nickaltında kendini çizer olarak tanımlamış olsa da 7 yıl önce girdiği #268917 nolu entryden sonra günümüzde Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunda yer alıyor olabilir mi sorusunu düşündürten yazar.
(bkz: a4)
yönetimin parasını vermediği için takımdan kaçırdığı adamlardan biri.
sivok vari, geriden oyun kuran yeni stoper. yeni transferlerin içinden şüphe edilemeyecek tek oyuncu.
fasülye yiyelim ete para vermeyelim birbirimizi sikelim göte para vermeyelim pintiliğiyle bonservissiz futbolcu arayışında olan yönetimin elindeki listedir.
şuradan da ulaşılabilir;http://arsiv.mackolik.com/Players/EndingContracts.aspx#;
şuradan da ulaşılabilir;http://arsiv.mackolik.com/Players/EndingContracts.aspx#;
israil ekibi maccabi petah tikva ile sözleşmesi biten ve bonservisi elinde olan eski kaptan. 10 yaş genç olsa yönetim vida nın yanına getirse diye dua edilesi efsane.
dört
akşam işten abuk bir saatte çıkmazsan öncesinde şairlere uğrayıp askere de gitmeden önce bir cümle sözlük ahalisiyle iki bira tokuşturup helalleşip izleyeceğim maçtır.
vagner love un da lisansı çıkmış bu arada şenol hocam olur da şans verirse takıma adaptasyon vs gibi nedenlerle dünya gözüyle kendisini de izlemeyi umuyorum.
vagner love un da lisansı çıkmış bu arada şenol hocam olur da şans verirse takıma adaptasyon vs gibi nedenlerle dünya gözüyle kendisini de izlemeyi umuyorum.
giresunspor'dayken hayli başarılı olan forvettir. o zamanlarını izlesen cenk tosun'un yerine alsak, şenol hocanın da elinden geçince 15-20 Milyon € da vedat'tan kazanırız, iyice porto'ya döneriz denilesiydi. amma ve lakin gençlerbirliği kariyeri hiç de öyle değildir.[ybkz]swf[/ybkz]
Şenol hocamın maçın öncesinde düzenlenen basın toplantısında kendisine yöneltilen, 'maçın önemini caminanın kavradığı kadar kamuoyununda kavradığını düşünüyor musunuz?' sorusuna 'dünya kupasına gitmemizi istemeyenler, dünya kupası dönüşünde bizi havaalanında karşılamaya gelmişlerdi. umarım böyle olur.' cevabını yağıştırdığı maç.
23 ekim 2017 beşiktaş medipol başakşehir maçı sonrasında linç edilmeye çalışılan sol bekimiz a.k.a fişek
maçı izlerken aynı anda aynı küfürleri ben de ettiğim için haklı buluyorum kendisini. zira şuan canerin ettiği küfürden ziyade, renklilerin anadolu takımlarıyla maçlarında anadolu takımlarının aleyhine bile verilemeyen kartların hakemler tarafından beşiktaş a çatır çatır çıkarılmasıdır. dün de caner in isyan ettiği durum budur sonuçta. he bir de renklilere sorsan tüpçü federasyonu beşiktaşı kolluyor.
maçı izlerken aynı anda aynı küfürleri ben de ettiğim için haklı buluyorum kendisini. zira şuan canerin ettiği küfürden ziyade, renklilerin anadolu takımlarıyla maçlarında anadolu takımlarının aleyhine bile verilemeyen kartların hakemler tarafından beşiktaş a çatır çatır çıkarılmasıdır. dün de caner in isyan ettiği durum budur sonuçta. he bir de renklilere sorsan tüpçü federasyonu beşiktaşı kolluyor.
malatya asıllı brezilyalı stoperdir. malatya'nın plakası olan 44 numaralı formayı gururla taşımaktadır. defansif anlamda nerde duracağını bilen kademe anlayışı olan futbolcu olmasına karşın, hamlelerde çok yavaş kalan ve rakip hücumcuların birebirde yakalamayı isteyeceği ilk futbolcudur. ersan'ın da takıma geri dönüşüyle sezon sonu ya da mümkünse şu sıralar takımdan gitmesi hayırlı bir hareket olacaktır. döneceği yer brezilya mı olur yoksa malatya mı bunu hep beraber göreceğiz.
