karl marx'ın bir sözüdür.
hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette,bunun için insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnızca kendi postuna özen göstermen yeterli
zevkle katılacağım zirvedir.
(bkz: sevindirik olmak)
(bkz: sevindirik olmak)
işyerlerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır.
elli (50) ve üzeri işçi çalışan firmalar iş güvenliği uzmanı çalıştırmakla yükümlüdürler.
elli (50) ve üzeri işçi çalışan firmalar iş güvenliği uzmanı çalıştırmakla yükümlüdürler.
modern kölelik sistemidir.
iş güvencesiz,korumasız,hakkını arayamayan,istediği anda işten çıkarılan,tazminat ödenmeyen...
iş güvencesiz,korumasız,hakkını arayamayan,istediği anda işten çıkarılan,tazminat ödenmeyen...
kesinlikle eski-yeni yazar ayrımı olmayan zirvelerdir..
şayet yazar olduğum ilk gün zirveye katılmış biri olarak söylüyorum bunu.
en kısa zamanda da bir zirve olmasını temenni ediyorum.
şayet yazar olduğum ilk gün zirveye katılmış biri olarak söylüyorum bunu.
en kısa zamanda da bir zirve olmasını temenni ediyorum.
Lezbiyen,Gay,Biseksüel, Travesti ve Transseksüel bireylerin hakkını savunmak, pozitif ayrımcılıktan yararlanmak, çalışma ve yaşama hakkını her alanda dile getirmek için kurulmuş örgüt.
ayrıca çok takdir ettiğim örgüttür.
ayrıca çok takdir ettiğim örgüttür.
kafası uçmuş insan söylemidir.
az bilimsel yaklaşın olaya koduklarım dedirtendir.
az bilimsel yaklaşın olaya koduklarım dedirtendir.
farklı etnik kökenlerden bir sürü ezilenin aynı çatı altın da toplanacağı partidir,helal olsundur.
geçen hafta kongresi oldu ve önümüzde ki 2-3 ay içinde açılması planlanıyor.
geçen hafta ki kongre'de yayınlanan bildirinin tam metni şöyle:
"bizler, farklı siyasi partiler, sendikalar, emek örgütleri ve meslek örgütlerinden, kadın ve ekoloji hareketlerinden, dernek ve inisiyatiflerden, farklı inanç, etnik köken ve mesleklerden kadınlar ve erkekler olarak, kurumsal ya da bireysel duruşumuzla bir araya gelip bir seneden uzun süredir çalışmalarını sürdürdüğümüz ve basında çatı partisi olarak bilinen oluşumun ilk toplantısını 20-21 aralık 2008 tarihlerinde gerçekleştirdik.
birikim, beceri, güç ve olanaklarımızı birleştirerek, kürt sorununun çözümü ve demokratikleşmenin önünde engel oluşturan siyasal ve sosyal sorunlara, küresel kapitalizmin yarattığı kriz ve tahribatlara karşı işçi sınıfından, ezilenlerden ve demokrasiden yana ortak mücadeleyi örmeye, sömürüye, şiddete, cins ayrımcılığına, militarizme karşı omuz omuza örgütlenmeye karar verdik.
emperyalist saldırganlığın balkanları, ortadoğu ve orta asya'yı kana bulayıp, kafkasları bir dinamit fıçısına dönüştürürken türkiye'yi de bu kanlı zemine dâhil etmeye çalıştığı bir süreçte olmazsa olmaz bir sorumluluk olarak gördük bu yan yana gelişi.
kapitalizmin tarihinin en büyük krizlerinden biriyle yeniden yüz yüze geldiği, işsizliğin, hak gasplarının çığ gibi büyüdüğü, nüfusun %20'sinin açlık içinde yaşadığı bir dönemde yan yana geldik. krizin yükünün işçi sınıfının ve diğer emekçilerin sırtına yıkılmasına karşı durmak amacıyla işçi sınıfının siyasete yeniden müdahalesinin olanaklarını yaratmak için yan yana geldik.
