ne olursa olsun sen beşiktaşsın adamlarını denemek için gerekirse 5 yiyemezsin. holosko da neymiş ya sağ bekte, nerde bu serdar, o yoksa da başka adam yok nası iş bu
franco yerinde değil escude onu ismail de escude'nin yerini kapatınca sol bek boş kalıyo ve 4. golü yiyoruz. defans oyuncususunuz duracağınız yeri bilmiyosunuz.
edit: yenmemiz için blackeagle1903'ün evi maç süresince terketmesi gereken maç. biz attığımız golde de yediklerimizde de aynı yerdeydik bi etkimiz yok haydi blackeagle1903 şimdi onlar düşünsün [ybkz]swh[/ybkz]
edit: yenmemiz için blackeagle1903'ün evi maç süresince terketmesi gereken maç. biz attığımız golde de yediklerimizde de aynı yerdeydik bi etkimiz yok haydi blackeagle1903 şimdi onlar düşünsün [ybkz]swh[/ybkz]
defansımızın tel tel döküldüğü, sağ bekte şaşırtıcı bir şekilde filip holosko'nun oynadığı, kerim frei'in esamesinin okunmadığı, manuel fernandes'in 4 milyonunu düşündüğü, ömer şişmanoğlu'nun gol atınca şahsileştiği, kaptan necip uysal'ın sadece pazubandının sahada olduğu ve 2-1 geride olduğumuz maç.
hazırlık maçlarındaki ilk golünü 4 kasım 2013 beşiktaş shakhtar donetsk maçında atmıştır.
"sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır." demiştir.
içeri girmesine sebep olan lafları ektedir.
http://www.youtube.com/watch?v=iVQhOUkugzk&feature=share
http://www.youtube.com/watch?v=iVQhOUkugzk&feature=share
bu saatten sonra bu kadın benim için tanrıçadır cümlesinde geçen ve tanrıçaya benzetilen kadındır. o nasıl bir tarz ve ses öyle.
çocukluğumuzda ve hatta yaşlanırken bile annemizin-allah uzun ömür versin hayattaysa- bizlere söylemekten bıkmayacağı sözlerdir.
akşam yatmaz sabah kalkmaz ne sorumsuz çocuksun sen.[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: seviyorum merkez)
akşam yatmaz sabah kalkmaz ne sorumsuz çocuksun sen.[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: seviyorum merkez)
diğer yazarların onları takip edebilmek için sözlüğe daha çok girmesini sağlayan ve daha çok yazı yazmasını tetikleyen yazarlardır.
Başkalarına gülsem de,
Senden uzakta kalsam da,
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum.
Sabahattin Ali
Senden uzakta kalsam da,
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum.
Sabahattin Ali
halk arasında aşk hormonu denen ve salgılandığında stresi azaltan bir hormondur.
günlük hayatta bizi tribe sokan ve hayat kalitemizi düşüren sorun veya sorunların çözümüne yardımcı olan yöntemlerdir.
Hayatın stresini bir anda yok sayamayacağımıza göre bununla baş etmeyi öğrenmeyi deneyebiliriz.
-Yoga sadece vücudunuza esneklik kazandırmakla kalmaz, stresle baş etmeye de yardımcı olur.Nefes alıp vermenin de ayarlanacağı basit yoga hareketlerini öğrenip uygularsanız stresten daha az etkilenebilirsiniz.
-İyi uyuyun...Uykunuzu iyi almanızın sağlık için saymakla bitmeyecek faydasının yanı sıra, stresle başa çıkmanıza da yararı var.Uzmanlar kronik stres sorunu yaşayanların çoğunda yetersiz ve kalitesiz uyku durumunu saptamışlar.
-Terapiye gidin...Konuşma terapisi olarak da bilinen psikoterapi çoğu zaman stres ve endişe belirtilerini hafifletmekte kullanılır.İster bireysel isterse grup terapisi olsun,Terapi, olumsuz düşünce ve duygular ve günlük stres ile daha iyi başa çıkmaya yardımcı olur.
-Yürüyüş yapın...Doktorlar en etkili stres atma yolunun yürüyüş olduğunda hem fikir.Çünkü yürürken salgılanan (bkz: endorfin) vücudu dinlendiriyor.Ayrıca, egzersiz yapmak, stres altındayken böbreküstü bezlerinden salgılanan ve vücut için zararlı olan kortizon hormonu seviyesini düşürüyor.
-Günlük tutun...Terapistlerin de tedavide yardımcı olarak faydalandığı günlük tutmanın stresi azaltmaya faydası var.Kendinizi kötü hissettiğinizde duygularınızı yazıya dökerek ferahlayabilir ve gözden geçirirken olayları değişik bir açıdan daha iyi analiz edebilirsiniz.
-Sosyalleşin...Bazı insanlar dertli veya stresliyken iyice kabuğuna çekilir ve insanlardan uzaklaşır.Aile ve dostlarla, sevdiklerimizle yakın olmak iyi gelecektir.Bu zamanlarda salgılanan ve aşk hormonu da denen (bkz: oksitosin) hormonu stresi azaltır.
Alıntıdır...
Hayatın stresini bir anda yok sayamayacağımıza göre bununla baş etmeyi öğrenmeyi deneyebiliriz.
-Yoga sadece vücudunuza esneklik kazandırmakla kalmaz, stresle baş etmeye de yardımcı olur.Nefes alıp vermenin de ayarlanacağı basit yoga hareketlerini öğrenip uygularsanız stresten daha az etkilenebilirsiniz.
-İyi uyuyun...Uykunuzu iyi almanızın sağlık için saymakla bitmeyecek faydasının yanı sıra, stresle başa çıkmanıza da yararı var.Uzmanlar kronik stres sorunu yaşayanların çoğunda yetersiz ve kalitesiz uyku durumunu saptamışlar.
-Terapiye gidin...Konuşma terapisi olarak da bilinen psikoterapi çoğu zaman stres ve endişe belirtilerini hafifletmekte kullanılır.İster bireysel isterse grup terapisi olsun,Terapi, olumsuz düşünce ve duygular ve günlük stres ile daha iyi başa çıkmaya yardımcı olur.
-Yürüyüş yapın...Doktorlar en etkili stres atma yolunun yürüyüş olduğunda hem fikir.Çünkü yürürken salgılanan (bkz: endorfin) vücudu dinlendiriyor.Ayrıca, egzersiz yapmak, stres altındayken böbreküstü bezlerinden salgılanan ve vücut için zararlı olan kortizon hormonu seviyesini düşürüyor.
-Günlük tutun...Terapistlerin de tedavide yardımcı olarak faydalandığı günlük tutmanın stresi azaltmaya faydası var.Kendinizi kötü hissettiğinizde duygularınızı yazıya dökerek ferahlayabilir ve gözden geçirirken olayları değişik bir açıdan daha iyi analiz edebilirsiniz.
-Sosyalleşin...Bazı insanlar dertli veya stresliyken iyice kabuğuna çekilir ve insanlardan uzaklaşır.Aile ve dostlarla, sevdiklerimizle yakın olmak iyi gelecektir.Bu zamanlarda salgılanan ve aşk hormonu da denen (bkz: oksitosin) hormonu stresi azaltır.
Alıntıdır...
uyku felcidir, fakat halk arasında insanların uyku sırasında kötü şeyler görmesi olarak bilinir.Türk halk inancında ise bu durum kâbus cinidir ve bazı inanışlara göre bu cinin Karakura veya Kamos adlı bir varlık olduğu düşünülür.Aynı zamanda, Azericede “hayalet” sözcüğünün karşılığı “karabasma”dır.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]Kötü olduğu düşünülen bu varlığın, heyecan ve psikolojik bozukluklara yol açtığı tahmin edildiği gibi,Uykuda hayatını kaybeden ve doğum yaptıktan sonra hayatını kaybeden bazı insanların,Bu varlıkların öfkelerinden dolayı öldükleri rivayet edilir.
Küçüklüğümüzden beri kıllı yaratıklara benzedikleri, şapkalı ve karınlarının yarık oldukları ve ağızlarımızı kapattıkları büyüklerimiz tarafından söylenip duruldu,ama batıl inançları bir kenara bırakıp, işin ilmine gelelim.
Uykunun belli başlı dönemleri vardır ve bunlardan birisi de REM uykusudur.Uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç hali(göz ve solunum kasları),Biz uyanır uyanmaz çözülmez; yani bu durumda, beynimizin uyandığı ama vücudumuzun uyanamadığını söyleyebiliriz.Bu evrelerde uyanmamız, bilincin açık olmasına rağmen bedenin kımıldayamamasına neden olur.Yine bu evrelerde birkaç dakika boyunca hareket edemeyiz ve kaslarımızı zar zor çalıştırabiliriz.Engellendiğimizi hisseder, konuşamaz, bağırmaya çalışır ama bağıramayız.
Peki, vücut böyle bir tepki vermeseydi bize ne mi olurdu?
Eğer kaslarımız çalışmayı bırakmasaydı, rüyada yaptığımız her şeyi gerçekte yapmaya çalışırdık.Ama ne şanslıyız ki rüyadaki bu eylemleri gerçekte yapmamızı, beyindeki “Locus Coeruleus” engeller.
Karabasanın nedenlerine gelecek olursak bunun birden fazla nedeni bulunuyor…
Sırt üstü yattığınız zaman çok kısa süre kan dolaşımı aynı seviyede kalır veya durur.Ufak bir hareket yapmamız yani küçük bir parmağınızı oynatmanız bile kan dolaşımını eski haline döndürmemize yardımcı olacaktır.Diğer yandan karabasan vakası sık sık başına gelen kişinin uyku saati biliniyor ve uyanmadan hemen önce karabasan vakası başına geliyorsa,Kişiyi uyku saatinden 15 dakika önce uyandırmanızı tavsiye ederiz.
Karabasan en çok 4-12 yaş arası çocuklarda ve 20 yaşındaki kızlarda görülüyor.Bu olayı herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşıyor; panik yapmamak gerek.
Sonuç olarak küçüklüğümüzden beri “karabasan” çatısı altında anlatılan hikayeler bilinçaltımızı yüksek seviyede etkiliyor… Durumun farkında olmak ve ona göre hareket etmek en iyisi!
Alıntıdır.
Küçüklüğümüzden beri kıllı yaratıklara benzedikleri, şapkalı ve karınlarının yarık oldukları ve ağızlarımızı kapattıkları büyüklerimiz tarafından söylenip duruldu,ama batıl inançları bir kenara bırakıp, işin ilmine gelelim.
Uykunun belli başlı dönemleri vardır ve bunlardan birisi de REM uykusudur.Uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç hali(göz ve solunum kasları),Biz uyanır uyanmaz çözülmez; yani bu durumda, beynimizin uyandığı ama vücudumuzun uyanamadığını söyleyebiliriz.Bu evrelerde uyanmamız, bilincin açık olmasına rağmen bedenin kımıldayamamasına neden olur.Yine bu evrelerde birkaç dakika boyunca hareket edemeyiz ve kaslarımızı zar zor çalıştırabiliriz.Engellendiğimizi hisseder, konuşamaz, bağırmaya çalışır ama bağıramayız.
Peki, vücut böyle bir tepki vermeseydi bize ne mi olurdu?
Eğer kaslarımız çalışmayı bırakmasaydı, rüyada yaptığımız her şeyi gerçekte yapmaya çalışırdık.Ama ne şanslıyız ki rüyadaki bu eylemleri gerçekte yapmamızı, beyindeki “Locus Coeruleus” engeller.
Karabasanın nedenlerine gelecek olursak bunun birden fazla nedeni bulunuyor…
Sırt üstü yattığınız zaman çok kısa süre kan dolaşımı aynı seviyede kalır veya durur.Ufak bir hareket yapmamız yani küçük bir parmağınızı oynatmanız bile kan dolaşımını eski haline döndürmemize yardımcı olacaktır.Diğer yandan karabasan vakası sık sık başına gelen kişinin uyku saati biliniyor ve uyanmadan hemen önce karabasan vakası başına geliyorsa,Kişiyi uyku saatinden 15 dakika önce uyandırmanızı tavsiye ederiz.
Karabasan en çok 4-12 yaş arası çocuklarda ve 20 yaşındaki kızlarda görülüyor.Bu olayı herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşıyor; panik yapmamak gerek.
Sonuç olarak küçüklüğümüzden beri “karabasan” çatısı altında anlatılan hikayeler bilinçaltımızı yüksek seviyede etkiliyor… Durumun farkında olmak ve ona göre hareket etmek en iyisi!
Alıntıdır.
çok kritik bir viraj. herşeyin bitmesi ya da başlaması anlamına gelmese de hayati öneme sahip karşılaşmadır. mutlaka kazanmamız gerekir. fener doğal olarak favoridir ama kadıköy bir ara bizim hakimiyetimizdeydi, yine olabilir. 4-3 ler 2-1 ler 2-0 lar unutulmadı. yalnız yasal hakem manipülasyonuna dikkat edilmeli. ersun yanal'ın gençlerbirliğindeyken keşfettiği fakat daha sonrasında "bir oyuncu aynı oyuncuya 2 kere faul yaparsa sarı kart alır" kuralıyla önüne geçilen "rakip defans top yapmaya başlarken faulle indirme"taktiği fenerbahçenin başına geldikten sonra kulübün ağırlığından dolayı korkan hakemlerin eyvallah çekmeleri nedeniyle tekrar ayyuka çıktı. bu atmosferi kaldıracak ve bu manipülasyonların dedikodusuna bile mahal vermeyecek bir hakem lazım. önceden fırat aydınus derdim ama o da gs maçında kendini bitirdi. şimdi aklıma gelen birisi yok maalesef. al birini vur ötekine. cüneyt çakır diyen arkadaşlarım varsa o adam çok tehlikeli bence bizim maçlarımızda. herşeye rağmen i love japan
+ama dikkatli ol acıdır vasabi dokunmasın sana.
-acı macı bize işler mi bacı ya alla allaa.
...
...
...
+ne oldu
-noalacaagg anaaaagggn hıaaaamı oldu
+ama ben dedim dimi vasabi acıdır diye
-auuuuuu
(bkz: recep ivedik)
-acı macı bize işler mi bacı ya alla allaa.
...
...
...
+ne oldu
-noalacaagg anaaaagggn hıaaaamı oldu
+ama ben dedim dimi vasabi acıdır diye
-auuuuuu
(bkz: recep ivedik)
varlığının yeni farkına vardığım taze yazarımız. hoş gelmiş sefalar getirmiş.
tv8 i 60 milyon dolara renklerine bağlayan mahlukat
ankara'ya deniz şart hocam dedirten ihtiyaç listesidir.
13. haftada fenere koy başı dediğim futbolcumuz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?