'forever young' adlı parça bu abi için bestelenmiştir.
http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/547865_481774658556699_180439570_n.jpg
'bu yazarın girileri hiçbir yazarda şişme bebek etkisi yaratmamıştır.' anlamına gelen ifade.
'yozolorono böğönmödöm orkodoşom :o '
'yozolorono böğönmödöm orkodoşom :o '
bir dönem liverpool fc forması giydiği için scouser kültürüne vakıf oyuncu. norveçli bir arkadaşımın aktardığına göre prag'da bir barda karşılaştığı baros, ingilizceyi scouse aksanıyla konuşacak kadar iyi bir liverpoollu imiş. muhabbeti de hoşmuş kendisinin, ama karel poborsky ingilizce bilmeyen ve andaval tavırları olan bir adammış. buna hemen karşı çıktım tabi, poborsky sırf ingilizce bilmiyor diye neden andaval oluyormuş? severiz onu biz.
işin özü, bir yerde karşılaşıp 2005'den konuşamadık be milan, hadi git artık ostrava'dan beklerler.
işin özü, bir yerde karşılaşıp 2005'den konuşamadık be milan, hadi git artık ostrava'dan beklerler.
selçuk şahin'in girebildiği kadroya giremeyecek kadar futboldan uzaklaşmış oyuncu. nerede o cska'daki krasic, adam futbolu unutmuş resmen.
uzuuun süredir oynamadığım, bana sürekli gel gel yapmasına rağmen üşengeçliğimden mütevellit aramdaki ilişkiyi ikinci katip seviyesine indirdiğim oyun. idi.
en sonunda bu sabaha karşı 4 sularında dayanamadım ve yaklaşık 10 saat süren deli dolu bir maceraya atıldım.
arkadaşlar, hazır mıyız?
sürekli en üst liglerde takım yönetmiş ve bir türlü aradığını bulamamış pek de matah bir fm oyuncusu olmayan şahsım, sabaha karşı uyanık olmanın da verdiği histeriyle 'semtimin takımını hak ettiği yere getireceğim!' diye tutturunca kendimi sarıyer sk'nın başında buldum. işaret parmağımı mahçup bir tavır ve yarım ağızla bana biraz gecikmeyle de olsa yapılacak ödemeden bahseden belediye başkanının dudağına kondurup 'ayıbediyorsun başkan, ben buraya semtim için geldim, parayı konuşmaya gerek yok' dedim ve hemen işe koyuldum.
takımdan beklenen şey 2. ligde orta sıralara oynaması, birkaç sezon böyle idare etmesi. 12 bin dolarlık dev bir bütçemiz var, tabi o paraya kaliteli oyuncu getirmek mümkün olmadığından hemen tebdili kıyafet galatasaray altyapısının yolunu tuttum. neredeyse herkes tarafından tanınan genç yetenek berkin arslan ve yanında iki genç aslanı paket yapıp semte getirdim.
ben hangi ligde takımda olursa olsun ayağa paslarla hızlı çıkan, boşluklara atılan paslarla etkili olan takımlar yaratan bir menajerim, beyaz martılar'ın bu duruma alışması da çok zaman almadı, kısa süre içinde 9 maçlık yenilmezlik serisi yakalayarak 4. sıraya kadar tırmandık. ilk 5'in play off aşamasına yükseldiği bu ligde gerçekten büyük başarı, ancak sonun başlangıcı yakınlaşmıştı....
bilen bilir, fm serilerinde şöyle abidik bir durum vardır; eğer 5-6 maç yenilmemiş ve şükela oynamışsanız onun acısı ileride en az 4 maçlık bir seriyle çıkar. daha önce beşiktaş'la şampiyonluğu kaptırmıştım böyle, ibrahim dağaşan 80 metrelik asist yapar, orhan ak röveşata golü atar, hepsi beni bulurdu. sarıyer'de de durum değişmedi. sen tut, kendini 12. sırada bul...
kan değişikliği için devre arasında bonservisi elinde olan bir zamanın süper lig tecrübesi (vurgula: muhammet hanifi akagündüz)'le anlaştım. takıma böylesine bir tecrübenin katılması bir silkinmeyi de beraberinde getirirdi elbet...getirdi mi? hayır. ligin zayıf ekiplerinden körfez spor'a 5-1 yenilerek iyice tüy diktik.
sonra aklıma birkaç saat önce ekşi sözlük'te fm yazılarını zevkle okuduğum der meister'ın bir entirisi geldi. eleman polonya liginde bombok giderken 7 haftalığına tatile gitmiş ve geldiğinde takımını zirvede bulmuş. dedim, o zaman bi deneyelim. 3 haftalık tatilimin startını verip antalya'da geceliği 55 liralık bol ruslu bir otelin yolunu tuttum.
deniz,kum,güneş,rus derken tatil bitti ve semte kışın sonunda güneş yanığıyla geldim. daha evime ayak basmadan kulüp binasına çektim taksiyi, bir de ne göreyim; kapı duvar! daha dün karşımda ezilip büzülen yöneticiler benle muhatap olmuyor, sekreter havaya bakıyor. meğer kovulmuşum lan!
'yazıklar olsun, ben de bu semtin çocuğuyum, ne yaptıysam beyaz martı için yaptım' diye diye ayrıldım kulüp binasından. ondan sonraki 2 haftayı iş ilanlarına bakarak geçirdim, beşiktaş'a, ankaragücü'ne teklifler yaptım, hatta işi abartıp espanyol ve zaragoza'ya da teklif yaptım. ana sayfada 'zaragoza ve espanyol albırt gilbırt'[ybkz]swh[/ybkz]ın teklifini kahkahalar eşliğinde reddetti ve bunun rezil bir durum olduğunu belirtti' şeklindeki haberden sonra zor zamanlar için sakladığım baldıran zehrine uzandı elim. beşiktaş da beni reddetmiş, bülent uygun'la anlaşmıştı. tam o anda ligin en imkanlı ve iddialı takımlarından göztepe'nin teklifi belirdi ekranda. hemen kabul edip intikam duygusuyla işime konsantre oldum. yalı grubu bana ısınamadı bir türlü, ilk maçımda mardin deplasmanında aldığım 2-2 beraberliğin ardından 35fm'de 'koskoca göztepe bu sonuca sevinemez, böyle menajer olmaz!' şeklinde eleştirileri duyunca moralim de bozuldu, kendimi boyoza verdim. ama sonrasında tiki taka futboluyla klasmanı fethettim,üst üste 3 galibiyetten sonra sıra sarıyer'deyken beni 5-1'le yerin dibine sokan körfez spor'a gelmişti, 20. dakikada yılmaz özlem'in atılmasına rağmen maçı tayfun'un 5 golüyle, 8-0 kazanıp dosta düşmana mal ibrazı yaptım.
tabi bir yandan da korku var, 'ulan 4 maç kazandık son 3 maç kala bi bokluk olmasın, keşke 8-0 yerine şu 3 maçı 1-0 kazanaydım' diyorum. sonraki iki maçım deplasmanda, iki direkt rakibim; yeni malatyaspor ve bozüyükspor'la. ege'ye meşalelerle konvoylarla veda ettik, malatya'da beraberliğin bile altın değerinde olduğu o maça çıktık, 1-0 geriye düştük 1-1 yaptık, 85'e kadar skor 1-1 kaldı, 85'de bir uzun top, bir şut hayalleri kırdı... 2-1 yenilmiştik ve önümüzde bozüyük maçı vardı. ligin en diri ekibi bozüyük'ü seyircisi önünde yenmeliydik ama 15 gollü süper stoper nedim vatansever'i nasıl durduracaktık?