yok edilen kadim anadolu halklarının acılarının henüz taze olduğu bir süreçte, milyonlarca yoksul kürt köylüsünün toprağından koparılıp işsizler ve açlar yığınının içine sürüldüğü, dilini konuşmaktan, kimliğini açıklamaktan mahrum hale getirildiği, bir ulus olarak sahip oldukları tüm doğal ve meşru hak ve taleplerinin şiddetle bastırıldığı bir ülkede yan yana geldik.
yaşamın yarısı olan kadınlara karşı erkek egemen ayırımcılığın, şiddetin sürdüğü, insanların cinsel kimliklerinden dolayı ötekileştirildiği, inançların hiçe sayılıp laiklik adı altında insanlara benimsemedikleri inançların dayatıldığı, alevilere yönelik tarihsel ayrımcılığın sürdürüldüğü bir dönemde yan yana geldik.
kâr hırsıyla doğanın ve çevrenin katledilmesinin, nükleer santrallerle geleceğimizin tehdit edilmesinin, insanlığın ortak tarihsel ve kültürel mirasının yok edilmesinin kanıksatılmaya çalışıldığı topraklarda yan yana geldik.
demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik, kardeşlik ve barışı türkiye halklarına çok görenlere "artık yeter" diyoruz...
hastane kapılarında horlananları, işsizleri, güvencesiz koşullarda çalışanları, zorla yerinden edilenleri, üniversitelerden ve iş yerlerinden siyasi düşüncesi ya da başörtüsü nedeniyle dışlananları, ana dilinde eğitim hakkı engellenenleri, okul ve dershane arasında koşuştururken istediği gelecekten mahrum bırakılan gençleri, mevsimlik işçileri, "kentsel dönüşüm projelerine" kurban edilip evsiz barksız bırakılanları, tarlaları yağma edilip, ürünü toprakta kalanları, ormanları "gelişim projeleri" adı altında satılanları, ayrımcılığa uğrayanları, fikrini, kimliğini söylemekten korkar hale getirilenleri, cinsel istismara uğrayanları; yani bütün halklarımızdan, ezilen, sömürülen kadın ve erkekleri bizimle yan yana durmaya çağırıyoruz.
önce katılan sonra katılan, çok olan az olan, örgütlü ya da bireysel katılan ayrımı olmayacak aramızda...
hepimiz eşit olacağız...
program ve tüzüğü birlikte tartışarak yazacağız...
demokrasiyi, özgürlüğü, adaleti, eşitliği, kardeşliği, dayanışmayı ve barışı öncelikle bu inşa sürecinde aramızda hayata geçireceğiz...
tüm yurttaşlara sesleniyoruz, sesimize sesinizi, aklımıza aklınızı, yüreğimize yüreğinizi katın.
gelin bu topraklarda hep beraber yeni bir umut yaratalım. birbirimize güvenelim, korkularımızdan kurtulalım, katliamları durduralım. böyle bir birlikteliğin bundan sonra nelere talip olacağını, ne araçlar yaratıp nasıl yola devam edeceğini hep beraberce belirleyelim...
bu aslında sizin davetiniz...
geçen hafta kongresi oldu ve önümüzde ki 2-3 ay içinde açılması planlanıyor.
geçen hafta ki kongre'de yayınlanan bildirinin tam metni şöyle:
"bizler, farklı siyasi partiler, sendikalar, emek örgütleri ve meslek örgütlerinden, kadın ve ekoloji hareketlerinden, dernek ve inisiyatiflerden, farklı inanç, etnik köken ve mesleklerden kadınlar ve erkekler olarak, kurumsal ya da bireysel duruşumuzla bir araya gelip bir seneden uzun süredir çalışmalarını sürdürdüğümüz ve basında çatı partisi olarak bilinen oluşumun ilk toplantısını 20-21 aralık 2008 tarihlerinde gerçekleştirdik.
