(bkz: geldi yine tipini siktiğimin)
özellikle maç öncesi ve sonrası kendini gösteren his.
aziz yıldırım'ın kader ortağı bulma çabaları.
an itibariyle tvem'de beşiktaş'taki yolsuzluk ve şike hakkında çarpıcı iddialar ortaya atmakta olan kişi.
edit: kartal yuvası'ndaki 540 bin liralık yolsuzluktan bahsediyor.
edit: kartal yuvası'ndaki 540 bin liralık yolsuzluktan bahsediyor.
(bkz: führer)
önümüzdeki 3 zorlu maçta[ybkz]swh[/ybkz] doğru 11 seçimi ve doğru değişiklikler yapmasını temenni ettiğimiz hoca.
geri aldım evlatlarımı...
https://fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc3/t1/1797577_827813753901425_2122033731_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc3/t1/1797577_827813753901425_2122033731_n.jpg
soğuk olduğunda gaz yapan içecek.
bilet fiyatlarının da aşırı düşüklüğüyle salonun fullenmesinin muhtemel olduğu maç.
attığın basket olsun kartalım.
attığın basket olsun kartalım.
beşiktaş ruhunu içinde yaşayan topçularımızdan.
(bkz: geldi yine tipini siktiğimin)
kedi kesme olayından sonra, kan donduran bir olay daha. izmir'de tecavüz edilip, öldürülen bir oğlak bulunmuş.
http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/02/10/izmirde-tecavuz-edilip-oldurulen-bir-oglak-bulundu/
http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/02/10/izmirde-tecavuz-edilip-oldurulen-bir-oglak-bulundu/
almeida'nın gol attıktan sonra elleriyle kalp yapması.
genel olarak yetenek(vurgula: siz)lerin olduğu yarışma.
(bkz: zamanlaması manidar)
kan donduran cinsten bir olay.
https://www.facebook.com/photo.php?v=764084386950151
https://www.facebook.com/photo.php?v=764084386950151
--spoiler--
fenerbahçe'liyim.
çocukken, 80'lerin sonunda, bir dönem, galatasaray ile beşiktaş çekişirdi hep.
milne zamanları. metin ali feyyaz zamanları.
fenerbahçe o yıllar piyasada yoktu. ve bizim çocukluğumuza denk geliyordu o yıllar. en fanatik olduğumuz yıllara. fenerbahçe'li olarak beşiktaş'ın başarılarını izlerdik hep.
beşiktaş, galatasaray'ın da, fenerbahçe'nin de en korktuğu, taktir ettiği takımdı.
ama sonra ne oldu da oldu, beşiktaş; o bizim çocukluğumuzda takdir ettiğimiz, korktuğumuz takım olmaktan çok uzaklaştı.
3. büyük olarak anılmaya başladı hep.
şampiyonluklardan uzak kaldı. bunla da yetindi. bunu kabullendi.
90'larda galatasaray beşiktaş'ın çok şampiyonluğunu çaldı, doğru. herkes biliyor.
şerefli ikincilik lafını seba bunun için söylemişti.
ancak herşeye rağmen, beşiktaş ta bundan güçlenerek çıkmalıydı.
ama bundan sonra dağıldı.
ara ara şampiyonlukları oldu elbet, ancak o kadar.
beşiktaş'ın bence en büyük problemi kendisiyle. kendisinin ne kadar büyük bir camia olduğunun farkında değil. potansiyelinin de. kaç yıldır şampiyon olamamak onları rahatsız etmiyor, adeta kabullenmişler, galatasaray ve fenerbahçe rekabetinin ardından, türkiye'de 3. büyük olmayı.
bugün aziz yıldırım bile dedi, "beşiktaş şike yapmakla suçlanıyor, ancak hiçbir yöneticisi buna itiraz etmiyor, kabulleniyor" diye.
bu basit bir örnek. bu kabullenme, erdemlilikle falan açıklanamaz. sonuçta sana tescilli şikeci deniyor. bu ancak heyecanın kalmamasıyla, hırsının kalmamasıyla açıklanabilir.
beşiktaş camiası bağırmalıdır "hayır ben şike yapmadım" diye. yaptığına inanıyorsa o ayrı.
beşiktaş camiası ayaklanmalıdır, "ben artık şampiyonluk istiyorum" diye.
büyüklüğünün farkına varmalıdır.
çocukluğumuzun o güçlü beşiktaş'ı olmalıdır.
türk futbolunun güçlü bir beşiktaş'a ihtiyacı var.
ancak bakıyorum, beşiktaş bu seneyi de vermiş. geçen sene gibi. ümidini kaybetmiş. stadının yapılmasını bekliyor.
nasıl ki 100. yılda, 100. yıl gazıyla şampiyon oldular, statları yapılınca da o yıl o gazla şampiyon olabilirler. ama ya sonra?
yeni bir gaz mı bekleyecekler?
neden sürekli yarışın içinde değiller?
üzerlerindeki bu ölü toprağı neden? neden bu kabullenmişlik?
öncesinde dediğim gibi, fenerbahçe'liyim. ve emin olun fenerbahçe'li olarak benim için beşiktaş galatasaray'dan çok daha fazla korktuğum bir ezeli rakip.