nitekim durduramadık ve 2-0 kaybederek lige havlu attık. izmir'de küfürlerle karşılandım, sarıyer de ligi 14. bitirmişti, üzerime düşen bu yorgunluktan sonra şunu anladım ki; ikinci lig herkesin harcı değil.menajerlikte iddialı olan 'yiyorsa' karlı bir çankırı deplasmanından üç puan çıkarıp en kritik maçta bozüyükspor'u yenmeye çalışsınlar, gaziantep'in, sivas'ın altyapılarındaki 17'lik çocukların 'ben o takıma gitmem' demesini hazmetmeye çalışsın...var mısınız?
ben yokum. süper lig'de yeni bir kariyere yelken açacağım. trabzonspor ve eskişehirspor'un ciddi teklifleri var ama cavcav başkanın afrika projesinden çok etkilendim. alkara bir kariyere gidiyorum adım adım.
en sonunda bu sabaha karşı 4 sularında dayanamadım ve yaklaşık 10 saat süren deli dolu bir maceraya atıldım.
arkadaşlar, hazır mıyız?
sürekli en üst liglerde takım yönetmiş ve bir türlü aradığını bulamamış pek de matah bir fm oyuncusu olmayan şahsım, sabaha karşı uyanık olmanın da verdiği histeriyle 'semtimin takımını hak ettiği yere getireceğim!' diye tutturunca kendimi sarıyer sk'nın başında buldum. işaret parmağımı mahçup bir tavır ve yarım ağızla bana biraz gecikmeyle de olsa yapılacak ödemeden bahseden belediye başkanının dudağına kondurup 'ayıbediyorsun başkan, ben buraya semtim için geldim, parayı konuşmaya gerek yok' dedim ve hemen işe koyuldum.
takımdan beklenen şey 2. ligde orta sıralara oynaması, birkaç sezon böyle idare etmesi. 12 bin dolarlık dev bir bütçemiz var, tabi o paraya kaliteli oyuncu getirmek mümkün olmadığından hemen tebdili kıyafet galatasaray altyapısının yolunu tuttum. neredeyse herkes tarafından tanınan genç yetenek berkin arslan ve yanında iki genç aslanı paket yapıp semte getirdim.
ben hangi ligde takımda olursa olsun ayağa paslarla hızlı çıkan, boşluklara atılan paslarla etkili olan takımlar yaratan bir menajerim, beyaz martılar'ın bu duruma alışması da çok zaman almadı, kısa süre içinde 9 maçlık yenilmezlik serisi yakalayarak 4. sıraya kadar tırmandık. ilk 5'in play off aşamasına yükseldiği bu ligde gerçekten büyük başarı, ancak sonun başlangıcı yakınlaşmıştı....
bilen bilir, fm serilerinde şöyle abidik bir durum vardır; eğer 5-6 maç yenilmemiş ve şükela oynamışsanız onun acısı ileride en az 4 maçlık bir seriyle çıkar. daha önce beşiktaş'la şampiyonluğu kaptırmıştım böyle, ibrahim dağaşan 80 metrelik asist yapar, orhan ak röveşata golü atar, hepsi beni bulurdu. sarıyer'de de durum değişmedi. sen tut, kendini 12. sırada bul...
kan değişikliği için devre arasında bonservisi elinde olan bir zamanın süper lig tecrübesi (vurgula: muhammet hanifi akagündüz)'le anlaştım. takıma böylesine bir tecrübenin katılması bir silkinmeyi de beraberinde getirirdi elbet...getirdi mi? hayır. ligin zayıf ekiplerinden körfez spor'a 5-1 yenilerek iyice tüy diktik.
sonra aklıma birkaç saat önce ekşi sözlük'te fm yazılarını zevkle okuduğum der meister'ın bir entirisi geldi. eleman polonya liginde bombok giderken 7 haftalığına tatile gitmiş ve geldiğinde takımını zirvede bulmuş. dedim, o zaman bi deneyelim. 3 haftalık tatilimin startını verip antalya'da geceliği 55 liralık bol ruslu bir otelin yolunu tuttum.
deniz,kum,güneş,rus derken tatil bitti ve semte kışın sonunda güneş yanığıyla geldim. daha evime ayak basmadan kulüp binasına çektim taksiyi, bir de ne göreyim; kapı duvar! daha dün karşımda ezilip büzülen yöneticiler benle muhatap olmuyor, sekreter havaya bakıyor. meğer kovulmuşum lan!
