forzaquila

geçen sezonun son evresinden beri iç sahada oynadığı 8 maçı da kazanan akhisar'ın karşısına çıkacağımız maç, dikkat.

ama şimdilik erken, önce 21 ekim 2013 beşiktaş çaykur rizespor maçını geçelim.

milenyumun ilk yarısında fırtına gibi esen takımı enkaz haline getiren başkan. olay sadece alınan yugoların boş çıkması değil herhalde [ybkz]swh[/ybkz]

nasıl toparlanacak bilmiyorum ama gençlerbirliği'nin eski günlerine dönmesi lazım, ülkenin en kaliteli taraftarlarından birine ayıp oluyor.

modern zamanlarda kalitesi iyice yerlere düşen eğitim yuvaları. ülkede üst düzey lise sayısı iki elin parmaklarına ancak ulaşır ama 4 okuldan 2'si anadolu lisesi.

ben mesela anadolu lisesine giremedim. daha doğrusu ikinci yerleştirmede karikatürlere konu olan çeliktepe cengizhan anadolu lisesini "kazanmıştım" ama oraya girmektense düz lisede okudum. şu an iyi kötü bir üniversitedeyim. fazla takılmamak lazım vesselam.

büyük ihtimalle katılacağım etkinlik.

"aa ben de oradayım" diyen olursa beni nasıl bulacak bilmiyorum, sırtımda beşiktaş çantam olacak. bakarız artık.

"klaipeda'ya da yenilmeyeceğiz artık" tepkisi vermeme neden olan maç. klaipeda litvanya basketbolunda yer mi etmiş? sadece kızları güzel[ybkz]swh[/ybkz] ama tanınan tek bir oyuncuları yok, skorlara bakınca yüksek tempolu bir takım izlenimi veriyor ama bu maçı alıp toparlanmamız şart.

edit: [ybkz]swh[/ybkz]
[ybkz]swh[/ybkz]

doğum gününü rezalet bir şiirle kutladığım tanrı parçacığımız. önemli olan niyet ama...

Kafamız karışıktı eskiden
ihtiyacımızdı tertip, düzen
Bu yılı da kaybettik derken
işte geldi Önder Özen

Futbol adamının hasısın
Cıvık medyaya katılmazsın
Reyiz büyük adamsın
Mutlu yıllar Önder Özen

Başımızın tacısın
Tanrı parçacığısın
Bilic de hep burada kalsın
Mutlu yıllar Önder Özen

Kurdun Atletik Departman
Jose Sambade ile idman
Huzur bozamayacak Toraman
Mutlu yıllar Önder Özen

Bizi çekemeyenler
Başa çorap ördüler
inan,başaramayacak kahpeler
Mutlu yıllar Önder Özen

Plan uzun vadeli
Harcamalar idareli
Seni anlamak isteyen
Moneyball'u izlemeli

moneyball'u izlerken
dortmund'a imrenirken
"bizde niye yok" derken
işte geldi önder özen

zamanında [ybkz]swh[/ybkz] bayern münih'de ilk 11'e girememesine rağmen alman milli takımında her maç oynayıp sık sık gol atan lukas podolski'dir.

"kim varmış şu budivelnik kadrosunda bi bakayım" dememe sebep olan maç. peki kimi gördüm dersiniz? ricky minard

bir de darjus lavrinovic var.

galatasaraylı basketbolsever bir arkadaşımın akatlar'a gelme sebebidir kendisi. "olm ciğerci var, deli murat var, full animasyon" diyorum atlayıp geliyor.

replikleri kısıtlı olup bunlar sırasıyla; i love you, everybody, come on, ribaunt ve look'tur. birçok kere takımdaki oyuncuların ona bakıp "ne yapmam gerekiyor anlamadım ki" ifadesine büründüğünü görebilirsiniz.

bence replikleri o kadar basit değil. mesela top chris lofton'da ve atak yapıyoruz, herkes içeride. "everybody lofton" diyerek "gözünüzü dört açın, lofton'u kolaçan edin" derken diğer yandan lofton'a "herkesi iyi gözlemle, onları da hücuma ortak et" mesajı veriyor. [ybkz]swh[/ybkz]

beşiktaş kulübünün basketbol kombinesi satışlarını arttırmak için kullanması gereken bir kozdur bence. taraftarlar kendisinden haberdar olsa o tribün her maç dolar.

hırvatistan milli takımının aradığı hocamız. aradığı derken, mumla arıyorlar tabi. dünya kupası elemelerinde belçika'nın gerisinde ikinci olarak baraj maçlarına kalan takım son maçta iskoçya'ya 2-0 yenildi, federasyon takımın ruhsuz ve silik haline bir önlem alıp stimac'ın istifasını istemiş, stimac ise "ya ben kalayım gerçekten çok istiyorum kalmak" [ybkz]swh[/ybkz] demiş. taraftarlarsa bilic'i mumla arıyor işte;

https://twitter.com/josipbijelic/status/390214841337524224

15 ekim 2013 türkiye hollanda maçında çıplak gözle izleyebildiğim için kendimi şanslı gördüğüm "dede" görünümlü uçan adam.

daha ısınmaya çıktığında "robben şu mu? evet o, aha şut çekiyor, oo dripling" falan diyerek birçok fotoğrafını çektiğim robben'i maç esnasında da sık sık ölümsüzleştirdim.[ybkz]swh[/ybkz]

ulan dede, dünya gözüyle seni de gördük ya daha ne diyeyim. büyük oyuncu.

hürriyet spor servisinin sezer öztürk-ibrahim toraman kavgasıyla ilgili yaptığı detaylı haberde geçen ifade.

