confessions

albay

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 363
  2. takipçi 0
  3. puan 11606

tek kişilik dev kadro

albay
ata demirer tarafından 2000 yılında sahnelenen stand-up gösterisi. Kendince yaptığı espriler ve taklitler dönem içerisinde ses getirmiş, ata demirerin meşhur olmasına büyük katkı sağlamıştır. Avrupa yakası adlı efsane dizide yeralmasını da kanımca bu gösteriye borçludur. Kadir inanır, küçük emrah ve erman toroğlu-şansal büyüka taklitleri favoridir, replikler günümüzde de yaygın bir şekilde kullanılır

elazığ deyimleri

albay
alıntı yapacağım, halk arasında oldukça çok kullanılan açıklamalı söz öbekleri


ac garın guru çalım: fakir fakat çalımlı, mağrur olan kişiler için söylenir
ac gezip kuyruğı tik gezmek: kimseye minnet etmemek
acından mermere saplanmah: çok acıkmak, ihtiyaç içinde olmak
adın ne? reşit. sen söyle sen eşit: bir şey söylendiğinde duymamazlıktan gelen kişiler için kullanılır
agobun gazı: yemeği iri lokmalarla çok ve çabuk yiyen, her şeyi çabucak tüketen kişiler için kullanılır
ağıza dad, garna şiva: yenilen şey çok az olduğunda söylenir
ağız egmek: birisinden bir şey istemek
ağız vermek: cesaretlendirmek, teşvik etmek
ağzı açuh ayran delisi: aklı başında olmayan, avanak, sersem
ağzı yavan: hakkını aramayan, kendini savunamayan
akıl dağılanda nerdedin: birisine akılsız olduğunu ifade etmek için söylenir
aklı bokuna garışmah: şaşırmak
aklının dibini göstermek: saçma sapan konuşmak
aklı yar del: mecnun ve meczup kişiler için söylenir
ali gıran baş kesen: kabadayı, herkese hükmeden
aradan su sızmamah: çok samimi olmak
arı atmış, namusu satmış: arsız, edepsiz
asluhu nesluhu: insan aslına çeker
aşşuh atmah: teşebbüs etmek
at ağanın, göt ağanın sen ne garişisin: bir başkasının işine karışılmamasını ifade etmek için söylenir
atdan yenip eşşge binmek: iyiyi kaybedip kötüye sahil olmak
atını itinin nallamah: herhangi bir sebepten birisinin peşine düşmek, kötülük için takip etmek
at ürküden: çirkin, bön
ayın oyun etmek: dalavere çevirmek

bahar mayısı gibi suvaşmah: birisine yapışmak, yakasını bırakmamak
bahdılı seni: ne mutlu sana, keyif senin
bal esgi petekde: tecrübenin önemini anlatır
barabar peynir ekmek mi yemişük: ne samimiyetimiz var? nereden tanışıyoruz?
başan çalına: yapılan iyilik makbule geçmediğinde söylenir
başızı arğıtmıyam: lafı uzatmayalım
beli burhu gırılmah: çok yorulmak
bizim it size balta getürdü mü?: gereksiz ve ilgisiz ziyaretleri anlatır
borc alıp zekat dağıtmah: kazançsız ve boş çalışmayı ifade eder
boş küpe osurmah: yerine getirilemeyecek vaatlerde bulunmak
burnuna su segürtmek: ergenlik çağına gelmek
burnunu sıhsan canı çıhar: zayıf, çelimsiz

cecüğü gevşemek: arzulamak, ilgi duymak
cehezsüz gızın anası gibi dolanmah: telaşlı ve aceleci olmak
cır deyip yahasına yapışmah: birisine sataşmak, bir iş için ısrar etmek
ci deyip gaşmah: bir yere ziyarete gidildiğinde çabucak dönmek
cigeri gurt iye: hısım akrabaya düşkünlüğü ve kayırmayı ifade için söylenir
cin çali çingen oyni: düzensiz kalabaşığı ifade eder
cin içine cevüz düşmüş: bir kaç kurnaz kişinin arasında kalan saf bir kişinin halini ifade eder
çağa çoluğa garışmah: çoluk çocuk sahibi olmak

