corvuscorax

çubuklu beşiktaş forması ile dolaşmaktan pek farkı yoktur. Rengini açık etmektir. iphone'unu, arabasının anahtarını vs gibi içi boş değerlilerini göstermek için kıçını yırtanlara tercih ettiğim insan tipidir.

Yeni açılan mini minii micro blog sitesi hhaha çok güldüm :)

http://www.sibeluremesin.com

(bkz: www.sibeluremesin.com )

insanlık ya sosyalizm ışığı ile ya da aydınların yanan bedenleri ile aydınlanacağının kanıtıdır.

Karanlığın alevi ile değil yürklerindeki ilerici ateş ile bizleri aydınlatmış aydınlarımızlardır.

Onları anmak ve yakanları lanetlemek için yarın kartalda eylemine katılacağım iğrenç günün adıdır.

Göz yaşartan beşiktaş pankartı.

Suriye halkı ile sorunu olan parmak kaldırsın diyesi durumdur... şu savaş döneminde atılması gereken slogandır.

şu an itibari ile gönüldaşı olduğum ülke...

bi ölemediniz amk (gazete adı) dediğim durumdur...

olmamasını dilediğim durumdur...
ABD'nin çıkarları ile bizim holding partronlarının çıkarlarının ortaklaşması nedeni ile ile reco nun suriyede senin gibi insanların canına kıyması girişimidir. Düşürülen uçağın orada işinin olmaması gerekirken ki türkiyenin onlarca uçağını düşürmüş olan yunanistanan yemedeiği için koyulamayan postanın esad'a koyulması manidardır. şayet savaş çıkar ise savaşı savunan embesillerin gitmesini savunduğum durumdur...

öfke duymakla faşist olunmaz,
faşist olunmaz faşist doğulur deyü şarie bağlanılası durumdur...

(bkz: bu ne büyük aşk şanlı beşiktaş )

sözlükteki çakma beşiktaşlıları anlatan tezahürat.

umudun adı beşiktaş...

tezahürat değil tercihtir.

Pınar hakkında çıkan haberler, genelde domuz eti fiyaskosu ile aynı anda sunularak sanki domuz eti satıyor havası yaratılmıştır. Oysaki AKP 7-8 yıl önce domuz eti üretimini ve satışını yasallaştırma kararı almış ve yeni yeni yasallaştırmıştırhttp://www.habercim.net/domuz-eti-resmen-serbest.html Zaten Pınar da domuz eti sattığı için değil ürettiği salam sosis vs. ete yüzde 2 civarında kanatlı hayvan eti yani tavuk eti satmış olmakla suçlanıyor ki bu da aslen suç değil. Suç olan bunu belirtmemiş olması deniliyor ki ürünlerinin içinde yüzde iki kanatlı hayvan eti koyduğu da devlet tarafında kesin olarak kanıtlanmış değildir. hoş herhangi bir marka yüzde yüz kırmızı et koyunca o et hayvanın neresi bilemiyoruz. zira etin kilosu 20 - 30 lira iken 5 liradan yüzde yüz kırmızı et ile üretilmiş sosis satıyorsanız o sosisin içindeki kırmızı et olsa olsa ineğin kukusu, kıçı. Boğanın ziki, taşnağıdır ki tüm markalar bunu yapıyor...

Büyük bir düşünürün dediği gibi, "üretim ilişkilerine bakmaksızın toplumların mutfak kültürü anlaşılamaz"...

Toplumun yaşadığı refah seviyesinden çok, yaşadığı acılar ve açlık ile şekillenen kültürdür.

örnekle:
Uzak doğuda börtü böceğin yenmesinin en büyük nedeni o toplumda yaşanan savaşlar ulusal kurtuluş mücadeleleri sonucudur. Savaşlar sırasında işgalci emperyal ülkeler tarafından ölmeleri için tüm tarlaları yakılan tüm hayvanları telef edilen halklar ölmemek iççin onlarca yıl topraktaki börtüyü böceği yemiştir. Bu sürecin sonunda toplumlar kurtuluş savaşlarını zafere ulaştırmışlardır ki yurdumun kurtuluş savaşında resmettiği olay cepheye mermi taşıyan annelerimizdir ki diğer halkların yaşadıkları göz önünde bulundurulunca bizim gerçekten çok daha lüks bir kurtuluş savaşı tablomuz vardır. şimdi bizler kurtuluş savaşı ile gurur duyarken diğer hakların onurlarının sonucu olan yemek kültürünü aşağılayacak kadar kendimize yabancılaşırız. Bizde anı süreçlerde hayvanlarımızı kesip hiç bir yerini ziyan etmemeyi öğrenmişizdir. Mesela; hayvanın bağırsaklarından ayaklarına, midesinden beynine, böbreklerinden diline, gözlerinden taşnaklarına ve hatta burnuna kadar her yerini yeriz. işte bence bizim gerçek kurtuluş savaşı resmimiz budur...

(bkz: yemek kültürü)

Yemek yeme konusunda tercihtir...

at sütünden yapılan içkiyi içmekle övünen, hayvanların bir çok ülkede tiksinildiği için yenmeneyen yerlerini (taşnağını, ağzının içindeki dilini,bok taşıyan bağırsaklarını, kellesi ile birlikte sulu sulu gözünü, zombi gibi beynini, ayaklarını midesini, işkembesini ,gibi gibi) yiyen halkımın çiğ köfte ile lahmacun yiyen (ki hiç rastlamadım) insanları küçümsemesini anlayamadığım durumdur. Sanırım bu yadırgama durumunun aşağılanan halklar ile (çekirgeyi, köpeği yiyen toplumlara karşı geliştirilmiş olan aşağılama alışkanlığıgibi) ilgisisinin bulunması doğaldır. Gerçi mesleğinde tanınmış "concon" bir bayan arkadaşım kadına özel günlerinde dondurma ve çiğ köfteye aynı anda aş ererdi ki biz bunu garip karşılamazdık. Ne de olsa insan oğlu insan, garipsenmemeli diye düşünürdük.

Konuyu toparlamak gerekir ise; Denizden çıkan böcekleri yiyenlerin (ıstakoz,kril,karides gibi) elit sayıldığı karada bulunan böcekleri yiyenlerin ise aşağılanmayı hak ettiği bir toplumda insanların her canını istediğini yemesinin meşru ve normal karşılanması da pek mümkün değildir.

haksızlıkla mücadele eden ama bunu da pasif direnişle yapan halk kahramanı..

Katıla, katıla 4 kat olduğum beste...