bugün anladım ki kimin ne söylediği pek de önemsenmeyen sözlük. her yazarın herkesi/her şeyi eleştirme hakkı vardır tabii ki. ama eleştirilerinizin altı dolu olsun, önce okuyun araştırın o araştırdıklarınız üzerinden eleştiri yapın derseniz o durumda tamamen haksız olarak algılanabiliyorsunuz.
siz bir enrty içerisinde "siktir git" demişseniz mesela özel mesaj yoluyla " ulan amına koyduğumun çocuğu" diye cevap almayı sindirmeniz bekleniyor yazarlar tarafından. "anne" denen varlığın özelliği ya da kutsallığı siklenmiyor kimse tarafından.
demek ki altı boş eleştirileri kabul edip, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanları hoş görmek gerekiyor buradaki yazarlara yaranmak için. şimdiye kadar birine yaranma geyesi gütmediğim için bundan sonra da bu gaye ile hareket etmem mümkün olmadığından tüm yazarlara bol soluklu ve bol düşünceli entryler dileyerek ayrılıyorum buradan.
hadi hayırlı işler.
bugün analdım ki kimin ne söylediği pek de önemsenmeyen sözlük. her yazarın herkesi/her şeyi eleştirme hakkı vardır tabii ki. ama eleştirilerinizin altı dolu olsun, önce okuyun araştırın o araştırdıklarınız üzerinden eleştiri yapın derseniz o durumda tamamen haksız olarak algılanabiliyorsunuz.
siz bir enrty içerisinde "siktir git" demişseniz mesela özel mesaj yoluya " ulan amına koyduğumun çocuğu" diye cevap almayı sindirmeniz bekleniyor yazarlar tarafından. "anne"
siz bir enrty içerisinde "siktir git" demişseniz mesela özel mesaj yoluya " ulan amına koyduğumun çocuğu" diye cevap almayı sindirmeniz bekleniyor yazarlar tarafından. "anne"
2 yıl boyunca sözlüğe emek verirsiniz, hem maddi hem manevi bir sürü emek harcarsınız, cebinizdeki son parayı sözlüğe harcayıp yeri gelir sözlük için sabahlayıp hiç uyumadan işe gidersiniz, ama adamın biri gelir o kadar emeğinizin olduğu o sözlük üzerinden annenize küfür eder, işte sözlükten soğutan an o andır.
eyvallah.
eyvallah.
okuma engellilerin okumadan bilmeden eleştirmeye devam ettiği kişi. ulan lale herifler iklim projesi nedir önce onu bir öğrenin. okumaya üşeniyorsanız da siktirin gidin amk boş boş konuşmayın.
son seçimde döneminde izlediği politika gayet başarılı olan chp genel başkanı. öncelikle pkk'lıları listesine aldı iddialarına yanıt olarak belirtmek gerekir ki bir insan işlediği suçun cezasını çektikten sonra o eylemi ile ilgili olarak yargılanamaz çünkü cezasını çekmiştir. ayrıca kendisinin seçim dönemindeki temel dayanakları yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele olup bu durum da gayet akıllı ve mantıklıdır. kemal kılıçdaroğlu henüz partinin başına yeni geçmesine rağmen oy oranını arttırmıştır. geçen seçimde de akp'ye karşı olan insanlar oylarını chpye vermiş olmasına rağmen chp bu oy oranına ulaşamamıştır.
kendisi melih gökçek gibi demogoji ustası birinin ağzına canlı yayında sıçmış, akp yandaşı gazetecierlin hepsini göt ederek katıldığı her prorgamdan yüzünün akıyla ayrılmıştır.
kendisini eleştirenler önce chp'nin seçim öncesi açıkladığı kadın raporu, iklim raporu, demokrasi raporu vb. raporları okusunlar. varsa eleştirileri bunalr üzerinden yapsınlar. chpsadece eleştiriyor diyenler chp'nin projelerini okuyup öğrensinler. öğrenmeden de yorum yapmasınlar çünkü komik oluyorlar.
kendisi melih gökçek gibi demogoji ustası birinin ağzına canlı yayında sıçmış, akp yandaşı gazetecierlin hepsini göt ederek katıldığı her prorgamdan yüzünün akıyla ayrılmıştır.
kendisini eleştirenler önce chp'nin seçim öncesi açıkladığı kadın raporu, iklim raporu, demokrasi raporu vb. raporları okusunlar. varsa eleştirileri bunalr üzerinden yapsınlar. chpsadece eleştiriyor diyenler chp'nin projelerini okuyup öğrensinler. öğrenmeden de yorum yapmasınlar çünkü komik oluyorlar.
farkında olarak ya da olmadan akp'ye verilen oydur. ancak akp ve onun yandaşları sevinir bu duruma.
en iyimser haliyle geleceği tahmin edemiyordur. ölen bir emekli öğretmenin arkasından başsağlığı bile dileyemeyip " beni protestpo ediyordu iyi ki öldü" demeye getiren bir başbakana sahip bu ülke. ve yarınki seçim sonrası gerekli oy çoğunluğuna ulaşıp anayasayı değiştirirlerse, ilk işleri başkanlık sistemine geçmek olacak.