sosyal medyada diğer takip ettiğim futbolcuların paylaşımlarından anlaşıldığı üzere takım içerisinde iyi arkadaşlıklar kurmuş olan futbolcudur. aynı zamanda tribünlere de iyi oynamıştır ki, entry yi okumayı burada kesip eksi oy verecek bir çok yazar olacaktır. zaten aksi olsa feda sezonundan itibaren kabus gibi geçirttiği 4.5 sezon boyunca takımda barınması imkansız olurdu.
neyseki julien escude ve allen mcgregor dan sonra samet aybaba'nın son kazığı da artık aramızdan ayrılmıştır.
istatistikler bir yana, oyun içerisinde takımı sırtlayan bir oyuncu olamamıştır. zaten ilk yarıda özellikle caner'in sakatlığından sonra şenol hoca'nın sol kanatta cenk'e daha fazla forma vermesi ve şuan takımdan ayrılışı da bunun en iyi ispatı olsa gerek.
imza töreninde aşağıdaki açıklamalarda bulunmuştur:
alıntı--
"Şu an çok mutluyum. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bugün başka büyük bir camiaya geldim. Feda sezonunda geldim Beşiktaş'a. Burada da aynı kardeşlik var. Uyum sağlayacağım. Ayrılmak zor oldu. Takım arkadaşlarımla vedalaşamadım. Beşiktaş'ta 10 numarayı giydim, gurur duydum. Sergen ve Delgado'dan sonra 'Olcay kim?' dediler. 10 numarayı giymem tepki çekti ama kendimi kanıtladım. Benden sonra 10 numarayı Oğuzhan giyer. Çünkü Beşiktaş'ın 10 numarası Oğuzhan."
alıntı--
eğer oğuzhan ile ilgili düşüncelerin gerçekten buysa, 10 numaralı forma sendeyken çıkarırsın üzerinden ve buyur kardeşim bu forma senin hakkında dersin. maradona'nın ortega'yı, saviola'yı messi'yi veliaht göstermesi gibi 'Benden sonra 10 numarayı Oğuzhan giyer.' diyemezsin. eski takım arkadaşın hakkında sadece iyi niyetli bir açıklama yaparak 'bu formayı onun üzerinde görmek isterim', 'bu formayı ona yakıştıyorum' gibi yargı belirtmeden cümleler kurabilirsin.
he bir de sergen'den, delgado'dan sonra sen nasıl kanıtladın kendini yahu. sen sezon takımı şampiyon yaptın, hangi maçı tek başına kazandın, hangi maçta inanılmaz bir asiste, klas bir çalıma imza attın, hangi maçta frikikten enfes bir gol attın, hangi maçta takımın atağını yönettin şekillendirdin? (evet sözlük gol demiyorum, çünkü 16 Mart 2013 Beşiktaş Kasımpaşa maçında attığın gol gerçekten güzeldi, hatta linki siz severleri için de buyrunuz:http://bit.ly/2igEuJd)
kısacası kusura bakma olcay efendi 10 numarayı forma ile sergen'i delgado'yu izleyen bu yazarın nazarında 4.5 senelik bu öykünün sonunda sınıfta kaldın.
sana iyi şans vs dilemeyeceğim, çünkü o kadar çok kraldan çok kralcıydın ki gerçekten bir beşiktaş'lı olabileceğine hiç inanmadım. ayrıca ilk beşiktaş maçında da burada hiç oynamadığın gibi oynayıp golünü atıp yalandan sevinmezsin de.
edit: medyanın sevdiği maymunluklarından dolayı veda şarkın:https://www.youtube.com/watch?v=695FKt4nxis
neyseki julien escude ve allen mcgregor dan sonra samet aybaba'nın son kazığı da artık aramızdan ayrılmıştır.
istatistikler bir yana, oyun içerisinde takımı sırtlayan bir oyuncu olamamıştır. zaten ilk yarıda özellikle caner'in sakatlığından sonra şenol hoca'nın sol kanatta cenk'e daha fazla forma vermesi ve şuan takımdan ayrılışı da bunun en iyi ispatı olsa gerek.
