toplanan tişörtlerin nereye verileceği konusunda henüz belirli bir şey yok. ben de çocuk esirgeme kurumu'na verilebileceği kanaatindeyim. ama bunu yaparken öncesinde iyi araştırmalı ve ona göre bazı planlamalar yapmalıyız.
örneğin 50 çocuğun olduğu bir yere vereceksek 30 tişörtle oraya gidemeyiz. 30 çocuğa tişört hediye ederken diğerlerine "size kalmadı" demek olmaz. bu sebeple gideceğimiz yerdeki sayıyı belirleyip ona göre gitmeliyiz. yine benzer şekilde beden konusunda da üç aşağı beş yukarı bilgimiz olmalı.
konuyla alakası yok da askerdeyken eşofman dağıtılırken bana xs beden gelmişti. bildiğin üzülmüştüm lan, hala içimde uhdedir.[ybkz]swh[/ybkz] o sebepledir ki bu türden detayları önceden planlamamız lazım, çocukları sevindirelim derken bir kısmı buruk kalacaksa o işe hiç girmemek daha iyi olur zira.
"türban benim için bir tekstil ürünüdür" diyerek dinci kesim tarafından linç operasyonuna maruz kalan sanatçı. önce söylediklerine bir göz atalım;
---------------alıntı---------------
" örtünmeye karşı değilim, tek din vs bunlar bana uzak şeyler, benim inancım tasarımcıya dair. bütün bunlar sonradan üretildi, o benim için tekstil malzemesi, dünyaya geldiğinde insan çıplaktı, bütün bunlar sonradan ortaya çıktı. bazı çevreler tarafından başörtüsü ideolojik amaçlar için kullanılınca kadınlar kendi aralarında bölündüler. 20 sene önce bu gündeme getirilmeseydi, bugün bir problem olarak karşımıza çıkmazdı.
kapitalist düzenin rusya'ya erişmek için islam dünyasını güçlendirmek niyetini geçmişten bugüne uygulamaya çalıştığını okuduğunu anlatan şevval sam, "birden fazla islami partinin olmasını istemiyorlar ve tek bir partiye her dönem belli bir destek veriyorlar. bu düzene kafa tutacak insanları zamanında astılar.
deniz'ler yaşasaydı, bugün belki bu tablolar yaşanmayacaktı. ama memleket daha 48'lerde satılmaya başlandı, bu proje inönü dönemine dayanıyor, amerikan generalleri komünizm için mücadele ederek islam'ı buna karşı olacak şekilde yükseltmek ve güçlendirmek istiyorlar"
---------------alıntı---------------
ben burada tepki verilecek bir şey cidden göremiyorum. türban tekstil malzemesi değil midir? her sene renkleri, modelleri değişir. modaya göre şekillenir ve insanlar bunun üzerinden para kazanır. demek ki türban da gayet bir tekstil ürünü.
diğer türlü türbanı kutsallaştırmaya kalkarsanız o zaman sorarlar insana; islam dini sadece başın mı kapatılmasını emretmiş? başı kapatan türban kutsal da kıçı kapatan pantolon/etek niye değil? onlar da islami örtünmenin bir gerekliliği değil mi?
zamanında türban bir simge/sembol haline geldidiyenlere tepki koyanlar şimdi türbanın tekstil ürünü olduğunu kabullenmiyorlar. bu da işin başka bir ilginç yönü.