şu anki yetkileriyle dahi pek çok antidemokratik işlere imza atıp yarı diktatör durumunda olan bir başbakanı başkan yapıp yetkilerini 2 katına çıkaracağız. mevcut yetkilerini dahi hazmedemeyip, insanların kendisini protesto etmesindense ölmesini tercih eden bir kişiye bu yetkileri verince ülkenin geleceği durumu bir düşünün isterseniz.
o nedenle bu seçim alelade bir seçim değil, türkiye'nin diktatörlük yoluna girip girmemesi ile alakalı bir seçimdir. bu seçimde oy kullanmayan herkes türkiye'nin diktatörlüğe giden yolunda önünü açmış olacak. şimdilik size dokunmayan yılan sikinizde değil, ama zamanı geldiğinde size de dokunacak merak etmeyin, o zaman akp'den yakınmak için çok geç kalmış olacaksınız.
şu anki yetkileriyle dahi pek çok antidemokratik işlere imza atıp yarı diktatör durumunda olan bir başbakanı başkan yapıp yetkilerini 2 katına çıkaracağız. mevcut yetkilerini dahi hazmedemeyip, insanların kendisini protesto etmesindense ölmesini tercih eden bir kişiye bu yetkileri verince ülkenin geleceği durumu bir düşünün isterseniz.
o nedenle bu seçim alelade bir seçim değil, türkiye'nin diktatörlük yoluna girip girmemesi ile alakalı bir seçimdir. bu seçimde oy kullanmayan herkes türkiye'nin diktatörlüğe giden yolunda önünü açmış olacak. şimdilik size dokunmayan yılan sikinizde değil, ama zamanı geldiğinde size de dokunacak merak etmeyin, o zaman akp'den yakınmak için çok geç kalmış olacaksınız.
hakkında 5-10 yıl öncesinden sağda solda duyulan argümanlarla eleştiri yapılan parti. ulan hanginiz seçim öncesi raporlarını okudunuz? ekonomik sosyolojik pek çok rapor üretti chp, pek çok proje üretti. bir taneniz bile okumadan gelip burada atıp tutuyorsunuz. önce bilgi sahibi olun eleştirinizin altını doldurun gelin sonra tartışalım. chp'nin son seçim döneminde yoksulluk ve yolsuzlukla mücadeleden başka ne gibi bir söylemini gördünüz? sol parti olmamasını sağlayan nedir son döneme ilişkin olarak? ya da laikliği ağızına sakız yaptığını nereden çıkardınız.
chp'nin demokrasi raporu, iklim raporu, kadın raporu vb. bunlardan hangisini okuyup bu eleştirileri yapıyorsunuz? eğer bir tanesini bile okumadıysanız önce okuyun gelin sonra eleştirin isterseniz. boş konuşmakla olmuyor çünkü.
ha mesela benden size bir eleştiri tavsiyesi daha "ecevit iyi ama çevresi kötü yeaaa" deyin, ecevit öldü diye değiştirmeyin bu lafı ne gerek var, ne de olsa hayatta ne değişirse değişsin bildiğinizi okumaya devam etmeye programlısınız, evet yapın bunu.
chp'nin demokrasi raporu, iklim raporu, kadın raporu vb. bunlardan hangisini okuyup bu eleştirileri yapıyorsunuz? eğer bir tanesini bile okumadıysanız önce okuyun gelin sonra eleştirin isterseniz. boş konuşmakla olmuyor çünkü.
ha mesela benden size bir eleştiri tavsiyesi daha "ecevit iyi ama çevresi kötü yeaaa" deyin, ecevit öldü diye değiştirmeyin bu lafı ne gerek var, ne de olsa hayatta ne değişirse değişsin bildiğinizi okumaya devam etmeye programlısınız, evet yapın bunu.
kendisi ile görüşmelere başlandığı borsaya bildirilmiş. hayırlı olmasını diliyorum.
zeki ve kendine güvenen biri olmak.[ybkz]swh[/ybkz] bunun dışında çok da özel bir çaba harcamanıza gerek kalmıyor. aksine kendiniz olmak size her zaman daha fazla artı katacaktır. bir de özel günlerinde üzerlerine gitmeyin çünkü bazıları tam anlamıyla sinir küpüne dönüşebiliyor.
liderlerin hegemonyasından çıkamayan günümüz partilerinde olması ya da olmaması arasında pek bir fark yoktur esasen. kadınların daha duyarlı olduğu daha farklı bakış açıları katabilecekleri şüphesiz. ama liderlerin sözü ile kalkan ya da inen ellerden öteye gitmiyor ne yazık ki günümüzde milletvekilliği. o elin kadın eli mi yoksa erkek eli mi olduğu da pek önem arzetmiyor.
