azkartalcokkartalhepkartal

takımın simgesi olur bu gidişle dediğim kara elmas. gitme ve 38 yaşına kadar bizimle kal ati baba.

bence kesinlikle bir anadolu klübüne verilmesi gereken futbolcudur. özverilidir biraz da deli/dengesizdir ama sahada her şeyini forması için verir. yolu bahtı açık olsun.

golden state warriorsun son bıraktığımda clevelandı kraker gibi çiğnediği maçlardan birine sahne olmuş yılın önemli spor etkinliklerinden birisi.

ilerleyen dönemlerde c&nba (bkz: Curry & national basketball association ) isim değişikliğiyle ulusal basketbol ligine bir oyuncusunun ismini verebilecek golden state warriorsun bu seneki play off finallerinde de kesin favori olduğu eşleşmeler dizisi.

hep jordanı izleyebilen bir nesil olarak doğmanın büyük bir nimet olduğunu söyleyen birisi olarak, bu cümlenin içine kendisini de sokan stephen curry'i ayrıca alkışlamak gerekir. kendisi oyun stili ve istatistikleriyle tamamen nba genelinin dışında ve analizlere konu olmuş olmasıyla hayli dikkate ve takdire şayandır.

fener değirmenine girip tam tahıllı un olmaktansa futbolu bırakan adam.

ah ulan aziz kimleri kimleri yemedin ki sen?

Guiza'dan sonra fenerbahçe'nin ikinci el bombası olacağını düşündüğüm santrforumsu. bazı topçular üçlü markaj altında kaldığında piston indirebilir. Kendisi de bu büyük takım oyuncusu olmayan kardeşlerine güzel bir örnektir.

bizim memlekette dirsekleri çürütüp günde 14 saatinizi hiç etmektir.

akşam eve gittiğinizde ne yaptım lan ben bugün hiçbir halt hatırlamıyorum sorusunu bile sordurur adama.

hayatımızı eşek gibi geçirirken kaybettiğimiz güzel zamanlar için bir geri dönüşüm kutusu varsa eğer; yerini bilenler beri gelsin.

ismail köybaşı her ne kadar kazma olsa da gol pozisyonunda bir hatasının olmadığını düşündüğüm maçın ta kendisi.

über kaleci volkan babacanın 3 tane ingiliz görünce elinin ayağına dolaşması konulu kısa filmi çeksen bundan iyi sahne bulamazsın sanırım.

savunmaya doğru süzüle süzüle gelen topu " hayııır ben çıkartacağım o topuuu !!! " edasıyla takım arkadaşının sağ bacağına kelkinmek suretiyle yumrukla uzaklaştırmaya çalışırken ingiliz kanatlarının bile beceremediği incelikte bir asist yaptığı maçtır.

tebrikler volkan artık sen de bir ünlüsün.

cinsiyet ayrımcılığında son noktadır. bu nadide makine sadece hanımların ayağına gider. hanım köylü müdür nedir?

gomez olayına bir nokta koyması ile takdirimi bir defa daha alan hoca.

kulübe gelirken ortada bulunan şartlara bakınca beyefendinin pek de şampiyonlar ligi hesabı yaptığını düşünemiyor insan. bu bağlamda teknik kadronun ipleri eline alması ve bunu hocayı öne çıkartarak yapması en doğru hareket sanırım.

yalan doğrudan, karanlık aydınlıktan kaçar
güneş yalnızdır ama, etrafına ışık saçar
üzülme, doğruların kaderidir bu yalnızlık
kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar

dörtlüğünde yalın olması ve asaletiyle bahsedilen uçucu.

beşiktaş futbol klübü, emniyet genel müdürlüğü, roma imparatorluk ordusu gibi oluşumların simgesi olmuş yırtıcı.

şampiyon bir günde görmüştüm seni

çarşı'da elinde biralar vardı

bir baktım sarmışız muhabbet akmış

hayatın anlamı siyah beyazmış

adamı mutlu eden sözlüktür kendisi..

çarşının kendine karşı duruşunun timsali etkileri de altında gözlemleyebileceğimiz konu.

oylamazuk!

bütün bir gündür sözlükte anlatmaya çalıştığım nadide nokta.

semboller gelir geçer ama ruh hep aynıdır.

bahsi geçen spor kulübünün pavalı (bkz: kinaye ) birilerine artık daha da çok ihtiyaç duyacağını gösteren anlaşmadır.

domuzdan ne kıl koparsam kardır diyen kafanın yen ürünü olan hareket.

http://www.sondakika.com/haber/haber-besiktas-gomez-in-euro-2016-sonrasi-goruselim-8454267/

30. hafta akhisar belediye maçı sonrasında nasıl ki şampiyonluk gidebilir diye düşünerek sözleşmeyi netleştirmek istemediyse, şu an da euro 2016'da biraz daha prim yapar daha iyi sözleşme kurtarırım kafasında olan çok profesyonel ve " winner " arkadaşın takdirlik hareketi.

