şenol hocanın, kendisinin yerine barcelonadan alınan adrianodan dahi daha çok istediği ve sevdiği 'defansif yönüyle göz dolduran, ofansıyla ise takımı sırtlayan' bir babayiğit (miş galiba, öyle diyo şenol hoca)
kalması ile takıma daha çok zarar verebileceğini geçirdiğimiz 2 aylık süreç içinde bi hayli gösterebilmiş klasik güney amerikalı futbolcu profilidir.
transferdeki gerginliği ffp ile ilişkilendirdiğimden bunca zorluğun ve anlaşmanın arasında yıkılamaz denileni yıkıp yerine yapılamaz denilen şu an gidip görenlerin mutluluktan ağlamasına sebep olan mabedimizi yaptıran bu yönetimi başarılı buluyorum. şampiyonluk yaşatmış bir yönetim olması da cabası
hataları olduğunu inkar etmeden ülkemize gelmiş en iyi başkanlardan biri olduğunu düşünüyorum
sol bek vardı sol bek aldık diyor lakin ismail vardı adriano alındı. sağ bek vardı sağ bek aldık diyor ama giden serdar kurtuluş gelen gökhan gönül. ffp anlaşması kurallarını da biliyorken hocanın bu denli yönetimi eleştiriye boğan hatta 'başarısız olursak sebebi yönetim' dercesine hedef gösteren açıklamalar yapmasını doğru bulmuyorum. 2 yıldır durmadan gitmek isteyen sosaya gitmek fikrini aşılayan yönetim değildir. suçlanacak kimse yokken böyle gerginlik yaratacak açıklamalar Beşiktaşa zarar verir.
gelirse saç baş yoldurmasıyla kısa sürede ünlenecek forvet adayımız
tüm camiamızın aksine büyük çoğunluğunu tasvip edemediğim açıklamalar bütünüdür. şahsi fikrim şu ki, medya önünde bir teknik adam kulüp yönetimine böyle ağır konuşmamalıdır. bir sorun varsa başkanla birebir görüşmede yahut toplantılarda bunlar konuşulmalıdır. kavgalı ya da küs değiliz demeye rağmen medya önünde sitem etmek Beşiktaşlı duruşuna yakışmaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?