liderlerin boyuna posuna oy veren ülkemizde pek de rağbet görmemesi şaşırtıcı olmayan genel başkan. 2 kelimeyi bir araya getiremediği iddia edilen söz konusu kişi, melih gökçek gibi demogoji ustası bir şahsiyeti madara etti herkesin gözü önünde. 2 haziran 2011 tarihinde kanaltürk'te yayınlanan programda 4 tane akp sempatizanının her türlü bel altı vurma çabasına rağmen gayet makul ve mantıklı cevaplar verdi ve açıkça hepsini göt etti. halen konuşamıyor, saçmalıyor yaftası vurulması komik kaçıyor biraz.
bok atılabilecek en büyük açığı(!) torununun henüz bebekken sigortalı yaptırılması olan bir şahıstan söz ediyoruz. evet çocuğu bile değil torunu. kimse neden mezarda emekli edildiğimizi tartışmazken buradan yüklenip bok atıyorlar kendisine. kendisi de bu durumu yanlış bulduğunu söylemesine rağmen hem de. bok atılabilecek en büyük açığının(!) bu konu olduğu birinden bu kadar korkulmasını anlamak da zor değil aslında. belki bu seçim döneminde değil ama aynı yöntemli ve kararlı çalışma ile bir sonraki seçim döneminde çok iyi sonuçlar alacağı kesin.
bok atılabilecek en büyük açığı(!) torununun henüz bebekken sigortalı yaptırılması olan bir şahıstan söz ediyoruz. evet çocuğu bile değil torunu. kimse neden mezarda emekli edildiğimizi tartışmazken buradan yüklenip bok atıyorlar kendisine. kendisi de bu durumu yanlış bulduğunu söylemesine rağmen hem de. bok atılabilecek en büyük açığının(!) bu konu olduğu birinden bu kadar korkulmasını anlamak da zor değil aslında. belki bu seçim döneminde değil ama aynı yöntemli ve kararlı çalışma ile bir sonraki seçim döneminde çok iyi sonuçlar alacağı kesin.
pek çok insanın bakarken at gözlüklerini çıkaramadıklarını görmemizi sağlayan parti. uzun dönemden beri süregelen "laiklikten başka söyleyecek bir şeyleri yok" ya da "atatürk'ü kullanarak siyaset yapıyorlar" eleştirilerinin halen devam etmesi enteresan. son seçim döneminde "yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele" temelinde hareket etmesine rağmen halen bu tarz yaklaşımlar görmesini anlayamıyorum. önce söz konusu partinin vaatlerini ve seçim döneminde yaptıklarını biraz okumak, araştırmak, bilgi sahibi olmak lazım.
beşiktaş taraftarının yaptığı besteler dışında türk tribün örgütlenmeleri içerisindeki en güzel bir kaç besteden biri. galatasaray taraftarı yapmış diye bok atmaya gerek yok.
sözlüğün son derece sıkıcı olduğu günlerdir. bir nevi hatıra defteri kıvamını alır sözlük. herkes birbirini pek sever pek beğenir, 3. kişiler için hiç bir şey ifade etmeyen kişiler arası özel ifadeler kullanılır, sözlük açısından pek de hoş değildir. "canım, cicim" diye altına methiyeler düzülen adam 3 ay sözlüğe uğramasa "ulan sahi bir x vardı ne oldu ona" demez kimse, bu haliyle de biraz yapmacık kaçıyor sanki.
kendisine ya da bir başkasına yapılan bir yanlışa itiraz ediyorsa eğer haksız sayılamayacak kişidir. beşiktaş taraftarının asi yanı da zaten yanlış olarak gördüğü her mevzuya olan karşıt duruşundan ileri gelir. durduk yere kimseye salça olmayıp sadece gerektiğinde tepkisini koymayı bildiği sürece eleştirilecek bir yönü yoktur bana göre.
seneye formamızı giyebileceğini düşünüyorum. hakan arıkan'ın takımdan ayrılacak olması sebebiyle yerli kaleci arayışında olduğumuz bir dönemde beşiktaşlı olduğunu ve beşiktaş'ta oynamak istediğini açıklaması kulüplerin temas halinde olduğunun göstergesi sanki. eğer gelirse cenk ile birlikte uzun yıllar kaleci sıkıntısı yaşamamamızı sağlayacak.
piknik organizasyonunda parmağını kırmış, ama sıcağıyla farkedememiş yazar. kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletip, o kadar çok hoplayıp zıplamamasını tavsiye ediyorum.
beşiktaş'ın 10 yıl boyunca stoper sıkıntısı çekmeyeceğini iddia eden galatasaray yöneticisi. kendisine kendi takımıyla ilgilenmesini ve gücenmemesini tavsiye ederim.
genel olarak yazım şeklini beğenmesem de bugünkü yazısıyla pek çok kişinin duygularına tercüman olmuştur.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17951815.asp
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17951815.asp
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?