birikim, beceri, güç ve olanaklarımızı birleştirerek, kürt sorununun çözümü ve demokratikleşmenin önünde engel oluşturan siyasal ve sosyal sorunlara, küresel kapitalizmin yarattığı kriz ve tahribatlara karşı işçi sınıfından, ezilenlerden ve demokrasiden yana ortak mücadeleyi örmeye, sömürüye, şiddete, cins ayrımcılığına, militarizme karşı omuz omuza örgütlenmeye karar verdik.
emperyalist saldırganlığın balkanları, ortadoğu ve orta asya'yı kana bulayıp, kafkasları bir dinamit fıçısına dönüştürürken türkiye'yi de bu kanlı zemine dâhil etmeye çalıştığı bir süreçte olmazsa olmaz bir sorumluluk olarak gördük bu yan yana gelişi.
kapitalizmin tarihinin en büyük krizlerinden biriyle yeniden yüz yüze geldiği, işsizliğin, hak gasplarının çığ gibi büyüdüğü, nüfusun %20'sinin açlık içinde yaşadığı bir dönemde yan yana geldik. krizin yükünün işçi sınıfının ve diğer emekçilerin sırtına yıkılmasına karşı durmak amacıyla işçi sınıfının siyasete yeniden müdahalesinin olanaklarını yaratmak için yan yana geldik.
yok edilen kadim anadolu halklarının acılarının henüz taze olduğu bir süreçte, milyonlarca yoksul kürt köylüsünün toprağından koparılıp işsizler ve açlar yığınının içine sürüldüğü, dilini konuşmaktan, kimliğini açıklamaktan mahrum hale getirildiği, bir ulus olarak sahip oldukları tüm doğal ve meşru hak ve taleplerinin şiddetle bastırıldığı bir ülkede yan yana geldik.
yaşamın yarısı olan kadınlara karşı erkek egemen ayırımcılığın, şiddetin sürdüğü, insanların cinsel kimliklerinden dolayı ötekileştirildiği, inançların hiçe sayılıp laiklik adı altında insanlara benimsemedikleri inançların dayatıldığı, alevilere yönelik tarihsel ayrımcılığın sürdürüldüğü bir dönemde yan yana geldik.
kâr hırsıyla doğanın ve çevrenin katledilmesinin, nükleer santrallerle geleceğimizin tehdit edilmesinin, insanlığın ortak tarihsel ve kültürel mirasının yok edilmesinin kanıksatılmaya çalışıldığı topraklarda yan yana geldik.
demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik, kardeşlik ve barışı türkiye halklarına çok görenlere "artık yeter" diyoruz...
hastane kapılarında horlananları, işsizleri, güvencesiz koşullarda çalışanları, zorla yerinden edilenleri, üniversitelerden ve iş yerlerinden siyasi düşüncesi ya da başörtüsü nedeniyle dışlananları, ana dilinde eğitim hakkı engellenenleri, okul ve dershane arasında koşuştururken istediği gelecekten mahrum bırakılan gençleri, mevsimlik işçileri, "kentsel dönüşüm projelerine" kurban edilip evsiz barksız bırakılanları, tarlaları yağma edilip, ürünü toprakta kalanları, ormanları "gelişim projeleri" adı altında satılanları, ayrımcılığa uğrayanları, fikrini, kimliğini söylemekten korkar hale getirilenleri, cinsel istismara uğrayanları; yani bütün halklarımızdan, ezilen, sömürülen kadın ve erkekleri bizimle yan yana durmaya çağırıyoruz.
