kulübümüzdeki mali kriz ve bunun neden olduğu birlik, beraberlik ortamının oluşamaması nedeniyle zor haftalar geçiriyoruz. içimden bir ses yarın akşam gerçek beşiktaş'ı yeniden sahada göreceğimizi söylüyor. sonuç olarak zor, ama imkansız değil.
(bkz: 19.03)
öncelikle belirtmeliyim ki ailece hastasıyız. yaratıcı oyun görüşünü hızı ve yeteneğiyle birleştirdiği zaman durdurulamaz bir hal alabiliyor. belki de bu brezilya futbolunda geçerli fakat avrupada da hiç bozmadan, üzerine bir şeyler katarak ilerlemesi tek temennimiz.
beşiktaş'ımızın bu noktaya gelmesinde büyük payı olan (!) , beşiktaşlılık duruşunu hiçe saymaya çalışan gereksiz biridir kendisi.
dün yeni çıkan albümünü dinleme fırsatım oldu da, gerçekten böyle bir gruba sahip olduğumuz için onlarla gurur duymalıyız.
şu güne kadar izlediğim 'en gaz' filmlerin başında gelir.
benzerinin güzel trakya'mda yapılmasını istemiyor değilim. o zaman görün siz eğlenceyi.
benim için müzik adamıdır, sanatçıdır.
gerçekçi olmak gerekirse galatasaray'ın selçuk'a muhtaç olduğunun anlaşıldığı maçtır.
1979-1980 sezonunda fenerbahçeyi ve beşiktaşımızı kupadan elemiş, kentimizin moral ve sevinç kaynağı olmuştur. geçen yıl da son maçta yenilip 2.lige çıkamamıştır ve bunun en büyük sorumlusu yönetimdir. az önce biten beşikdüzü maçında da yenilmiştir. şuandan itibaren tek temennimiz kümede kalabilmek...
beşiktaşımızın forvet almak adına yaptığı bir transferdir, gereksiz biridir. tamam sol ayağını iyi kullanıyosun, sert şutların var ve fiziğin de iyi. ama eksik kalıyosun be arkadaşım. yemin ediyorum kanser ediyosun adamı. umarım bugün mustafanın yerine kendisini izlemeyiz, aksi takdirde hücum hattında fazlasıyla eksik kalabiliriz.
maçtan sonra gelen edit: afedersiniz de, ebeni sikeyim edu.
maçtan sonra gelen edit: afedersiniz de, ebeni sikeyim edu.
an itibariyle fenerbahçe ülker maçında yardırmaktadır, hey yavrum benim be.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?