---------------alıntı---------------
" örtünmeye karşı değilim, tek din vs bunlar bana uzak şeyler, benim inancım tasarımcıya dair. bütün bunlar sonradan üretildi, o benim için tekstil malzemesi, dünyaya geldiğinde insan çıplaktı, bütün bunlar sonradan ortaya çıktı. bazı çevreler tarafından başörtüsü ideolojik amaçlar için kullanılınca kadınlar kendi aralarında bölündüler. 20 sene önce bu gündeme getirilmeseydi, bugün bir problem olarak karşımıza çıkmazdı.
kapitalist düzenin rusya'ya erişmek için islam dünyasını güçlendirmek niyetini geçmişten bugüne uygulamaya çalıştığını okuduğunu anlatan şevval sam, "birden fazla islami partinin olmasını istemiyorlar ve tek bir partiye her dönem belli bir destek veriyorlar. bu düzene kafa tutacak insanları zamanında astılar.
deniz'ler yaşasaydı, bugün belki bu tablolar yaşanmayacaktı. ama memleket daha 48'lerde satılmaya başlandı, bu proje inönü dönemine dayanıyor, amerikan generalleri komünizm için mücadele ederek islam'ı buna karşı olacak şekilde yükseltmek ve güçlendirmek istiyorlar"
---------------alıntı---------------
ben burada tepki verilecek bir şey cidden göremiyorum. türban tekstil malzemesi değil midir? her sene renkleri, modelleri değişir. modaya göre şekillenir ve insanlar bunun üzerinden para kazanır. demek ki türban da gayet bir tekstil ürünü.
diğer türlü türbanı kutsallaştırmaya kalkarsanız o zaman sorarlar insana; islam dini sadece başın mı kapatılmasını emretmiş? başı kapatan türban kutsal da kıçı kapatan pantolon/etek niye değil? onlar da islami örtünmenin bir gerekliliği değil mi?
zamanında türban bir simge/sembol haline geldidiyenlere tepki koyanlar şimdi türbanın tekstil ürünü olduğunu kabullenmiyorlar. bu da işin başka bir ilginç yönü.
kartal sözlük olarak yapacağımız organizasyonla çocuklar için feda tişörtü satın alıp bu sayede hem çocukları sevindirmek hem de kulübe destekte bulunmak şeklinde bir fikir ortaya çıktı. gelecek tepkilere göre yapıp yapmamaya karar vereceğiz. durumu olan yazarlarımız 1 tane tişört hediye etseler bence yapabiliriz.
toplanan tişörtlerin kimlere verileceği konusunu tişört sayısına göre belirleyelim. ayrıca bu organizasyonun fikir babası olan simsiyah nikli arkadaşımızdır, kendisine teşekkür ediyoruz.
toplanan tişörtlerin kimlere verileceği konusunu tişört sayısına göre belirleyelim. ayrıca bu organizasyonun fikir babası olan simsiyah nikli arkadaşımızdır, kendisine teşekkür ediyoruz.
kınamsı düğün töreni antalya'da ve düğün töreni giresun'da yapılacak. istanbul'daki arkadaşların büyük çoğunluğu bu sebeple iştirak edemeyecek malum. bu sebepledir ki ramazan bayramının bitişini müteakip uygun bir tarihte ankara'da ufak bir organizasyon tertipleyeceğiz. bu aslında bir nevi dingoc-konuskankartal nikah eğlencesinin ankara ayağı ve o tarihte henüz gerçekleşmemiş olan forzanarchy-seren1903 nikah eğlencesinin ön provası olacak. tarih netleşince sözlük üzerinden bildiririz.
katılabilecek her yazarımızı bekleriz.
katılabilecek her yazarımızı bekleriz.
sahil yolu için denizi doldurdular, ses çıkarmadı, sahilsiz kaldı karadeniz. her tarafa hes diktiler, ses çıkarmadı, deresiz kaldı karadeniz. tarımı bitirdiler, fındığa,çaya destek vermediler parasız kaldı karadeniz. günde 3 öğün kara lahana çorbası içip yine de oyunu akp'ye verdi karadeniz.
ve ne yazık ki direnmek artık için çok geç kaldı karadeniz.
ve ne yazık ki direnmek artık için çok geç kaldı karadeniz.