imza töreninde aşağıdaki açıklamalarda bulunmuştur:
alıntı--
"Şu an çok mutluyum. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bugün başka büyük bir camiaya geldim. Feda sezonunda geldim Beşiktaş'a. Burada da aynı kardeşlik var. Uyum sağlayacağım. Ayrılmak zor oldu. Takım arkadaşlarımla vedalaşamadım. Beşiktaş'ta 10 numarayı giydim, gurur duydum. Sergen ve Delgado'dan sonra 'Olcay kim?' dediler. 10 numarayı giymem tepki çekti ama kendimi kanıtladım. Benden sonra 10 numarayı Oğuzhan giyer. Çünkü Beşiktaş'ın 10 numarası Oğuzhan."
alıntı--
eğer oğuzhan ile ilgili düşüncelerin gerçekten buysa, 10 numaralı forma sendeyken çıkarırsın üzerinden ve buyur kardeşim bu forma senin hakkında dersin. maradona'nın ortega'yı, saviola'yı messi'yi veliaht göstermesi gibi 'Benden sonra 10 numarayı Oğuzhan giyer.' diyemezsin. eski takım arkadaşın hakkında sadece iyi niyetli bir açıklama yaparak 'bu formayı onun üzerinde görmek isterim', 'bu formayı ona yakıştıyorum' gibi yargı belirtmeden cümleler kurabilirsin.
he bir de sergen'den, delgado'dan sonra sen nasıl kanıtladın kendini yahu. sen sezon takımı şampiyon yaptın, hangi maçı tek başına kazandın, hangi maçta inanılmaz bir asiste, klas bir çalıma imza attın, hangi maçta frikikten enfes bir gol attın, hangi maçta takımın atağını yönettin şekillendirdin? (evet sözlük gol demiyorum, çünkü 16 Mart 2013 Beşiktaş Kasımpaşa maçında attığın gol gerçekten güzeldi, hatta linki siz severleri için de buyrunuz:http://bit.ly/2igEuJd)
kısacası kusura bakma olcay efendi 10 numarayı forma ile sergen'i delgado'yu izleyen bu yazarın nazarında 4.5 senelik bu öykünün sonunda sınıfta kaldın.
sana iyi şans vs dilemeyeceğim, çünkü o kadar çok kraldan çok kralcıydın ki gerçekten bir beşiktaş'lı olabileceğine hiç inanmadım. ayrıca ilk beşiktaş maçında da burada hiç oynamadığın gibi oynayıp golünü atıp yalandan sevinmezsin de.
edit: medyanın sevdiği maymunluklarından dolayı veda şarkın:https://www.youtube.com/watch?v=695FKt4nxis
muhtemelendir ki mabedin açılacağı maç olacaktır ve sanıyorum ki kulüp, sponsorlar, iş ortakları ve emeği geçen tüm işçilerin hummalı çalışmaları sonucu mabedimiz bu maça hazır olacaktır.
olcay ın bu maçta kesinlikle ilk 18 de yer almamasını istiyorum, bu isteğin arkasında yatan sebebin de yeni stadın tarihi ilk golü, ilk tacı, ilk pası vs si gibi hiç bir unvana kendisini yakıştıramam. zaten kulübe de çok yakıştığını düşünmüyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
olcay ı bi kenara bırakırsak, sözlük ahalisinin yeni stadın ilk maçında nerede maç izleyeceği benim için önem arz eden soruların başında gelmekte. bunun da sebebi şudur ki; inönü stadının son maçında olduğu gibi sözlük ahalisinin yanında yöresinde yeni stadın ilk maçını izlemek istememdir. bu uğurda çıkarmadığım passolig kartını da maalsefki edinmiş durumdayım, dönüşlerinizi her türlü mecradan beklemekteyim güzel sözlük.
olcay ın bu maçta kesinlikle ilk 18 de yer almamasını istiyorum, bu isteğin arkasında yatan sebebin de yeni stadın tarihi ilk golü, ilk tacı, ilk pası vs si gibi hiç bir unvana kendisini yakıştıramam. zaten kulübe de çok yakıştığını düşünmüyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
olcay ı bi kenara bırakırsak, sözlük ahalisinin yeni stadın ilk maçında nerede maç izleyeceği benim için önem arz eden soruların başında gelmekte. bunun da sebebi şudur ki; inönü stadının son maçında olduğu gibi sözlük ahalisinin yanında yöresinde yeni stadın ilk maçını izlemek istememdir. bu uğurda çıkarmadığım passolig kartını da maalsefki edinmiş durumdayım, dönüşlerinizi her türlü mecradan beklemekteyim güzel sözlük.
dün akşamki 12 mart 2015 club brugge beşiktaş maçı nda rezaletten de kötü bir maç çıkaran kalecidir.
futbolun konuşulduğu her ortamda sonuna kadar savunduğum ve kalenin var olan 5 yıllık beşiktaş kariyerinin son 4 yılında kesinlikle tek sahibi olması gerektiğini düşündüğüm cenk gönen in, dün akşamdan sonra tolga eleştirilmemeliydi, ıslıklanmamalıydı vs. vs. diyen taraftarlarca ve futbol oteritelerince eleştirildiği noktaydı oysa kurtarılamayacak golü kurtarıp yenmeyecek golü yemesi. oysaki cenk beşiktaştaki beş yılının ilk iki yılını rüştü reçber, 3. yılını allan mcgregor ve son iki sezonu da tolga ile geçiriyor beşiktaş'ta ve bu sezona kadar enteresan bir şekilde ilk sezonunundan sonra forma bulduğu maç sayısı gittikçe azalan bir şekilde ilerliyordu (1. sezon toplam:24 maç, 2. sezon: 35 maç, 3. maç: 12 maç, 4. maç: 3 maç ve 5. sezon: 9 maç). ve bu sezon oynadığı maçlarda bu zamana kadar kendisine gelen eleştirilere en güzel performansı kalesinde gösterdiği performansıyla vermiştir ve mcgregor gibi -marjan mrmiçten sonraki kalecilerimizi daha net hatırlıyorum[ybkz]swh[/ybkz]- kalemizde gördüğüm en başarısız kalecinin arkasında yedek kaldığı zamanlarda bile verdiği röportajlarda beşiktaşımız diyen güzel bir kaleci iken;
trabzonspordan, 30 yaşında beşiktaşa tecrübeli yerli kaleci statüsünden transfer edilen ve geçen sezon önünde sivok gibi bir tecrübeyle oynama şansına erişmiş, bu sezon gitgide azalan bir ivme gösteren performansı, yediği golden sonra sakatlandım diyerek oyundan çıkıp iki gün sonraki maçta ilk 11'de maça başlayan, televizyondan izlediğim club brugge maçında yaptığı hataların birbirinden acemice ve hayati olmasının yanı sıra yine tvden duyduğum kadarıyla eleştiri olarak sadece ıslıklanmış, maç sonunda taraftar takımı çağırdığında tribüne gitmemiş, bugün okuduğum şeylerde doğruysa "Annemi toprağa verdim, gözyaşlarım kurumadan maça çıktım. Hata yapmış olabilirim ama bunları haketmedim." şeklinde açıklama yapan, bu sezon takımın abisi ve takımın kaptanı tolganın bu sözleri taraftardan şikayetçi olan souleymane youladan ne farkın kaldı be senin.
bu camia yönetimiyle, takımıyla, taraftarıyla annesi vefat eden tolga'nın acısını beraber paylaştı mı? -evet
gözündeki yaş kurumadan çıktığın kasımpaşa maçında herkes sana destek olmadı mı? -evet
bu taraftar senin geldiğin takıma bakmadan takımdaki ikinci sezonundan kaptan olmana hiç bir laf edildi mi? -hayır
yüksek ihtimalle biliç bir hata daha yaparak fenerbahçe maçında da seni tekrar kazanmak kadıköyde eldivenleri sana teslim edecek mi? -evet
o zaman özür dileyeceksin bu camiadan, ulaşımı yurt dışına çıkmaktan zor olan stada gelen 70bin taraftardan, takım arkadaşlarından, teknik direktöründen. neden mi? sen 32 yaşındaki tecrübeli kalecisi böyle saçma gol yemeyeceksin, yediğinde de hatanı kabullenip öyle davranacaksın, yedek bırakılsan dahi performansınla kendini affettirip ajitasyon yapmayacaksın, ulan runje bile kendisiyle toşbil geçilirken performansıyla eritti taraftarla arasındaki buzları. ama bunları değilde yukarıdaki şekilde davrandığın sürecede, tecrübeli kaleci de cenk, kaptan olmayı hak eden adamda sen değilsin.