çağan ters mi beledin?: misafirliğe gidip çabuk kalkan ya da bir yere gitmek için acele eden kişilere söylenir
çayı görmeden çemillenmek: olacağı varsayılan bi iş için çok önceden hazırlanmak
çiçekleri yarılmah: çok sevinmek

dabannarı yağlamah: kaçmak
daha ne nenni ne çiş: henüz ortada bir şey yok
damarı gahmah: aksiliği tutmak, sinirlenmek
damlaya gelmek: çok üzülmek, merak etmek
dibine darı ekmek: bir şeyi tüketmek
dile sakgız olmah: dile düşmek
dili pabuç teki gader: dili uzun, herşeye cevap veren
düdüknen mi öpiler: istenilmediği yere giden kişiye söylenir

ecügü sızlamah: arzu duymak
ekmege pepe demek: çocukluk ifade eder
eli bayrahlı: isyankar
emel olmamah: güvenilir olmamak
enükken gulağını mı kesmişim: nereden tanıyayım? onu tanımıyorum
eşşegin böyügü ahurda: henüz iş bitmedi; işin zoru geride
et et üsdüne: çok kalabalık
ezim ezim ezilmek: nazlanmak

fısdik atıp gezmek: yiyip içip eğlenmek

gaburgası galın: kibirli, mağrur
ganat süpürtmek: bir şeyi arzu etmek
gaz boğazlamah: elinden iş gelmediği halde iş tarif etmek
gendiyi gadere goyi: kendisini ağıra satan, kibirli davranan
gıllı gar mı yağmış: sıcak havada kış giyeceklerini giyen, üşünmeyecek havada üşüyen kişiye söylenir
gına gaşuğu gibi: zerafet, kibarlık ve incelik ifade eder
goltuhdan vermek: şişirmek, pöhpöhlemek
göge çekilmek: yok olmak
gölgesi ağır: ağırbaşlı, saygın
götü gınalı mum mu yollilier: sanki davet mi ettiler?
götünü goyi galçasından ossuri: palavra atmak, gösteriş yapmak
gözden sürmeyi çekmek: çalmak, ustaca aşırmak
gözleri kortige düşmek: çok zayıflamak
gudümü basmah: birisinin uğursuzluğu için ifade edilir
gurdunu tökmek: hasret gidermek
gursağı geniş: hakaret ve rezalete ses çıkarmayan
guyruğunu omuzlamah: kaçmak, sıvışmak
guyruğu tava sapına dönmek: üşümeki donmak

hırlı gotdil del: dürüst değil, yaramaz kişi
hıriği sürütmek: bi yere misafirliği gidildiğinde peşinden başka konukları getiren kişilere denir

itin zemherinde gar yemesi: mevsimsiz yapılan bir iş ya da giyim üzerine söylenir
it otarmah: boş gezmek

kef de sahan: ne mutlu sana
kortikoğlu işi: üstünkörü, baştan savma yapılan işler için söylenir

leblebiye gaga demek: çocukluk ifade eder

mırt mırt edeceğine armut de de kurtul: lafı ağzında geveleme

nerde dıngıltı orda buluntu: her eğlenceye her olaya koşan kişilere söylenir

ossuruğu tırısmana çıhmah: korku ile kaçmak, çok hızlı koşmak

ölü damında davul çalmah: başkasının acısına sevinmek
ölüler zanneder ki diriler her gün helva yeyi: bilmeyenler durumunuzun iyi olduğunu zannederler
örkene un sermek: ipe un sermek

pirpirim mi yemişsin?: güçsüz, takatsız kişilere söylenir
pottirik olmah: sinirlenmek, kızmak

tene tene olmah: çalımlı davranma
teri topbuğundan çıhmah: çok çalışmak ve yorulmak
toh evin ac itleri: zengin evin gözü doymayan veya doyurulamayan çocukları
torpah başan: yazıklar olsun

un uşmi, kepek gaşmi: fakirliği, evde yiyecek bir şey bulunmadığını ifade eder

üregi atmah: arzu duymak
üregi getmek: içi gitmek
üregine tökmek: üzmek, üzülmek
üregine yendürmek: korkutmak
üregi yarılmah: çok korkmak, çok sevinmek
üstüne gög gürlememiş: kaba, görgüsüz
üzü hedik suyunnan yıhanmış: utanmaz, yüzü kızarmayan
üzünü gızartmah: birisinden bir şey istemek

ya sırtı ya partı/perti: ne olacaksa olsun, ya öyle ya böyle
yel gelecek delügü bilmek: menfaatinin olduğu tarafı bilmek
yel vermek: tahrik etmek
yere bahan, ürek yahan: siyence, sinsi
yükünü tepeye yıhmah: kendini ağıra satmak

kaynak: harput ağzı, zülfü güler

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol