mabel matiz-söylese o ben söyleyemem şarkısının liste başı olduğu şarkılardır.
16 karakterle olmaz ki bu is
3. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -
- toplam entry 78
- takipçi 0
- puan 5892
22 Mayıs. ikizler burcu karakterini her hücremde yaşatmaya çalışmaktayım.
her ne kadar mecazi bir tabir olsa da işi bunu yapmak olan meslek koları vardır (bkz: jigolo)
baba olmak, anne olmak, "kanka" ile sevişmek
herhalde bütün fizik kitaplarını toplasak fringe dizisinden daha çok ağza alınmış olamayacak bir tanımdır. leia nında dediği gibi geleceğe dönüş iki de filmimizin baş rol oyuncusu marty 30 yıllık skor dergisini çöpe atarak ortalığı karıştırır ve yeni bir gelecek oluşur. doktor brown bunu paralel evren olarak tanımlar ve zamanın o kitapçığı çöpe attığında marty tarafından kırıldığını belirtir. genel olarak ise şu anda var olan ve farklı tercihlerimiz sonucunda oluşması muhtemel bilmem kaç tane farkı sonuca göre oluşmuş evrenleri temsil etmektedir bu kelime. "belkide bizde birilerinin paralel evreniyizdir."
sadece çamaşırları az su ve elektrik harcayarak hayatınıza katkıda bulunduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. büyük ihtimal üretildiği amaçtan çok daha büyük bir amaca hizmet etmektedir. otizmin farkedilmesinde önemli bir araçtır. ritmik hareketlere takılan çocuklar evdeki en ritmik alet olan çamaşır makinesine saatlerce bakıp takılabilirler.
ilk kez 2008 yılında balıkesir'de belediyeden "küçük istiklal"e giden ara yolun duvarında gördüğüm bir ibaredir. o zamandan beri gizli bir örgütün sloganı olduğunu düşünüyorum.
şu sıcak günlerde 17 kilometrelik kampüse bisikletle giderek üzerinizden atılabilecek bir durumdur. o sıkıntı o stres gider geriye sadece "okula gideyim de bi' çay içeyim" kalır. artık okul ya da işten kaçmak değil aksine gitmek istersiniz. çay bittikten sonra 4 saat sonra ki dönüş yolu aklınızı kurcalamaya başlar. ve "sendrom mendrom" kalmaz. (denedik aynen böyle oluyor)
ülkemizde "fakbadi" tabiri yerine genelde, "rahat bi' arkadaş", "çok muhabbet", "siz tanımazsınız ya" şeklinde ifade edilen arkadaşlık türüdür. iyidir çünkü sorumluluk gerektirmez(temizlik dışında) kötüdür çünkü sevgi değil çıkar ilişkisidir.
"hoş geldin yazar dostum" demek için illa eski ve sözü geçen yazarlardan mı olmak gerek acaba diye düşündükten sonra "ne alaka lan deyip hoş geldin demek istediğim yazar. e o zaman "ne iyi ettin de geldin"
-nedenleri 45 a4 sayfasını doldurur.
-her insanda farklı teitkleyicileri olmakla birlikte; aşırı ışık, açlık, yüksek ses, sinir-stres en popüler tetikleyicileridir.
-insanı bi' duvardan ötekine çarparda sesini çıkartamazsın ağrıdan
-ailem denek olarak incelenirse genetik olduğu sonucuna varılabilir.
-açlıktan bahsettik fakat farklı hastalarda besinlerinde tetikleyici olduğu bilinmektedir.
migrenlilerin sinemadan, tiyatrodan, konserlerden, toplu taşımadan carttan curttan falandan filandan her bi' boktan uzak durması gerekir.
-her insanda farklı teitkleyicileri olmakla birlikte; aşırı ışık, açlık, yüksek ses, sinir-stres en popüler tetikleyicileridir.
-insanı bi' duvardan ötekine çarparda sesini çıkartamazsın ağrıdan
-ailem denek olarak incelenirse genetik olduğu sonucuna varılabilir.
-açlıktan bahsettik fakat farklı hastalarda besinlerinde tetikleyici olduğu bilinmektedir.
migrenlilerin sinemadan, tiyatrodan, konserlerden, toplu taşımadan carttan curttan falandan filandan her bi' boktan uzak durması gerekir.
birkaç kayıp yaşadım ailemden. doğumumdan 2007 yılı haziranına kadar 17 yıl boyunca beraber yaşadığım ben büyüten insanı ardından 2011 de onun eşini kaybettim. ikisininde cenazesinde naaşın mezara indirilmesi için çukura girdim ama ölmeleri beni hiç üzmedi. bildikleri herşeyi bana aktardılar ve hayatımın şu anki halini almasını sağladılar. ama benim için yaşıyor olsalar da fikirlerde aslında hiç yaşamadılar. ölümden sonra en garip olay bu oluyor sanırım. hiç yaşamamışlar gibi yapılması. eşyaları giysileri en fazla 2 hafta kaldı ortalıkta sonra onlardan geriye hiçbir şey kalmadı evde. arada bir onların söyledikleri aklıma geliyor konuşma aralarında alıntı yapıyorum, sanki kitabını okuduğum bir yazardan bahsedercesine. ölüm o kadar acı gelmiyor ama bu kadar çabuk unutmak gerekliliğine sürükleyen koşullar insanın canını çok yakıyor.
4 yıllık lisans eğitimim süresince istanbul-balıkesir, balıkesir-bodrum, balıkesir-izmir-manisa, izmir-istanbul güzergahları arasında birçok kez gerçekleştirdiğim bir iş olmakla birlikte yaşadığım en büyük tehlike kıl payı bir trafik kazasından kurtulmak olan eğlenceli bir aktivitedir. ucuz yolludur yani tam öğrenci işidir. birde gittiğiniz yerde kalacak arkadaşınız varsa tadından yenmez
ne olduğu bilmeden körü körüne birşeylere kapılır gidersin. biraz zaman geçer yüzüstü kaldığında kendini sorgularsın ve ardından aslında olmadığına karar verirsin. önce bu seni çok üzer. kendini öyle kaptırmışsındır ki aşka yok olmasının hayatı tamamen anlamsız kılacağını düşünürsün. ardından farkedersin ki aslında gayet yaşanabilir hayat aşksız. ardından herşey düzene girer, biraz zaman geçer ve etrafında aşkın ne kadar güzel birşey olduğunu anlatan boş kafalara denk gelmeye başlarsın. önceleri kendini tutarsın genç dersin daha birşeylerin farkında değil dersin ama sonra bunlar seni sinirlendirmeye başlar tutamaz olursun kendini. insanlarla konuşmaya, sert çıkışlar yapmaya başlarsın. kimse anlamaz sadece kendi kendine gerilmiş olursun. ardından farkedersin ki aslında bu bir hastalıktır. sadece beynin etkilendiği hormonsal bir sorundur aslında tıp dilinde. beyin mantığı kaybetmiştir. artık o hastalıktan kurtulduğun için sevinirsin ama insanların farkında olmadığı ve bir çırpıda kurtulamadığı bu illet için üzülürsün, üzülürsün ve sonra evet sonra yanlız kaldığın zamanlar tekrar düşünürsün neden insanlar hala hasta diye. senin gibi sağlıklı arkadaşlarınla oturur konuşursunuz neden kimse iyileşmiyor diye. ve anlarsınız o masada aslında siz hastasınızdır da onlar sağlıklıdır. bir anda herşey altüst olur bunca zaman savunduğun fikirlerin bir bir yanlızlığa itmiştir seni. bundan sonrası kişiden kişiye değişir, biri hemen iyileşmek için kendini koyverir ve ilk ilacı alıp içer tadına bakmadan iyileşmek için, biri daha yeni kaybettiklerinin ardından şiirler yazıp biraz daha yalnız kalmayı seçer ve oda ilk hastaya katılır. birde daha yeni aşkı kaybetmişler vardır. sorgulamayı bitirmiş hastanın aslında kendi olduğunu anlamış olanlar. onlar ne bok yer cidden bilmiyorum öyle sözlükte takılır ya da eski resimlere felan bakar heralde ama kolay kolay mutsuz gözükmezler gülerler güldürürler olgun durmaya çalışırlar. doğru ilacı beklerler bir süre arada bir tadını yakaladıklarını sanıp biraz koyverince eskiler dürter bir yanlarından. vazgeçerler
çocukken büyükçe plastik bir kap içinde sanrım 2 hafta ıslak ekmekle beslediğim sineğimi kibrit kutusuyla gömmüştüm öldüğünde(hüzünlendim). ileride çocuğum olduğunda mutlaka yaptırmayı düşünüyorum ama. insana sorumluluk hissini az da olsa veriyor bu olay. kedi veya köpek aldığınızda çocuğunuzdan çok siz ilgilenirsiniz ölmesin diye. ama bir sineğin fedası daha kolaydır, tabi bu durum çocuğa belli edilmemelidir. bırakın bakalım ne kadar yaşatabilecek.(sosyal mesaj verdim)
bilimin ışığında sevmek işinin aslında kişinin bağışıklık sistemine en uzak olan diğer kişiye ilgi duyması olduğunu bilirsek hayatın kuralı bu zaten arkadaş dememizde fayda vardır.
16 karakterle olmaz ki bu is için kısa özgeçmiş:
üye olurken "kullanıcı adı en az 3 en fazla 16 karakter olmalıdır" ibaresini görünce belli yerlerde kullandığım kullanıcı adımı alamayacağımı düşünüp üzüldüğüm ardından o yazının bir anlam ifade etmediğini anlayıp aldığım ve boşluklar hariç 23 karakter olan atarlı nick
üye olurken "kullanıcı adı en az 3 en fazla 16 karakter olmalıdır" ibaresini görünce belli yerlerde kullandığım kullanıcı adımı alamayacağımı düşünüp üzüldüğüm ardından o yazının bir anlam ifade etmediğini anlayıp aldığım ve boşluklar hariç 23 karakter olan atarlı nick
ev kirasını geciktirmiş, doğalgazı kesik öğrencinin "lan ısınmak için vodka alsak, enerji yerine de vişne suyu aldık mı 2 lira cepte kalır mis gib" demesinin kitaplara girmiş şekli.
ben ve benim gibi nicelerinin hesabındaki para hiç 50 nin 2/5 katından fazla olmaz. (utandım)
bu yüzden : "yaşasın poss cihazı bulunduran mekanlar" (durumu toparladım)
bu yüzden : "yaşasın poss cihazı bulunduran mekanlar" (durumu toparladım)
"güzel kız dimi lan"-"yog pe oluuum" aşk
"paran var mı kanka"-"olsa geşke ma yog pe oluum" korku
"ödevi yaptın mı la"-"yog pe oluum" panik
"seni seviyorum abdullah"-"bende seviryum seni evet" tehlike
gibi hallerde meydana gelir ve bırakın cümle kurmayı insan kelimeleri doğru bile telaffuz edemez.
"paran var mı kanka"-"olsa geşke ma yog pe oluum" korku
"ödevi yaptın mı la"-"yog pe oluum" panik
"seni seviyorum abdullah"-"bende seviryum seni evet" tehlike
gibi hallerde meydana gelir ve bırakın cümle kurmayı insan kelimeleri doğru bile telaffuz edemez.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?