göz altına sürülen ve kendilerini pandaya benzettikleri beyaz far
çocukluğunun tadına düşe kalka sokaklarda varabilen çocuktur,büyüdüğünde gülümsetir de o izler anıları canlanınca.
"Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar.
Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar.
Ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik,
Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik..."
Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar.
Ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik,
Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik..."
sezen aksu-ah mazi
mesela:
"Elif olmak zordur
çünkü elif olmak
Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
Dik ve önde
Belki acıyla
Ama vazgeçmeden durmanın
Dünya ne kadar dönerse dönsün
Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
Kaç silah varsa elife çevrilir
Elif hep olduğu yerdedir
Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
Zordur elif olmak
Elif olmak hep vurulmaktır
Elif olmak yalnızca elif olmaktır
Ne B, ne T, ne S
Elif
Yalnızca elif
Elif demeden hiçbir şey denilemez
Ben elif dedim
Artık her şeyi söyleyebilirim."
"Elif olmak zordur
çünkü elif olmak
Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
Dik ve önde
Belki acıyla
Ama vazgeçmeden durmanın
Dünya ne kadar dönerse dönsün
Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
Kaç silah varsa elife çevrilir
Elif hep olduğu yerdedir
Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
Zordur elif olmak
Elif olmak hep vurulmaktır
Elif olmak yalnızca elif olmaktır
Ne B, ne T, ne S
Elif
Yalnızca elif
Elif demeden hiçbir şey denilemez
Ben elif dedim
Artık her şeyi söyleyebilirim."
ankara dışından gelip de orada yaşayan çoğu insan nefret ediyor burdan ve evet özellikle de istanbullular.belki nefret etmezsin ama sevmeye çalışırsın,alışmaya çalışırsın bu kadar insan nefret ediyorsa vardır bir bildikleri demeden,o şehri dinlemeye çalışırsın.eğer ki şanslıysan sana fısıldamaya başlayacak ankara,karşına güzel mi güzel insanlar çıkartacak,nerde olduğunu unutup sen keyif aldığını farkedeceksin.farklı şeyler,farklı detaylar dikkatini çekmeye başlayacak,ankara sana illa ki birşeyler öğretecek.bir gün bakacaksın ki "ankarayı bile özledim"diyebiliyorsun.zaman zaman soğursun,gitmek istersin tüm bunlara rağmen,ama bu şehri sevmeye çalışmak lazım "ayy burda deniz de yok zaten"diye kestirip atmadan önce,bir şansı olmalı ankaranın da.
boğaz
kadıköy
aidiyet
kadıköy
aidiyet
çok sevdiğin o gömleği,sevgilinin ayrıldıktan sonra doğumgününde sana hediye etmesinden sonra giyilince çok da sevindirik olunamayan gömlek
arkadaş kalmaya çalışmak vardır, arkadaş kalabilmek değil.
kendisi tek başına şu koca şehirdeki ailemdir,çok sevilendir,ankara'yı özletme sebebidir.
"Bir gün seni bırakırım ya
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama istanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu."
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama istanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu."
onunla etrafımıza kurduğumuz surlar dünyanın en eski,en sağlam taşlarından,kimsenin yıkamayacağı,yıkmaya cürret edemeyeceği.bu asosyallikse biz asosyaliz ve mutluyuz,karışmasın kimseler.
her görüşte yeniden aşk.
esra-ceyda kardeşler.
candan erçetin-söz vermiştin.
bir yere hiç gitmeden hasret büyütmek;edirne...
-benim adım ilyas,kamyonumun adı da aldırma gönül,peki senin adın ne al yazmalı?
(bkz: selvi boylum al yazmalım)
(bkz: selvi boylum al yazmalım)
yalnız kalmak istediğinde,en iyi arkadaş kedi.
ne olurdu karşılıklı 2 kadeh rakı içseydik,2 şarkı söyleseydi,2 muhabbet etseydik dedirten güzel kadın.
kendisi tahammül sınırlarımın çok üstünde olan şahıs.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?