'yazıklar olsun, ben de bu semtin çocuğuyum, ne yaptıysam beyaz martı için yaptım' diye diye ayrıldım kulüp binasından. ondan sonraki 2 haftayı iş ilanlarına bakarak geçirdim, beşiktaş'a, ankaragücü'ne teklifler yaptım, hatta işi abartıp espanyol ve zaragoza'ya da teklif yaptım. ana sayfada 'zaragoza ve espanyol albırt gilbırt'[ybkz]swh[/ybkz]ın teklifini kahkahalar eşliğinde reddetti ve bunun rezil bir durum olduğunu belirtti' şeklindeki haberden sonra zor zamanlar için sakladığım baldıran zehrine uzandı elim. beşiktaş da beni reddetmiş, bülent uygun'la anlaşmıştı. tam o anda ligin en imkanlı ve iddialı takımlarından göztepe'nin teklifi belirdi ekranda. hemen kabul edip intikam duygusuyla işime konsantre oldum. yalı grubu bana ısınamadı bir türlü, ilk maçımda mardin deplasmanında aldığım 2-2 beraberliğin ardından 35fm'de 'koskoca göztepe bu sonuca sevinemez, böyle menajer olmaz!' şeklinde eleştirileri duyunca moralim de bozuldu, kendimi boyoza verdim. ama sonrasında tiki taka futboluyla klasmanı fethettim,üst üste 3 galibiyetten sonra sıra sarıyer'deyken beni 5-1'le yerin dibine sokan körfez spor'a gelmişti, 20. dakikada yılmaz özlem'in atılmasına rağmen maçı tayfun'un 5 golüyle, 8-0 kazanıp dosta düşmana mal ibrazı yaptım.
tabi bir yandan da korku var, 'ulan 4 maç kazandık son 3 maç kala bi bokluk olmasın, keşke 8-0 yerine şu 3 maçı 1-0 kazanaydım' diyorum. sonraki iki maçım deplasmanda, iki direkt rakibim; yeni malatyaspor ve bozüyükspor'la. ege'ye meşalelerle konvoylarla veda ettik, malatya'da beraberliğin bile altın değerinde olduğu o maça çıktık, 1-0 geriye düştük 1-1 yaptık, 85'e kadar skor 1-1 kaldı, 85'de bir uzun top, bir şut hayalleri kırdı... 2-1 yenilmiştik ve önümüzde bozüyük maçı vardı. ligin en diri ekibi bozüyük'ü seyircisi önünde yenmeliydik ama 15 gollü süper stoper nedim vatansever'i nasıl durduracaktık?
nitekim durduramadık ve 2-0 kaybederek lige havlu attık. izmir'de küfürlerle karşılandım, sarıyer de ligi 14. bitirmişti, üzerime düşen bu yorgunluktan sonra şunu anladım ki; ikinci lig herkesin harcı değil.menajerlikte iddialı olan 'yiyorsa' karlı bir çankırı deplasmanından üç puan çıkarıp en kritik maçta bozüyükspor'u yenmeye çalışsınlar, gaziantep'in, sivas'ın altyapılarındaki 17'lik çocukların 'ben o takıma gitmem' demesini hazmetmeye çalışsın...var mısınız?
ben yokum. süper lig'de yeni bir kariyere yelken açacağım. trabzonspor ve eskişehirspor'un ciddi teklifleri var ama cavcav başkanın afrika projesinden çok etkilendim. alkara bir kariyere gidiyorum adım adım.
taliban ve şeriatçı 1967 karşıdevrimi öncesi afganistan'ını hatırlatır.
