batak oynamayı bilsem kesinlikle katılacağım, hatta organizasyon olayına el atabilirdim. Ancak maalesef bu oyunu, hatta genel anlamda kağıt oyunlarından anlamadığım için olsa da katılamayacağım turnuvadır.
boksordenazkullanilmiseldiven
5. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -
- toplam entry 7
- takipçi 0
- puan 4065
kalite konusunda değil ancak tasarım ve sunum konusunda radikal değişiklikler yaparak, ürün çeşitliliğini artırarak, özellikle ve özellikle web sitesini daha akılcı kullanarak çok çok daha başarılı olacağına inandığım, beşiktaş lisanlı ürünlerini taraftarlarla buluşturan mekandır.
beşiktaş'ta oynadığı dönemdeki gösterdiği performansı asla unutamayacağım, onun da beşiktaş taraftarlarının o sevgisini, her aldığı sayı sonrasında "amin" dememizi unutabileceğini sanmadığım, şu an tb2l'de oynayan başarılı ve unutulmaz bir oyuncudur.
hatta beşiktaş'da o kadar başarılıydı ki; haziran 2005 yılında efes ile yapılan maçta yalnızca el emin'in tutulmasıyla efes maalesef galibiyete ulaşmıştı.
hatta beşiktaş'da o kadar başarılıydı ki; haziran 2005 yılında efes ile yapılan maçta yalnızca el emin'in tutulmasıyla efes maalesef galibiyete ulaşmıştı.
heyecandan, sahibi olduğum büfeyi açık unutup Çarşı'da şampiyonluk kutlamasına katıldığım, kutlama sonrası döndüğümde de durumu fark eden mahallenin ağabeylerinin ellerinde bayraklar, üstlerinde formalarla mekandan bir şey çalınmasın diye büfenin önünde kutlama yaptıklarını görmeme vesile olan Ercan Taner haykırışıdır.
inönü stadındaki atmosferi tekrar yaşayacağıma inanmadığım ve ismini kesinlikle ama kesinlikle beğenmediğim yeni stadımız.
Yalnızca ben mi bu şekilde düşünüyorum bilmiyorum ancak madem sponsor firma vodafone olacak, o halde neden "vodafone inönü stadı" gibi bir yol, isim bulamadılar da kökünden değiştirerek bu ismi verdiler? Acaba amaç; Türk Telekom arena misali vodafone arena ismini koyarak galatasaray'a yaptıkları gibi "biz olmasaydık bu stad olmazdı" şeklinde bir nemalanma düşüncesi mi? Belki de bu düşüncemi, temeli için dahi tayyip bey'den icazet beklemeleridir. Bilemiyorum ancak özetle; ismini sevmediğim, bu kadar kısa sürede biteceğine inanmadığım bir yerdir.
Beşiktaşımızın olduğu her yer inönü benim için, o da ayrı bir konu.
Edit: Erdoğan sayesinde önümüzdeki yıla yetişmeyecek stadımız. İnönü stadının böyle bir dönem de yıkılarak yeniden yapılması kesinlikle hata idi. Böyle bir iktidar zamanında bu olaya hiç girilmemeliydi diye düşünüyorum.
Ayrıca; Demirören'in verdiği zarar kadar Beşiktaşımıza zarar verdiğini düşünüyorum başkanımız Fikret Orman'ın.
Yalnızca ben mi bu şekilde düşünüyorum bilmiyorum ancak madem sponsor firma vodafone olacak, o halde neden "vodafone inönü stadı" gibi bir yol, isim bulamadılar da kökünden değiştirerek bu ismi verdiler? Acaba amaç; Türk Telekom arena misali vodafone arena ismini koyarak galatasaray'a yaptıkları gibi "biz olmasaydık bu stad olmazdı" şeklinde bir nemalanma düşüncesi mi? Belki de bu düşüncemi, temeli için dahi tayyip bey'den icazet beklemeleridir. Bilemiyorum ancak özetle; ismini sevmediğim, bu kadar kısa sürede biteceğine inanmadığım bir yerdir.
Beşiktaşımızın olduğu her yer inönü benim için, o da ayrı bir konu.