geçen sezon sadece 230 tane abonesi olan dergi. fiyatı yıllık 80 tl. üye olmak için;
http://www.kartalyuvasi.com.tr/pinfo.asp?pid=41133
http://www.kartalyuvasi.com.tr/pinfo.asp?pid=41133
emniyet genel müdürlüğü'nün web sitesinde "insan hakları" sayfası altında sorulan soru cümlesi. evet biz haklarımızı biliyoruz ama siz bilmiyorsunuz.
bir zamanlar italyan milli takımı forması da giyen futbolcu eskisi. 1990 dünya kupasını 6 golle kapatıp gol kralı olmuştu. isminin telaffuzu nedeniyle mahalle arası maçlarında sık sık geyiklere malzeme olurdu.
alüminyum ve çelikten üretilen yeni nesil cop. açıldığında 60 cm'yi buluyormuş. göte sokulduğunda ne kadar acaba onu da yazsalarmış keşke. ama tabii vatandaşın üstünde denemeden bilinemez böyle detaylar. bekleyip görürüz artık.
---------------alıntı---------------
emniyet genel müdürlüğü asayiş daire başkanlığı'nca deneme amacıyla ilk etapta 6 bin adet sipariş verilen portatif coplar, alüminyum ve çelikten üretiliyor.
katlandığında boyu 20 santimetre olan coplar, halen kullanılan 60-65 santimetre uzunluğundaki poliüretan copların aksine özel kılıfı sayesinde belde kolaylıkla taşınabiliyor.
iç içe geçebilen 3 metal aksamdan oluşan bu copların uzunluğu açıldığında yaklaşık 60 santimetreyi buluyor.
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
emniyet genel müdürlüğü asayiş daire başkanlığı'nca deneme amacıyla ilk etapta 6 bin adet sipariş verilen portatif coplar, alüminyum ve çelikten üretiliyor.
katlandığında boyu 20 santimetre olan coplar, halen kullanılan 60-65 santimetre uzunluğundaki poliüretan copların aksine özel kılıfı sayesinde belde kolaylıkla taşınabiliyor.
iç içe geçebilen 3 metal aksamdan oluşan bu copların uzunluğu açıldığında yaklaşık 60 santimetreyi buluyor.
---------------alıntı---------------
http://video.milliyet.com.tr/video-izle/Polisten-babaya-cocuklarinin-onunde-dayak-3ZddHgbRx4Bs.html
evet vardır böyle bir sorun.
ama olayın kürt halkı tarafından bakıldığında 2 farklı kitle mevcut. bir tanesi bu sorunun bitmesini istemeyen, bu sorundan nemalanan kesim. bunlara kısaca pkk ve yandaşları diyebiliriz. bir de bu sorunun çözümünü önemseyen, hatta belki sorunu çözebileceği inancıyla pkk'ya destek dahi veren bir kitle var.
sorunun çözümünü istemeyen kitle taviz verdikçe taviz isteyen, sorun çözüme doğru ilerlerse bunu engellemek için elinden geleni yapan kitle. tek amaçları var, bizim ülkemizden de toprak alarak bağımsız kürdistan kurmak. o nedenle reform falan bu adamların umrunda değil. ve şu tesadüfe bakın ki devletin sorunu çözmeye çabaladığı kişiler de bu kişiler.
neyse lafı fazla uzatmaya gerek yok, eğer bu sorun sona ersin isteniyorsa önce kürt sorunu ile pkk ayrı değerlendirilmelidir. kürt sorunu pkk ile çözülmez. tabii eğer topraklarının bir kısmından feragat etmeyi kabul etmezsen.
umarım akp'nin tavizleri bu noktaya kadar ulaşmaz.
ama olayın kürt halkı tarafından bakıldığında 2 farklı kitle mevcut. bir tanesi bu sorunun bitmesini istemeyen, bu sorundan nemalanan kesim. bunlara kısaca pkk ve yandaşları diyebiliriz. bir de bu sorunun çözümünü önemseyen, hatta belki sorunu çözebileceği inancıyla pkk'ya destek dahi veren bir kitle var.