http://actforamericahouston.wordpress.com/2012/07/03/pre-taliban-afghanistan-1950s-1960s/
http://02varvara.files.wordpress.com/2010/07/01-paghman-gardens-before-1967-e1279737587994.jpg
http://www.osborneink.com/wp-content/uploads/2010/08/schoolgirlsofkabul.jpg
http://actforamericahouston.wordpress.com/2012/07/03/pre-taliban-afghanistan-1950s-1960s/
http://02varvara.files.wordpress.com/2010/07/01-paghman-gardens-before-1967-e1279737587994.jpg
http://www.osborneink.com/wp-content/uploads/2010/08/schoolgirlsofkabul.jpg
öyle bir adamdır ki, gözümde steven gerrard'la birlikte ulviyete sahip iki kaptandan biridir. zaten bir gerrard bir kendisi. bir liverpool bir roma. bayrak adam sembolünün en çok yakıştığı iki oyuncu. bu iki adam futbola veda edince futbol benim için asla aynı güzellikte olmayacak.
şöyle de bir sözü var ki, adam italyan, adam gladyatör, adam karizmatik ve yakışıklı, yapar.
”bir gecede 6 kızla çıktım,hepsini birbiriyle aldattım,ama roma'yı hiç aldatmadım”
tabi bunlar hep ilary yengeden önceki olaylar.[ybkz]swh[/ybkz]
şöyle de bir sözü var ki, adam italyan, adam gladyatör, adam karizmatik ve yakışıklı, yapar.
”bir gecede 6 kızla çıktım,hepsini birbiriyle aldattım,ama roma'yı hiç aldatmadım”
tabi bunlar hep ilary yengeden önceki olaylar.[ybkz]swh[/ybkz]
başından sonuna kadar ilk kez bugün dinlediğim[ybkz]swh[/ybkz] james bond filmi soundtrack parçası.
fena.
http://www.youtube.com/watch?v=7HKoqNJtMTQ
fena.
http://www.youtube.com/watch?v=7HKoqNJtMTQ
'hayır göte pamuğu tıktılar bile :(' şeklinde cevaplanası hareket.
büyük galatasaray taraftarının hemen bestesini hazır ettiği dünyaca ünlü golcü.
http://www.tribundergi.com/video/didier-drogba-ya-tezahurat-galatasaray-taraftari
adamlar klas, karizma. öyle arabesk besteler yapıp löy löy çatlak sesleriyle bağıracak halleri yok. maçtan önce yumurta akını içer sesini açar, maçta da sete hakan aysev'i çıkarır operanın kralını sahneler icabında.
sözleri çok beğendim, evrensel ve anlaşılır olmuş.
http://www.tribundergi.com/video/didier-drogba-ya-tezahurat-galatasaray-taraftari
adamlar klas, karizma. öyle arabesk besteler yapıp löy löy çatlak sesleriyle bağıracak halleri yok. maçtan önce yumurta akını içer sesini açar, maçta da sete hakan aysev'i çıkarır operanın kralını sahneler icabında.
sözleri çok beğendim, evrensel ve anlaşılır olmuş.
gelecek sezon için şimdiden 3 isimle anlaştığı iddia edilen takım.
http://www.haberkartallari.com/besiktas-uc-bomba-ismi-bitirdi.html
ihtimal vermiyorum ama haberi kim yaptıysa teşekkür ediyorum, çok güzel düşünmüş. özellikle de samuel holmen.
http://www.haberkartallari.com/besiktas-uc-bomba-ismi-bitirdi.html
ihtimal vermiyorum ama haberi kim yaptıysa teşekkür ediyorum, çok güzel düşünmüş. özellikle de samuel holmen.
kılık kıyafet evrimi şöyle olan şirket;
http://sphotos-e.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/537972_547681371931628_685399529_n.jpg
globally yours, yeah.
http://sphotos-e.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/537972_547681371931628_685399529_n.jpg
globally yours, yeah.
maalesef juve'den sonra as roma'yı da boş geçmemiştir sampdoria'nın roma'yı 3-1 yendiği maçta.