önce katılan sonra katılan, çok olan az olan, örgütlü ya da bireysel katılan ayrımı olmayacak aramızda...
hepimiz eşit olacağız...
program ve tüzüğü birlikte tartışarak yazacağız...
demokrasiyi, özgürlüğü, adaleti, eşitliği, kardeşliği, dayanışmayı ve barışı öncelikle bu inşa sürecinde aramızda hayata geçireceğiz...
tüm yurttaşlara sesleniyoruz, sesimize sesinizi, aklımıza aklınızı, yüreğimize yüreğinizi katın.
gelin bu topraklarda hep beraber yeni bir umut yaratalım. birbirimize güvenelim, korkularımızdan kurtulalım, katliamları durduralım. böyle bir birlikteliğin bundan sonra nelere talip olacağını, ne araçlar yaratıp nasıl yola devam edeceğini hep beraberce belirleyelim...
bu aslında sizin davetiniz...
Kapitalist ve sosyalist iktisadi sistemler arasında yer alan bir iktisadi düzendir.
özellikle kapitalist sistemin bütün özellikleri ile uygulanmadığı, devletin iktisadi hayata müdahalesinin ağırlık taşıdığı ekonomilerde görülür.özel teşebbüse yer veren sosyalist sistemler de bir ölçüde karma nitelik taşımaktadır.
kapitalizm sosyalizm karma ekonomi ve türkiye adlı kitap karma ekonomi'nin daha iyi anlaşılması bakımından önemlidir,okunması lazımdır.
özellikle kapitalist sistemin bütün özellikleri ile uygulanmadığı, devletin iktisadi hayata müdahalesinin ağırlık taşıdığı ekonomilerde görülür.özel teşebbüse yer veren sosyalist sistemler de bir ölçüde karma nitelik taşımaktadır.
kapitalizm sosyalizm karma ekonomi ve türkiye adlı kitap karma ekonomi'nin daha iyi anlaşılması bakımından önemlidir,okunması lazımdır.
yeni yazarımız,hoşgelmiş.
(bkz: kırmızı halısını da ben açayım)
(bkz: kırmızı halısını da ben açayım)
marx'a göre kapitalist toplumun en temel hücresidir.
Yalnızca kullanım amacıyla üretilen nesneler ya da kullanım değerinden ibaret olan maddeler meta değildirler;ancak başka bir ürünle değiştirmek ya da satmak için bir şey yapılırsa, yani nesnede bir değişim degeri söz konusu ise,o nesne bir metadır.
marx,das kapital'de meta'yı farklı şekiller de yorumlamış ve çözüm getirmiştir.
Yalnızca kullanım amacıyla üretilen nesneler ya da kullanım değerinden ibaret olan maddeler meta değildirler;ancak başka bir ürünle değiştirmek ya da satmak için bir şey yapılırsa, yani nesnede bir değişim degeri söz konusu ise,o nesne bir metadır.
marx,das kapital'de meta'yı farklı şekiller de yorumlamış ve çözüm getirmiştir.
Marx'ın en önemli yapıtlarından biri olan das kapital 3 ciltten oluşur,2. ve 3. ciltleri marx öldükten sonra friedrich engels düzenleyip yayınlamıştır.
kitap,öncelikle kapitalist toplumun en küçük hücresi olarak gördüğü meta nın çözümlenmesinden başlayarak, kapitalist üretim ilişkilerini bütün boyutlarıyla inceler.
kitap,öncelikle kapitalist toplumun en küçük hücresi olarak gördüğü meta nın çözümlenmesinden başlayarak, kapitalist üretim ilişkilerini bütün boyutlarıyla inceler.
marx'a göre sınıfsız topluma geçiş sürecidir.
işçi devrimiyle başlar ve bir önceki toplumdan kalan küçük burjuva kalıntılarını baskı yoluyla yok etmek amacıyla mücadele verir.bir önceki sınıflı toplumdan kalan bütün kalıntılar silindiği zaman,yani toplum sınıfsızlaştırıldığı zaman, proletarya diktatörlüğünün ve devletin bir işlevi kalmaz ve ortadan kalkar, sosyalizme geçilmiş olunur.
işçi devrimiyle başlar ve bir önceki toplumdan kalan küçük burjuva kalıntılarını baskı yoluyla yok etmek amacıyla mücadele verir.bir önceki sınıflı toplumdan kalan bütün kalıntılar silindiği zaman,yani toplum sınıfsızlaştırıldığı zaman, proletarya diktatörlüğünün ve devletin bir işlevi kalmaz ve ortadan kalkar, sosyalizme geçilmiş olunur.
jack london'ın sosyalist fikirlerini en açık biçimde sergilediği romanıdır.