sorunun çözümünü istemeyen kitle taviz verdikçe taviz isteyen, sorun çözüme doğru ilerlerse bunu engellemek için elinden geleni yapan kitle. tek amaçları var, bizim ülkemizden de toprak alarak bağımsız kürdistan kurmak. o nedenle reform falan bu adamların umrunda değil. ve şu tesadüfe bakın ki devletin sorunu çözmeye çabaladığı kişiler de bu kişiler.
neyse lafı fazla uzatmaya gerek yok, eğer bu sorun sona ersin isteniyorsa önce kürt sorunu ile pkk ayrı değerlendirilmelidir. kürt sorunu pkk ile çözülmez. tabii eğer topraklarının bir kısmından feragat etmeyi kabul etmezsen.
umarım akp'nin tavizleri bu noktaya kadar ulaşmaz.
sanırım premier ig'in bir sezonda en çok gol yiyen kalecisi ünvanına sahipti. sık sık yaptığı hatalar ve geçtiği ıskalarla tanınıyor genelde. kalede sürekli hata yapan bir kaleci göreceksek illa ki en azından bu kaleci cenk gönen olsun isterim ben, 32'lik çakma yıldızlar değil.
türkiye cumhuriyeti'nin genel kurmay başkanı. yani cumhurbaşkanı'nı saymazsak en yetkili askeri kişi.
bugün ekranlarda görüyoruz ki kendisi gününü şehit cenazelerinde göz yaşı döküyor. kusura bakmasın ama bulunduğu makam ağlama makamı değil. eğer biraz olsun üzülüyorsa şehitlere önce dik durmayı öğrenecek. yandaş ve yalakalığı bir kenara bırakacak. ağlaması ancak pkk'lıları sevindirir ötesi olmaz.
sen hükümet pkk ile konuşurken ses çıkarmıyorsan, abdullah öcalan'a ev hapsi için anlaşıldığında ses çıkarmıyorsan, hadi hepsini geçtim, bölgede savaşan güvenlik güçlerinin savaş suçlusu olarak yargılanmasına dahi ses çıkaramıyorsan daha çok ağlarsın böyle.
bugün ekranlarda görüyoruz ki kendisi gününü şehit cenazelerinde göz yaşı döküyor. kusura bakmasın ama bulunduğu makam ağlama makamı değil. eğer biraz olsun üzülüyorsa şehitlere önce dik durmayı öğrenecek. yandaş ve yalakalığı bir kenara bırakacak. ağlaması ancak pkk'lıları sevindirir ötesi olmaz.
sen hükümet pkk ile konuşurken ses çıkarmıyorsan, abdullah öcalan'a ev hapsi için anlaşıldığında ses çıkarmıyorsan, hadi hepsini geçtim, bölgede savaşan güvenlik güçlerinin savaş suçlusu olarak yargılanmasına dahi ses çıkaramıyorsan daha çok ağlarsın böyle.
yorgunluk ve alkolün etkisiyle mümkün olabiliyormuş, yaşdım gördüm.
ama yorgunluk derken öyle böyle değil, en son geçtiğimiz çarşamba sabahı yatağımdan kalktım ve o zamandan bu yana sadece 3 saati yatağımda geçirdim. geri kalan bütün gecelerde istisnasız otobüs koltuğunda geçti gecem. ve hala aynı durumdayım.
dinlenmek için bi pazarım varken pikniğe gelmesem de olmayacaktı, sonucunda biraz piknik biraz uyku geçirdik işte günü. amele yanığı olmayaydım iyiydi tabi o ayrı.
ama yorgunluk derken öyle böyle değil, en son geçtiğimiz çarşamba sabahı yatağımdan kalktım ve o zamandan bu yana sadece 3 saati yatağımda geçirdim. geri kalan bütün gecelerde istisnasız otobüs koltuğunda geçti gecem. ve hala aynı durumdayım.
dinlenmek için bi pazarım varken pikniğe gelmesem de olmayacaktı, sonucunda biraz piknik biraz uyku geçirdik işte günü. amele yanığı olmayaydım iyiydi tabi o ayrı.
öncelikle hayırlı olsun kendisine.
sven-göran eriksson geleceğine kendisinin gelmesini istediğimi daha önce de söylemiştim. bana göre beşiktaş'ın hocası değil.[ybkz]swh[/ybkz] ama mevcut şartlarda kendisi, olabilecek en iyi tercihlerden biri. "hasta beşiktaşlı" denilen mustafa denizli topukları götüne vura vura kaçarken bu adam gönüllü oldu bu takım için. en azından elinden gelenin en iyisini yapmaya çabalayacağına şüphem yok.
fakat benim için olayın bir de olumsuz yanı var. o da şudur: sözlükte bile görüyoruz ki kendisinin göreve gelişine hayli tepki var. bu da demek oluyor ki arkasında koşulsuz bir taraftar desteği olmayacak. yani en küçük bir tökezlemede - ki bu sezon 3.lük bile başarı- bir çok tepki alacak. uzun vadede kendisi ile devam edilebileceğini sanmıyorum. en fazla sezon sonunda yönetimin bir kısmı ve taraftarın önemli bir kısmı kendisinin ayağını kaydırma çabalarına griecek. böyle bir dönemde taraftar desteğini alacak bir hoca gelse şüphesiz ki çok daha iyi olurdu. fakat maddi durumumuz buna el vermiyor.
kendisine daha önce yaşandığı söylenen olumsuzluklardan dolayı zerre kırgınlığım/önyargım yok. umarım teknik olarak da beni yanıltır ve uzun yıllar beşiktaş'ın başında kalır.
sven-göran eriksson geleceğine kendisinin gelmesini istediğimi daha önce de söylemiştim. bana göre beşiktaş'ın hocası değil.[ybkz]swh[/ybkz] ama mevcut şartlarda kendisi, olabilecek en iyi tercihlerden biri. "hasta beşiktaşlı" denilen mustafa denizli topukları götüne vura vura kaçarken bu adam gönüllü oldu bu takım için. en azından elinden gelenin en iyisini yapmaya çabalayacağına şüphem yok.
fakat benim için olayın bir de olumsuz yanı var. o da şudur: sözlükte bile görüyoruz ki kendisinin göreve gelişine hayli tepki var. bu da demek oluyor ki arkasında koşulsuz bir taraftar desteği olmayacak. yani en küçük bir tökezlemede - ki bu sezon 3.lük bile başarı- bir çok tepki alacak. uzun vadede kendisi ile devam edilebileceğini sanmıyorum. en fazla sezon sonunda yönetimin bir kısmı ve taraftarın önemli bir kısmı kendisinin ayağını kaydırma çabalarına griecek. böyle bir dönemde taraftar desteğini alacak bir hoca gelse şüphesiz ki çok daha iyi olurdu. fakat maddi durumumuz buna el vermiyor.
kendisine daha önce yaşandığı söylenen olumsuzluklardan dolayı zerre kırgınlığım/önyargım yok. umarım teknik olarak da beni yanıltır ve uzun yıllar beşiktaş'ın başında kalır.
galatasaray kulübünün şampiyonluk sonrası çıkardığı tişörtün üzerindeki yazı.
her zaman söylerim, normal hayatta küfüre karşı biri değilim. ama spor kulüplerinin bu türden imalara girmesini yanlış buluyorum. evet belki o tişörtte yazmıyor ama gören herkes devamının ne olduğunu biliyor. sen kendi başarın üzerine değil de rakibinin başarısızlığı üzerine tişört yapıyorsan kendi ezikliğini belli ediyorsun biraz da.