Edit: Erdoğan sayesinde önümüzdeki yıla yetişmeyecek stadımız. İnönü stadının böyle bir dönem de yıkılarak yeniden yapılması kesinlikle hata idi. Böyle bir iktidar zamanında bu olaya hiç girilmemeliydi diye düşünüyorum.
Ayrıca; Demirören'in verdiği zarar kadar Beşiktaşımıza zarar verdiğini düşünüyorum başkanımız Fikret Orman'ın.
İstanbul'da cuma akşamları üsküdar çarşı durağında otobüs bekleyen inanılmaz kalabalığı ve genel anlamda araç trafiğinin durma noktasında olmasını sürekli olarak görmem neticesinde, son 3 yılda inanılmaz arttığı izlenimine kapıldığım, ülke toprakları üzerinde yaşayan kişi sayısıdır.
akp iktidarının gerçek yüzünü tüm ülkeye göstermiş ancak iktidardan nemalanan kesimin, gelirlerini kaybetme korkusu nedeni ile görmezden geldiği, karalama kampanyası düzenlediği direniştir.
Ülkeyi yöneten insanların göstere göstere yalanlar söylemesine, iftiralarla tepkiyi lehine çevirme çabalarına sahne olan, polis denilen toplum düzeni sağlayıcıların nasıl da iktidarı korumak adına yapılandığını gösteren direniştir.
ülke insanının; din adı altında, çıkarları için nelere göz yumacağını kanıtlamış, badem bıyıklı ileri! demokrasi diye ağlayan gericilerin ne kadar tehlikeli olabileceklerini satır ve palalarla sokaklarda kadınlara saldırmasıyla ispatlamış, fişleme konusunun halen devam ettiğini göstermiş, tayyip erdoğan denilen kişinin ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne sermiş olan direniştir.
ülkenin başbakanı konumundaki bir insan'ın! suriyeliler'e, filistinlilere, mynmar'daki insanlara acıyarak ağlamasına rağmen, örgütlü bir tarikata dönüşen polislerinin bilinçli olarak attığı gaz bombalarıyla ölen gencecik çocuklarımıza bir damla gözyaşı dökmeyerek bu ülkenin vatandaşlarının bir kıymeti olmadığını ispatlamıştır.
Ama en önemlisi; zaten beton yığını dolu olan İstanbul denilen bu şehrin, gezi parkı içerisindeki kalan çok az miktardaki ağacın korunmasını sağlamış ve ülkede iç karışıklık yaratmak için tutulmuş polisin kıydığı hayatları aylar sonra dahi hatırlayan ve asla unutmayacak olan toplumsal bir tepkinin zaferidir.
Ülkeyi yöneten insanların göstere göstere yalanlar söylemesine, iftiralarla tepkiyi lehine çevirme çabalarına sahne olan, polis denilen toplum düzeni sağlayıcıların nasıl da iktidarı korumak adına yapılandığını gösteren direniştir.
ülke insanının; din adı altında, çıkarları için nelere göz yumacağını kanıtlamış, badem bıyıklı ileri! demokrasi diye ağlayan gericilerin ne kadar tehlikeli olabileceklerini satır ve palalarla sokaklarda kadınlara saldırmasıyla ispatlamış, fişleme konusunun halen devam ettiğini göstermiş, tayyip erdoğan denilen kişinin ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne sermiş olan direniştir.
ülkenin başbakanı konumundaki bir insan'ın! suriyeliler'e, filistinlilere, mynmar'daki insanlara acıyarak ağlamasına rağmen, örgütlü bir tarikata dönüşen polislerinin bilinçli olarak attığı gaz bombalarıyla ölen gencecik çocuklarımıza bir damla gözyaşı dökmeyerek bu ülkenin vatandaşlarının bir kıymeti olmadığını ispatlamıştır.
Ama en önemlisi; zaten beton yığını dolu olan İstanbul denilen bu şehrin, gezi parkı içerisindeki kalan çok az miktardaki ağacın korunmasını sağlamış ve ülkede iç karışıklık yaratmak için tutulmuş polisin kıydığı hayatları aylar sonra dahi hatırlayan ve asla unutmayacak olan toplumsal bir tepkinin zaferidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?