futbolun konuşulduğu her ortamda sonuna kadar savunduğum ve kalenin var olan 5 yıllık beşiktaş kariyerinin son 4 yılında kesinlikle tek sahibi olması gerektiğini düşündüğüm cenk gönen in, dün akşamdan sonra tolga eleştirilmemeliydi, ıslıklanmamalıydı vs. vs. diyen taraftarlarca ve futbol oteritelerince eleştirildiği noktaydı oysa kurtarılamayacak golü kurtarıp yenmeyecek golü yemesi. oysaki cenk beşiktaştaki beş yılının ilk iki yılını rüştü reçber, 3. yılını allan mcgregor ve son iki sezonu da tolga ile geçiriyor beşiktaş'ta ve bu sezona kadar enteresan bir şekilde ilk sezonunundan sonra forma bulduğu maç sayısı gittikçe azalan bir şekilde ilerliyordu (1. sezon toplam:24 maç, 2. sezon: 35 maç, 3. maç: 12 maç, 4. maç: 3 maç ve 5. sezon: 9 maç). ve bu sezon oynadığı maçlarda bu zamana kadar kendisine gelen eleştirilere en güzel performansı kalesinde gösterdiği performansıyla vermiştir ve mcgregor gibi -marjan mrmiçten sonraki kalecilerimizi daha net hatırlıyorum[ybkz]swh[/ybkz]- kalemizde gördüğüm en başarısız kalecinin arkasında yedek kaldığı zamanlarda bile verdiği röportajlarda beşiktaşımız diyen güzel bir kaleci iken;
trabzonspordan, 30 yaşında beşiktaşa tecrübeli yerli kaleci statüsünden transfer edilen ve geçen sezon önünde sivok gibi bir tecrübeyle oynama şansına erişmiş, bu sezon gitgide azalan bir ivme gösteren performansı, yediği golden sonra sakatlandım diyerek oyundan çıkıp iki gün sonraki maçta ilk 11'de maça başlayan, televizyondan izlediğim club brugge maçında yaptığı hataların birbirinden acemice ve hayati olmasının yanı sıra yine tvden duyduğum kadarıyla eleştiri olarak sadece ıslıklanmış, maç sonunda taraftar takımı çağırdığında tribüne gitmemiş, bugün okuduğum şeylerde doğruysa "Annemi toprağa verdim, gözyaşlarım kurumadan maça çıktım. Hata yapmış olabilirim ama bunları haketmedim." şeklinde açıklama yapan, bu sezon takımın abisi ve takımın kaptanı tolganın bu sözleri taraftardan şikayetçi olan souleymane youladan ne farkın kaldı be senin.
bu camia yönetimiyle, takımıyla, taraftarıyla annesi vefat eden tolga'nın acısını beraber paylaştı mı? -evet
gözündeki yaş kurumadan çıktığın kasımpaşa maçında herkes sana destek olmadı mı? -evet
bu taraftar senin geldiğin takıma bakmadan takımdaki ikinci sezonundan kaptan olmana hiç bir laf edildi mi? -hayır
yüksek ihtimalle biliç bir hata daha yaparak fenerbahçe maçında da seni tekrar kazanmak kadıköyde eldivenleri sana teslim edecek mi? -evet
o zaman özür dileyeceksin bu camiadan, ulaşımı yurt dışına çıkmaktan zor olan stada gelen 70bin taraftardan, takım arkadaşlarından, teknik direktöründen. neden mi? sen 32 yaşındaki tecrübeli kalecisi böyle saçma gol yemeyeceksin, yediğinde de hatanı kabullenip öyle davranacaksın, yedek bırakılsan dahi performansınla kendini affettirip ajitasyon yapmayacaksın, ulan runje bile kendisiyle toşbil geçilirken performansıyla eritti taraftarla arasındaki buzları. ama bunları değilde yukarıdaki şekilde davrandığın sürecede, tecrübeli kaleci de cenk, kaptan olmayı hak eden adamda sen değilsin.