çok daha tereddüt ederim beşiktaşla yarışmaktan şampiyonluk yarışında.
ancak beşiktaş, galatasaray kadar büyük olduğunu kabul etmiyor, sanki bu inancı kaybolmuş. kabullenmiş bazı şeyleri.
sonuç olarak, en büyük problemi ve rakibi kendisi olan camiadır beşiktaş.
maalesef inandılar son zamanlarda, 3. büyük olduklarına. silkelenip böyle olmadıklarını haykırmalıdırlar. iki sene şampiyon olamadılar mı, yeri yerinden oynatmalıdırlar, isyan etmelidirler, camialarını ayaklandırmalıdırlar.
--spoiler--
fenerbahçe'liyim.
çocukken, 80'lerin sonunda, bir dönem, galatasaray ile beşiktaş çekişirdi hep.
milne zamanları. metin ali feyyaz zamanları.
fenerbahçe o yıllar piyasada yoktu. ve bizim çocukluğumuza denk geliyordu o yıllar. en fanatik olduğumuz yıllara. fenerbahçe'li olarak beşiktaş'ın başarılarını izlerdik hep.
beşiktaş, galatasaray'ın da, fenerbahçe'nin de en korktuğu, taktir ettiği takımdı.
ama sonra ne oldu da oldu, beşiktaş; o bizim çocukluğumuzda takdir ettiğimiz, korktuğumuz takım olmaktan çok uzaklaştı.
3. büyük olarak anılmaya başladı hep.
şampiyonluklardan uzak kaldı. bunla da yetindi. bunu kabullendi.
90'larda galatasaray beşiktaş'ın çok şampiyonluğunu çaldı, doğru. herkes biliyor.
şerefli ikincilik lafını seba bunun için söylemişti.
ancak herşeye rağmen, beşiktaş ta bundan güçlenerek çıkmalıydı.
ama bundan sonra dağıldı.
ara ara şampiyonlukları oldu elbet, ancak o kadar.
beşiktaş'ın bence en büyük problemi kendisiyle. kendisinin ne kadar büyük bir camia olduğunun farkında değil. potansiyelinin de. kaç yıldır şampiyon olamamak onları rahatsız etmiyor, adeta kabullenmişler, galatasaray ve fenerbahçe rekabetinin ardından, türkiye'de 3. büyük olmayı.
bugün aziz yıldırım bile dedi, "beşiktaş şike yapmakla suçlanıyor, ancak hiçbir yöneticisi buna itiraz etmiyor, kabulleniyor" diye.
bu basit bir örnek. bu kabullenme, erdemlilikle falan açıklanamaz. sonuçta sana tescilli şikeci deniyor. bu ancak heyecanın kalmamasıyla, hırsının kalmamasıyla açıklanabilir.
beşiktaş camiası bağırmalıdır "hayır ben şike yapmadım" diye. yaptığına inanıyorsa o ayrı.
beşiktaş camiası ayaklanmalıdır, "ben artık şampiyonluk istiyorum" diye.
büyüklüğünün farkına varmalıdır.
çocukluğumuzun o güçlü beşiktaş'ı olmalıdır.
türk futbolunun güçlü bir beşiktaş'a ihtiyacı var.
ancak bakıyorum, beşiktaş bu seneyi de vermiş. geçen sene gibi. ümidini kaybetmiş. stadının yapılmasını bekliyor.
nasıl ki 100. yılda, 100. yıl gazıyla şampiyon oldular, statları yapılınca da o yıl o gazla şampiyon olabilirler. ama ya sonra?
yeni bir gaz mı bekleyecekler?
neden sürekli yarışın içinde değiller?
üzerlerindeki bu ölü toprağı neden? neden bu kabullenmişlik?
öncesinde dediğim gibi, fenerbahçe'liyim. ve emin olun fenerbahçe'li olarak benim için beşiktaş galatasaray'dan çok daha fazla korktuğum bir ezeli rakip.
çok daha tereddüt ederim beşiktaşla yarışmaktan şampiyonluk yarışında.
ancak beşiktaş, galatasaray kadar büyük olduğunu kabul etmiyor, sanki bu inancı kaybolmuş. kabullenmiş bazı şeyleri.
sonuç olarak, en büyük problemi ve rakibi kendisi olan camiadır beşiktaş.
maalesef inandılar son zamanlarda, 3. büyük olduklarına. silkelenip böyle olmadıklarını haykırmalıdırlar. iki sene şampiyon olamadılar mı, yeri yerinden oynatmalıdırlar, isyan etmelidirler, camialarını ayaklandırmalıdırlar.
--spoiler--
büyük bir takımın taraftarı olarak şampiyonluk lafını kullanması gereken taraftar. şampiyon oluruz demiyoruz, şampiyon olmalıyız, savaşmalıyız sahada diyoruz. gaza gelmek değil ki bu. kasımpaşa maçını kazanırsak fark 5'e inecek. kendi evimizde fenerbahçe ile oynayacağımızı düşünürsek imkansız değil kanımca. sadece takımımızın ilk 4 haftadaki beşiktaş gibi oynaması gerekiyor. yani fazlasını istemiyoruz, imkansızı da istemiyoruz, sezon başındaki beşiktaş'ı istiyoruz, o kadar.
kazanıp liderle puan farkını 5'e indirmemiz gereken maç. taraftarı şampiyonluk için ümitli görmüyorum, umarım 3 puan alınca taraftarımız da kendine gelir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?