Roman özellikle faşist yapılanmanın dünyayı nasıl vahşete sürükleyeceğini ve bunun karşısındaki devrimci duruşun nasıl olması gerektiğini kurgular.bugün ezen ülkelerde görülen işçi sınıfının oligarşik düzenin içerisinde afyon sayılabilecek sınıfsal haklarla nasıl susturulabileceğini de bulunduğu tarihten görebilmiştir.
kitap,Jack London'un dediği gibi Uçurum insanları'ndan tröstleşmiş büyük burjuva'ya kadar ezen-ezilen ilşkilerini ele alır.
mutlaka okunması,okutturulması gereken bir eserdir.
Roman özellikle faşist yapılanmanın dünyayı nasıl vahşete sürükleyeceğini ve bunun karşısındaki devrimci duruşun nasıl olması gerektiğini kurgular.bugün ezen ülkelerde görülen işçi sınıfının oligarşik düzenin içerisinde afyon sayılabilecek sınıfsal haklarla nasıl susturulabileceğini de bulunduğu tarihten görebilmiştir.
kitap,Jack London'un dediği gibi Uçurum insanları'ndan tröstleşmiş büyük burjuva'ya kadar ezen-ezilen ilşkilerini ele alır.
mutlaka okunması,okutturulması gereken bir eserdir.
(bkz: önde ki taksiyi takip et)
''kedi canını senin'' repliğiyle zihnime kazınan boş işler müdürü,neyin kafasını yaşadığını merak ettiğim zat-ı muhterem.
(bkz: sentetik tiner ağır gelmiş sana selülozik kullan)
(bkz: sentetik tiner ağır gelmiş sana selülozik kullan)
yunan mitolojisin de güzelliğiyle ünlü orman perisi.
Kendine aşık olanlara aldırmayıp,onları karşılıksız bırakan ekho birgün narkissos'u görür ve ona aşık olur.Fakat narkissos bu sevgiye karşılık vermeyip onun yanından uzaklaşır,ekho bu durum karşısında günden güne eriyerek ölür.Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara,sesi ise bu kayalar da 'eko' dediğimiz yankı'lara dönüşür.
Bu duruma çok üzülen zeus,narkissos'a bir büyü yapar.
narkissos birgün çok susar ve su içmek için bir göle eğilir,o sırada gölde kendi yansımasını görür ve aniden kendine aşık olur.o gölün kıyısın da kendini seyrederek ölür,cesedi nergis çiçeklerine dönüşür.
(bkz: yankı ve yansıma)
Kendine aşık olanlara aldırmayıp,onları karşılıksız bırakan ekho birgün narkissos'u görür ve ona aşık olur.Fakat narkissos bu sevgiye karşılık vermeyip onun yanından uzaklaşır,ekho bu durum karşısında günden güne eriyerek ölür.Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara,sesi ise bu kayalar da 'eko' dediğimiz yankı'lara dönüşür.
Bu duruma çok üzülen zeus,narkissos'a bir büyü yapar.
narkissos birgün çok susar ve su içmek için bir göle eğilir,o sırada gölde kendi yansımasını görür ve aniden kendine aşık olur.o gölün kıyısın da kendini seyrederek ölür,cesedi nergis çiçeklerine dönüşür.
(bkz: yankı ve yansıma)
beşiktaş'a gönül veren erkektir.
sırtında kıl olmayan erkektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?