Calismadan gidilen sinavlarin daha basarili gectiginin farkedildigi stresli donem.
trabzonsporun başına bir daha gelse yine ikinci dönemi göremeyecek teknik direktördür. zira trabzon futbol şehri değildir, futboldan anlamayanların şehridir.
sabah okuduğum haberlerle, beşiktaş'a geri gelse ne hoş olur, seneye de 10 numara giyer ve belki olcay şahan'ı da sene sonu gassaray'a kakalarız diye hayaller kurdurtmuştur.
hiç bir zaman diyip kimseye haksızlık etmeyeceğim de, taraftar tarafından çok az sahiplenilen kalecimizdir. sözlükteki halısaha organizasyonlarında kalecilik becerileriyle övgü kazanan yazarlarımız da bilir ki, kalecilikte en önemli şey reflekstir. gerisi, top kavrama becerisinden yan top becerisine kadar herşey çalışmadır ve maç kon de) bu [ybkz]swh[/ybkz] meşhur videosu çok paylaşıldığı için almadık sanırım takıma. bu çocuk her konuşmasında beşiktaş yerine beşiktaşımız demiş, kulüpte geçirdiği yıllar boyunca da kah rüştünün yedeği kah mc gregor gibi kova bir kaleciyi yedek kulubesinden izlemiş kah tolga formunda ya da değil elinde eldiven kalede dururken yine kenardan izlemiş, yetenekli bir kaleci.
bu arada yaşı geldi ama geçmiyor, rüştü, van der sar, ömer çatkıç ve bir sürü kaleci 38 39 yaşında emekli olmamış mıdır? o zaman cenk muhammed demirci den de genç yetenektir. bu çocuğa sahip çıkıp, maç kondisyonu kazandırılmalı. hatalı çıkışlarında da olcay ın ezdiği ataklardaki, kale ağzından kaçırdığı gollerdeki gibi arkasında duralım bu çocuğun. biz bu çocuğa böyle sahip çıkmazsak bu da olcay gibi maymunluk yapmaya kalkar, kendini yere bırak diye sahadaki arkadaşlarına salak saçma akıllar vermeye başlar, o zaman velinin hakemin cebine sokturduğu kırmızı kartın hiç bi anlamı kalmaz.
not: sevgiler sözlük, hepinizi çok özlemişim mutlu yıllar [ybkz]swh[/ybkz]
not2: yine olcaya bağladım diye çok eksi alacaktır bu entry de ama eksiyi koyduktan sonra olcayla ilgili yazılanları bir kez daha okuyun.
bu arada yaşı geldi ama geçmiyor, rüştü, van der sar, ömer çatkıç ve bir sürü kaleci 38 39 yaşında emekli olmamış mıdır? o zaman cenk muhammed demirci den de genç yetenektir. bu çocuğa sahip çıkıp, maç kondisyonu kazandırılmalı. hatalı çıkışlarında da olcay ın ezdiği ataklardaki, kale ağzından kaçırdığı gollerdeki gibi arkasında duralım bu çocuğun. biz bu çocuğa böyle sahip çıkmazsak bu da olcay gibi maymunluk yapmaya kalkar, kendini yere bırak diye sahadaki arkadaşlarına salak saçma akıllar vermeye başlar, o zaman velinin hakemin cebine sokturduğu kırmızı kartın hiç bi anlamı kalmaz.
not: sevgiler sözlük, hepinizi çok özlemişim mutlu yıllar [ybkz]swh[/ybkz]
not2: yine olcaya bağladım diye çok eksi alacaktır bu entry de ama eksiyi koyduktan sonra olcayla ilgili yazılanları bir kez daha okuyun.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?