demem. 150 almam 100 alırım, premier ligde, dünyanın gözü önünde oynarım. bu seviyede bir adam premier ligi haftalık 50 bin için tercih etmiyorsa adının $neijder olarak yazılması da doğrudur aslında. ulan zaten 28-29 yaşındasın, galatasaray'da ne yapacaksın da bir daha premier ligin büyük takımlarından biri sana böyle bir teklif yapacak?


işin galatasaray yönü de ilginç;

şimdi bu takımın en büyük sıkıntısı ne? sol bek. lan sol bekte riera'yı oynatıyorsun, her maç riera'ya yardım edeceğim diye stoperlerin göbeği boşaltıyor. hakan balta desen, gitsin tekel bayii açsın takımda işi yok. sen sneijder'a vereceğin parayı çok iyi bir sol bek ve stopere versen schalke'yi eleme ihtimalin %30'dan %55'e çıkacak. sen gidip sneijder alıyorsun. hani, ayranı yok içmeye tahtırevanla gider sıçmaya hesabı. gerçi bana ne bunlardan ve aynısını beşiktaş yapmadı mı,o da ayrı.


ha bir de işin şu kısmı var, anadolu kulüplerinin patates tarlasından hallice zeminleri, yediği çalımı namus davasına çeviren oyuncuları karşısında bu ufak tefek teknik adam ne yapabilir? ulan yıllarca avrupanın en sert liglerinden birinde oynayan mamadou niang isyan etti, 'sikerler oynayamıyorum ben bu kasaplar yüzünden' dedi, ha keza gutisi kuarejması falan var bu işin. üzerindeki sarı kırmızı forma elbet ekstra koruma kazandıracaktır ama benim kasabım işini bilir, ondan sonra wesley efendi otursun düşünsün, ne bok yemeye liverpool'u reddedip buraya geldim diye. zaten hep o hollandalıya zerre benzemeyen çirkin esmer karısı yüzünden. neymiş türk piliciymiş, peh! [ybkz]swh[/ybkz]

kar fırtınasına rağmen gram etkilenmeyip ağırlaşmayan bir sahada oynanan, spurs'ün beraberliği çok hakkettiği ve ancak 90+3'de bulabildiği maç.

maçın özeti ise şudur;http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/c0.0.403.403/p403x403/560802_597580916925687_1090623815_n.png

saç stilini değiştirmiştir...gerçi özünde değişen pek bir şey yok gibi.

http://sphotos-h.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/530779_499634933421744_1250976496_n.png

attığı goller şu adresten izlenebilir;
http://www.goalsarena.org/video/turkey-spor-toto-super-lig/20-01-2013-antalyaspor-genclerbirligi_en.html

neden beşiktaş vlemickx, webo , lua lua gibi isimleri türkiye'ye gelmeden önce transfer etmiyor? çünkü beşiktaş'ın taraftar profili değiştirildi, genetiğiyle oynandı. bugün efsane olarak görülen pascal nouma'yı kimse geldiğinde tanımazken kurajemalarla, gutilerle beklentiler robinho'ya kaydırıldı. herkes nene'yi beklerken düşünebiliyor musunuz beşiktaş'ın vleminckx'i transfer ettiğini? küçümsemeler, dalga geçmeler falanlar filanlar...

halkın takımı derken kendimizle çelişmemeliyiz, isimleri değil performansları ölçmeliyiz. merak ediyorum, beşiktaş'ın afrika uluslar kupası'na yolladığı bir gözlemci var mı? emanuel mayuka, emenike gibi genç ve düşük maliyetli yetenekler peşinde olan görevlilerimiz var mı?

(bkz: patrick ebert)
(bkz: thomas hitzlsperger)
(bkz: takashi iniu)
(bkz: ebrahim savaneh)

lomana lua lua ve larys mabiala'nın afrika uluslar kupası nedeniyle oynamadığı trabzonspor maçını deplasmanda olmasına ve sadece tek yabancı oynatmasına rağmen [ybkz]swh[/ybkz] 3-1 kazanmayı başarmış harika takımdır. böylece galatasaray ve fenerbahçe'den sonra trabzonspor'u da deplasmanda 3-1'le geçmeyi başardılar. inönü'deki maç için korkmaya başladım[ybkz]swh[/ybkz]

mesut bakkal'ın ekibi bu sonuçla 27 puana yükselerek lider galatasaray'la arasındaki farkı 6 puana indirdi. insan gerçekten hayret ediyor.

edit: luton shelton da kadroda yoktu bu arada. bu takım kendini aşıyor.

smaç yarışmasından all star maçının son anına kadar ismet badem'in izzet türkyılmaz'ın mvp olması için kendini heder ettiği organizasyon. en sonunda baklavayı yanında sütle tüketen kebapçı joey dorsey mvp oldu. semih erden ise attığı üçlüklerle şaşırttı.

chelsea'nin 2-1 kazandığı maç. tipi fırtınası altında müthiş bir mücadele izledik. yalnız ilk golde arsenalli bir oyuncu sakatlanmış yerde yatarken chelsea'nin devam edip golü atması[ybkz]swh[/ybkz], chelsea'nin ikinci golünde penaltı kararının hatalı olması gibi ilginç durumlar var.

http://www.goalsarena.org/video/england-barclays-premier-league/20-01-2013-chelsea-arsenal_en.html