üç aydır klübü maymun ettiğine bakmadan hala methiyeler düzün lütfen bu arkadaşa diyesim geliyor.

edit: methiyeler methiyeler.. brainwashere (bkz: sanki gomez kötü futbolcu deniyormuş gibi sürekli performansını, onu eleştirenlerin gözüne sokmak )

son fasılada aklı evvel bütün taraftarların evi arabayı satıp üzerine yapacağı alman bir abimiz kendisi.

takımın şampiyonluğuna inancı neymiş, takım arkadaşlarına saygısı var mı; yok mu ? hiç alakası olmayan taraftar güruhunun, savunacağım diye karşısındakine hakaret bile etmekten çekinmediği saf ırk.

sen seneye 45 gol at, ülkenin dış siyasetine de el at mario.

geçtiğimiz sezon stadı olmayan kadro kalitesi de bu düzeyde olmayan takımla transfer sözleşmesi imzalarken de aynı karakteri göstermesini istediğimiz alman santrfor.

nedense kan kokusunu almış köpek balığı edasıyla belirli yerleri işaret edip o noktaların eksik olduğunu açık açık belirterek transfer istemesi aynı forma altında oynadığı arkadaşlarına karşı büyük saygısızlık ve hadsizliktir. neticede kendi de bu takımda sadece bir oyuncudur. transfer talebi olabilecek teknik yönetime uzanabilecek vasıfta ve konumda birisi değildir.

şimdi bu arkadaş önümüzdeki sezon tolga ile ismail ile sahaya çıktığında aralarında nasıl bir takım havası kalmış olacak bunu çok merak ediyorum açıkçası bu kadar açıklamadan sonra.

tolga'yı, ismail'i, defansın geri kalanını savunduğumdan değil ama herkesin bir vasfı var ve ona sadık kalması gerekli diye düşünüyorum. aynı açıklamayı şenol hocanın yapması gerekirdi. o halde kimse de sesini çıkartamazdı. ama bir futbolcu kendi takım arkadaşları ile ilgili bu kadar rahat atıp tutmamalı.

kaldı ki 25 nisana kadar kararını verememiş, o tarihte hala şampiyon olamama ve şampiyonlar ligine gidememe ihtimalimizi değerlendiren bir arkadaştan bahsediyoruz burada.

futbol öngörüleri ve hedefleri yerinde olabilir ama karakteri pek yerinde değil gibi geliyor bana.

üç kuruşa beş köfte deyiminin yaşayan son neferleridir.

şampiyon kadroya verdikleri 20 milyon € bonservisle anadolu kulüplerine bile şampiyonluğun hayal olmadığını, yüksek bütçeli kadroların değil; optimum bütçeli kadroların verimliliğini göstermiş yönetimdir.

bunların yanında stadla birlikte girdiği maç bileti fiyatı politikası da apayrı bir yerdedir. biz halk takımı değiliz açıklamasını doğrular nitelikte önümüzdeki sezon son maçının istanbul - los angeles gidiş dönüş bileti tutarında olmasını bekliyorum şahsen. kongre üyelik bedelini de 5.000 TL gibi bir rakama yükseltmiş olmaları ayrı bir başlıkta irdelenmeli dedirtesi...

tamam vizyonu bir tarafa da televizyona çıkıp da yönetime inceden ayar vermeye kalkmasıyla haylice sinirimi bozan topçu.

transfer komitesi başkanı zannedersin mübarek. sen antrenmanına çık; golünü at, asistini yap, işine bak diyesi geliyor adamın. mutsuzsan da gidersin başka bir kulübe olur biter.

ama televizyona çıkıp savunma dörtlüsünü gömmenin, yönetime benim hedeflerim doğrultusunda transfer yapmazsanız giderim demenin de alemi yok.

mario gooomeeeez cha cha iyi güzel de çok konuşmaya, fazla medyatik olmaya başladı bana kalırsa.

sen ben yok Beşiktaş var neticede.

Verdiğimiz paranın değil ama verginin hakkını aldığımız kutlama.

Eski motto " çevik vur " iken yenisinin " çevik sık " olduğunu gördüğümüz nadide etkinlik.