confessions

deniztarafindakikale

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 3110
  2. takipçi 0
  3. puan 48468

fifa 16

deniztarafindakikale
kadıköy'de oyun takas yeri bulduğum için easports'la aramızdaki kırgınlığı rafa kaldırarak edindiğim oyun.

fifa 15'i 50'ye verdim, üstüne 150 saydım ve aldım oyunu.

season'da dün akşam beşiktaş'ımızla 5 maçta 2 galibiyet 2 beraber 1 mağlubiyet aldım. o mağlubiyette bağlantı sorunundan oldu. maç bitmeden yenik sayıldım.

mario gomez bildiğiniz ateş ediyor.

taraftarın maç harici takıma tesir edememesi

deniztarafindakikale
yaşanan bir çok buhranlı dönem sonrası akıllara gelen ve hemen herkesi üzen durum.

şayet takım ve taraftar bu kadar birbirinden kopuk olmasaydı nice genç yetenek yeterince olmadıklarından ötürü elimizden gitmezdi diye düşünüyorum, sezer öztürk gibiler oynamadıkları halde takıma çivilenmiş gibi kalamazlardı.

fiziki şartlar gereği tabii ki takımı fulya'ya döndürmek mümkün değil. ancak en azından haftada 1 yada 2 gün semtten ( özellikle semtten ) ümraniye'ye 2-3 otobüs taraftar götürülebilir ve takımla taraftar arasındaki bağlar güçlendirilebilir.

ilk gidilen beşiktaş maçı

deniztarafindakikale
kesinlikle yazılması gereken hikayelerdir.

nasıl unutulur ki? "ilk görüşte aşk'a inanırmısın?" sorusunun cevabıdır.

1983-1984 sezonunun açılışıydı ve beşiktaş'ımız sakaryaspor ile özel maç yapıyordu. sarı fırtına metin tekin o zamanlar kızıla yakındı. "nur içinde yatsın" rahmetli babam ve gedikpaşa'dan iş arkadaşlarıyla gitmiştik maça.

kapalı tribünde tam olarak iki direk arasındaydık. babamın omuzundaydım. yanlış hatırlamıyorsam maçı 2-1 kazanmıştık. sarı fırtına sağ kanatta topla buluştuğunda tribünde öyle bir "yürü be oğlum" uğultusu kopuyordu ki anlatılmaz. ilk görüşte aşk vardı işte ve ben 5 yaşında çocuk yüreğimle aşkı tanımıştım. rahmetli babamın sayesinde o gün yüreğime işlenen aşk o günden sonra babamın başına bela olmuştu resmen. tüm hafta çalışan adamcağız uykuya hasretken ben pazar sabahları 7'de yatak odasında dikilirdim başına "baba bugün maça gitmeyecekmiydik?".

91-92 sezonunun şampiyonluk maçına kadar aralıklarla babamla arşınladık mabedin yollarını. sonra "tamam artık kendin gidebilirsin" diyerek babamın cebime maç harçlığı koymasıyla 91-92 sezonunun şampiyonluk maçıyla kendim gitmeye başladım mabede. en büyük üzüntüm rahmetli babamla tekrar bir maça gitmemek oldu. çok ısrar etmeme rağmen gelmek istemedi benimle maça. belki babalığı gereği benimle maça gelerek harcayacağı 100-150 lirayı yine benim geleceğim için tasarruf etmek istemesinden belki de rahmetli süleyman seba'ya yaptıklarımızdan dolayı olan kırgınlığından, bilemiyorum.
12 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol