4 maçta 10 puan kayseri osmanlı konya ve gs maçlarına bakılınca alınamıyorsa lanet olsun olmasın dedirten ihtimaldir. o sene bu sene dedik o kadar.
küme düşmesi gereken takım. her sene fenerbahçe havadan 6 puan kazanıyor. bu ne aq.
bir halt olmayacak takımın 2. sıradaki renkliyle mücadelesi. bu trabzonda ne dava bilinci var ne de disiplin. bunlardan bi bok olmaz. hepsi hava civa kuru gürültü. 4. büyük de değiller. lafa geldik mi biz trabzonuz trabzonluyuz. hiç birimiz yeneceğini düşünmedik ama yine de bi mucize dedik. trabzon halkının ve taraftarının tamamını tenzih ederek söylüyorum. beyinsizleri doldurmuşlar oraya. şu fotoğrafa bakın neden öyle dediğimi anlarsınız.
https://twitter.com/drejmerve/status/724231287112904704
https://twitter.com/drejmerve/status/724231287112904704
kendisi dışındaki diğer kalecilerin umrumuzda olmadığı ve başarısını/başarısızlığını sadece kişisel performansıyla değerlendirdiğimiz kaleci. hadi hepsini anladım penaltıyı kurtardı gol de alexis'in suçu. ama o akhisar'ın direkten dönen topu ne olacak? gol olmadı diye buna da göz mü yumacağız ? objektif bir şekilde olayları yorumlamaya çalışıyoruz. amaç tekrar söylüyorum: bağcıyı dövmek değil. penaltı pozisyonunda ise quaresma penaltı atılırken rodallega'nın hemen arkasına kadar deparla hızını alarak gelmesine rağmen yetişemedi. çizgiden koşup da penaltı noktasına düşen topa deli ibrahim bile yetişemezdi. top çok köşeye gitmediği için tolganın şanssızlığı oldu. top köşeye gitse kornere çelerdi topu. köşeye gitmeyince tolga çok köşeye atladığından top gövdeden ayaklara indi ve rodallega uğursuzunun önüne düştü; maalesef.
(bkz: 23 nisan 2016 akhisar belediyespor beşiktaş maçı)
(bkz: 23 nisan 2016 akhisar belediyespor beşiktaş maçı)
elime verseler boynunu kıracağım kıl kuyruk. ilk çıktığında efendi diye pek severdim ama inceci çıktı herif. zaten artık sadece a spor gibi yandaşın dibi kanalda yer alması da karakterini belli ediyor.
23 nisan 2016 akhisar belediyespor beşiktaş maçı'nda meydana gelen olay. kalemiz ve defansımız o kadar kötü ki kale boşken bile gol yemezken kale doluyken ve defans yerindeyken gol yiyoruz. ateistler ? [ybkz]swh[/ybkz]
yediği golde topu uzaklaştırma vuruşunu yapamamış kaleci. o pozisyonda senin arkan boş. en dezavantajlı durumdaki sensin. karşına gelen kendi arkadaşın da olsa rakip de olsa hızını almış bir şekilde topa mudahaleni yapıp o 2liyi yarıp geçeceksin. gerekirse yıkılan yıkılacak. orada ıska geçme hakkın da yok şansın da. yok rodallega topa dokunmuş da bilmem ne. iyice bakın sağ ayağının dışıyla sıyırarak vuruyo ve rodallega'nın ayağına çarpıyo top. bu golü tamamen alexis'e yazmak çok yanlış. hata marcelo'dan başlıyo. yana vermek yerine uzaklaştırmayı seçmeliydi. attığı pasta alexis'i düşündü ismaile geldi. ismail vurup uzatabilirdi topu. geri pas denedi eyvallah. ama kibar kibar topa vurdu bu da gerçek. top kısa düştü. alexis gerizekalısı yine de avandajlıydı vurup uzaklaştırabilirdi. tolga çıkmasa belki onu yapardı. çıkınca topu bıraktı adama yöneldi. ama onlar ne yaparsa yapsın kaleni terk ediyorsan o topun anasını ağlatırcasına vurup uzaklaştıracaksın. ya kayacaksın ya da yarıp o kalabalığı uzaya göndereceksin topu. alternatifi yok. yoksa elin oğlu gelir tık diye alır topu senden sonra ah vah dersin.
23 nisan 2016 akhisar belediyespor beşiktaş maçı'nda ne kadar penaltı çıkarmış olsa da 3. goldeki ve gol sonrası akhisar'ın direkten dönen topundaki inanılmaz hatasıyla kendisini bitirmiştir. iyi yaptıkları görünmez olmuştur. o top gol girse bugün çok başka bi durumdaydık.
attığı goldeki çapraz koşusuyla adamı çekip sosa'nın önünü boşaltması ve devamındaki pozisyon takibi muazzamdı. bu tarz koşuları takımda en iyi yapan isim ama. ayağının ayarı yok maalesef. akhisar deplasmanında [ybkz]swh[/ybkz] iyi oyununu golle süsledi.
valencia ve sevilla'nın bonservisiyle almalarından sonra her sene aşırı getafe'ye kiralanan oyuncu. bu kadar kötü olabileceğini kimse tahmin etmedi ama elleriyle verdiği maçlarla ününe ün kattı.
kendisiyle aynı fikri taşımayanlara karşı iğneleyici laflarla cevap veren ve çok bilmişlikle itham eden yazar. abi bi' sakin olun ortada bir şey yok. herkesin fikri var konuşuyorlar. beğenirsin beğenmezsin ama saygı duyacaksın.
yeni sezon kampıyla form tutup tolga'nın emekliliğini getirmesini dilediğim kalecidir. ama adanaspor diyolar şaka gibi.
Beşiktaş'ın 2015-2016 sezonunun 2. yarısında kalemiz için var olan sorun. boyko bu sezon bitti ama tolga sezon sonuna doğru okeyi atıp bizi bitirecek diye çok korkuyorum. umarım düzeleceğiz ve şampiyon olacağız.
luiz rhodolfo'nun yedeği olabilecek futbolcu. milosevic ve franco'dan daha iyi olduğundan yedekte kalabilir. alexis mutlaka yollanmalıdır. tandeme mamadou sakho gibi hem hızlı hem uzun bir sol stoper lazım.
alıntı--
“2007/2008 sezonu İnönü'de Vestel Manisa ile oynuyoruz.
Ben hemen Beşiktaş yedek kulübesinin üstünde numaralı tribündeyim.
Serdar Kurtuluş da yedek.
Maçın başlama vuruşundan önce Serdar yedek kulübesindeki yerini
almak için yaklaşırken; “Serdar” dedim
boynumdaki siyah-beyaz atkımı ona fırlattım.
Atkıyı aldı nisan ya da mayıs ayındaki o sıcak havadaki maçta
boynuna doladı ve bir Metin Oktay selamı yaparak elini
kalbine götürdü ve "Eyvallah" dedi.
90 dakika bitti.
Ben sırtım sahaya, yüzüm tribüne dönük setin üstünde oturup
goy goy yaparken sırtıma bir el vurdu.
Döndüm baktım Serdar Kurtuluş.
"Atkıyı sen mi vermiştin bana?" dedi.
Şaşkınlıkla "Evet" dedim.
Formasını bana verdi.
"Bu da benden sana olsun" dedi.
Yüzümde bir tebessüm Dolmabahçe yoluna doğru yürümeye başladım.
Yanıma bir çocuk geldi. Yaşı 7, bilemedin 8...
Artık bakımsızlıktan mı yoksa vitaminsizlik ve
yoksulluktan mı bilinmez pek ufak tefek duruyordu görüntüsü.
"Elindeki kola bittiyse tenekesini alabilir miyim?" dedi.
Maç sonu bira ve kola tenekelerini topluyordu.
"Hangi takımlısın sen?" dedim.
"Beşiktaşlıyız tabii ki abi, ayıp ediyorsun" dedi.
Elimde duran Serdar Kurtuluş'un bana verdiği formayı ona uzattım.
Hemen üstüne giydi. Ayaklarına kadar uzandı forma.
Beşiktaş formalı yürüyen bir kafa oldu ve uzaklaştı gözden.
Yıllar sonra Vodafone Arena açılışında Beşiktaş'ta yürürken
kağıt toplayan bir çocuk gördüm. Üstünde 2007/2008 sezonu
o çubuklu forma ve arkasında Serdar Kurtuluş yazıyordu.
Dedim “Bu çocuk o çocuk mu acaba?”
Vardım yanına gittim. Formanın beyaz yerleri kirden
simsiyah olmuş ve baskıları yer yer kopmuştu.
"Forman güzelmiş nereden aldın?" dedim.
“Abi bana sen vermiştin, seni hatırladım" dedi.
Hala cılız ve çelimsizdi. Sonra ekledi:
"Ben o gün bana sorduğunda Beşiktaşlıyım demiştim ama
elindeki kutuyu vermezsin diye sana yalan söyledim.
O günden sonra Beşiktaşlı oldum harbiden" dedi.
Belki kaderi değişmemiş bu genç arkadaşımızın geçen 8 yılda
hala imkansızlıklar içinde ama hepimiz gibi o da şampiyonluk bekliyor.
Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle
"Şampiyon muyuz abi bu sene?" dedi.
"Şampiyonuz tabii ki" dedim, şampiyonuz...
Zordur Beşiktaşlı olmak; dünyada Türk olmak gibidir Türkiye'de Beşiktaşlı olmak.
Ama önce insan olmak...
Şeref'inle oyna Hakkı’nla kazan.
alıntı--
“2007/2008 sezonu İnönü'de Vestel Manisa ile oynuyoruz.
Ben hemen Beşiktaş yedek kulübesinin üstünde numaralı tribündeyim.
Serdar Kurtuluş da yedek.
Maçın başlama vuruşundan önce Serdar yedek kulübesindeki yerini
almak için yaklaşırken; “Serdar” dedim
boynumdaki siyah-beyaz atkımı ona fırlattım.
Atkıyı aldı nisan ya da mayıs ayındaki o sıcak havadaki maçta
boynuna doladı ve bir Metin Oktay selamı yaparak elini
kalbine götürdü ve "Eyvallah" dedi.
90 dakika bitti.
Ben sırtım sahaya, yüzüm tribüne dönük setin üstünde oturup
goy goy yaparken sırtıma bir el vurdu.
Döndüm baktım Serdar Kurtuluş.
"Atkıyı sen mi vermiştin bana?" dedi.
Şaşkınlıkla "Evet" dedim.
Formasını bana verdi.
"Bu da benden sana olsun" dedi.
Yüzümde bir tebessüm Dolmabahçe yoluna doğru yürümeye başladım.
Yanıma bir çocuk geldi. Yaşı 7, bilemedin 8...
Artık bakımsızlıktan mı yoksa vitaminsizlik ve
yoksulluktan mı bilinmez pek ufak tefek duruyordu görüntüsü.
"Elindeki kola bittiyse tenekesini alabilir miyim?" dedi.
Maç sonu bira ve kola tenekelerini topluyordu.
"Hangi takımlısın sen?" dedim.
"Beşiktaşlıyız tabii ki abi, ayıp ediyorsun" dedi.
Elimde duran Serdar Kurtuluş'un bana verdiği formayı ona uzattım.
Hemen üstüne giydi. Ayaklarına kadar uzandı forma.
Beşiktaş formalı yürüyen bir kafa oldu ve uzaklaştı gözden.
Yıllar sonra Vodafone Arena açılışında Beşiktaş'ta yürürken
kağıt toplayan bir çocuk gördüm. Üstünde 2007/2008 sezonu
o çubuklu forma ve arkasında Serdar Kurtuluş yazıyordu.
Dedim “Bu çocuk o çocuk mu acaba?”
Vardım yanına gittim. Formanın beyaz yerleri kirden
simsiyah olmuş ve baskıları yer yer kopmuştu.
"Forman güzelmiş nereden aldın?" dedim.
“Abi bana sen vermiştin, seni hatırladım" dedi.
Hala cılız ve çelimsizdi. Sonra ekledi:
"Ben o gün bana sorduğunda Beşiktaşlıyım demiştim ama
elindeki kutuyu vermezsin diye sana yalan söyledim.
O günden sonra Beşiktaşlı oldum harbiden" dedi.
Belki kaderi değişmemiş bu genç arkadaşımızın geçen 8 yılda
hala imkansızlıklar içinde ama hepimiz gibi o da şampiyonluk bekliyor.
Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle
"Şampiyon muyuz abi bu sene?" dedi.
"Şampiyonuz tabii ki" dedim, şampiyonuz...
Zordur Beşiktaşlı olmak; dünyada Türk olmak gibidir Türkiye'de Beşiktaşlı olmak.
Ama önce insan olmak...
Şeref'inle oyna Hakkı’nla kazan.
alıntı--
adanaspor'a kiralanabileceği haberini duyduğum kaleci. ben şok, ben ölü.
http://www.1903cemiyeti.com/besiktasta-denys-boyko-ile-ipler-koptu/
http://www.1903cemiyeti.com/besiktasta-denys-boyko-ile-ipler-koptu/
sabri sarıoğlu ile bir akrabalığı var mı diye düşündüğüm kişi.
kendi kendine layık görmediği güzelliktir. berlin duvarı gibi burnu olduğununu chucky'nin gelini gibi gezdiğini söyleyen ve kendisini bir görenin bir daha unutmadığı bu yüzden de 100 kere daha dünyaya gelse yine de bu yüz hatlarıyla doğmak istediğini söyleyen Beşiktaşlı şarkıcı.
şikecilerin üzerine cehennem gibi çökmek isterken kendi takımının üzerine karabasan gibi çökeceğinden korktuğum taraftar grubu. abi bi kerede ezeli düşmanımız dediğiniz takımı yenin be kardeşim. öyle bir şey yapıyorsunuz ki kendi topçularınızın eli ayağına dolaşıyor. nası beceriyosunuz hayret ediyorum.
kilit maçlarda yaptıkları kilit hatalarla birbirlerine benzeyen, taraftarın öfke beslediği ve alay konusu yaptığı ikilidir. ayrıca kaptan olmaları da ikilinin ortak özelliklerinden sadece birisidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?