adam leblebi gibi gol atıyor ve yakın gelecekte deli bonservis bedeliyle büyük bir takıma gidecek.
bu maçta attığı golle ligdeki 8. golüne ulaştı.
akıllara türk spor basınının en bomba manşetlerinden birini getirmiştir;
(bkz: beşiktaş fenerbahçe yi yine marizledi)
edit: "fenerbahce hic kimseden cekmedi besiktas'tan cektigi kadar. kartal yillardir ayni sarkiyi soyluyor ve "kanaryam guzel kusum" diyerek nesesine nese katiyor. her yerde her zaman fenerbahce'yi tokatlayan kartal dun bir kez daha ezeli rakibini marizleyerek lig oncesi moralini bozdu..."
(bkz: beşiktaş fenerbahçe yi yine marizledi)
edit: "fenerbahce hic kimseden cekmedi besiktas'tan cektigi kadar. kartal yillardir ayni sarkiyi soyluyor ve "kanaryam guzel kusum" diyerek nesesine nese katiyor. her yerde her zaman fenerbahce'yi tokatlayan kartal dun bir kez daha ezeli rakibini marizleyerek lig oncesi moralini bozdu..."
akıllara manchester united'da oynadığı dönemde attığı bir gol sonrası formasını çıkarıp sevinen, ancak oyunun başlamasına rağmen formasını bir türlü giymeye vakit bulamayıp elinde forması, rakibe baskı yapan diego forlan'ı getirmiştir;
http://www.youtube.com/watch?v=9s_oJaFXVrE
http://www.youtube.com/watch?v=9s_oJaFXVrE
kafasında sorular olan, 'acaba nasıldır bilemem ki' durumundaki yazarlara bünyesinden şöyle seslenmekte olduğum oluşum;
sen yoksan herşey eksik
sen varsan herşey tamam
http://www.youtube.com/watch?v=lKw5MlYSJXs
sen yoksan herşey eksik
sen varsan herşey tamam
http://www.youtube.com/watch?v=lKw5MlYSJXs
akabinde semte inilip 16 şubat 2013 beşiktaş gaziantepspor maçına gidileceği düşünülürse, mutlaka gidilesi bir maç.
tüm golleri şuradan izlenecek maç;
http://www.haberkartallari.com/a2-derbisinde-mamiden-sik-goller.html
yediğimiz golde ve attığımız ilk golde iki takım kalecisinin de hatalı çıkışları türk kaleciliği konusunda ümitlenmek isteyenleri üzmüştür ancak mami'nin iki golü de bomba, öyle böyle değil.
http://www.haberkartallari.com/a2-derbisinde-mamiden-sik-goller.html
yediğimiz golde ve attığımız ilk golde iki takım kalecisinin de hatalı çıkışları türk kaleciliği konusunda ümitlenmek isteyenleri üzmüştür ancak mami'nin iki golü de bomba, öyle böyle değil.
ders seçemiyorum lan. bildiğin hiçbir dersi alamıyorum.
tamam camış gibi nba maçı izleyip sabahlayıp öğleden sonra uyanmak benim hatam, ama zorunlu ders seçememek ne demek? sırf bu yüzden türlü hocaya 14. yüzyıl ingilizcesiyle izin mesajı attım. istikbalim kapkara şu an.
alem futbol der ben fussball
kınamayın dostlarım, almanım bugün.
derslerimi seçemedim, naziyim bugün...
https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/15291_380149163741_2359064_n.jpg
tamam camış gibi nba maçı izleyip sabahlayıp öğleden sonra uyanmak benim hatam, ama zorunlu ders seçememek ne demek? sırf bu yüzden türlü hocaya 14. yüzyıl ingilizcesiyle izin mesajı attım. istikbalim kapkara şu an.
alem futbol der ben fussball
kınamayın dostlarım, almanım bugün.
derslerimi seçemedim, naziyim bugün...
https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/15291_380149163741_2359064_n.jpg
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?