forzaquila

manchester city ile oynadıkları maçta modern futbol adlı yozlaşmaya dev bir ayar veren taraftarlara sahip takım;

http://sphotos-e.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/183982_373762162705219_1671249056_n.jpg

amsterdam arena'da geriye düştüğü maçta manchester city'i 3-1 yenmeyi başaran takım.
gencecik kadrosuyla[ybkz]swh[/ybkz] total futboldan esintiler sunarak güzel futbola olan inancımızı yeşertti frank de boer yönetimindeki ajax.

http://www.goalsarena.org/video/champions-league/24-10-2012-ajax-amsterdam-manchester-city-group-d_en.html

borussia dortmund'un kendine aşık ettiği maç.
müthiş seyirci desteği,dahi teknik direktörleri ve makine gibi işleyen oyunuyla city maçında şanssızca kaçırdıkları galibiyeti aldılar.

golleri şuradan izlenebilir;
http://www.goalsarena.org/video/champions-league/24-10-2012-borussia-dortmund-real-madrid-group-d_en.html

ideal ilk on birinde bebe ve dede isimli iki oyuncu barındıran kulüp.

sonucu ne olursa olsun enseyi karartmamamızı gerektiren maç. açıkçası cska-barça ikilisinden cska'yı gözümüze kestirdiğimizi düşünüyorum,özellikle içeride yenebileceğimiz bir takım cska. barça karşısında başarılı olmak için inanılmaz sert bir savunma yapmamız şart çünkü onlar öyle oynuyor,hücumda istediklerimizi yapamamamız halinde 55-60'larda kalmamız işten değil.

takımımızın üzerinde baskı hissetmeden sonuna kadar mücadele etmesi gereken maç. bize güzel bir akşam geçirtmeleri dileğiyle.

2012/13 sezonunda şampiyonlar liginde 3 maçta sadece 1 puan alabilmiş takım.
http://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/297179_375281319220523_529642843_n.jpg

avrupanın en muhteşem stadlarından biri olan ali sami yen spor kompleksi türk telekom arena avea türksel vodafon garcia marquez vasconcelos stadı'nın drenaj sistemine sahip olmaması yüzünden şampiyonlar ligi'nde haftanın en boktan maçıdır.

arda turan ile aynı reklamda oynamasına 'ulan bu kadın da ne düştü be' tepkisi vermeme sebep olan. tabi 'belki de arda çok yükseldi' diye de düşündüm hemen. hayat çok enteresan.

sakatlığıyla üzen eski oyuncumuz. oysa kendisini tribüne çağırıp alkışlamayı çok istiyorduk,4 aydan daha kısa sürede iyileşmesi dileğiyle.

beşiktaş'ın mücadele ve azmine karşın yetenek eksikliğinden dolayı kazanamadığı maç. 93. dakikada olcay'ın kaçırdığı golden sonra oyuncuların üzüntüsü ve taraftarın desteği gerçekten çok güzeldi,tabi devre arasına doğru 'quaresma' diye bağıran adamların bir saat sonra takımı alkışlaması enteresan ve ironik ama neyse.

maalesef kadro kalitemizin yetmediği maçlardan biriydi, açık konuşmak gerekirse manuel fernandes dışında trabzonspor'un kadrosu bizden iyi. bir manuelleri eksik yani. ama her maç bu kadro olayını konuşacak halimiz yok.elinizde böyle bir kadro varsa savunmayı çok sağlam kurarsınız, hücumu da fernandes liderliğinde varyasyonlar ile zenginleştirirsiniz. iddia ediyorum lucescu'da olsaydı bu kadro şuan beşiktaş yediği golün yarısını yemiş olurdu. kaldı ki sivok,escude,ersan,hilbert kötü oyuncular değil, başarılı bir savunma hattı oluşturulabilir bu oyuncularla.

almeida'nın sağ açık oynadığı maçtır ayrıca,samet aybaba bu konuda 'almeida kenarlara kaçtıkça forvet bölgesi boşalıyor,olcay da bunu dolduramıyor. işte o yüzden' demiş. televizyon karşısında gayriihtiyari 'e kaçmasın o zaman' demekten kendimi alamadım. almeida kanat oynayacağına mehmet akyüz, hasan türk, erkan kaş gibi oyuncular oynasa çok daha iyidir.

tıpkı bernd schuster gibi 21 ekim 2012 beşiktaş trabzonspor maçını inönü'de izlemiştir.
http://sphotos-d.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/608_439656886091864_1778383337_n.jpg

önce çarşı'dan inönü'ye koşup basketbol kombinesi alıp tekrar çarşı'ya koşup oradan da seba salonu'na koşarak son 15-20 dakikalık bölümüne yetişebildiğim maç. iyi ki yetişmişim, muhteşem bir mücadeleye tanık oldum. takım müthiş bir galibiyetin ardından zelic'in taraftarla birlikte 'koyduk mu' sevinci yaşaması, akabinde ramazan ve zelic'in üçlü çektirmeden önce taraftarın gürültüsünü yetersiz bulup gitme mizanseni de harikaydı,oyuncular sürekli taraftardan destek istedi iki taraf da birbirinden aldığı enerjiyle büyüdü, bugün tüm zorluklara rağmen kendilerini harika hissettiklerinden eminim,sahipsiz olmadıklarının bilincindelerdir.

schalke'nin 2-1 kazandığı maç.

bir taraftar için en zor deplasmanlardan birisi. her ne kadar bu sene karadağ'da iletişim kurduğum sırplar çok kibar ve dostane davrandılarsa da partizan taraftarları pek bıçkın insanlar. hoş biz onları iyi ağırladık sayılır,onların da kötü davranacağını sanmam.

çok güzel taraftarlara sahip olan kulüp;
http://sphotos-c.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/602600_477557838950999_582058005_n.jpg

ispanyol bir şirketin haklarını elinde bulundurduğu oyun. artık beşiktaş'a özel bir menajerlik oyunu da çıkaracak bu şirket ve biz beşiktaş'ı gerçek şartlarda yönetebileceğiz.

14:00'deki göz muayenemden dolayı büyük ihtimalle izleyemeyeceğim maç.
keşke 16.00'da başlasaydı, ya da çocukken o kadar karanlıkta kitap okuyup gözlerimi bozmasaydım,ne desem bilemedim şimdi.

iddaa'nın beşiktaş'a 1.25 rakibe 2.70 açtığı maçtır bu arada.

gün içinde aklıma gelen fakat akşam saatlerinde yorgunluğun da etkisiyle aklımdan çıkan maç.
kazanmışız neyse ki, zaten madjer'in oynayıp da turnuva kaybettiği bir takım yok. kutluyorum takımımızı.

işgüzar sloven polisi tarafından mağdur edilen oyuncu. ulan bu adam yıllardır euroleague maçları oynuyor,panathinaikos'la gitmediği ülke kalmadı,şimdi mi pasaportu sahte oldu?

cska'nın ite kaka kazandığı ikinci maç. tamam partizan taraftar baskısıyla başka oynuyor ama partizan be kardeşim,çoluk çocuktan kurulu bir takım.açıkçası cska geçen sezonki kalitesinin çok uzağında ve madem taraftar gazıyla oynayan partizan karşısında ecel terleri döküyorlar,istanbul'da onları yenebiliriz.