toraman bir türlü susmayınca boğazını sıkmış sezer, kavga çıkınca dışarıdakiler kapıyı kırıp girmiş, ilk ayıran da fernandes olmuş. onun da boğazını sıkmış sezer, ferdi "tamam bana da vur istersen ama kendine zarar verme" demiş, sonra da toraman'a dönüp "sorunları hep sen çıkarıyorsun, (vurgula: fuck you bitch)" demiş.

soy ismi "marica" ispanyol argosunda eşcinseller için kullanılan ötekileştirici ve aşağılayıcı bir anlama sahip olduğu için getafe'de formasının arkasında "ciprian" yazan rumen golcü.

açıkçası iflah olmaz bir moneyball felsefesi savunucusu olarak hugo almeida'yı 3'e 5'e bakmadan satıp bu bundesliga tecrübesi bol arkadaşı bedavaya alma yanlısıydım. ligler başladı bir türlü takım bulamadı kaç hafta vitrinde kaldı da sonunda getafe'ye kaldı. yalnız benim nazarımda kendisi kulüp değil milli takım golcüsüdür. schalke ve stuttgart'taki düşük gol yüzdesi de buna işaret ediyor. yine de iyidir iyi.

"hele bir yugoslav" lakaplı eski süper lig hocası.

bosna hersek'i tarihinde ilk kez dünya kupasına taşıyınca havaalanında düzenlenen basın toplantısındaysa edin dzeko muzip bir çocuk edasıyla "oj saffete sajo" şarkısına başlıyor, sonrası;
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=RVYKiXrw-hk

büyük hoca vesselam, sen kalk 3-5-2 ile, orta sahada 0 kasap, 5 sanatçıyla oyna, avrupa elemelerinin en golcü 4. takımını yarat (almanya-hollanda-ingiltere'nin ardından) tüm bu ofansif görünüme rağmen sadece 6 gol ye.

delicesine ihtiyaç duyduğumuz dünya kupası'na gidebilmek için mutlaka geçmemiz gereken finaldir.

hatırlayın 2002'yi, maçları okulda izleyen çocukları; onlar bugün kocaman adam oldu. hatırlayın o günlerdeki naifliğimizi, sevincimizi. ülke futbolundaki pislikler nedeniyle sırt çevirmeyi saçma buluyorum. 2002'de haluk ulusoy'a, mehmet ağar'a mı bakıyorduk? o çocuklar bunları biliyor muydu? ha keza iş ülke futbolundaki pisliğe gelecekse brezilya'nın '98 ve 2002'ye gitmemesi lazımdı vicdani ret sunup, neyse.

kaybettiğimiz naiflik, mutluluk, bugünün çocuklarının gelecekte gözleri parlayarak anlatacakları hikayelere ihtiyacı var, onlara borçluyuz bunu.

nasıl kazanılır bilmem. kazanmak zorundayız. kazanamazsak da dert değil; belçika'yı, bosna'yı, kolombiya'yı desteklerim ama hepimiz biliyoruz ki asla 2002'deki gibi olmaz, olmayacak. o yüzden kazanmalıyız işte.

http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/10/15/dunya-kupasina-ihtiyacimiz-var-cunku/

13 ekim 2013 beşiktaş integral forex torku konya selçuk üniversitesi maçında alley oop için havalanmıştır;
http://www.ligtv.com.tr/haber/nba-degil-bbl-2

en iyi yardımcı erkek oyuncu: kartal özmızrak

sezon finali. bir şekilde kazanmanın şart olduğu maç. hollanda her daim kazanmayı amaçlayan, gücünü göstermek isteyen bir ekip de olsa deplasman maçlarında o cevvallikleri kalmıyor pek. bu bakımdan başarı ihtimalimiz var. bir de dünya kupası görelim artık be, gerçekten ihtiyaç var öyle bir şeye.

sonuç olarak biletimi aldım, kazanamazsak da benim için güzel aktivite olacak robben, van persie, kevin strootman, van der vaart, oyuna girerse memphis depay gibi adamları izlemek gerçekten hoş bir şey.

önder johan'ın askerlerinden olsam da hiç azılı bir hollanda destekçisi olmadım. mesela euro 2004'de çek cumhuriyeti'ni destekliyordum ve koller baba hollanda'yı paramparça ettiğinde zevk içindeydim, ya da ne bileyim 2010 dünya kupası yarı finalinde uruguay'ı desteklemiştim kendilerine karşı. o yüzden johan cruyff resimli total football tişörtümü giyip gitmeyeceğim.

15 ekim 2013 türkiye hollanda maçında dünya gözüyle ilk [ybkz]swh[/ybkz] kez statta izleyeceğim takım, ufaktan bi heyecan var tabi.

"ulan ne gareziniz varmış ateistlere, üç günlük tatiline bile göz dikermişsiniz" dedirten sav.

ben bir teist olarak çok daha tarafsız ve şükela bir öneri sunuyorum; arkadaş, madem laik bir devletin dini olmaz, o zaman tüm dini bayramlarda tatil ilan edeceksin. amerika'da yahudi bayramı olan hannuka kutlanıyor mesela, tarafsız ol, dürüst ol kurban bayramı- hannuka- noel hepsini kombo yapalım.

edit: ayrıca buram buram fişleme kokan cümle. üzerine şaka yapınca toplumun bir kesiminin sürekli bu tarz fişleyici fikirler ürettiği gerçeğini örtemiyoruz maalesef.

şu yazının son paragrafında değinilen türden manşetler;http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/10/12/bu-mizah-degil-bayim/

2-0 yenilen andorralı oyuncuların part-time kariyerlerine atıfta bulunup "hey garson üstü kalsın" demek mesela.,

edit: deniztarafindakikale uyardı "ithafta bulunmak" yazmışım; ithaf etmek/ atıfta bulunmak dengesinden şaşmayalım.