artık yavaş yavaş kendini aşmaya başlamalı. bunun için ilk hedef günlük ortalama 500 entry civarı olmalıdır. mevcut durumda pek mümkün görünmese de biraz uğraşılırsa olabilir.[ybkz]swh[/ybkz]
peki bunun için neler yapılabilir?
öncelikle sosyal medya'ya gereken önem verilmeli. özellikle facebook ve twitter hesapları aktif olarak kullanılmalı ve sözlükteki ilgi çekici başlıklar bu hesaplar altından paylaşılmalı. ayrıca bu hesapların takipçi sayısı da arttırılmalı.
bunun dışında diğer sözlükler de dikkatle irdelenmeli. hatta öyle ki her sözlük yöneticisinin bir kaç büyük sözlükte yazarlık hesabı olmalı. bu hem haksız ithamlara cevap verebilmemizi sağlayacak hem de yeni yazarların kartal sözlük'le tanışmasına olanak sağlayacaktır. unutmyalım ki sözlükle ilgilenebilecek kişileri en kolay olarak diğer sözlüklerde bulmamız mümkün olacaktır.
tribünde aktif rol alınmalı. bunun için gerekli imkanlar zorlanmalı. bu tribünde var olmak anlamında dğeil tabi. adımızı tribünde duyurmak demek istediğim. tribüne pankart sokmak pek kolay değil bunu biliyoruz. eğer bu imkansızsa farklı alternatifler değerlendirilebilir. örneğin "beşiktaş lig tv'de izlenir, kartal sözlük'te yorumalanır." türünden bir karton pankart kameraların ilgisini çekebilir.
yine üniversitelere önem verilmeli, sözlük yazarları daha çok buralardan çıkacaktır. ayrıca daha önce yapılan sticker vb. reklam araçlarıyla semtte taraftarın ilgisini çekmeye çalışabiliriz.
benim tavsiyelerim böyle. "çok biliyodun da 3 yıldır kendin yapsaydın yarraaam" diyebilirsiniz, hak veririm. terzi kendi söküğünü dikemiyormuş demek.
ne yazık ki son 10 senedir yokluğunu hissediyoruz. maalesef o çok beğendiğimiz bobo bile bu konuda yeterli değildi. bir sezonda lig içerisinde attığı gol sayısı 11-12'yi geçmedi hiç bir zaman.
bize yeni ilhan mansız'lar lazım, bu gayet açık.
bize yeni ilhan mansız'lar lazım, bu gayet açık.
hem yönetim hem de alen markaryan tarafından yalanlanan iddia. yalnız işin ilginç tarafı bir taraf hiç görüşmedik derken diğer taraf quaresma konusunu görüştük diyor. bu çelişkiler pek hayra alamet olmaz genelde ama umarım doğruyu söylüyorlardır.
(bkz: cem uzan a hapis şoku)
kartal sözlük olarak 15. sırada yer aldığımız sıralama. yani günlük 200 entry bile yazamamışız ortalama. bu ay liglerin de başlamasıyla daha üstlere doğru hamle yapacağımızı düşünüyorum. ilk 10 içinde olmalıyız artık.
http://www.sosyalmedyahaber.com/interaktif-sozlukler-temmuz-2012-siralamasi/
edit: link
http://www.sosyalmedyahaber.com/interaktif-sozlukler-temmuz-2012-siralamasi/
edit: link
derbi öncesi sakatlanmazsa ölecek hastalığına yakalandığını tahmin ettiğim futbolcu. böyle götüm başım ağrıyor numaraları çekecekse yol verelim gitsin.
forzanarchy zaten gerekeni anlatmış. yanlış anlamalara mahal vermemek adına bir kaç ekleme de ben yapacak olursam;
öncelikle belirtmek gerekir ki, sözlük yöneticileri arasında herhangi bir tartışma ya da benzeri huzursuz bir ortam bulunmamaktadır. bu kararı almamızdaki sebepler tamamen kişisel. ayrıca yaklaşık 3 yıldır almış olduğumuz sorumluluğun yorgunluğunu da buna eklemek gerek. bu sebeple herhangi bir tartışma ortamı mevcut değil.
sorumluluk alacak arkadaşlara her şekilde yardımcı olup bu geçiş sürecini en iyi şekilde atlatmayı umuyoruz. zira biz yönetimden ayrıldığımızda yine bu sözlükte olup, yine bu sözlüğün iyi yerlere gelmesi için çabalayacağız. bundan da kimsenin şüphesi olmasın. bir de;
forzanarchy'ye açık not: 2010 değil olm 2009[ybkz]swh[/ybkz]
öncelikle belirtmek gerekir ki, sözlük yöneticileri arasında herhangi bir tartışma ya da benzeri huzursuz bir ortam bulunmamaktadır. bu kararı almamızdaki sebepler tamamen kişisel. ayrıca yaklaşık 3 yıldır almış olduğumuz sorumluluğun yorgunluğunu da buna eklemek gerek. bu sebeple herhangi bir tartışma ortamı mevcut değil.
sorumluluk alacak arkadaşlara her şekilde yardımcı olup bu geçiş sürecini en iyi şekilde atlatmayı umuyoruz. zira biz yönetimden ayrıldığımızda yine bu sözlükte olup, yine bu sözlüğün iyi yerlere gelmesi için çabalayacağız. bundan da kimsenin şüphesi olmasın. bir de;
forzanarchy'ye açık not: 2010 değil olm 2009[ybkz]swh[/ybkz]
24 saat[ybkz]swh[/ybkz] kapalı kalan sözlüğün yazarlar üzerindeki etkisi. oysa ki sözlük bir şekilde devam eder yayın hayatına.belki primus inter pares gider forzanarchy gider ama sözlük kalır. kimsenin şüphesi olmasın.