bu tişörtten sonra süper kupayı fenerbahçe kazanırsa muhtemelen aynı seviyede bir tişörtle cevap verecektir. benim tavsiyem (g: şu=imageshack.us/photo/my-images/197/pankart19tv.jpg/sr=1) hem taraftarları da yabancılık çekmez.
her zaman söylerim, normal hayatta küfüre karşı biri değilim. ama spor kulüplerinin bu türden imalara girmesini yanlış buluyorum. evet belki o tişörtte yazmıyor ama gören herkes devamının ne olduğunu biliyor. sen kendi başarın üzerine değil de rakibinin başarısızlığı üzerine tişört yapıyorsan kendi ezikliğini belli ediyorsun biraz da.
bu tişörtten sonra süper kupayı fenerbahçe kazanırsa muhtemelen aynı seviyede bir tişörtle cevap verecektir. benim tavsiyem (g: şu=imageshack.us/photo/my-images/197/pankart19tv.jpg/sr=1) hem taraftarları da yabancılık çekmez.
bu arazilerin satışına onay veren kanun, cayır cayır yanacak pek çok ormanın müsebbibidir. önce yak, sonra satın al.
ne güzel rant.
ne güzel rant.
eğer mustafa denizli'nin teklifimizi reddettiği iddiası doğru ise büyük olasılıkla 2012-2013 sezonunda takımımızın başında göreceğemiz hoca olur kendisi. zaten yönetimden 3-4 ismin ısrarla kendisini istediğini biliyoruz. denizli'nin red teklifinden sonra ibre büyük olasılıkla kendisine dönecektir.
##160592
öncelikle özür dilerim 2 sene demişim, 6 ay demeliymişim.
şimdi gelelim asıl konuya. kendisi büyük olasılıkla takımımızdan ayırılıyor. daha önce de pek çok kulüpte tribünlere oynayıp parayı görünce koşa koşa gitmişliği olmuştu ki bize gelirken de durumu farklı değildi.
bir futbolcunun para için oynaması doğaldır, taraftar oynadığı kulübün armasına aşık olmasını ister genelde ama futbolcu için önemli olan paradır. işini iyi yapıp sahaya tüm varlığını koyduktan sonra gerisi de bizi bağlamaz zaten.
fakat işin esas önemli kısmı bizden ayrıldıktan sonra, kendisi hakkındaki yorumların ne şekilde değişeceği noktasında. bize gelmeden önce "kasap" olarak nitelendirilen egemen'i beşiktaş'a geldiğinde "terminatör" olarak kabul ettik. yüksek olasılıkla fb ya da gs'den birine gittiğinde yeniden 180 derece dönüp ilk başladığımız noktada buluşmamız muhtemel.
ben orada bekliyorum sizi.
öncelikle özür dilerim 2 sene demişim, 6 ay demeliymişim.
şimdi gelelim asıl konuya. kendisi büyük olasılıkla takımımızdan ayırılıyor. daha önce de pek çok kulüpte tribünlere oynayıp parayı görünce koşa koşa gitmişliği olmuştu ki bize gelirken de durumu farklı değildi.
bir futbolcunun para için oynaması doğaldır, taraftar oynadığı kulübün armasına aşık olmasını ister genelde ama futbolcu için önemli olan paradır. işini iyi yapıp sahaya tüm varlığını koyduktan sonra gerisi de bizi bağlamaz zaten.
fakat işin esas önemli kısmı bizden ayrıldıktan sonra, kendisi hakkındaki yorumların ne şekilde değişeceği noktasında. bize gelmeden önce "kasap" olarak nitelendirilen egemen'i beşiktaş'a geldiğinde "terminatör" olarak kabul ettik. yüksek olasılıkla fb ya da gs'den birine gittiğinde yeniden 180 derece dönüp ilk başladığımız noktada buluşmamız muhtemel.
ben orada bekliyorum sizi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?