19 ağustos 2012 istanbul bşb beşiktaş maçı nın düdüğü. tek temennimiz adil bir maç yönetmesi.
futbolcuların kimi bunu manipülasyon için yaparken kimi de ciddi ciddi anlaştığı kulübü bir şekilde açık ediyor.
misal batuhan "feda" tiviti attığında bunun manüpilasyon amaçlı olduğunu ummuştum, değilmiş. batuhan transferş gerçekleşti. şimdi sıra pino'da umarım 1-2 gün içersinde onu da takımımızda görmek zorunda kalmayız.
misal batuhan "feda" tiviti attığında bunun manüpilasyon amaçlı olduğunu ummuştum, değilmiş. batuhan transferş gerçekleşti. şimdi sıra pino'da umarım 1-2 gün içersinde onu da takımımızda görmek zorunda kalmayız.
engin baytar gibi adamların yok etmek için elinden geleni yaptığı hede.
beşiktaş futbol takımıyla antremanlara çıkan glasgow rangers takımı kalecisi. evet bizim kalecimiz değil. bonservis problemi nedeniyle hala lisans çıkaramadık kendisine. sorun çözülmezse yollarımızı ayırmamız da gündemde.
bizim için hep en zor deplasmanlardan biri oldu istanbul bşb deplasmanları. umarım bu maçta şanssızlığımızı kırabiliriz artık. olimpiyat işkencesini çekeceklere şimdiden kolay gelsin.
"merak edenler için kolum :( " demenin diğer bir şekli.
süper lig 2. hafta müsabakası.
12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçı'nda yaşanan çirkeflikleri gördükten sonra ciddi anlamda çekiniyorum bu maçtan. çekincem futbol falan değil. tribün olarak tahriklere kapılmamalı ve kulübümüze ceza gelmesine sebep olacak davranışlarda bulunmamalıyız. "feda" kavramını biraz da küfür ve sahaya atılan yabancı madde konularında da düşünmeliyiz sanırım.
futbola gelince; galatasaray koşan ve önde basan bir ekip olmuş. bu sebeple savunmadan ve orta alandan top çıkarabilecek futbolculara ihtiyacımız olacak. sanırım biz de en az onlar kadar koşup mücadele ederiz. bunu becerirsek tribün desteğiyle kazanmamız zor değil bence.
not: günü henüz netleşmedi ama derbi olduğu için büyük olasılıkla pazar günü olacaktır. yok olmazsa değiştiririz zaten. maç öncesi ufak bir zirve yaparız belki diye önden açtım başlığı.
12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçı'nda yaşanan çirkeflikleri gördükten sonra ciddi anlamda çekiniyorum bu maçtan. çekincem futbol falan değil. tribün olarak tahriklere kapılmamalı ve kulübümüze ceza gelmesine sebep olacak davranışlarda bulunmamalıyız. "feda" kavramını biraz da küfür ve sahaya atılan yabancı madde konularında da düşünmeliyiz sanırım.
futbola gelince; galatasaray koşan ve önde basan bir ekip olmuş. bu sebeple savunmadan ve orta alandan top çıkarabilecek futbolculara ihtiyacımız olacak. sanırım biz de en az onlar kadar koşup mücadele ederiz. bunu becerirsek tribün desteğiyle kazanmamız zor değil bence.
not: günü henüz netleşmedi ama derbi olduğu için büyük olasılıkla pazar günü olacaktır. yok olmazsa değiştiririz zaten. maç öncesi ufak bir zirve yaparız belki diye önden açtım başlığı.
o kadar itici bir futbolcu ki başına ne gelirse gelsin üzülemiyorum kendisine. götüyle yakaladığı top geliyor aklıma mesela, ya da evden aldırma tehditleri. mümkünse daha da beter olabilir. aziz babası bakar ona ne de olsa.
taraftar desteğini bu denli arkasına aldıktan sonra çok ciddi bir gerileme dönemine girdi. yeni sezon öncesi de pek bir değişme göremedim ben kendisinde. umarım beni yanıltır.
fatih terim'in öğrencisi.
fatih terim gibi "kazanmak için her yol mübahtır" anlayışına sahip ve fair-play denen olgudan yoksun bir hocanın takımında oynaması hiç de şaşırtıcı değil. yaptıkları sebebiyle belki kameralar önünde kulübünden sembolik bir ceza alacaktır ama kamera arkasında sırtının sıvazlanacağından hiç şüphem yok.
normal şartlarda 5 ila 15 maç arası ceza alması gerekiyor. tabii bu hakeme fiili müdahalesinden. en az 1 maç da kırmızı karttan alması gerekli. bu hesaba göre en az 6 maç ceza almalı.
bekleyip göreceğiz.
fatih terim gibi "kazanmak için her yol mübahtır" anlayışına sahip ve fair-play denen olgudan yoksun bir hocanın takımında oynaması hiç de şaşırtıcı değil. yaptıkları sebebiyle belki kameralar önünde kulübünden sembolik bir ceza alacaktır ama kamera arkasında sırtının sıvazlanacağından hiç şüphem yok.
normal şartlarda 5 ila 15 maç arası ceza alması gerekiyor. tabii bu hakeme fiili müdahalesinden. en az 1 maç da kırmızı karttan alması gerekli. bu hesaba göre en az 6 maç ceza almalı.
bekleyip göreceğiz.
doğum günü kartalı. kutlu olsun.
(bkz: yatak sporu)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?